Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2021/58 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/108 Esas
KARAR NO : 2021/58

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili sınırları içerisinde kurulması planlanan 280 MW kurulu gücündeki … II HES’in iletim sistemine irtibatını teminen davalı ile dava dışı … Enerji Üretim AŞ arasında 30/01/2014 tarihinde bağlantı anlaşması imzalandığını, dava dışı … Enerji Üretim A.Ş’nin bölünmesi neticesinde … Enerji Üretim A.Ş adında yeni bir şirket kurularak … II Barajı ve HES projesini 05/01/2017 tarih EÜ/6841-5 sayılı kurul kararı ile bu yeni şirket üzerine lisansa derç ettirdiğini, ardından EPDK’dan alınan onay ile bahsi geçen şirket hisselerinin tamamının ….devredilerek … II Barajı ve HES projesi tüzel kişiliği olan … … Enerji Üretim A.Ş’nin … Enerji Üretim A.Ş ie arasındaki hukuki bağın sonlandırıldığını, devam eden süreçte davacı tarafından yapılan tespit neticesinde yapımı devam eden 380 kV Yukarı Kaleköy TM – Tatvan TM Enerji Nakil hattına bağlantı yapılmasının daha uygun olduğu kanaatine varıldığını ve orjinal projedeki hattın 55 km uzunluğunda olmasına karşın yeni hattın 15 km uzunluğunda olduğu ve bu hali ile çok daha ekonomik bir hat olacağından yapılan bu tespit ile EPDK’ya 15/11/2017 tarih ve 396 sayılı başvuruda bulunularak bağlantı noktası değişikliğinin TEİAŞ’ın değerlendirmesine sunulduğunu, davalı TEİAŞ ile yapılan yazışmalar neticesinde bağlantı noktası tadil edilerek EPDK tarafından 25/01/2018 tarih 7655-9 sayılı kurul kararı ile lisansa derç edildiğini, yapılan bu değişiklik nedeniyle davalı ile imzalanan Bağlantı Anlaşmasının yine davalının verdiği uygunluk neticesinde tesis edilen EPDK onayı çerçevesinde revize edilmesi için davalıya 08/02/2018 tarihinde talepte bulunulduğunu, ancak davalı ile yapılan yazışmalar neticesinde davalının 28/05/2018 tarih ve 222918 sayılı yazısında revize edilen bağlantı anlaşmasının fesih edilerek yeni bir bağlantı anlaşmasının düzenlenmesi gerektiğinin belirtildiğini, bu kapsamda aynı yazıda sözleşmedeki düzenleme dayanak gösterilerek kamulaştırma ve ağaçlandırma işlemleri ile ilgili hiçbir işlem yapılmayan mevcut saha ile ilgili davalı tarafından Elazığ Orman Bölge Müdürlüğüne mülkiyeti davalıya ait olan/olacak önceki güzergahtaki enerji iletim hattının yapımı için ağaçlandırma bedeli ve arazi kullanım bedeli adı altında harcandığı ifade edilen miktarın davalı hesabına yatırılmasının istendiğini, halbuki sadece güzergah değişimi nedeni ile sözleşmenin tadil edildiğini ancak hiçbir şekilde davacı şirket tarafından bağlantı anlaşmasının fesih edilmediğini, sadece ve sadece bağlantı anlaşmasının tadilini gerektiren bir durum olduğunu, bu nedenle taraflar arasında akdedilen 31/01/2014 tarihinde imzalanıp 21/03/2017 tarihinde revize edilen bağlantı anlaşmasının fesih edildiği gerekçesi ile şartları oluşmadığı halde davacıdan haksız olarak tahsil edilen ve davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenen 1.164.619,08 TL tutarındaki miktarın iade edilmesi gerektiğini, davalının feshettiği bağlantı anlaşmasının bağlantı noktasının değiştirilmesi halinin sözleşmede bir fesih gerekçesi olmayacağını ve mevcut sözleşmede olmamasına karşılık imzalanması istenen yeni sözleşmeye bu doğrultuda eklenen madde ile de bu durumun açık olduğunu belirterek şimdilik ihtirazı kayıtla ödenen miktardan 10.000,00 TL’sinin ödemenin yapıldığı 02/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada idari yargının görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası ya da kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, … II HES lisansının davacı şirkete aktarılmasından sonra ilgili davacı şirket tarafından EPDK’ya bağlantı noktası değişikliği için müracaatta bulunulduğunu, EPDK tarafından da davalıya görüşlerinin sorulduğunu, devam eden süreçte de lisans tadil edilerek yeni bağlantı noktası üzerinden bağlantı anlaşması süreçlerinin tamamlandığını, bağlantı noktası davacının talebi ve yazılı başvurusu neticesinde değiştirildiğini, davalı kurumca resen bir işlem tesis edilmediğini, ayrıca bu değişiklik öncesi eski bağlantı anlaşması kapsamında yapılan tüm işlemlerin ve harcamaların iletim sistemi ihtiyacı için değil sadece … II HES bağlantısı için gerekli olduğunu, bağlantı noktasının değişmesiyle boşa çıktığını, bu sebeple dava konusu bedellerin ödemesinin davacı şirket için yapıldığını, söz konusu bedellerin iadesi talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Deliller toplanmış, dosya kapsamına bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; bilirkişi heyeti kök raporunda özetle davalı TEİAŞ uhdesinde bulunan davaya konu … II Barajı ve HES’in iletim sistemine bağlanmasına konu EİH’nın davacı şirketin lisans tadili ve bağlantı noktası değişikliği talebi ile yapım gerekliliğinin ortadan kalktığı, bağlantı anlaşması ile tanımlanan iletim tesisinin davalıya bir yararının söz konusu olmadığı, davalının bir kusuru olmaksızın mevzuat gereğince yaptığı kamulaştırma giderlerini davacıdan tahsilinin uygun olduğu, dava kapsamında davacının fazladan ödediği (1.164.619,08 TL – 1.136.315,14 TL) 28.303,94 TL bedeli talep hakkının olduğu şeklinde kanaat bildirilmiş ise de taraf vekillerinin itirazları üzerine düzenlenen 1.ek raporda listedeki kalem ve ödeme dekontlarının yeniden incelenmesi neticesinde yapılan ödeme tarihleri dikkate alındığında davacının fazladan ödediği 33.279,94 TL bedeli talep hakkının olduğu 2.ek raporda ise davacı vekilinin itirazları çerçevesinde hesaplama yapılamayacağı, davalının orman idarelerine ödenen ve iadesi orman kanunu mevzuatı uyarınca mümkün bulunmayan ödeme tutarlarının 11 dekontla 1.152,768,53 TL ve (4.976,00 + 6.874,55 TL) 11.850,55 TL mera vasfındaki parsellerle ilgili bilirkişi ödemesi olmak üzere toplam 1.164,619,08 TL hesaplandığı, davalının ilgili orman idarelerine ödemiş olduğu bedelin davacının ihtirazi kayıt ile ödediği meblağ kadar olduğu şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan bağlantı anlaşması uyarınca anlaşmaya konu güzergahta değişiklik yapılması nedeniyle davacının ihtirazi kayıt ile davalıya ödediği kamulaştırma işlemlerine ilişkin harcama tutarının davalıdan istirdatı talebine ilişkindir.
Dava açılmadan evvel dava şartı olarak arabulucuya başvurulduğu, tarafların arabuluculuk sürecine katıldığı fakat anlaşamaması nedeniyle anlaşmazlık son tutanağının birlikte imza altına alındığı görülmüştür.
25/06/2019 tarihli celsede davalının yargı yolu ve zamanaşımına yönelik itirazlarının reddine karar verilmiş ise de, yargılama esnasında 25/11/2020 kabul tarihli, 02/12/2020 tarihli ve 31322 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7252 sayılı kanunun 33.maddesi ile ”6446 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve sonraki bentler buna göre teselsül ettirilmiş, beşinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “tesislerinin sisteme” ibaresi “tesislerinin iletim sistemine” şeklinde değiştirilmiş, ikinci cümlesine “çerçevesinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “iletim sistem kullanım bedelinden mahsup edilmek suretiyle” ibaresi eklenmiş ve üçüncü cümlesinde yer alan “on” ibaresi “beş” şeklinde değiştirilmiştir.”
”d) İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak.” hükmü eklenmiştir.
39.maddesi ile de ”6446 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 3 – (1) 8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü getirilmiş olduğundan yargı yoluna ilişkin olarak mahkememizce yeniden değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Nitekim görev konusu kamu düzenine dair olup mahkemelerin görevi konusunda kazanılmış hak olmaz. Yargıtay içtihatları uyarınca da, sonradan çıkan bir kanunla kabul edilen görev kuralı geçmişe etkili bir biçimde uygulanır ve davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme yeni bir kanunla görevsiz hale gelmişse görevsizlik kararı verilmesi zorunludur. (Bu yönde Yargıtay HGK E.2006/14-556, K.2006/604, T.27/09/2006; Yargıtay 19. HD E.2009/10839, K.2010/6493, T.27/05/2010; Yargıtay 1. HD E.2007/7986, K.2007/10774, K.12/11/2007)
Eldeki davada davacı, taraflar arasındaki bağlantı anlaşması hükümlerine dayalı olarak güzergah değişikliği nedeni ile, davalının mevzuat gereğince yaptığı kamulaştırma giderlerine ilişkin bedelin davalı tarafından davacıdan talep edilmesi üzerine, davacı tarafından ihtirazi kayıtlı olarak davalıya ödenmesi nedeniyle, haksız olarak ödenen söz konusu bedelin iadesini talep etmiştir. Belirtilen 7257 sayılı kanunla yapılan değişiklik ve eklenen madde ile 6446 sayılı yasanın 8.maddesinin ikinci fıkrasının d bendinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargıda görüleceğine ilişkin hüküm getirilmiş olup, davacının talebinde belirtilen 6446 sayılı yasanın 8.maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Yeni kanunla kabul edilen görev kuralları kamu düzenine ilişkin ve usuli müktesep hakkın istisnalarından olduğundan aksine hüküm yoksa geçmişe de etkilidir.
Değişikliğe ilişkin 7257 sayılı kanunun incelenmesinde bu kanunun yayım tarihinde yürürlüğe gireceği öngörülmüş ve 02 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazetede de yayımlanmış olduğundan eldeki davaya bakmaya idari yargının görevli olduğu anlaşılmakla yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Ne var ki, yargı yoluna aykırılığa davacı sebebiyet vermediğinden ve yargılamanın devamı esnasındaki kanun değişikliğinden ileri geldiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine de yer olmadığı kanaatine varılmakla aşağıdaki şekli ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-b ve 115/1,2 maddeleri uyarınca yargı yolu nedeniyle usulden reddine, davacı yanın idari yargıda dava açmasının muhtariyetine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 170,78 TL’den mahsubu ile bakiye 111,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirine ve arabuluculuk ücretinin karar altına alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı 29/01/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.