Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/778 E. 2022/140 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/778 Esas – 2022/140
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/778 Esas
KARAR NO : 2022/140

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete 29974242/310 poliçe numarası ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın diğer davalı malik/sürücü yönetimindeyken 14 Nisan 2018 tarihinde yaya müvekkili …’a çarpıp ağır yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … sayılı soruşturmanın açıldığını, kaza sonrasında olayın gerçekleştiği yere yakın olan Gata Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan müvekkilinin ağır yaralandığını, hayati tehlike riskiyle 20 gün hastanenin yoğun bakım servisinde kaldığını, hastaneden taburcu edilen müvekkilinin tedavisine hala evde devam edildiğini, kaza öncesinde camide ibadet etme, hastanede tedavi olma, alışveriş yapma ve basit el aletleriyle marangozluk gibi faaliyetleri tek başına yapabilen müvekkilinin kaza nedeniyle %92 oranında çalışma gücü kaybına uğradığını, günlük hayati faaliyetlerini 3. kişinin yardımı olmadan sürdüremez hale geldiğini, davacının vücut bütünlüğünün bozulması sonucunda oluşan fonksiyon ve çalışma gücü kaybı ile yeme-içme banyo yapma tuvalete gitme gibi hayati faaliyetlerini sürdürebilmesi amacıyla yardımına muhtaç olduğu bakıcı masrafından doğan zararları karşılamak için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza sonrasında ömür boyu başkasının yardımı olmaksızın hayatını sürdüremez hale gelen müvekkilinin çektiği acı elem ve üzüntü nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminat talep edildiğini, davacının geçimini çocuklarının yardımı ile sağladığını, dava harç ve masraflarını ödeme gücünün olmadığını, bu nedenle dava harç ve masrafları için davacıya adli yardım yapılmasına karar verilmesi taleplerinin olduğunu, taraflarınca tanınmayan davalı …’nın kazaya neden olan … plakalı aracın malik ve sürücüsü olduğunu, aracın iyi niyetli kişilere devri halinde alacaklarını tahsil etme olanağının ortadan kalktığını, söz konusu aracın kaydına üçüncü kişilere devir ve temlikini engelleyecek nitelikte ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, davacı yönünden adli yardım taleplerinin kabulünü, davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın kaydına iyi niyetli 3. kişilere devir ve temliki ile üzerinde ayni hak tesis edecek tasarrufları engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, davacının fonksiyon ve çalışma gücü kaybı ile bakıcı ücretinden doğan zararları karşılamak üzere 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 101.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesini, kararlaştırılacak maddi manevi tazminat miktarına kaza tarihinden itibaren maddi tazminat için avans faizi manevi tazminat için yasal faiz uygulanmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini, davanın kabulünü talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından kanunda öngörülen başvuru şartının gerçekleşmediğini, bu suretle müvekkili şirketin temerrüde düşmesinin de söz konusu olmayacağını, huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, … plakalı aracın müvekkil şirkete, 27.11.2017-27.11.2018 tarihleri arasında 29974242/310 numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/daimi sakatlık halinde kişi başına azami 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde yaya …’un asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı yana SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının veya gelir bağlanıp bağlanmadığının tespiti için ilgili SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması gerektiğini, ZMSS genel şartlarına göre “geçici iş göremezlik zararı” ile “geçici bakıcı giderleri” kalemlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, SGK tarafından ödenmekte olduğunu, davacının bakıcı gideri talebinin bu yönüyle reddinin gerektiğini, dava konusu kazada davacının daimi sakatlığa maruz kalıp kalmadığı, kalmışsa derecesi ile gerçek zararının miktarının saptanması için dosyanın aktüer sıfatını haiz bir bilirkişiye tevdii ile tazminat hesaplanmasının yaptırılması gerektiğini, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinin de haksız olduğunu, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkil şirketin yargılama masrafları ve vekâlet ücretinden sorumlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı …’nın usulüne uygun tebligata rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde yaya olan davacının ZMMS sigortacısı ile sürücü ve araç sahibine yönelttiği maddi ve manevi tazminatın tazmini isteğine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketlerinin davanın başvuru koşuluna davacının uymadığı ve belgelerini tam olarak bildirerek tazmin talebi yapılmadığı ve bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine dair talepleri, yalnızca başvuru yapılmış olmasının yeterli bulunması ve örnek yargı kararları gereğince de bu yönün dava şartı olarak davanın reddine karar verilmesini gerektirmediği nedeniyle mahkememizce yerinde görülememiş, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Tarafların beyanları ve dosya içine sunulan dilekçelerle bilgi ve belgeler dikkate alındığında yanlar arasındaki uyuşmazlık konularının; davalıca ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın yaya davacı ile karıştığı kazada davacının yaralanması neticesi geçici ve sürekli iş göremezlik durumu kalmış olup olmadığı, var ise işgöremezliklerin oranı ve süresi, geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatlarının ferileri ile birlikte miktarı ve manevi tazminat taleplerinin yerindeliğinin tespiti noktalarında bulunduğu belirlenerek tahkikat sürdürülmüştür.
Yargılama devam ederken davacının vefat etmesi üzerine Ankara …Sulh Hukuk Mah.’nin 17/10/2019 tarih ve 2165/2056 sayılı veraset ilamına göre davacının mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 27/08/2020 tarihli raporunda, 14/04/2018 kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alındığında özür oranının %32 olduğu, kaza nedeniyle tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 4 (dört) ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği bildirilmiş olup gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bu raporun hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Kusur incelemesi konusunda dosya, adli trafik uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup alınan 12/11/2020 tarihli raporda; davacı müteveffa yaya …’un; dava konusu yaralandığı trafik kazasının oluşumunda %70 oranında kusurlu olduğu, davalı … Sigorta poliçesiyle olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan BMW marka … plakalı aracın maliki ve sürücüsü olan diğer davalı …’nın %30 oranında kusurlu olduğu şeklinde değerlendirme yapılmış olup bilirkişilerce yapılan değerlendirmenin davaya konu kazanın oluş şekline uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının maruz kaldığı maluliyet durumuna göre düzenlenen 31/05/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle; geçici iş göremezlik zararının 5.616,51-TL, daimi iş göremezlik zararının 989,31-TL, bakıcı giderinin ise 2.435,40-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş olup bilirkişilerce yapılan hesaplamanın, Yargıtay içtihatlarında benimsenen kriterlere uygun olarak ve davacının vefat tarihi de dikkate alınmak suretiyle gerçekleştirildiği görülmüştür.
Tüm bu olgular birlikte değerlendirilmiş, kazada kusur oranı belirlenmiş olmakla başkaca bir müterafik kusur olgusu da tespit edilemediğinden takdiri bir indirim yapılmadan davacının kusur oranına denk gelen %70’lik miktarın mahsubu ile davacının geçici iş göremezlik zararı kapsamında 5.616,51-TL, daimi iş göremezlik zararı kapsamında 989,31-TL, bakıcı gideri kapsamında 2.435,40-TL olmak üzere toplam 9.041,04 TL maddi tazminat talebinin davalı … Sigorta A.Ş. yönünden (poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) KTK’nın 99. maddesi gereğince 29/10/2018 temerrüt tarihinden, davalı … yönünden 14/04/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile muris …’un mirasçıları olan davacılara verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise; her ne kadar davacıların murisinin davaya konusu trafik kazasının meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu sabit ise de, davacıların murisinin asli kusurlu olmasının manevi tazminatın verilmesine engel olmayıp, hükmedilecek miktarı etkileyecek bir unsur olduğunun kabulü ile (Emsal: Yargıtay 4. HD.’nin, 01/07/2004 tarih ve 1754/8644 sayılı ilamı); murisinin yaralanmasına neden olan trafik kazasında gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün zararın meydana gelmesinde tali kusurlu olarak katkısının bulunduğu anlaşılmakla tarafların kusur durumu ile sosyal ve ekonomik durumları da göz önüne alınarak, davacıların murisinin hayatta iken duyduğu acı ve ızdırabın niteliği ve derinliğini hafifletebilmek amacıyla ve zenginleştirici olmayacak şekilde tespit edilen 25.000,00-TL manevi tazminatın 14/04/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile muris …’un mirasçıları olan davacılara verilmesine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat isteminin kabulü ile; 5.616,51 TL geçici iş göremezlik tazminatı 989,13 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 2.435,40 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 9.041,04 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden (poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) 29/10/2018 temerrüt tarihinden, davalı … yönünden 14/04/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 25.000,00 TL manevi tazminatın 14/04/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Fazlaya dair isteminin reddine,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 617,59 TL harçtan, ıslah dilekçesi ile yatırılan 27,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 590,12 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden alınması gereken 1.707,75‬ TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 27,47 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 318,9 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.668,9‬ TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
10-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11- Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022