Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/858 E. 2022/163 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/858 Esas
KARAR NO : 2022/163

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ….yevmiye numaralı İnşaat Yapım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusunun; …. parselde bulunan, arsa sahibi davalı olan gayrimenkul üzerine yapılacak binanın müteahhit davacı tarafından plan ve projesine uygun olarak inşa edilmesi olduğunu, tarafların bu sözleşmeyi aynı tarihte yapılmış ek sözleşme ile detaylandırarak işin bedelini 2.100.000,00-TL + %18 KDV = 2.478.000,00-TL olarak kararlaştırmış olduklarını, taraflar arasındaki inşaat yapım sözleşmesi sonrası müvekkili şirketin derhal mimari uygulama projesi ve sair projelerin çizimi için 21.03.2018 tarihinde dava dışı … Mim. Müh. Müş. İnş. Elekt. San. Tic. Ltd. Şti. ile 50.000,00-TL+KDV bedel karşılığında yüklenicilik hizmetleri sözleşmesi imzalayarak mimari projeyi çizdirdiğini, inşaat ruhsatı alabilmek için gerekli diğer işlemleri de tamamlayarak dava konusu yapıya inşaat ruhsatı aldıklarını, akabinde hafriyat işlerine başlandığını, yapının Belediye ve İmar Yönetmeliği’ne uygun olabilmesi için ruhsatta 20.899,21 m3 gözüken hafriyattan haricen 36.100,79 m3 fazla alınması gerektiğini, sözleşme sonrası yaşanan ekonomik dalgalanmalar, dövizdeki ani artış, ülkenin ekonomik durumu ve fahiş fiyat artışları nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan bedelin %65 oranında artış gösterdiğini, beklenmedik durumlar karşısında müvekkilin taraflarca önceden belirlenen bedel ile eseri yapabilmesinin son derece güçleşmiş olduğunu, bu sebeple müvekkilinin çalışmaları durdurmak zorunda kaldığını ve davalı şirkete, ….yevmiye nolu ihtarnamesi ile ruhsatta belirtilen hafriyattan 21.100,79 m3 fazla aldırıldığını ve bundan sonra alınması gerekli hafriyat miktarının 15.000 m3 olduğunu, ülke ekonomik durumu ve fahiş fiyat artışları nedeniyle sözleşme bedelinde %65 artış olduğunu ve bundan sonra yapılacak imalatların hafriyat bedeli hariç 4.088.000-TL olduğunu, bu sebepten dolayı işin durdurulduğunu, fazla çıkan 37.000 m3 hafriyat bedelinin KDV hariç 481.000-TL olduğunu bildirdiğini, toplam bedelin 3 gün içerisinde ödenmesini ihtar ettiğini, davalı şirketin ise müvekkilin bu ihtarına karşılık ….yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile inşaatın sebepsiz durdurulması nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildirerek cezai şart olarak 1.620.000,00-TL’nin ödenmesini talep ettiğini, davalı şirketin sözleşmeyi feshinin ve cezai şart talebinin haksız olduğu aşikâr olduğunu, müvekkilinin olağanüstü hallerin meydana gelmesini müteakiben davalı arsa sahibine durumu ve ücret artışını bildirmesine karşın bu isteğin kabul edilmediğini ve müvekkilin işi yarım bıraktığını, ancak müvekkilinin bugüne kadar yaptığı masraflar için işbu tazminat davasını açma zaruretinin hâsıl olduğunu, müvekkilin şu ana dek toplam 1.372.921,14-TL harcama yapmış olmasına rağmen davalı şirketin müvekkiline toplam 810.000,00-TL ödeme yaptığını ve olağanüstü durumlar nedeniyle bedel artırım talebi bildirildiğinde sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, bu sebeple öncelikle müvekkilinin şimdiye dek yapmış olduğu ve davalı yanca karşılanmamış olan (1.372.921,14-TL-810.000,00-TL) 562.921,14-TL maddi tazminatın müvekkiline ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları mahfuz olmak üzere 562.921,14-TL’lik alacağından şimdilik 5.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini, davalı şirketin cevabi ihtarında sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildirerek sözleşme hükmü gereği belgeli masraflarının iki katı olan 1.372.921,14-TL x 2 = 2.745.842,28-TL cezai şart bedelinin de müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirerek, ….yevmiye nolu İnşaat Yapım Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki mahiyetindeki aynı tarihli İnşaat Sözleşmesi gereği yapılan harcamalar nedeniyle şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminat bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, sözleşmenin sebepsiz feshi sebebiyle doğan cezai şart alacağından şimdilik 5.000,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili ile davacı arasında …. yevmiye numaralı inşaat yapım sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile arsa sahibinin tapu ile sahibi bulunduğu …. parselde bulunan gayrimenkul üzerinde yapılacak binanın davacı tarafından plan ve projesine uygun olarak inşa edilmesinin kararlaştırıldığını, davalı müvekkili şirket tarafından davacıya 27/06/2018 tarihinde 300.000,00 TL ve 99.000,00 TL, 16/08/2018 tarihinde 300.000,00 TL, 20/08/2018 tarihinde 50.000,00 TL 04/09/2018 tarihinde 60.000,00 TL olmak üzere toplam 809.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacının ruhsatta belirtilen 20.899,21 m3 gözüken hafriyat haricinde inşaat alanından 21.100,79 m3 fazladan hafriyat alındığını ve daha alınması gereken 15.000 m3 hafriyat bulunduğunu belirttiğini, buna ilişkin yapılan harcamalar sebebi ile hiçbir belge fatura ve dekont sunulmadığını, ruhsatta belirtilen miktardan fazla miktarda hafriyat alınması sebebi ile anılan hafriyat bedelinin müvekkilden tahsilinin talep edilmesinin imzalanılan sözleşmeler sebebi ile mümkün olmadığını, yargılama sırasında davalı müvekkilinin davacıya ödemiş olduğu bedelin davacının yaptığı imalat bedelinden fazla olduğu tespit edilecek olup sözleşmenin davalı müvekkili tarafından feshi sebebi ile davacıya fazladan ödenmiş olan bedelin iadesi ve cezai şart talepleri için karşı dava açma haklarını saklı tuttuklarını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup haksız feshe dayalı olarak davacı yüklenici tarafından sözleşme nedeniyle yapılan harcamaların davalı iş sahibinden tahsili isteminden ibarettir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, tanıklar dinlenmiş, dosya inşaat mühendisi, mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek dava konusu uyuşmazlık noktalarına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan iki kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, üstlendiği işe ilişkin sözleşmeyi imzalamadan önce inşaat yapacağı mahalli görerek sözleşmeyi imzalaması gerektiği, ruhsatta belirtilen hafriyat miktarının farklılık arz edeceğini bilmesinin mümkün olduğu ve götürü bedelli sözleşmede davacının sözleşmede belirlenen fiyata üstlendiği işi tamamlaması gerektiği, yerleşik Yargıtay kararlarında yüklenicilerin Türkiye şartlarında ekonomideki dalgalanmaları öngörmesinin mümkün olduğunun kabul edildiği ve davacının işi durdurduğundan davalı bakımından sözleşmeyi fesih şartlarının oluştuğu düşünülmekle birlikte davacının yaptığı masrafların nazara alınması ve ödenen bedele nazaran davacının bakiye alacağı varsa ödenmesi gerektiğinin kabul edilmesi halinde davacının yaptığı masraflara ilişkin belgelerin sunulması halinde yapılan masrafların hesaplanacağı, davacıya yapılan ödemelerin ise 810.000,00-TL olduğunun anlaşıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Takiben, davaya konu uyuşmazlığın teknik yönü nazara alınarak heyete bir inşaat mühendisi bilirkişinin dahil edilmesi suretiyle oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının sözleşmenin imzaladığında hafriyat yapacağı yeri görüp işinin erbabı bir müteahhit olarak hafriyat miktarını öngörmesi gerektiği, davacının işi bırakması sebebiyle davalının sözleşmeyi fesih hakkının doğduğu, dosya kapsamındaki mevcut belgeler nazara alınarak davacının yaptığı masraflar bakımından davacının hafriyat için yaptığı masrafların 224.027,56 TL olup, … İnşaat firmasına proje için ödediği 44.200,00 TL dahil olmak üzere yaptığı toplam masrafın 268.227,56 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme alınmasının mümkün olduğu değerlendirilen bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından ekonomik dalgalanmalar nedeniyle hammadde fiyatlarının aşırı derecede artması, hafriyat miktarı bakımından da sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olmayan ve davacı yükleniciye çok külfet getiren yükümlülüklerin ortaya çıkması hallerinin önceden tahmin edilemeyen olağanüstü hal niteliğinde olduğu, inşaatın başlangıçta kararlaştırılan ücretle tamamlanmasının imkansız bir hal aldığı iddia edilerek ücret artışı talebi karşılanmadığından işi bırakmasının haklı, feshin ise haksız olduğu savunulmuş ise de, taraflar arasında akdedilen gerek 19/03/2018 tarihli asıl gerek 21/03/2018 tarihli ek sözleşmede iş bedelinin götürü bedel olarak kararlaştırıldığı, 6098 sayılı TBK’nın 480. maddesi gereğince bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenicinin, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlü olduğu, eserin öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olması halinde bile yüklenicinin belirlenen bedelin arttırılmasını isteyemeyeceği, yüklenicinin aynı madde kapsamında sözleşmenin uyarlanmasına veya sözleşmeden dönmeye yönelik istemlerinin ise ancak başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumların taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olması veya son derece güçleştirmesi halinde mümkün olduğu, ne var ki teknik bilirkişi raporu da nazara alındığında yüklenicinin hafriyat miktarını önceden tespit etmesinin olanaklı olduğu, ayrıca yüklenicinin işin yapılacağı yeri önceden tetkik etmesinin, eser sözleşmesine girerken ekonomik gücünü, ekipmanı ve uzmanlığını vb. en iyi şekilde değerlendirip yeterli görmemesi halinde o işe girmekten kaçınmasının TBK’nın 471. maddesi gereğince yüklenicinin özen yükümlülüğünün gereği olduğu, yine taraflar arasındaki 19/03/2018 tarihli sözleşmede işin süresinin 180 gün olarak kararlaştırılıp davacı tarafından 14/09/2018 tarihli ihtarname ile işin bırakıldığı da değerlendirildiğinde, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi kısa süreli olan bir sözleşmede borcun ifasının imkansız hale geldiğinden de söz edilemeyeceği, işin ehli bir yüklenici olarak davacının kısa süreli bu borç ilişkisinde gerekli önlemleri almak suretiyle ekonomik güçlüğü aşmasının bekleneceği, bu bakımdan davacının iş bırakmasının ahde vefa ilkesi ile de bağdaşmayıp sözleşmenin feshinde davacı yüklenicinin kusurlu olduğu değerlendirilmekle (Benzer yönde: Yargıtay HGK’nın, 30/05/2001 tarih ve 15-402/459 sayılı ilamı, Öztürk/Gözütok, Usul ve Esaslarıyla Eser Sözleşmesi Uygulaması, Ankara 2018, s. 123 vd.), davacının sözleşme dolayısıyla yaptığını savunduğu harcamaları davalıdan talep edemeyeceği, kezalik tüm dosya kapsamına göre de davacı tarafından 268.227,56 TL miktarında harcama yapılıp davalı tarafından 810.000,00-TL miktarlı ödeme yapıldığı da anlaşılmakla son tahlilde davacı tarafından ispat olunamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸