Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/738 E. 2023/525 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/738 Esas
KARAR NO : 2023/525

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 01/03/2018 tarihinde davacı şirketin … A.Ş.’ne karşı taahhüt ettiği … ve … yapımı işi çerçevesinde iki adet taşeron sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davalının sözleşme döneminde yaptığı işlere ilişkin hakedişler düzenlenmiş olduğunu, bu hakedişlerle ilgili faturaların kesildiğini ve ödemeler yapıldığını, bu kapsamda davacı şirket ile davalı şirket arasında tek cari hesap işlemleri oluştuğunu, her ne kadar üç ayrı takip bulunmakta ise de sözleşmelerin aynı olması, hukuki ilişkinin tek olması ve tarafların da aynı olması nedeniyle üç takip için birlikte dava açılmış olduğunu, davalı yanca sözleşmeye istinaden düzenlenen ve … E. sayılı dosyasına konu icra takibine dayanak … numaralı 14.160,00 TL bedelli fatura ile … E. sayılı dosyasına konu icra takibine dayanak … numaralı 11.719,50 TL bedelli faturaların davacı şirket kayıtlarına alınmış olduğunu ve bu fatura bedellerinin ödendiğini, ancak … E. sayılı dosyada takibe konu edilen … numaralı 75.981,84 TL bedelli faturanın davacı şirket kayıtlarında bulunmadığını, dilekçeleri ekinde sundukları cari hesap ekstresi, hakediş raporları, … para cezalarına ilişkin belgeler ve ödeme belgelerinden de anlaşılacağı üzere davalının sözleşmeler kapsamında ve takiplere dayanak yaptığı faturalar nedeniyle alacaklı olmadığını, sözleşmelerin 17. maddesi ve sözleşme eki şartname uyarınca davalının bütün iş güvenliği önlemlerini almakla yükümlü olduğunu ve işveren tarafından yapılacak yaptırımlardan sorumlu olduğunu, davalının iş güvenliği kurallarına uymaması nedeniyle asıl işverence takip tarihine kadar 92.820,00-TL ceza uygulandığını, söz konusu tutarın davacı şirket hakedişinden kesildiğini ve anılan tutarın sözleşmenin 17. maddesi ve Şartname uyarınca davalıya yansıtıldığını, ayrıca davacı şirket bünyesinde sigortalı olmakla birlikte, sözleşmenin 12.1. maddesi uyarınca ücretleri davalı tarafından yapılması gereken işçilik ödemelerinin bulunduğunu, davalının bu durumu bilmesine rağmen, kötü niyetli olarak müvekkili şirket aleyhine icra takiplerini başlatmışsa da süresinde takiplere itiraz edilememiş olması nedeniyle takiplerin kesinleşmiş olduğunu, takibe konu bedellerin davalıya ödenmesi halinde, olası bir menfi tespit/istirdat kararından sonra, ödenen paranın geri alınma/tahsil kabiliyetinin bulunmadığını, bu nedenle icra veznesine ödenecek paranın davalı/alacaklıya ödenmemesi için tedbir talep ettiklerini, tedbir kararı verilmesi için alacağın tamamını icra veznesine yatırmaya ve Mahkemece belirlenecek teminatı ödemeye hazır olduklarını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, …’nün … E., … E., ve … E. sayılı dosyalarıyla başlatılan icra takipleri nedeniyle, davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile dava sonuna kadar teminat karşılığında icra veznesine yatıracakları paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafından yasal süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına dayalı başlatılan icra takiplerine dair menfi tespit istemlerine ilişkin olup davacı yüklenici, davalı taşerondur.
Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri, fatura ve tutanaklar, dava konusu işe dair dava dışı … kayıtları ile davaya dayanak …’nün …, … ve … sayılı icra takip dosyaları getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 09/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı yanca, davalıya borç/alacak yazılmış bazı tutarların davalı yanca, davalı yanca, davacıya borç ve alacak yazılmış bazı tutarların ise davacı yanca ticari defter kayıtlarına intikal ettirilmesi sonucunda(sözleşme gereği teminat kesintisi olarak bloke edilmiş tutar dahil) davacı şirketin davalı şirketten 69.987,71 TL alacaklı olacağı hesaplandığından, davacının … …, … ve … E. sayılı dosyası ile takibe konu edilen faturalar nedeniyle davalı şirkete borçlu olamayacağı” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mali müşavir, inşaat mühendisi, elektrik mühendisi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen 16/09/2020 tarihli kök ve 20/02/2023 tarihli ek raporda özetle; “Dava dışı … tarafından davacı şirkete düzenlenmiş bulunan ceza faturalarına konu tutarların, davacı ile davalı arasında imzalanmış sözleşme hükümlerine göre, davacı yanca, davalı yana yansıtılmış olduğu, davalının sözleşme kapsamında üstlendiği işler ile bu işlerin hangi çalışma mahallinde yapıldığı hususunda da bir denetleme yapılamadığı, ancak davacı yanca davalı yana düzenlenmiş ve davacı ticari defter kaydına intikal ettirilmiş olan (… tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yansıtılan tutar) ceza tutarlarının davalıya yansıtılması hususunun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; kesilen ceza tutarlarının sözleşmeye uygun ve davalı yanca üstlenilmiş iş mahalleri ile ilgili düzenlendiğinin kabulü halinde, davacı şirketin söz konusu ceza tutarlarının mahsubundan sonra, davalı şirketten 69.987,71 TL alacaklı olacağı hesaplandığından, davacının … …, … ve … E. sayılı dosyası ile takibe konu edilen faturalar nedeniyle davalı şirkete borçlu olmayacağı” yönünde, 12/05/2023 tarihli ek raporda ise özetle; “… Esas sayılı dosyasına konu 20.09.2018 tarih ve … no.lu KDV dahil 75.981,84 TL’lik faturaya konu hizmetin davalı şirket tarafından davacı yana verildiği kanaati oluşur ve davacı şirket tarafından düzenlenen ceza faturalarının dikkate alınmaması gerektiği düşünülür ise davalının davacıdan icra takip tarihleri itibariyle ticari defter ve kayıtlarında görünen tutar olan 43.724,47 TL alacaklı olacağı, bu alacağın dikkate alınması halinde davalının davacıdan; …’nün, … Esas sayılı dosyasına konu asıl alacak tutarı olan 11.719,50 TL …’nün, … Esas sayılı dosyasına konu asıl alacak tutarı olan 14.160,00 TL, …’nün, … Esas sayılı dosyasına konu asıl alacak tutarı olan 75.981,81 TL’nin ((43.724,47 – (11.719,50 + 14.160,00)) 17.844,97 TL’lik tutarı kadar alacaklı olduğu, diğer bir ifade ile davalının borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunduğu icra dosyalarından sadece …’nün, … Esas sayılı dosyasına konu asıl alacaktan (75.981,81 – 17.844,97) 58.136,84 TL’lik tutar için borcunun bulunmadığı, … Esas sayılı dosyasına konu 20.09.2018 tarih ve … no.lu KDV dahil 75.981,84 TL’lik faturaya konu hizmetin davalı şirket tarafından davacı yana verilmediği kanaati oluşur ise davalının davacıdan (43.724,47 – 75.981,81= – 32.257,34) alacağının bulunmadığı, diğer bir ifade ile davacının …’nün …, … ve … E. Sayılı dosyaları ile takibe konu edilen faturalar nedeniyle davalı şirkete borçlu olmayacağı” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında biri …. Yapım İşlerini, diğeri … Yapım İşlerini konu edinen, davacının yüklenici, davalının taşeron olduğu 01/03/2018 tarihli iki ayrı eser sözleşmesi kapsamında akdi ilişkinin bulunduğu konusu niza bulunmayıp temel olarak uyuşmazlığın, davalı taşeronun taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında iş bedeli alacağının miktarı, davacı tarafından davalının hakedişinden yapıldığı bildirilen ceza kesintilerinin yerinde olup olmadığı ile kanıtlanan ödemeler de nazara alınarak davacının davaya konu icra takipleri nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında toplandığı, bu bağlamda tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinden, her ne davalı şirket ticari defter kayıtlarında davacı adına düzenlenen hakediş faturalarının toplamının 520.679,14-TL olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde 20/09/2018 tarih ve 75.981,84-TL tutarlı fatura kayıtlı olmadığı ve davalı tarafından düzenlenip ticari defterlerine kayıtlı olan hakediş faturaları toplamının 456.282,78-TL olduğu anlaşılmakta ise de davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmelerin davacının her hakedişinden %5 nakdi teminat kesileceğine dair 4.2. maddesi kapsamında yapılan %5 teminat kesintisi toplamının 28.605,00-TL kadar olduğu ve davacının kendi ticari defter ve kayıtlarında yer alan bu kesinti miktarının, davacının ticari defter ve kayıtlarındaki hakediş miktarı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla, davalı tarafından uyuşmazlık konusu 75.981,84-TL tutarlı işin de yapıldığının kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalının hakedişinden düşüldüğü belirtilen ceza kesintileri bakımından ise, her ne kadar davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmelerin 17. maddeleri kapsamında iş güvenliğine dair kurallara uyulmaması sebebiyle asıl işveren tarafından uygulanan 92.820,00-TL cezadan davalının sorumlu olduğundan bahisle bu miktarın davalının hakedişinden düşülmesi gerektiği savunulmuş ise de, ceza kesintilerinin haklılığını ispat yükü davacıda olup yargılama sırasında davacı tarafından dayanılan deliller kapsamında düzenlenen bilirkişi raporunda da ortaya konulduğu üzere asıl işveren ile davacı arasında düzenlenen hakedişler kapsamında kesilen cezalar ile ilgili olarak teknik değerlendirme yapılmasına elverişli bir tutanak, fotoğraf ve benzeri kayıt ve belge sunulmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmelere konu işler kapsamında birden fazla taşeronun çalıştığının anlaşıldığı ve bu taşeronların sorumluluk alanlarının da net bir şekilde ortaya konulamadığı, sunulan davacı idareye ait yazılar, encümen kararları, fotoğraf, tutanaklarla sunulan ceza içeriklerine göre de söz konusu mahallin davalı taşeronun sorumluluk alanında olup olmadığının tespitine olanak bulunmadığı, sonuç olarak mevcut bilgi ve belgeler ışığında davacı tarafından dayanılan ceza kesintilerinden davalının sorumlu olduğunun davacı tarafından usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davacı tarafından mezkur ceza kesintilerinin davalı tarafından da itirazsız kabul edildiği iddia edilmiş ise de dosya kapsamında bu iddiayı kanıtlar mahiyette bir delilinin de bulunmadığı anlaşılmakla, mevcut hukuki durum karşısında davacı tarafından dayanılan ceza kesintilerinin davalının hakedişinden düşülemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davalının, davacı tarafından yapıldığı kanıtlanan ödemeler mahsup edildiğinde davacıdan toplam 43.724,47-TL kadar alacaklı olduğu, bu bağlamda somut olarak, davacının 11.719,50-TL miktarlı faturaya dayalı …’nün … sayılı takip dosyası ile 14.160,00-TL miktarlı faturaya dayalı …’nün … sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti istemlerinin reddi gerektiği, … sayılı icra takibi bakımından ise davalıya 58.136,84 TL borçlu olmadığının tespiti ile fazlaya dair istemin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Bu bağlamda reddolunan kısım yönünden takibin haklı olmadığı sabit ise de davalının kötüniyetinin varlığı kanıtlanamadığından davacının İİK’nın 73/5. maddesi kapsamında koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. İİK’nın 72/4. maddesi gereğince, mahkememizce icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen ihtiyati tedbir kararının teminat yatırılarak uygulandığı gözetilerek İİK’nın 72/4 maddesi gereğince alacağına kavuşmakta geciken davalı yararına %20 oranında tazminata hükmedilmesi gerekmiş, reddolunan 43.724,47 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 8.744,90 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıdaki açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1-Davacının … sayılı icra takibi bakımından davalıya 58.136,84 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davacının …. sayılı ve … sayılı icra takipleri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti istemlerinin reddine,
3-Koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine,
4-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı infaz edilmiş olduğundan reddedilen 43.724,47 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 8.744,90 TL tazminatın İİK’nın 72/4 maddesi gereğince davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 3.493,16 TL harçtan peşin alınan 1.754,54 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.738,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.754,54 TL peşin harcı olmak üzere toplam 1.790,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 289,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.889,50 TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 2.956,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/07/2023

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı