Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/610 E. 2022/394 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/610 Esas – 2022/394
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/610 Esas
KARAR NO : 2022/394
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 24/05/2018 tarihinde … plakalı çekicinin sürücüsü …’in aracın kontrolünü kaybederek davacıların murisi … …’ın kontrolünde olan … plakalı araca çarpması neticesinde davacıların murisi … …’ın vefat ettiğini, müteveffanın kusurunun bulunmadığını, meydana gelen kaza neticesinde davacı çocukları … ile … … …’ın babalarının desteğinden, davacı anne … …’ın oğlunun desteğinden, davacı … …’in ise imam nikahlı eşinin desteğinden mahrum kaldığını, yine sözü edilen davacılar ile birlikte müteveffanın davacı kardeşlerinin manevi zarara uğradığını, oluşan zararlardan davalı … Nakliyat A.Ş.’nin aracın işleteni, davacı ……’in sürücüsü olarak hem destekten yoksun kalma tazminatından hem manevi tazminattan sorumlu olduklarını, davacı … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen şirket olup maddi tazminat yönünden sigorta poliçesi limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacı … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın Genişletilmiş Kasko Poliçesi’ni düzenleyen şirket olup artan mali mesuliyet klozu kapsamında ZMMS sınırlarını aşan maddi tazminat ile manevi tazminattan sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın Genişletilmiş Kasko Poliçesi’ni düzenleyen şirket olup artan mali mesuliyet klozu kapsamında ZMMS sınırlarını aşan maddi tazminat ile manevi tazminattan sorumlu olduğunu bildirerek; davacı çocukları …, … … …, eşi … … ve annesi … …’ın her biri için 500,00’er TL olmak üzere toplam 2.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı çocukları … için 75.000,00 TL ile … … … için 75.000,00 TL, imam nikahlı eşi … … için 100.000,00 TL, annesi … … için 50.000,00 TL, kardeşleri ……, …, … …, … …, …, … …, … …, … …, … ve … … için 10.000,00’er TL manevi tazminatın, davalılardan … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. ile …… yönünden olay tarihinden itibaren, diğer davalılar … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. bakımından başvuru tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte, maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminatın … Sigorta A.Ş. hariç … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ile … A.Ş., … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen poliçeler kapsamında olmak üzere diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen, yalnızca … Sigorta A.Ş.’den olmak üzere Ferdi Kaza Teminatı Özel Şartı gereğince 5.000,00 TL ferdi kaza teminatının bu davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … plakalı aracının bulunmadığını, sürücü … ile de bir bağlantılarının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kastının bulunmadığını, ceza yargılamasının devam ettiğini, imam nikahlı eşin tazminat talebini kabul etmediklerini, SGK tarafından bağlanan gelirlerin mahsup edilmesi gerektiğini, manevi tazminat mikatrının fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin de sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun ancak varsa işletenin sorumlu olduğu hal ve sürücünün kusuru kadar olduğunu, ayrıca … Sigorta A.Ş. Nezdindeki ZMMS limitleri tüketilmeden mezkur poliçeden sorumluluklarının olmasının mümkün olmadığını, destekten yoksunluk zararının oluşmadığını, manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkette Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının da sigortalının kusuru oranında ve 100.000,00TL ile sınırlı olduğunu, müteveffa araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, SED araştırması yapılmasının gerektiğini, müterafik kusur halinin değerlendirilmesi gerektiğini, SGK tarafından gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 24/05/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle hayatını kaybeden mütevaffa … …’ın çocukları, imam nikahlı olduğu bildirilen eşi ile annesi bakımından destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile müteveffanın kardeşlerinin de aralarında bulunduğu tüm davacılar bakımından manevi tazminat istemine ilişkindir.
Deliller toplanmış, sosyal ve ekonomik durum araştırması yaptırılmış, Afyonkarahisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya sureti, poliçe ve hasar dosyası, SGK kayıtları, trafik kazası tespit tutanakları celbedilmiş, uzman bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak aktüer hesap yönünden 15/09/2019 tarihli kök ve 22/01/2020 tarihli ek bilirkişi raporları dosyaya kazandırılmıştır.
Dosyaya kazandırılan poliçe ve hasar dosyalarının tetkikinden; müteveffa … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ye 04/08/2017-2018 tarihlerini kapsar şekilde Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı, davalı … Nakliyat Ltd. Şti.’nin işleteni olduğu, davalı ……’in ve idaresindeki … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’ye 02/01/2018-31/12/2018 tarihlerini kapsar şekilde Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye 14/05/2018-14/05/2019 tarihlerini kapsar şekilde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Müteveffanın imam nikâhlı eşi olduğu bildirilen davacılardan … … bakımından Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma neticesinde düzenlenen 22/02/2021 tarihli tutanak ile mütevaffa … …’ın davacı ile birlikte yaklaşık 4,5 yıldır ….İSTANBUL adresinde yaşadıklarına dair bina sakinlerinin beyanlarının bildirildiği, davacı vekili tarafından aynı adrese yönelik olarak sunulan kira sözleşmesinde de müteveffanın kefil sıfatıyla davacı ile taraf bulunduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen Afyonkarahisar …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kesinleşen … Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde tesis edilen 25/12/2019 tarih ve 2019/737 Karar sayılı kararı ile; … plakalı araç sürücüsü ……’in üzerine atılı bulunan taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçu sebebiyle neticeten 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Trafik kazası nedeniyle tarafların kusurlarının varlığı ile oranı bakımından; Afyonkarahisar …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına mübrez Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli raporda, davacı sürücü …’in yönetimindeki çekici ve buna bağlı dorse ile seyri sırasında olay mahalli bariyerlerle bölünmüş virajlı yol bölümüne geldiğinde, yola gereken dikkatini vermediği, hızını aracının yük ve teknik özellikleri ile yol, zemin, hava, görüş ve mahal durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamadığı, viraja hız azaltarak yaklaşmadığı, seyir hızıyla girdiği virajda aracının direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi ile gidiş istikametine göre sol taraftan yolun karşısına geçmesi sonucu mevcut şartlarda meydana gelen olaya sebebiyet vermiş olup, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemekle asli kusurlu olduğu, müteveffa sürücü … … yönetimindeki otomobili ile seyri sırasında meydana gelen olayda oluşa etken kural ihlali görülmediğinden sonuçta atfı kabil kusurunun bulunmadığı yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır. 6100 sayılı HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Eldeki teknik bulgulara göre hakim, kusur oranını kendisi belirleyebilir (Emsal: Yargıtay 17. HD.’nin 15/02/2021 tarih ve 2020/1185 Esas, 2021/1340 Karar sayılı ilamı). Bu bu açıklamalar ışığında; tüm dosya kapsamı, kesinleşen ceza dosyası, kaza tespit tutanağı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda yer alan tespitler bir bütün halinde değerlendirildiğinde davaya konu trafik kazasının oluşumunda işleteni davalı … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. olan, sürücüsü davalı … olan ve davalı … Sigorta A.Ş.’ye Kasko poliçesi ile, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, müteveffanın ise kusurunun bulunmadığına yönelik tespitin, dosyaya mübrez teknik bulgular ile olayın örgüsüne göre uygun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmış, mahkememizce de benimsenmesine karar verilmiştir. Müterafik kusur olgusu bakımından ise trafik kazası tespit tutanağında davacının emniyet kemeri/koruyucu tertibat takıp takmadığının belirlenemediği anlaşılmış olup tüm dosya kapsamından da müteveffanın müterafik kusur olgusunun varlığı konusunda kanaat oluşmamıştır.
Davacıların maddi tazminat istemleri yönünden; yargılama devam ederken davacılar vekili tarafından sunulan 05/11/2019 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta A.Ş. bakımından, 29/01/2020 tarihli dilekçe ile davalı … Sigorta A.Ş. bakımından davadan feragat ettikleri bildirilmiş, 10/05/2022 tarihli duruşmada da sigorta şirketleri ile yapılan anlaşma dolayısıyla tüm davalılar yönünden maddi tazminata ilişkin istemlerinin kalmadığı, manevi tazminat istemlerinin devam ettiği bildirilmiştir. Mevcut hukuki durum karşısında; davacıların maddi tazminat istemleri yönünden davanın davalılar … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden ise davacılar vekillerinin beyanı ile 6098 sayılı TBK’nın 166. madde hükmü de nazara alınarak konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemlerine gelince; müteveffa … …’ın geride kalan çocukları … ile … … …, annesi … … ile kardeşleri ……, …, … …, … …, …, … …, … …, … …, … ve … … ile birlikte imam nikâhlı eşi olduğu bildirilen … … tarafından manevi tazminat istemlerinin … Sigorta A.Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56 maddesinin gerekçesinde; “Tasarının 55 inci maddesinin ikinci fıkrası, bedensel zararlara ilişkin olmak üzere, 818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, yeni bir hükümdür. Öğreti ve uygulamadaki çağdaş gelişmeler göz önünde tutularak, hâkimin sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına, manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği kabul edilmiştir. Ayrıca, 818 sayılı Borçlar Kanununda, ölüm halinde, “ölünün ailesi” yararına olmak üzere manevi tazminata karar verilebileceği öngörüldüğü halde, Tasarıda “ölenin yakınları” yararına olmak üzere manevi tazminata karar verilebileceği belirtilerek, hükmün kapsamı genişletilmiştir.” denilmekte, içtihatlarda da 818 sayılı Kanunun 47. maddesine ilişkin olarak, “Ölünün ailesi kavramını, ölenin yakınları olarak anlamak gerektiği, destek tazminatındaki desteğin yakını tanımının manevi tazminat verilecek kimseleri de kapsadığı, ölenle aralarında eylemli ve gerçek bir bağ bulunan kimselerin ölenin ailesi kavramı içinde düşünülmesi gerektiği, ölenin nişanlısı, evlilik dışı birlikte yaşayan gayri resmi eşinin de manevi tazminat isteyebileceği” kabul edilmektedir (Emsal: Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11.06.2003 tarih ve 2003/2559 Esas, 2003/7644 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, uygulanması gereken 6098 sayılı Kanunun 56. maddesinde, “ölenin yakınlarının” manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiş olup, müteveffanın UYAP sorgusundan davacı … ile … … …’ın geride kalan çocukları, … …’ın annesi, ……, …, … …, … …, …, … …, … …, … …, … ve … …’nun kardeşleri olduğu anlaşılan davacılar ile birlikte tüm dosya kapsamından müteveffa ile birlikte yaşadığı anlaşılan … …’in “ölenin yakını” kapsamında değerlendirileceği ve manevi tazminat istemi bakımından aktif dava ehliyeti bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. 6098 TBK’nun 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü ile aynı Kanun’un 51. maddesindeki “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kazada davacıların murisinin/mütevaffanın kusursuz olması, kaza neticesinde davacıların durumuna göre eş, baba, ağabey veya oğullarını kaybetmesi, ceza dosyası kapsamı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacıların kaza sonucu müteveffanın ölümü nedeniyle çektikleri acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, mütevaffa ile yakınlık dereceleri, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alınarak her bir davacı bakımından belirlenen manevi tazminat miktarlarına göre davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir. Temerrüt tarihi bakımından ise davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. ile ……’in genel hükümler kapsamında 24.05.2018 kaza tarihinde, davalı … Sigorta A.Ş. (eski unvanı … Sigorta A.Ş)’nin ise davacılar tarafından sigorta şirketine davadan sonra başvuruda bulunulup davadan önce temerrüde düşürüldüğü ispat olunmadığından dava tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varılmış olup kazaya neden olan ve davalı … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni, davalı ……’in sürücüsü olduğu … plakalı aracın ticari nitelikte olduğu ve ticari amaçla kullanıldığı nazara alındığında hükmolunan manevi tazminat miktarına her bir davalı yönünden belirlenen temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi işletilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Son olarak; 6100 sayılı HMK’nın 304. maddesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile benzeri açık hataların mahkemece resen düzeltilebileceği hüküm altına alınmış olup kısa kararın 2 no.lu hüküm fıkrasında zuhulen “davacılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. ile ……” ifadesi yazılmış ise de burada kullanılan davacılar ifadesinin yazım hatasına dayalı olduğu bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla, “davacılar” kelimesinin “davalılar” olarak tashihine karar verilerek son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat istemi yönünden; davanın davalılar … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacıların manevi tazminat istemleri yönünden; davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden 50.000,00 TL, davacı … … … yönünden 50.000,00 TL, davacı … … yönünden 75.000,00 TL, davacı … … yönünden 35.000,00 TL, davacılar ……, …, … …, … …, …, … …, … …, … …, … ve … …’nun her biri bakımından ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti. ile …… yönünden 24.05.2018 kaza tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. (eski unvanı … Sigorta A.Ş) yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşteren ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
3-Maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 80,70 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat istemi yönünden alınması gereken 21.176,10 TL harçtan peşin alınan 1.390,11 TL’nin mahsubu ile bakiye 19.785,99 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 1.390,11 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.426,01 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 568,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.768,50 TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 1.347,07 TL’sinin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat istemi yönünden; kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş.’nin vekâlet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden konusu kalmayan dava bakımından dava tarihindeki haklılık durumuna göre vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Manevi tazminat istemi yönünden;
A)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat taleplerinin kabul edilen kısmı yönünden karar tarihindeki AAÜT madde 10/2,4 ve 13/1,2 uyarınca;
Davacı … yönünden hesap edilen 7.300,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … … … yönünden hesap edilen 7.300,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … … …’a verilmesine,
Davacı … … yönünden hesap edilen 10.550,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … …’e verilmesine,
Davacı … … yönünden hesap edilen 5.250,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … …’a verilmesine,
Davacı …… yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı ……’a verilmesine,
Davacı … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … …’a verilmesine,
Davacı … … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … …’a verilmesine,
Davacı … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … …’a verilmesine,
Davacı … … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … …’a verilmesine,
Davacı … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … … yönünden hesap edilen 5.100,00 TL’nin davalılar … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) müşteren ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … …’a verilmesine,
B)Davalı … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.’den (eski unvanı … Sigorta A.Ş) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebinin reddedilen miktarı yönünden karar tarihindeki AAÜT madde 3/2, 10/2,4 ve 13/1 uyarınca;
5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı … ‘dan tahsili ile davalı … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş. (eski unvanı … Sigorta A.Ş)’ye verilmesine,
5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı … … … ‘dan tahsili ile davalı … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.(eski unvanı … Sigorta A.Ş)’ye verilmesine,
5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı … … ‘den tahsili ile davalı … Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., …… ve … Sigorta A.Ş.(eski unvanı … Sigorta A.Ş)’ye verilmesine,
9- Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacılar vekillerinin ve davalı …… vekilinin ve … Nakliyat vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.10/05/2022