Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/268 E. 2021/66 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2018/268
KARAR SAYISI : 2021/66

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete yapılan mal/hizmet satımı neticesi fatura düzenlendiğini, davalının bu borcu ödemekten kaçındığını, hakkında … müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini, borcun ödendiğinin belgelendirilmediğini, bildirerek davalının itirazının iptaline takibin devamına alacağın %20’si icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin açık adresinin Sincan/Ankara da alması nedeniyle öncelikle yetki yönünden Ankara Batı ATM’nin davayı görmekte yetkili bulunduğunu, esas yönden ise tarafların ticari kayıtlarının kontrol edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Ankara …. İcra Müdürlüğüne ait … sayılı takip dosyası getirtilmiş ve incelenmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4.446,48 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 4.543,88 TL’nin 1 adet faturaya dayalı biçimde tahsili için 23/08/2017 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal süresinde borcun tamamına ve yetkiye yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Takip dosyasında davalının icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itirazın ve mahkememizin yetkisine yaptığı itirazın İİK’nun 50.maddesi delaleti ile TBK’nun 89. ve HMK. 10. maddesi gereğince reddine karar verilip davalı yana tebliğ yapılmıştır.
Davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve başkaca usulu bir itiraz bulunmadığı anlaşılmakla tahkikat sürdürülmüştür.

Davanın, taraflar arasındaki ticari mal alım satım ilişkisi bulunduğu savıyla faturaya dayalı ürünlerin bedeli olan ve faturaya bağlanan faiziyle birlikte 4.446,48 TL’nin ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacının iddiasının kısaca davalı firmaya Ankara …. İcra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında fatura ve sevk irsaliyesine dayanarak yapılan takipte faiziyle birlikte toplam 4.446,48 TL borçlu olunduğu ve bu miktarın tahsili için takibe yapılan itirazın iptalinin ve tazminata karar verilmesine ilişkindir.
Tarafların uyuşmazlık konularının; Taraflar arasındaki ticari ilişki bulunup bulunmadığı faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edildiyse bedelinin takip dayanağı fatura ve cari hesap miktarı kadar olup olmadığı, varsa miktarı, alacağı muaccel olup olmadığı, işleyen faizin hakedilip hakedilmediği edildiyse miktarı ve takibe itirazın yerinde olup olmadığı,yerinde ise tazminata karar verilip verilemeyeceği noktalarında bulunduğu belirlenmiş yargılama sürdürülmüştür.
Tarafların delilleri toplanmış, ticari defter ve kayıtların incelenmesi yapılmış, alınan 27/09/2019 günlü mali müşavir raporunda özetle; yevmiye defterinde de kayıtlanan duru itibariyle davacının usulüne uygun tutulduğu belirlenen ticari defterlerine göre davalıdan 4.446,48 TL alacaklı bulunduğunun anlaşıldığı açıklanmıştır.
Davalı yana ticari kayıtlarını sunması için mahkememizce süre tanınmış ve bu konuda bilirkişi görevlendirilmiş ise de davalı yanın ticari kayıt ve defterlerini sunmaktan kaçındığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın borcun olmadığını bildirmesine rağmen ticari ilişkinin bulunmadığını iddia etmediği gibi malın teslim alınmadığını da savunmadığı ve davacının ticari kayıtları ve irsaliyeli faturası ile lehine delil olarak değerlendirilmesi gereken deliller kapsamında fatura miktarı kadar takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı bulunduğu, ancak işlemiş faiz yönünden davalıyı temerrüde düşürdüğünü belgelendiremediğinden faiz yönünden davasını kanıtlayamadığı kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile davalının … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında itirazının 4.446,48 TL asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar için devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 889,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının tazminat talebinin reddine,
Bu karar nedeniyle 303,74 TL harçtan peşin alınan 75,94 TL ile icra sırasında alınan 22,72 TL toplamının indirilmesiyle 205,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 1.351,20 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 1.321,90 TL ile 134,56 TL harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı taraf davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 97,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2021

Katip …

¸

Hakim …

¸