Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/582 E. 2021/164 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/582 Esas – 2021/164
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/582 Esas
KARAR NO : 2021/164

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı … plakalı aracın davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, 29/08/2014 tarihinde söz konusu aracın …’ın sevk ve idaresinde iken … plakalı araca çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucunda ölen … plakalı araç sürücüsü …’un eşi … tarafından, davacı sigorta şirketine karşı sigorta teminatı kapsamında maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) davası açıldığını, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.06.2016 tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacı sigorta şirketi aleyhine maddi tazminata hükmedildiğini ve akabinde davacı sigorta şirketine karşı Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davacı sigorta şirketi tarafından da 27/07/2016 tarihinde icra dosyasına 15.177,98TL yatırılmak suretiyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün alkollü olarak ölümlü trafik kazasına sebebiyet vermesinden dolayı … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’un eşine ZMMS sigorta poliçesi kapsamında 27/07/2016 tarihinde maddi tazminat ödediğini, ZMMS Genel Şartlarının zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının sigortalıya rücu hakkı başlıklı maddesine göre aracın uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar yönünden ödemede bulunan sigortacının sigortalısına rücu hakkı bulunduğunu, davacı sigorta şirketinin rücu hakkı gereği, kaza sebebiyle ödenen maddi tazminatın ZMMS Genel Şartlarının B….maddesinin (c) bendinin ihlalinden dolayı davalıya rücu edildiğini içeren İhtarı iadeli taahhütlü olarak davalıya gönderdiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından dolayı rücu edilen ödeme hakkında Ankara … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını fakat davalının haksız itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalının oto kiralama işi ile iştigal ettiğini, davalı adına kayıtlı … plakalı aracın davacı sigorta şirketince sigortalı olduğunu, davalının kayıtlarına göre söz konusu aracın 23/07/2014 – 04/09/2014 tarihleri arasında …’a kiralandığının gözüktüğünü, aracın 29/08/2014 tarihinde bir kazaya karıştığının öğrenilmesi üzerine, davalı şirket tarafından …’ın şirket kayıtlarında bulunan teslim tarihinden önce 18/08/2014 tarihinde söz konusu aracı o dönem davalı şirket bünyesinde çalışan … ile işbirliği yapan davalı şirketin eski çalışanı … …’e teslim ettiğinin anlaşıldığını, …’ın belirtilen tarihte teslime dair de … …’den imzalı belge aldığını, …’ın ise aracı … …’e teslim ettikten sonra … … ile yine şirketin bilgisi dışında anlaşarak haksız kazanç elde etmek amacıyla söz konusu aracı başka bir şahıs olan …’a kiraladığının anlaşıldığını, dolayısı ile davalı şirketin ilgili araç üzerinde kaza tarihi itibariyle hakimiyeti ve işleten işleten sıfatının bulunmadığını, davalının kazadan sorumlu tutulabilmesi için işleten sıfatını haiz olması gerektiğini, söz konusu olayda davalının aracın …’a kiralanmasından dahi haberinin olmadığını, kaza sırasında davalı ile aracın illiyet bağının koptuğunu, ödediği tazminatın davalıdan rücu etmesinin hukuka aykırı ve dayanaksız olduğunu, kaza tespit tutanağı incelendiğinde sadece doktor raporuna dayanarak alkollü yazıldığının görüldüğünü, doktor raporunda kan tahlili yapılıp yapılmadığı, tahlil yapıldı ise hangi saatte kan alındığı, sonucun hangi saatte çıktığı, sürücünün kanında hangi oranda alkollü bulunduğuna dair bilgileri dahi içermeyen hangi verilere dayanılarak doldurulduğu belli olmayan salt alkollü yazan bilimsellikten ve gerçeklikten uzak hiçbir ispat taşımayan bir rapor olduğunu belirterek öncelikle davanın …, …’a ihbar edilmesini, ardından davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Deliller toplanmış, nüfun kayıt belgesi dosyaya kazandırılmıştır.
*Dava müstenidi Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmekle, alacaklı … Sigorta A.Ş tarafından borçlular … Tur. Taş. … Ltd. Şti ve … aleyhine 15.177,98TL asıl alacak ve 100,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.278,40 TL üzerinden “sigorta poliçesi genel şartlarının 4/d (alkollü) hükmü gereği 29.08.2014 tarihli kaza sebebiyle ödenen tazminatın rücuen tahsili talebi” şeklinde takip dayanağı belirtilmek sureti ile 19.08.2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 29.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu şirket vekili tarafından 05.09.2018 tarihinde takibe itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu görülmüştür.
*Hasar dosyası ve poliçenin tetkikinde davalı … Tur Taş … Ltd. Şti. adına kayıtlı … plakalı aracın 4101400885133 nolu 10.06.2014-10.06.2015 vadeli KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığı ve riziko tarihi itibariyle 260.000,00TL tutarlı şahıs başına vefat teminatı sağlandığı tespit edilmiştir.
*Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile söz konusu takibin dayanağı olan Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyaları UYAP sisteminden dosya kapsamına alınmakla tetkiklerinde, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası alacaklılarının …, … …, … … ve … …, borçlularının ise … Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş, … Turizm Taş. … Ltd. Şti ve … olduğu, maddi tazminat, manevi tazminat, ilam vekalet ücretleri, yargılama giderleri ve işlemiş faizleri olmak üzere toplam 142.462,85 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe konu alacak kalemlerinin ilam hükmüne uygun olduğu, davalıların her birinin sorumluluğunun ilamda belirtildiği şekli ile takip talebi ve icra emri içeriğinde belirtildiği, dosyaya davacı sigorta şirketi tarafından 27.07.2016 tarihinde 15.177,98 TL ödeme yapıldığı, söz konusu takip dayanağı Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyanın tetkikinde davacılar … …, …, … … ve … … tarafından davalılar … Sigorta A.Ş, … Sigorta A.Ş, … Turizm Taş … Ltd. Şti ve … aleyhine, 29.08.2014 tarihli trafik kazasında müteveffa …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması neticesinde …’un vefatı nedeniyle mirasçılarının destekten yoksun kalmak ve manevi tazminat talebi ile dava açtıkları, … Sigorta A.Ş yönünden 9.519,18 TLmaddi tazminatın müşterek ve müteselsilen davalılardan tahsili ile 1.000,00 TL’sine 27.10.2014 tarihinden bakiye 8.519,18 TL’sine 30.05.2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi, peşin alınan 686,55 TL harç ile ıslah ile alınan 145,48 TL harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesi, 831,50 TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesi, 1.800 TL vekalet ücretinin davalılar … … Ltd Şti., … ve … Sigorta A.Ş’den alınarak davacı …’a ödenmesi şeklinde hüküm fıkralarının mevcut olduğu, kararın temyiz edildiği, karar düzeltme itirazı neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin maddi tazminat yönünden temyiz itirazlarını reddettiği, manevi tazminat ve dava dışı birleşik kasko poliçesinin tarafı olan … Sigorta ile … … Ltd. Şti.’ye yönelik itirazlar bakımından kararı bozduğu anlaşılmakla, Ankara … İcra Müdürlüğü dosyasına ödenen tutarın Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 15.06.2016 tarihli kararına istinaden davacının sorumlu tutulduğu miktar yönünden yapılan ödemeye ilişkin olduğu ve dosyada mevcut belge ve anlatımlar bir arada değerlendirildiğinde eldeki davaya konu icra takibi dayanağının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya davacının ödediği miktarın rücuen tahsiline yönelik olduğu tespit edilmiştir.
*Tarafları ve rizikosu işbu dava ile aynı olan ancak müteveffa destek …’un vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı olarak haricen ödeme yapılan eşi …’a ödenen 64.905,78 TL’nin rücuen tahsili istemi ile başlatılan Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemi ile Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın kısmen kabulü ile 64.905,78 TL asıl alacak ve 605,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 65.511,72 TL üzerinden takibin devamına dair karar verildiği, dosyanın istinaf incelemesinde bulunduğu ve eldeki dava ile mükerrerlik durumunun hasıl olmadığı dava konusundan farklılık taşıdığı anlaşılmıştır.
*Yine dava konusu kazaya ilişkin olan Ankara … …Asliye Ceza Mahkemesi’nin (… Eski Esas) … Esas … Karar sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilmekle tetkikinde Yargıtay 12. Ceza Daire’sinin temyiz incelemesi neticesinde sanık … yönünden kusur durumuna, bilinçli taksirin oluşmadığına, maktülün güvenli sürüş yeteneğine sahip olmadığına ve sair nedenlere ilişkin sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, sadece temel cezanın 1/3 yerine 1/2 artırılması nedeniyle fazla ceza tayin edildiği gerekçesi ile bozulmasına dair karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına nöroloji uzmanı ve aktüer bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetinden kök rapor ve ardından aktüer bilirkişiden ek rapor alınmış olup, düzenlenen raporlarda sonuç olarak ”Trafik Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d. Maddesi uyarınca; davacı sigorta şirketinin davalı sigortlısına rücu edebilmesi bakımından; kazanın sürücü …’ın “alkollü içki almış olması nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş bulunmasından” ileri gelmesinin gerektiği, sürücü …’ın kaza sonrasında alkometre ile yahut kan yoluyla alkol ölçümünün yapılmadığı, Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 29.08.2014 tarihli Genel Adli Muayene Raporunda; …’ın alkollü olduğunun belirtildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davaya konu kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğini bilimsel ve teknik olarak söylemenin mümkün olmadığı” şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Dava, ZMMS poliçesi kapsamında davacının sigortalısına ait araç sürücüsünün tam kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği ve kazanın alkollü araç kullanımından kaynaklandığı iddiası ile karşı yan araç sürücüsünün vefatına ilişkin olarak üçüncü kişiye mahkeme ilamı ve neticesinde icraen ödenen destekten yoksun kalma tazminatı ve fer’ilerinin sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiği, davacı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile 10.06.2014-2015 tarihlerini kapsar şekilde sigortalı ve davalı adına kayıtlı … plakalı aracın 29.08.2014 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde iken … plakalı araca çarpması sonucu … plakalı araç sürücüsü …’un vefat ettiği, müteveffanın eşi … tarafından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı kasko poliçesini yapan sigorta şirketi, araç sürücüsü … ve davalı … … Ltd. Şti’ye karşı sigorta teminatı kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazmina davası açıldığını, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından diğer davalılarla birlikte eldeki davanın davacısı … Sigorta şirketinin de aleyhine maddi tazminata hükmedildiğini ve akabinde davacı sigorta şirketinin de aralarında bulunduğu söz konusu davanın davalılarına karşı Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, borçlulardan kararda belirtilen sorumlulukları nispetlerinde talepte bulundukları ve davacı sigorta şirketi tarafından da 27.07.2016 tarihinde icra dosyasına 15.177,98TL yatırıldığı, ardından da araç sürücüsünün alkollü olarak ölümlü trafik kazasına sebebiyet vermesinden dolayı davacının sigorta poliçesinin tarafı olan sigortalısından ödenen miktarın rücuen tahsili istemi ile Ankara … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibini başlattığı, ancak davalının itirazı ile takip durduğundan bu kez de itirazın iptali isteminde bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yan zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden def’i ve itirazda bulunmuş ise de, icra dosyasında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine dair evrak yahut tebliğ parçasının bulunmaması ve rücuya yönelik zamanaşımı süresinin dolmaması nedeniyle davalının bu itirazları mahkememizce kabul görmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava konusu kazaya ilişkin tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında; sigortalı araç sürücüsünün kendi şeridinden ayrılarak karşıdan gelen aracın şeridine geçtiği ve asli kusurlu olduğu, kaza sonrası hastaneye sevk edilen sigortalı araç sürücüsü hakkında düzenlenen genel adli muayene raporunda ise; alkol ölçümünü reddeden sigortalı araç sürücüsünün alkolmetreye üfleyemediğinin gözlendiği, şahsın aşırı alkollü olduğu muayene eden hekim tarafından yazılmış olmakla, sigortalı araç sürücüsü tarafından da alkollü araç kullandığı savcılık sorgusunda kabul ve beyan edilmiş olduğundan rücu şartlarının oluşup oluşmadığı ve ardından rücu edilebilecek miktarın tayin ve tespiti gerekmiştir.
Nitekim Riziko tarihide yürürlükte bulunan Trafik Sigortası (Z.M.M.S.) Genel Şartları’nın B….maddesine göre; “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden … ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir.
Sigorta ettirene başlıca şu nedenlerle rücu edilir: …
d) Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa,” düzenlemesi nazara alındığından sigorta şirketinin sigortalısına ödediği miktarda rücu hakkı doğmaktadır. Bu bağlamda her ne kadar dosyamız kapsamındaki nörolog bilirkişi tarafından kazanın münhasıran alkolün etkisinde meydana geldiğinin söylenemeyeceği, şahsın alkollü olduğuna dair kesin ve net tespitleri içerir ölçümlerin yapılmadığı şeklinde kanaat bildirilmiş ise de, Ankara … …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 25.02.2019 tarihli ilamı uyarınca dosyada mevcut kusur durumu ve kazaya yönelik tespitlerin olayın oluş şeklinin kesinleştiği, dosyada mevcut karara esas alınan 26.03.2015 tarihli Ankara Trafik İhtisas Daire Başkanlığı tarafından müteveffanın kusursuz, sürücü …’ın ise asli ve tam kusurlu olduğuna dair düzenlenen rapor, olayın sürücünün bilinçli taksiri ile meydana geldiğinin kabulü, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında …’ın tam kusurlu ve müteveffanın kusursuz olduğuna yönelik tespitine dair raporun kesinleştiği, Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında alınan sigorta hakemi, makine mühendisi ve nörolog bilirkişilerden oluşan heyet raporunda da …’ın tam ve asli kusurlu olduğu, müteveffanın kusursuz olduğu ve kazanın oluşumunda …’ın münhasıran alkollü olmasının kazanın oluşumuna sürücüdeki alkol dışında herhangi bir dış etkenin varlığına rastlanılmadığı tespitlerinin tümü nazara alındığında dosyamız kapsamındaki rapora itibar edilmemiş ve Yargıtay kararları ile kesinleşen rapor ve tespitler de nazara alınarak davacının sigortalısı davalıya ait araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu ve alkollü olduğu, müteveffanın ise kusursuz olduğu bu itibar ile olayın münhasıran alkolün etkisinde meydana geldiği ve rücu şartlarının oluştuğu kabul edilmiştir.
Gerçekleşen riziko Genel Şartların A.1. maddesine (Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.) göre teminat dahilinde bulunmaktadır. Eldeki davaya konu rücu miktarı ile Ankara 9. Alsiye Ticaret Mahkemesine konu rücu miktarı bir arada değerlendirildiğinde her halükarda sigorta teminat limitinin aşılmadığı ve poliçe kapsamında kaldığı anlaşıldığından Ankara … Ticaret Mahkemesi dosyasının beklenmesine mahkememizce lüzum görülmemiştir. Yine dava müstenidi takibe dayanak olan Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası da maddi tazminat bakımından kesinleşmiş olmak ve davacının da söz konusu dosyada yalnızca maddi tazminat sorumluluğu bulunmakla rücu şartlarının oluştuğu kabul edilerek ayrıca kesinleşmesinin beklenmesine lüzum görülmemiş ve rücu miktarının mahkememizce tespiti mümkün kabul edilmiştir. Ankara … İcra Müdürlüğü ve dayanak Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davacı yönünden 1.000,00 TL’nin 27.10.2014 tarihinden 8.519,18 TL’nin 30.05.2016 tarihinden itibaren davacıdan tahsili, 1.800 TL ilam vekalet ücreti, 831,50 TL yargılama gideri, (686,55 TL + 145,48 TL =) 832,03 TL olduğundan asıl alacaklar dışında faize yönelik fer’iler ile takip harç ve vekalet ücretinin tespiti gerekmekle davacının sorumlu olduğu miktar;
*1.000,00 TL’nin 27.10.2014 tarihinden takip tarihi 21.07.2016 tarihine kadar faizi (1 yıl 8 ay 24 gün yani 633 gün için yıllık %9 faiz uygulanarak) 156,08 TL,
8.519,18 TL’nin 30.05.2016 tarihinden takip tarihi 21.07.2016 tarihine kadar faizi (1 ay 21 gün yani 52 gün için yıllık %9 faiz uygulanarak) 109,23 TL, hesap edilen 9.519,18 TL asıl alacak için takip tarihi olan 21.07.2016 ile ödeme tarihi olan 27.07.2016 tarihleri arasında %9 yasal faiz işletilerek takip ile ödeme arasında bu kalemlere 14,08 TL faiz işlediği,
*1.800 TL ilam vekalet ücreti, 831,50 TL yargılama gideri ve 832,03 TL harçlar toplamı olan 3.463,53 TL yönünden ise 15.06.2016 karar tarihi ile 21.07.2016 takip tarihi arasında 30,74 TL, takip tarihi ile ödeme tarihi olan 27.07.2016 tarihi arasında ise 5,12 TL faiz işlediği anlaşılmakla toplam 13.297,96 TL mahkeme ilamındaki alacak kalemleri ve faizleri bakımından hesaplama yapılmış hesaplanan bu miktar yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi nazara alınarak 1.595,76 TL icra vekalet ücreti ile 604,18 TL %4,55 üzerinden tahsil harcı hesap edilmiş nihayetinde davacının Ankara … İcra Müdürlüğü dosyasına ödediği 15.177,98 TL’nin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davacı ödemiş olduğu 15.177,98 TL’nin yanında Ankara … Müdürlüğü dosyasında işlemiş faiz talebinde de bulunmuş ise de temerrüdü oluşturacak tebliğe dair dosya kapsamında evrakın mevcut olmaması karşısında işlemiş faize yönelik talebinin reddi ile asıl alacak bakımından talepte bulunabileceğinin kabulü gerekmiştir.
Tarafların tazminat talebi ise alacağın yargılamayı gerektirmesi ve şartların oluşmaması nedeniyle reddedilmiş, nihayetinde aşağıdaki şekli ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 15.177,98 TL asıl alacak yönünden iptaline ve asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Şartları oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 1.036,81 TL harçtan peşin alınan 260,77 TL’nin mahsubu ile bakiye 776,04 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 260,77 TL peşin harcının toplam olan 296,67 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan, 120,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.350,00 TL bilirkişi ücretinin toplamı olan 1.470,00 TL’nin davanın kabul red oranına göre 1.461,18 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 91,69 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 12/03/2021