Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/742 E. 2023/783 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/742 Esas – 2023/783
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/742 Esas
KARAR NO : 2023/783

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.06.2016 vade tarihli, 150.000.00 TL bedelli bir bono ile davacı aleyhine …. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girildiğini, senedin miktarının 150.000.00 TL, tanzim tarihinin 15 Ekim 2015, alacaklısının … olarak daktiloyla yazılmış olduğunu, davalı …’a ciro edildiğini davacının ödeme emri kendisine tebliğ edilince öğrendiğini, takibe konu senedin davacıya zorla imzalatıldığını, davacı tarafından olayın hemen akabinde …. şikayette bulunduğunu,…. sayılı soruşturmanın halen devam ettiğini, Sanıklardan birinin soruşturma devam ederken intihar ettiğini, Davacının soruşturma sonucunu beklerken, 10.06.2016 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli bono ile hakkında …. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girildiğini, davacının bu kişilerle ne ticari, ne alacak borç ilişkisi ne de hukuki herhangi bir ilişkisi olmadığını, 150.000,00 TL’lik bir bononun bir alım satım işlemi veya ticari bir ilişki olmadan kimsenin kimseye vermeyeceğini bu bono da davacı tarafından atıldığı iddia edilen basit iki paraftan başka bir el yazısının bulunmadığını belirterek davacının davalıya hiç borcunun bulunmadığının tespitine, İcra takibinin teminata gerek olmaksızın tedbiren durdurulmasına ve iptaline, Takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere davacı davacı lehine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesindeki tüm beyan ve delillerini kabul etmediklerini, Davalının, hüsnüniyetli üçüncü kişi olarak senedin ciro yolu ile meşru hamil alacaklısı olduğunu, İcra takibinin dayanağı belge imzası ikrar ettiklerini, İİK. nun 68/1 maddesindeki kayıtsız şartsız Mücerret borç ikrarını içeren senet olduğunu, Davacı tarafından imzalanan bu senedin tartışmaya açılmasına olanak bulunmadığını, Zira kendine has özelliği olan borç senedine taraf olmayı davacı kabul ettiğini, Senedin ödendiğine dair bir bilgi veya belgede sunulmadığından senet üzerinde görülen miktar davacının üzerinde olup tahsili lazım geldiğini, Senedin baskı altında imzalatıldığı iddiası davacı tarafça ileri sürülmüş ise de bu husus kesinlikle doğru olmadığını, Bu hususun soyut iddia dışında ispatına ilişkin bir bilgi ve belge de olmadığı gibi ayrıca borca itirazın İİK.169/a maddesinde belirtilen belgelerle de ispatlanamaması nedeniyle ve senet niteliği itibari ile kambiyo senedi vasfında bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Tanık …, beyanında: Davalıyı tanımıyorum, davacı … benim eski çalışanımdır. Elektrik işleri yapıyorduk, İddia edilen olaylarla ilgili benim bilgim yoktur. Boş senet imzalatılma iddiasına ilişkin hiç bir bilgim yoktur, söyleyeceklerim bu kadardır, tanıklık ücreti istemiyorum demiştir.
Tanık … Beyanında; Ben davacı …’ü mahalleden arkadaşım olması nedeniyle tanırım. Bana okuduğunuz dava dilekçesindeki olayı … bana bir şeyler anlatmıştı ancak ben olaya ilişkin hiçbir şey hatırlamıyorum. Buna ilişkin söyleyecek bir şeyim yoktur. Tanıklık ücreti talebim yoktur demiştir.
Dava kambiyo senedinden nedeniyle menfi tespit talebine ilişkin olup takipten sonra açılmıştır.
Davacı, takibe konu 10/06/2016 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bononun davacıya adam kaçırma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, yağma, yaralama ve baskı altında zorla imzalatılan boş senet olduğunu, üzerinin sonradan daktilo ile doldurulduğunu, …. sayılı soruşturmanın derdest olduğunu beyanla davalıya borcunun olmadığının tespitini talep , davalı cevabında takibe konu senedin mücerret borç ikrarını içerdiğini ve davanın reddini savunmuştur.
…. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı … tarafından davacı … aleyhine 150.000,00 TL asıl alacak, 20.000,00 TL işlemiş faiz, 450,00 TL komisyon toplamı 170,450,00 TL üzerinden, 15/10/2015 keşide, 10/06/2016 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, senedin incelenmesinde lehtarının dava dışı … olduğu ve davacıya senedin ciro yolu ile geçtiği anlaşılmıştır.
…. Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, davalının da içerisinde bulunduğu şüpheliler aleyhine cebir, tehdit, hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret, basit yaralama, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçlarından dolayı yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karara yapılan itirazın ise …. d. İş sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 170/b maddesinin aynı Kanun’un 72. maddesine yaptığı yollama gereğince kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de menfi tespit davası açılabileceği açıkça anlaşılmaktadır. İİK’nin 72/1. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü haizdir. Buna göre borçlu, henüz aleyhine başlatılmış bir icra takibi yokken alacaklıya karşı borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği gibi aleyhine icra takibine başlanmasından sonra da menfi tespit davası açması mümkündür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) kambiyo senetlerine ilişkin hükümler poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun koyucu, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise, ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (TTK m. 778 ve 818).
Senede karşı mutlak defiler senede hamil olan herkese karşı ileri sürülebilir. Senedin hükümsüzlüğünü gerektiren defiler, senet ve eklentilerinden anlaşılsın anlaşılmasın bütün veya bir kısım sorunları bakımından hükümsüz sayılmasını gerektiren defilerdir. Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir (…. sayılı ve 04/03/2015 tarihli ilamı).
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık takibe konu bononun cebir ve tehdit altında imzalatılıp imzalatılmadığına ilişkindir. …. tarafından yürütülen soruşturma sonucunda belirtilen iddialara yönelik olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ilgili karar kesinleşmiştir. Senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığına dair bir iddianında bulunmadığın anlaşılmakta olup davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 2.910,86 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.641,01 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 27,200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/11/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.