Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/618 E. 2021/231 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/618 Esas – 2021/231

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2018/618
KARAR SAYISI : 2021/231

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 05/02/2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta ücret karşılığı yolcu olarak taşındığı sırada sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesi kazanın meydana geldiğini, araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin kafatasında ve sağ el parmaklarında ağır hasar meydana geldiğini, müvekkiline ZMMS kapsamında açılan hasar dosyasında 308.264,60 TL ödeme yapılmış ise de bu ödemenin yetersiz olduğunu, maddi zararın daha fazla olup taleplerinin yapılacak adli tıp kontrolleri neticesi saptanarak gerçek zararın hesaplanmasını ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, dava öncesi yapılan ödemenin doğru veriler çerçevesinde hesaplandığını ve müvekkili şirket üzerine düşen tüm sorumlulukların yerine getirildiğini, 09/08/2018 tarih, 308.264,60 TL yapılan ödemenin zararı karşıladığını, güncelleme yapılmasını müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı bulunduğunu, sigortalının kusurunun belirlenerek kusur ve limitin dikkate alınmasını müterafik kusurun değerlendirilmesini, ceza dosyasının incelenmesini ve rücuya tabi alacak olup olmadığının belirlenerek SGK sorumluluğundaki zararlardan sorumlu olmadıklarının dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, bakiye malüliyet zararının tahsili isteğine ilişkindir.
Tarafların beyanları ve dosya içine sunulan dilekçelerle bilgi ve belgeler dikkate alındığında uyuşmazlık konusunun davalı şirket nezdinde 10015638 nolu poliçe ve … plakalı ZMMS poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken meydana gelen kazada davacının geçici ve sürekli iş göremez durumunda kalıp kalmadığı, kalmış ise süresi ve oranı müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, geçici ve sürekli iş göremezlik bakiye tazminatı istenebilecek ise ferileri ile birlikte miktarına ilişkin bulunduğu belirlenmiş ve tahkikat sürdürülmüştür. 
Tüm delliller toplanmış ilgili dava dosyalarından … Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyası ve içeriğinde yer alan Ankara Trafik İhtisas Dairesinin 04/04/2018 tarihli raporu dosyamıza getirtilmiştir.
Olayda sürücü …’nın olayda asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılmış, sürücü sanık …’nın olay nedeniyle taksirle ölüm ve yaralamaya neden olmaktan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının son durum raporu temin edildikten sonra mahkememizce talep edilen tüm tıbbi anabilim dallarına müzekkere yazılarak çocuk psikiyatris de dahil raporlar temin edilmiş ve davacı küçüğün Ankara Üniversitesi Anabilim Dalı Başkanlığından özürlülük ölçütüne göre rapor alınmıştır.
25/08/2020 tarihli adli tıp raporunda özet ve sonuç olarak davacı … ‘nın özürlülük ölçütü sınıflandırması yönetmeliğine uygun yapılan incelemede %40 oranında özür oranının bildirildiği ve 9 ay süre ile iş göremez durumunda kaldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce her ne kadar adli tıp kurumu raporuna itiraz edilmiş ise de kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun heyetçe düzenlenmiş tıbbi raporun gerekçe ve kapsamı hüküm kurmaya yeterli bulunduğundan davacı vekilinin bu yöndeki beyan ve itirazlarına değer verilememiş aktüer hesaplamaya geçilmiştir.
Bilirkişi 25/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, ülkemiz koşullarına uygun olduğu Yargıtay 17. HD ‘sinin örnek kararları ile anlaşılan TRH 2010 yöntemi çerçevesinde yapılan hesaba göre davacı … ‘nın meydana gelen zararının geçici iş göremezlik zararı yaş itibariyle hesaplanamayacağından sürekli iş göremezlik zararı 461.870,38 TL olarak hesaplandığı görülmüştür
Davalı sigorta şirketi tarafından 09/08/2018 tarihinde davacı yana 308.264,60 TL ödeme yapıldığı ve davacının maluliyet raporu içeriği dikkate alınarak ödeme tarihi olan 09/08/2018 tarihi itibariyle yapılan hesaplamada ise davacı zararının 308.483,53 TL bulunduğu aktüer raporda açıklanmıştır.
Ödeme tarihi itibariyle tazminatın hesaplanmasında tolere edilebilir nitelikte az bir farkın bulunması hali dikkate alındığında davacı yanın zararının ayrıca artmadığı gibi yapılan sigorta hesabına göre ödemenin zararın tamamını karşılandığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı sigorta şirketi tarafından davacının ödeme tarihi itibariyle meydana gelen zararının makul sınırlar dahilinde ve tamamen karşılanmış olduğunun kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla davacının talep edebileceği zararının kalmadığı nedeniyle davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harçtan , peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik 23,40 TL’ harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ,
Davalı yanın yaptığı yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 1.000,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021