Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/783 E. 2022/436 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/783 Esas
KARAR NO : 2022/436

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 18/10/2016 tarihli protokol ve 18/10/2018 tarihli bayilik sözleşmesi imzalanarak akaryakıt istasyonu işletmek amacı ile 5 yıl süreli bayilik ilişkisi kurulduğunu, sözleşmenin ayrılmaz eki olan protokolün 9. ve 24. maddesinde sözleşmenin 22. maddesinde düzenlemelerle sözleşme protokol ve sair eklerinin ihlali durumunda ödenecek cezai şart miktarının yanısıra davacının uğrayacağı kar mahrumiyeti ve sair zararların tazminin bayi tarafından temin edileceğinin hüküm altına alındığını, protokolün 4.4 maddesinde asgari ürün alım taahhüdünün 4.5 maddesinde asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şartın belirtildiğini, protokolün 4.6 maddesinde cezai şartın 6.2 maddesinde ise feshin belirtildiğini, davalı bayinin akdedilen sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı davranarak eksik yaptığı beyaz ürün, lpg ve madeni yağ alımları nedeni ile taahhütlerine aykırı davrandığını, bu nedenle cezai şart borcu olduğunu, davalının sözleşmenin feshine neden olarak sözleşmede belirtilen erken fesih halinde ödenmesi gereken cezai şart borcundan sorumlu bulunduğunu, ihtarname gönderilerek davalının temerrüde düşürüldüğünü, protokole göre davalı tarafından sözleşme süresince davacıdan almayı taahhüt ettiği ürünlere karşılık peşinen 300.000,00 TL+ KDV peşin satış destek primi ödendiğini, davalının taahhütlerini gerçekleştirememesi nedeni ile gerçekleştiremediği kısım oranında bu ödemenin kıstelyevm hesabına göre davacıya ödenmesi gerektiğini belirterek 5.346,43 TL akaryakıt alımından kaynaklanan cari borç ve sözleşme ve protokol gereğince ödenmesi gereken şimdilik 10.000,00 TL cezai şart ve kıstelyevm hesabına göre şimdilik 10.000,00 TL davacının yaptığı yatırımdan kaynaklanan alacağı olmak üzere şimdilik 25.346,43 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Delilleri toplanmış, tüm dosya kapsamı ile davacı yanın ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, yeminli mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerce yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve ek raporda özetle; “davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede dava tarihi itibari ile davacının davalıdan cezai şart ve satış destek prim iadesi faturaları hariç 5.948,23 TL alacağı olduğunun tespit edildiği, 02/02/2018 tarihli bayilik sözleşmesinin 5 yıl süreli olduğu, davacının 03/10/2018 tarihli ihtarname ile taahhüt ve protokol gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğinden bahisle sözleşmeyi feshettiğinin anlaşıldığı, Sakarya Büyükşehir Belediyesinin cevabi yazısına göre davalının sözleşme konusu adresteki işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı geçerliliğini kaybetmiş olduğu, bunun davalı tarafından ruhsatını dava dışı … Denizcilik Ltd. Şti’ne devretmiş olmasından kaynaklandığı, sözleşmenin 18. Maddesine göre bayinin bayilik faaliyetini bizzat ifa edeceğinin kararlaştırıldığı, ruhsat devrinin sözleşmeye aykırı olduğu, davacının sözleşmeyi feshinde haklı olduğu, sözleşmenin 21. maddesinde davalının akaryakıt istasyonu için gerekli olan ruhsat ve izinlerin iptali veya hükümsüz hale gelmesinin sözleşmenin tek taraflı fesih nedeni olarak sayıldığı, 18/10/2016 tarihli protokolün 6.3 maddesine göre protokol ve/veya sözleşmenin davacı tarafından haklı feshi halinde davalının 75.000,00 USD cezai şart ödemesi gerektiğinin belirtildiği, dava tarihindeki karşılığının 407.677,50 TL olduğu, 02/02/2018 tarihli bayilik sözleşmesinin 22. maddesine göre davacının davalıya 300.000,00 + KDV peşin destek primi ödediği, sözleşmenin 03/10/2018 tarihinde fesih olduğu, kıstelyevm usulüne göre yapılan hesaplamada davacının davalıdan 182.430,21 + KDV alacağının tespit edildiği, protokolün asgari ürün alımına ilişkin 4.4 maddesi göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamada asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı cezai şart alacağının 383.190,00 usd karşılığı 2.082.905,88 TL otogaz bayilik protokolünün 5.5 maddesine göre cezai şart alacağının 60.000,00 usd olarak hesaplandığı” ifade edilmiştir.
Davacı vekili 25/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 974.653,57 TL artırarak müddeabihi 1.000.000,00 TL’ye çıkardığı peşin harcın ikmal edildiği, ıslah dilekçesinde 5.948,23 TL cari hesap alacağı, 215.267,65 TL yatırım alacağı, 778.784,12 TL cezai şart alacağı talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava; taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi ve protokol hükümleri kapsamında cari hesap alacağı ,yatırım alacağı ve cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 5 yıl süreli 18/10/2018 tarihli bayilik sözleşmesi, 18/10/2016 tarihli protokol imzalandığı, sözleşmenin davacı tarafından keşide edilen 03/10/2018 tarihli ihtarname ile feshedilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından keşide edilen fesih ihtarnamesinin tetkikinde akaryakıtın münhasıran davacı şirketten satın alınarak nihai tüketiciye satışının taahhüt edildiği, bu taahhüdün ve protokol gereklerinin yerine getirilmediği, ürün alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart alacakları akaryakıt alımından kaynaklanan cari borç ve erken fesih nedeni ile cezai şart alacaklarının ve yapılan yatırımlardan kaynaklanan alacakları bulunduğunun ifade edildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde davalı bayinin sözleşmenin ifa edildiği iş yerine ilişkin ruhsatının 3. bir kişiye devri nedeni ile geçerliliğini kaybettiği, bu durumun sözleşmenin bayilik faaliyetinin bayi tarafından bizzat ifa edileceğine ilişkin 18. maddesine ve akaryakıt istasyonu ruhsatının iptali veya hükümsüz hale gelmesinin tek taraflı fesih nedeni olarak sayıldığı 21. maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla bayilik sözleşmesinin davacı tarafından süresinden önce haklı nedenle feshedilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen kök ve ek rapor tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 5 yıl süreli 18/10/2016 tarihli bayilik sözleşmesinin 03/10/2018 tarihinde davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, sözleşmenin 10. maddesindeki delil anlaşması gereğince davacı yanın ticari defter kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının davalıdan 5.948,23 TL cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilmiş olup dava dilekçesinde 5.346,43 TL talep edilmiş olmakla bu kaleme ilişkin davacı alacağının kanıtlandığı, bayilik sözleşmesinin sözleşmenin feshinin sonuçlarını düzenleyen 22. maddesi kapsamında davacı tarafından davalıya ödenen 300.000,00 TL+ KDV peşin destek priminin sözleşmenin feshi sebebi ile ifa edilemeyecek süresine karşılık gelen ve kıstelyevm usulüne göre hesaplanan 182.430,21 TL+ KDV = 205.267,65 TL yatırım alacağı talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sözleşme eki protokolün 6.3 maddesinde sözleşmenin TP tarafından haklı nedenle feshi halinde 75.000,00 USD cezai şartın TP’ye ödeneceği ayrıca asgari ürün alım taahhüdünün sözleşmenin feshine kadar geçen süreye karşılık gelen kısmından doğan cezai şart borcunun bayi tarafından ödeneceği kararlaştırılmış olmakla davacı tarafından bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshi sebebi ile davalıdan 75.000,00 USD’nin dava tarihi itibari ile karşılığı 407.677,50 TL cezai şart alacağının istenebilir olduğu, öte yandan protokolün 4.4 maddesinde öngörülen asgari ürün alım taahhüdü kapsamında davalı tarafından fesih tarihine kadar alımı yapılan beyaz ürün, lpg ve madeni yağa ilişkin protokolün 6.3 maddesi gereğince sözleşmenin feshine kadar geçer 2 yıllık süreye karşılık gelen ifaya ekli cezai şart alacağı bilirkişi heyetinin 09/07/2020 tarihli ek raporundaki hesaplama tablosundaki verilerden faydalanılarak mahkememizce 515.793,57 TL (33.464 USD standart satış fiyatından beyaz ürün+ 55.974usd özel satış fiyatından beyaz ürün+ 1.452 usd lpg + 4.000 USD madeni yağ = 94.890 USD * 5.4357 = 515.795,57 TL) olarak hesaplanmıştır.
Davacı yanın bayilik sözleşmesinin haklı feshi nedeni ile protokolün 6.3 maddesi kapsamında 75.000usd karşılığı 407.677,50 TL cezai şart alacağı ile 515.795,57 TL alım taahhüdünü ihlal nedeni ile ifaya ekli cezai şart alacağının bulunduğu anlaşılmakla birlikte davacı yanın ıslah dilekçesinde 778.784,12 TL cezai şart talebinde bulunulmuş olmakla taleple bağlılık esas alınarak davacı yanın kanıtlanan cari hesap , yatırım alacağı ve cezai şart alacağına ilişkin davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 1.000.000,00 TL’nin 13.10.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 68.310,00 TL harçtan peşin alınan 432,86 TL ve 16.650,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 51.227,14 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 67.050,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 432,86 TL peşin harç, 16.650,00 TL tamamlama harcı, 439,50 TL tebligat, 301,83 TL müzekkere gideri ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 19.860,09‬‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

26/05/2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 13.06.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …