Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/56 E. 2021/432 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/56 Esas – 2021/432
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2018/56 Esas
KARAR NO : 2021/432

DAVA : Alacak, Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile Muğla Büyükşehir Belediyesi arasında alt yapı işleri konulu sözleşme imzalandığını, müteakiben davacının davalı ile 06.07.2017 tarihli tedarik sözleşmesini imzaladığını, sözleşme konusunun davalı tarafından TS12201-2 standartlarına uygun farklı ebat ve miktarlardaki HDPE boruların üretilerek davacı yükleniciye teslim edilmesine ilişkin olduğunu, sözleşme bedelinin 590.000 USD olup kurun taraflarca 3.61 TL’den sabitlendiğini ve ödeme planı hazırlandığını, davacının davalıya toplam değeri 2.513.630,12 TL olan 16 adet çeki teslim ettiğini, çeklerden vadesi gelen 10 adedinin ödendiğini, tedarik sözleşmesinin 7.01 maddesi uyarınca malların davalı tarafından üretilerek son parti boruların en geç 31.10.2017 tarihinde davacıya teslim edilmesi gerektiğini, yapılan tüm ihtarlara rağmen üretim ve teslim işlemlerinin davalı tarafından sonuçlandırılmadığını, dava tarihine kadar teslim edilen borulara ilişkin test sonuçları ve iade durumuna göre tüm boruların KDV hariç toplam bedellerinin 2.129.970,22 TL olup sözleşmeye uygun boru tesliminin KDV hariç 560.275,44 TL olduğu, 1.569.694,78 TL KDV hariç boru tesliminin yapılmadığını, tüm boruların KD V dahil toplam bedeli 2.513.290,09 TL’ye tekabül ettiğini, buna göre 1.852.165,09 TL KDV dahil boru tesliminin yapılmadığını, bu güne kadar davacı yüklenicinin vadesi gelen çeklerden dolayı yapılan ödemeler toplamının 1.516.048,97 TL olduğunu, buna karşılık dava tarihi itibariyle sözleşmeye uygun teslimi yapılan boruların KDV dahil tutarının 661.125,00 TL olduğunu, davacının teslim almadığı borular için 854.923,97 TL fazladan ödemede bulunduğunu, bunun yanı sıra vadesi gelmemiş toplam miktarın 997.581,15 TL olan 6 çekin davalının elinde olduğu, davalıya gönderilen Ankara …. Noterliğinin 04.01.2018 tarihli …. yev nolu ihtarnamesinde eksik ürünlerin yerine getirilmesini aksi halde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğinin ihtar edildiği, verilen sürede sözleşme konusu borular teslim edilmediğinden sözleşmenin davacı tarafından sözleşmenin 14.01 maddesine göre feshedildiğini, sözleşmenin 13. maddesi uyarınca gecikme cezasının ödenmesi gerektiğini, 01.11.2017’den başlayarak 17.01.2018’e kadar 77 takvim günü geçtiğinden sözleşmenin 13.2 maddesi uyarınca cezai şartın sözleşme tutarının %5’ini geçemeyeceği hükmüne göre %5 cezai şarta tekabül eden 106.495,00 TL’nin de tazminini gerektiğini belirterek davacı tarafından davalıya fazlaca ödenen 854.923,97 TL’nin ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya iadesine 6 adet toplam miktarı 997.581,15 TL olan çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptali ile iadesine, sözleşme bedelinin %5’ine tekabül eden 106.495,00 TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya baklamla yetkili olduğunu, davalının zaman zaman teslimatta gecikmeler olsa da iyi niyetli olarak sözleşme kapsamında edimlerini ifa etmeye çalıştığını, davacının aldığı ürünlere istinaden UGETAM test kuruluşuna yaptırdığı test raporlarının davalının bağımsız labaratvuarlara yaptırdığı, test raporları ile çeliştiğini, davacı tarafından iadeler söz konusu olmaya başlayınca üretilenlerin sevk edilmemiş olduğunu, davacının tutumu yüzünden davalının 744.222,30 TL’lik ürünü iade almak zorunda kaldığını, davacının sözleşmeyi haksız olarak feshederek sözleşme kapsamında üretilen ve teslime hazır olan boruları da almaktan imtina ettiğini, çeklerin sözleşme kapsamında satılan mallara karşılık alındığını, davalının da üçüncü şahıslara ciro ederek verdiğini, verilmeyen çeklerin ise davacıya iade edildiğini, davacının satım akdini haksız feshettiğinden cezai şart talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflar arasında imzalanan 06.07.2017 tarihli tedarik sözleşmesinin 20.02 maddesi yetki şartını içerdiğinden davalı yanın mahkememizin yetkisine yönelik itirazın ön inceleme duruşmasında reddine karar verilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu çeklerin akıbeti muhatap banka şubesinden sorularak çek örnekleri temin edilmiş, …asliye Ticaret Mahkemesinin …. karar sayılı konkordato projesinin tasdikine ilişkin dosya örneği uyup sisteminden temin edilerek dosya kapsamına alınmış, davalı yanın ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi yapılmak üzere Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; “davalı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, dava konusu alacağa ilişkin incelemeye sunulan cari hesap kayıtlarında davalının davacıya 1.615.218,56 TL borçlu görüldüğü” ifade edilmiş, tüm dosya kapsamı ile davacı yanın ticari defterleri üzerinde mali müşavir, makine mühendisi ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyet tarafından düzenlenen kök ve ek raporda özetle; ” taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırılmış olan davacı ticari defter kayıtlarında davalı yanın davacı adına 1.477.525,66 TL’lik satış faturası düzenlediği, bu faturalara karşılık davacı yan tarafından 753.209,80 TL’lik iade faturası düzenlendiği, ayrıca davacının davalıya çek ile toplam 2.273.766,55 TL’lik ödeme yaptığı ve davacının davalıya 1.549.450,69 TL fazla ödeme yapmış olduğu, ayrıca davacının davalı adına 62.840,76 TL’lik mal teslim gecikme cezası faturası, 11.914,61 TL’lik damga vergisi yansıtma faturası düzenlediği, bu faturadan davalının davacı adına düzenlediği, 8.984,61 TL’lik fiyat farkı faturasının mahsubu sonucunda davacının davalıdan 65.770,76 TL alacaklı olduğu ve davacının davalıdan toplam alacağının 1.615.221,44 TL olduğunu tespit edildiği, sözleşmeye göre tedarik yoluyla temin edilecek boruların niteliği, miktarı ve bedellerinin belirlendiği, yapıla hesaplamaya göre davacıya teslim edilen boruların toplam bedelinin KDV dahil 663.994,64 TL teslim edilmeyen boruların toplam tutarının 1.844.657,89 TL ve geç teslim edilen boruların ve teslim edilmeyenlerin toplam ceza tutarının 492.152,30 TL olduğu, davacı tarafından yapılan toplam ödemenin 1.516.048,97 TL olup teslim edilen boru bedeli 663.494,64 TL olduğundan fazladan ödenen miktarın 852.554,33 TL olarak hesaplandığı, tarafların ticari defterleri arasında oluşan (1.615.221,44 – 1.615.218,56) 2.88 TL’lik farkın davacı tarafından davalı adına düzenlenen 2 faturanın davalı defterlerine kayıt miktarlarından kaynaklandığı, faturaların incelenmesinde davalı şirket kayıtlarında görüldüğü gibi olduğu, ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 1.615.221,44 TL alacaklı olduğunun hesaplandığını, sözleşmede birim fiyat esasına göre KDV hariç 590.000,00 ABD doları olduğu, 7.02 maddesinde birim fiyatların sözleşme sonuna kadar sabit olduğu, 11.01 maddesinde tedarikçinin yüklenici tarafından 7 gün içerisinde kendisine verilecek ve karşılıklı mutabakat sağlanacak iş programına uyacağı, işin yapılması sırasında veya süresinde bir değişiklik yapmayacağı,13.01 maddesinde tedarikçinin iş programında belirlenen muayyen müddeti aşan her takvim günü için sözleşme bedelinin %0,5 oranında ceza ödemeyi kabul ettiği, ancak gecikmenin 10 takvim gününü geçtiği takdirde uygulanmaya başlayacağı ve yüklenicinin tedarikçiyi yazılı olarak uyaracağı makul bir süre vereceği, durumun değişmemesiyle sözleşmeyi feshederek sair hakkını tedarikçiden talep edeceğinin belirtildiğini, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede teslim edilemeyen boruların sözleşmenin 14.01 maddesi gereğince tebliğden itibaren 7 gün içerisinde teslim edilmesi aksi halde sözleşmenin feshedeceği ve cezai şart ile zararlarının tazmini yoluna gidileceğinin belirtildiği, geç teslim edilen borular ile teslim edilmeyenlerin toplam ceza tutarının 492.152,30 TL olarak hesaplandığı, davacı vekilinin sunduğu 24.10.2016 tarihli dilekçede davalının davacı şirkete olan borcunun 1.719.136,55 TL olduğunun belirtildiği, ….ATM …. esas sayılı davalı şirketin konkordato talebine ilişkin davanın çekişmeli alacaklar hakkında ara kararında alacaklı şirketin konkordato nisabında alacağının 1.597.354,00 TL olarak hesaba katılmasına karar verilmiştir denildiği” ifade edilmiştir.
Dava; yanlar arasında imzalanan tedarik sözleşmesi kapsamında eksik ürün teslimi nedeniyle fazladan ödenen bedelin iadesi, verilen çekler yönünden menfi tespit/istirdat ile sözleşme gereğince cezai şart bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 06.07.2017 tarihli tedarik sözleşmesi ile toplam bedeli KDV hariç 390.000 USD olan TS12201-2 standartlarına uygun boruların üretiminin yapılarak davalı tarafından davacıya teslimi hususunda anlaşma yapıldığı, davacı tarafından sözleşme bedeline ilişkin nakden ve çek teslimi suretiyle ödemeler yapıldığı, bilirkişi heyetince sözleşme kapsamında davacının davalıya teslim etmesi gereken ürünlerin tamamının teslim edilmediği bir kısmının da geç teslim edildiğinin belirlendiği, davacı tarafından nakden ve çekle yapılan ödemeler kapsamında eksik ürün teslimi nedeniyle dava tarihi itibariyle fazladan yapmış olduğu ödemeler kapsamında kendi ticari defterlerinde 1.615.221,44 TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede dava tarihi itibariyle davacıya 1.615.218,56 TL borçlu olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, her iki yan defter kayıtlarındaki 2,88 TL’lik farkın 2 faturanın davalı ticari defterlerine miktar itibariyle yanlış kaydedilmesinden kaynaklandığı, bu kapsamda birbirini teyit eden her iki yan defter kayıtlarına göre davacının davalıdan teslim edilmeyen ürünlerin bedeline ilişkin 1.615.221,44 TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilin 13.11.2019 tarihli dilekçesinde davalının davacı şirkete olan borcunun 1.719.136,55 TL olduğunu beyan ettiği, 11.05.2021 tarihli dilekçesinde ise menfi tespit talep edilen çeklerden 58932 nolu 26.01.2018 vadeli 239.863,57 TL bedelli çekin dava açıldıktan sonra 06.02.2018 tarihinde davacıya iade edildiği, diğer 5 çekin ise vadeleri geldiğinde ödendiğinden menfi tespit davalarının istirdada dönüştüğünün bildirildiği görülmüş muhatap banka yazı cevabında keşidecisi davacı lehtarı davalı olan çeklerin bankaya ibrazla çek bedellerinin ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 06.07.2017 tarihli tedarik sözleşmesinin 11.01 maddesinde davalı tedarikçinin iş programına uyacağı işin süresinde bir değişiklilik yapmayacağının ifade edildiği, 14.01 maddesinde ise tedarikçinin sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde davacı yüklenici tarafından 7 günlük süre verilerek yazılı olarak ihtar gönderilip belirtilen hususlar yerine getirilmediği takdirde sözleşmenin tek taraflı olarak derhal feshedileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, davacı tarafından davalıya keşide edilen Ankara …. Noterlinin 04.01.2018 tarih … yev nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin 14.01 maddesine uygun olarak süre verildiği ve bu suretle sözleşmeyi tek yanlı fesih hakkının doğduğu anlaşılmış sözleşmenin 13.01. maddesinde davalı tedarikçinin iş programında belirlenen teslim sürelerine uymadığı takdirde muayyen müddeti aşan her takvim günü için sözleşme bedelinin %0.5 oranında ceza ödeyeceğinin belirtilerek cezai şart ödenmesinin gecikmenin 10 takvim gününün geçmesi koşuluna bağlandığı ve yüklenicini tedarikçiyi yazılı olarak uyarıp makul bir süre vereceği, durum değişmez ise sözleşmeyi feshederek sair haklarını tedarikçiden talep edebileceği, 13.02 maddesinde gecikme cezasının toplam sözleşme tutarının %5’ini geçemeyeceğinin taraflarca kararlaştırılmış olduğu görülmüş olup yapılan bilirkişi incelemesinde davalı tarafından davacıya teslimi öngörülen sözleşmeye konu boruların tesliminde yaşanan gecikmenin 10 takvim gününü aştığı belirlenerek geç teslim edilen ve hiç teslim edilmemiş olan borular yönünden toplam ceza tutarının 492.152,30 TL olarak belirlendiği, sözleşmenin 13.02 maddesi kapsamında taraflarca kabul edilen 3,60 TL sabit kur esas alınarak belirlenen sözleşme bedelinin %5’i 125.316,00 TL’ye denk geldiğinden davacı tarafından talep edilen 106.495,00 TL ceza bedelinin sözleşme koşullarına uygun ve istenebilir olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi heyetince tarafların ticari defter kayıtları ile örtüşür şekilde davacının davalıdan toplam 1.615.218,56 TL teslim edilmeyen sözleşmeye konu mal bedeline ilişkin alacağının bulunduğu tespit edilmiş ise de davacı vekilinin dava dilekçesindeki talep tutarları ile 13.11.2019 tarihli dilekçesindeki davalının toplam borcunun 1.719.136,55 TL olduğuna ilişkin beyanı nazara alınarak bu tutardan davacı vekilince davalı tarafından davacıya iade edildiği bildirilen ve bu suretle istirdat talebi konusuz kalan 239.863,57 TL tutarındaki çek bedeli mahsup edildiğinde ve keza sözleşme bedeline ilişkin davacı tarafından davalıya teslim edilen ve bedeli ödenmiş olan 5 çek toplamı 757.717,58 TL yönünden kanıtlanan istirdat talebinin kabulü ile bu tutarların mahsubu yapılarak davacının davalıdan 615.060,40 TL nakit olarak fazladan ödenen sözleşme bedeli ile davacı talebiyle bağlı kalınmak suretiyle 106.495,00 TL sözleşme gereği cezai şart bedeli alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmış davalı hakkında konkordato projesinin tasdiki kararı gereğince işbu davada davacı alacaklının konkordato şartları dairesinde alacağına kavuşacak olduğundan infaz aşamasında konkordato şartlarının nazara alınmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebe konu …. Şubesine ait 58932 nolu 26.01.2018 tarihli 239.863,57 TL bedelli çek yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davanın 1.479.272,98 TL (757.717,58 TL istirdada konu çek bedeli + 615.060,40 TL fazla ödenen bedel + 106.495,00 TL ceza bedeli) üzerinden kısmen kabulü ile bu tutarın 615.060,40 TL’sine 23.01.2018 dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. karar sayılı 01.07.2020 tarihli konkordato projesinin tasdikine ilişkin karar gereğince konkordato şartlarının icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına,
5-Konusuz kalan talep yönünden alınması gereken 59,30 TL maktu harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Alınması gereken 101.049,13 TL harçtan peşin alınan 33.454,83 TLnin mahsubu ile bakiye 67.594,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Konusuz kalan talep yönünden davadaki haklılık durumu nazara alınarak ve kısmen kabul edilen dava yönünden davacı yan kendisini vekille temsil ettirdiğinden 92.969,78 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 25.240,45 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 33.454,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 33.490,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 351,60 TL tebligat, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 135,10 TL müzekkere ve talimat posta gönderi ücreti olmak üzere toplam 3.986,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 3.430,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 16.07.2021