Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/907 E. 2021/109 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/907 Esas
KARAR NO : 2021/109

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılan çalışma neticesinde davacıya ait iletkenlerde ve varlıklarda hasara sebebiyet verildiğini, davalıya hasar bedelinin ödenmesi içi başvuruda bulunulduğunu, yazışmalar yapıldığını ancak bir sonuç alınamadığını, bu nedenle olay neticesinde oluşan zararın tazmini için davalı borçlu aleyhine … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, davalının icra takibine konu 08/08/2018 tarihinde…. kesişiminde meydana gelen hasar tespit görevlisi … tarafından düzenlenlen TA3814 hasar tespit tutanak nolu 29/08/2018 tarih ve A489194 nolu 27.140,00 TL miktarlı faturaya ilişkin hasar yönünden borca ve takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız fiilin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurun varlığının şart olduğunu, huzurdaki davada davacı tarafından bakımı yapılmayan, yıllardır kullanılmayan ve çürümüş bir enkaz halinde olan elektrik bağlantısı da bulunmayan trafonun inşaat arsası üzerindeki hafriyat çalışmalarına dayanmayarak yıkıldığını, yani davalı şirketin olayda atfı kabil kusuru bulunmadığını, davalı şirketin davacıya 21/06/2018 tarih ve 76265 sayılı dilekçe ile müracaat ederek …parselde inşaat arsasında bulunan … trafo ve iki adet elektrik direğinin 30/06/2018 tarihinde başlanacak inşaata engel olmasından dolayı kaldırılmasını talep ettiğini, ancak başvurusu sonrası iki adet elektrik direğinin kaldırılmasına rağmen davaya konu …trafonun kaldırılmadığını, davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa üzerinde inşaat başlamak zorunda olduğunu, kazıya başlanması üzerine enkaz durumunda ve çürümüş olan trafonun sarsıntıya dayanamayarak yola doğru devrilmeye başladığını, bunun üzerine kepçe operatörünün trafonun yola doğru devrilmesini engellemek için inşaat arsasının iç tarafına devrilmesini sağladığını, davacı tarafından bakımı yapılmayan kullanılmayan çürümüş bir enkaz halinde olan ve elektrik bağlantısı bulunmayan trafonun hafriyat çalışmasına dayanamayarak yani davalının bir müdahalesi olmadan yıkıldığını, davalının herhangi bir kusuru ve hukuka aykırı eyleminin bulunmadığını, başlatılan takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, dava müstenidi … Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası celbedilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından borçlu … Kırtasiye … Ltd. Şti. aleyhine 27.140,00 TL asıl alacak, 882,05 TL işlemiş faiz ve158,77 TL işleyen faizin %18 KDV’si olmak üzere toplam 28.180,82 TL üzerinden TA 03814 nolu hasar tespit raporu ve 29/08/2018 tarih A489194 nolu faturaya dayalı ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 15/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu vekilinin 16/11/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğu, eldeki davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilmekle tetkikinde; … Elektrik Dağıtım AŞ. adına operatör olarak çalışmakta olan …’un … Elektrik Dağıtım A.Ş’ye ait … kesişiminde bulunan 150 cm eninde 300 cm boyunda ve 220 cm yüksekliğindeki Elektrik Kabinine 08/08/2018 tarihinde zarar verildiği, tahmini 30.000,00 TL zarar bulunduğu ve şirket adına elektrik kabinine zarar veren şahıs ya da şahıslardan şikayetçi olduğu, yapılan soruşturmada mobese görüntüsü izlendiğinde bahse konu elektrik kabinini belirtilen yerde inşaat çalışması yapan kepçe operatörünün devirdiğinin anlaşıldığı, kepçe operatörü olduğunu beyan eden … hakkında kamu malına zarar verme suçundan iddianame düzenlendiği ve yapılan kovuşturma neticesinde tanıkların dinlendiği, sanığın beraatine karar verildiği ve istinaf incelemesi neticesinde kararın 08/12/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dosya kapsamında elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmış olup düzenlenen raporda özetle; davaya konu mahalde gerçekleşen olayın davacı tesislerinin bulunduğu mahallin hemen yanında yapılan kazı çalışması sırasında meydana geldiği, inşaat kazı çalışmaları sırasında mevcut kabinin sarsıntı nedeniyle yola devrilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı, kabinin devrilmesi için kazı yapan kepçe operatörünün müdahalesinin gerekli olduğu ve bu müdahalenin yakında yer alan mobese kamerası ile tespit edilmiş olduğu, bu nedenle davalı şirketin olayda kusurlu olduğu, davalı şirketin olaydan takribi olarak 1,5 ay önce yazılı olarak yaptığı kabinin kaldırılması yönündeki talebinin yerine getirilmemiş olması nedeniyle olayda davacı şirketin de kusurlu bulunduğu, hasar gördüğü iddia edilen trafo kabininin dağıtım sistemi ile bir bağlantısı olmayan eskimiş, yıpranmış, içinde kablo girişleri ve baralar dışında teçhizat olmayan hurda niteliğinde bulunduğu, söz konusu kabinin bulunduğu yerden davacı şirketçe alınmış olması durumunda davacının herhangi bir zararının söz konusu olmayacağı, alınmamış olması durumunda ise hurda değerinin mevcut şekliyle 500,00 TL olacağı şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Dava, haksız fiil iddiasına dayalı olarak zararın, işlemiş faizin ve KDV’sinin tazmini yönünde başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalının … parseldeki inşaat çalışmaları sırasında davacıya ait dava konusu hasar tespit tutağında hasar gördüğü belirtilen …Trafonun yıkıldığı ve trafo hasarı nedeniyle tutulan tespit tutanağına istinaden düzenlenen takibe konu faturanın davalıya tebliğ edildiği ancak davalı tarafından Ankara .. Noterliği’nin 12 Eylül 2018 tarih ve ….yevmiye sayılı ihtarnamesi ile faturanın 14/09/2018 tarihinde davacıya iade edildiği ve söz konusu hasar nedeniyle kamu malına zara verme suçundan dolayı …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayısında yapılan kovuşturmada davalı çalışanı olan kepçe operatörünün ızrar kastı ile hareket ettiğine dair delil olmadığından beraatine karar verildiği ve istinaf talebinin reddi ile ceza dosyasında verilen beraat kararının kesinleştiği dosya kapsamındaki delillerden anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74.maddesi “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmünü içermektedir. Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/824 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde mala zarar verme suçunun oluşabilmesi için mala zarar verme kastı ile hareket edilmesi gerektiği ancak davalı şirket çalışanının ızrar kastı ile hareket ettiğine dair delil olmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ise de, bilindiği üzere ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, illiyet gibi esaslar yönünden kural olarak hukuk hakimini bağlamamaktadır. Nitekim hukuk hakiminin ceza mahkemesinin kusura dair değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varması gerekmektedir. Bu kapsamda her ne kadar kesin delil niteliği olmasa da, ceza yargılaması kapsamında toplanan delillerin de takdiri birer delil olduğu şüphesizdir. Nitekim ceza yargılaması kapsamında davalının tanıkları dinlenmiş ve söz konusu hasarın meydana geldiği mahalde davacı şirkete yazılan müzekkereye verilen 07/09/2019 tarihli yazı cevabında yazı tarihi itibari ile aktif trafo olmadığı, olayın geçtiği güne ait teyit raporu incelendiğinde ilgili adreste herhangi bir arıza kaydının ve elektrik kesintisinin de bulunmadığının tespit edildiği, mevcut yerde kabin bulunmadığından ve sistemde kaydı gözükmediğinden içinde hangi teçhizatların olduğu yönünde tespit yapılamadığının bildirilmiş olması karşısında eldeki dosyada davalı tanıklarının dinlenmesine ve davacı şirkete yeniden müzekkere yazılmasına lüzum görülmemiştir. Tutanak mümziin dinlenmesine karar verilmiş ise de, tanığın hazır edilmemesi nedeniyle dinlenmesinden vazgeçilmiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür”
50.maddesi ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmünü içermekle, haksız fiilden sorumlu olunabilmesi açısından kanunun aradığı şartlar fiil, zarar, illiyet bağı, hukuka aykırılık ve kusur olarak düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme uyarınca davalının sorumluluğuna gidilebilmesi için bu şartların mevcudiyetinin araştırılması gerekmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi incelemesinde kabinin yalnızca hurda değeri bulunduğu, 500,00 TL olduğu ve kabinin davacı tarafından alınıp alınmadığı sonucuna göre bu miktarın talep edilip edilemeyeceği, keza trafo kabininin kullanılmayan, dağıtım sistemi ile bir bağlantısı olmayan eskimiş, yıpranmış ve içinde teçhizat olmayan hurda niteliğinde bulunduğu, davalı tarafından yapılan başvuruya rağmen kaldırılmamış olması nedeniyle davacının da kusurlu olduğu ve davalının inşaat çalışmaları nedeniyle hasarın oluşması karşısında davalının da kusurlu olduğu şeklindeki tespitler uyarınca, trafonun işler mahiyette olmadığı ve hurda değeri dışında başkaca bir talepte bulunulamayacağı anlaşılmıştır. Hurda değeri yönünden ise trafonun davacı tarafından alınmadığına dair herhangi bir iddianın olmaması, aksine eldeki davadaki iddianın trafonun hasar görmesine ilişkin olması karşısında trafonun hurda değerinin de davacı tarafından talep edilemeyeceği ve dolayısıyla zararın bulunmaması karşısında davalıdan talepte bulunulamayacağı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin yatırılan 481,25 TL harçtan mahsubu ile 421,96 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.227,12 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.