Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 E. 2021/105 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/105 Esas
KARAR NO : 2021/105

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 30.11.2017 tarihinde davalı şirketin şubesi olan … Oto … Ankara Şubesinden 0 km bir otomobil satın aldığını, akde konu aracın … plakalı … olduğunu, 165.750,00 TL bedelle satın alınan araçla ilgili olarak müvekkilince 2.140,00 TL kasko bedeli, 1.880,00 TL 4 adet lastis bedeli, 1.000,00 TL zirkonit kaplama bedeli, 1.000,00 TL kaput filmi bedeli, 360,00 TL çamurluk kaplama bedeli, 497,00 TL zorunla mali sorumluluk sigortası bedeli, 449,94 TL ihtarname bedeli olarak yapılan masraflarla birlikte aracın müvekkiline 173.076,94 TL’ye mal olduğunu, 04.12.2017 tarihinde trafiğe çıkan aracın 26.12.2017 tarihinde müvekkilinin Ankara’nın Kazan ilçesinde bulunan şirket merkezindeki kullanımı sırasında, motor ikaz lambası yanması ve aynı zamanda otomatik şanzımanın vites geçişlerinin düzensiz olduğunun fark edilmesi üzerine aracın davalı şirketin … yetkili servisine götürüldüğünü, araç o tarihte 2012 km olduğunu ve yetkili servis araçta bulanan otomatik şanzımanın mekatronik aksamının değiştirilmesi gerektiğini bildirdiğini, davalı şirket servisten, bedel iadesi ya da aracın değiştirilmesi konusunda bir öneri gelmemesi üzerine, müvekkili aracı 29.12.2017 tarihinde servisten alarak Kazan’a geri döndüğünü, bu tarihin dava dilekçesi ekinde sunmuş bulundukları davalı şirket yetkili servisinin iş emri isimli belgesinin sağ üst kısmında açıkça yazdığını, buna rağmen belgede gerçeği uymayacak biçimde araç teslim tarihi olarak 26.12.2017 tarihi yazdığını, dönüş esnasında müvekkilinin Kazan ilçesinde bulunan işyerine kısa bir mesafe kala araçta yeni arızalar ortaya çıktığını, araçtan şüphelenen müvekkil şirket yetkilisi aracı dikkatle izlediğinde, sağ kapıdan rüzgar aldığını, ön tekerden ses geldiğini fark ettiğini, bu haliyle aracın bir çok yönleri ile gizli ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, müvekkili şirket yetkilisinin araçla Keçiören istikametine doğru yol aldığını ve araç park ettikten sonra birkaç defa denenmiş olmasına rağmen motoru bir türlü çalışmadığını, bunun üzerine çekici çağrıldığını, araya Cumartesi, Pazar ve yılbaşı tatilinin girmesi nedeni ile 04.01.2018 tarihinde kullanılamayacak durumda olan aracın çekici ile davalı şirket servisine tekrar götürüldüğünü, bu tarihte araç 2014 km olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik araç satış bedeli ve araç için yapılan harcamalar toplamı olan 173.076,94 TL’nin güncelleştirilmiş ederinin iadesine, bunun mümkün olmaması halinde aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine karar verilmesine, hükmedilecek bedele, temerrüt tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; araçta gizli ayıp olmadığını, davacının iddialarının ve dilekçedeki taleplerine katılmanın mümkün olmadığını, zira araçta gizli ayıp bulunmadığını, davaya konu aracın 04.12.2017 tarihinde trafiğe çıktığını, 04.01.2018 tarihinde son servis kaydına göre 2.104 km yol kat ettiğini, davacı aracının şanzımanında arıza olduğu ve giderilemediğini ileri sürmekte bu sebeple de aracın güncelleştirilmiş ederinin iadesi veyahut aracın misli ile değişimini talep ettiğini, aracın 26.1.2017 tarihinde ve 2.012 km’de müvekkili şirkete ait yetkili servisi … Oto …’ya getirildiğini, davacı yanın söz konusu servis ziyaretindeki şikayeti motor ikaz ışığının yanması ve aracın şanzıman arızası vermesi olduğunu, araç üzerinde test, diagnoz vb. teşhis amaçlı bir izi işlem sonucunda DSG şanzıman kontrol ünitesi hafızasında bir veri sapması kayıt edildiğinin görüldüğünü, servis yetkililerince şanzımanın yönetimini sağlayan ve adına Mekatronik Kontrol Ünitesi denilen ünitenin garanti kapsamında değiştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığını, bu yöndeki tespit davacı şirket yetkilisine bildirildiğini, ancak davacı şirket yetkilisi, aracın bu yöntem ile onarımını kabul etmediğini ve tespit edilen arıza/şikayet giderilmeden aracı teslim alıp yetkili servisten ayrıldığını, 04.01.2018 tarihinde ikinci servis ziyaretinde ise aracın 2.104 km’de servise getirildiğini, bu defa davacı şirket yetkilisinin şikayeti aracın hareket etmediği ve motor ikaz ışığının yandığı olduğunu, teşhise yönelik işlemler sonucunda araçta zaten mevcut olan arızanın yeniden görüldüğünü, yani bir önceki servis girişinde tespit edilen arızanın, arıza kaydının devam ettiğinin anlaşıldığını, ancak davacı şirket yetkilisi yine arızanın giderilmesi için mekatronik kontrol ünitesi değişimine onay vermediği için bahsedilen şikayete yönelik bir müdahale uygulanmadığını, dava konusu araçta da yer alan DSG adı verilen şanzımanlarda, üretimi ve yapısı gereği parça kullanılarak onarım/yenileme yapılamamakta, sadece Mekatronik Kontrol Ünitesi adı verilen yönetim ünitesi ve komple kavrama mekanizması değiştirildiğini, bilirkişi incelemesi yapılması talepleri olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesi ve aracın müvekkili şirkete iadesi halinde, dava konusu aracın üzerinde bulunan veya sonradan ortaya çıkabilecek ve yükümlüsünün davacı olduğu rehin, haciz, vergi borcu ve sair tahditlerin davacı tarafça kaldırılması hususuna hükümde yer verilmesi gerektiğini belirterek haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava; ayıp nedeni ile sözleşmenin feshi ile aracın güncellenmiş bedelin iadesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili; 30.11.2017 tarihinde davalıdan 0 km … aracı 165.750,00 TL satın aldıklarını,ilave masraflar yaptıklarını, 4.12.2017 tarihinde trafiğe çıkan aracın 26.12. 2017 tarihinde Kazan ‘da motor ikaz lambasının yanması üzerine servise götürüldüğünü, 2012 km olan aracın otomatik şanzımanın mekatronik aksamının değiştirilmesi gerektiğinin bildirirldiğini,bedel iadesi ya da araç değişimi taleplerinin kabul edilmemesi üzerine aracı onarım yapılmadan 29.12.2017 tarihinde servisten alarak Kazan’a geri getirdiklerini,ancak araç park ettiğinde yeniden çalıştıramadıklarını, 4.1.2018 tarihinde çekici ile servise getirdiklerini,5.1.2018 tarihinde çekilen ayıp ihbarına cevap verilmediğini ileri sürerek araç bedeli ile yapılan harcamalar toplamının iadesini talep etmiştir.Davalı vekili; araçta gizli ayıp olmadığını,2104 km yol yaptığını, mekatronik kontrol ünitesinin Garanti Kapsamında değiştirilmesi halinde sorunun giderileceğini, ancak davacı tarafın bunu kabul etmediğini, aracı onarımsız alıp gittiklerini, 4.1.2018 tarihinde 2104 km de getirildiğini, aracın hareket etmeyip motor ikaz ışığının yandığını ve arızanın devam ettiğinin tespit edildiğini, onay verilmediğinden müdahale edemediklerini, araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Araç iş emirleri, fatura, harcama kalemlerine ilişkin belgeler sunulmuş; bilirkişi incelemesi yaptırılmış; araçtaki şanzıman arızasının kullanım hatası olmadığı, kullanım sırasında ortaya çıkacak gizli ayıp şeklinde olduğu,arızanın giderilmesi halinde satış bedeline etkisinin olmadığı,misli ile değişim halinde 6.326,00 TL istenebileceğine ilişkin görüş bildirilmiştir. Davacının aracı 30.11.2017 tarihinde 0 km olarak aldığı ve 26.12. 2017 tarihinde motor ikaz ışığının yandığı ve arızanın ortaya çıktığı sabittir. Yeni alınan … araçta bu kadar kısa sürede Şanzıman arızasanın çıkması üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu tespit edilmiştir. 5.1.2018 tarihli ihtarnameye rağmen davalı onarım konusunda ısrar etmiştir. Davacı ikinci kez çekici ile getirdiği 4.1.2018 tarihinden bu yana yeni satın aldığı aracını kullanmamış, araç davalı servisinde onay verilmediğinden müdahale edilmeden bekletilmiştir. Mahallinde bilirkişi heyeti ile yapılan keşifte aracın yürümez halde uzun süre beklediği tespit edilmiştir. Davacı vekilince; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve harcamaların iadesi konusunda ıslah talebinde bulunulmuştur.Her ne kadar TBK 227/ son maddesi uyarınca onarım bedelinin satış bedeline göre değeri değişimi gerektirmeyecek seviyede düşük ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.9.2020 gün 2017/633 Esas,2020/663 sayılı kararı da gözetilerek satın almadan çok kısa bir süre sonra ortaya çıkan arızayı davacının kabul etmesinin beklenemeyeceği, davacının ayıpsız araç alma hakkının olduğu, arıza sonrası sözleşmeden dönme iradesini baştan beri koruduğu, aracın 3 yıldır davalı servisinde beklediği,davacının bedelini ödeyerek satın aldığı aracı 3 yıldır kullanamadığı, onarılmış hali ile kullanmayı kabul etmediği gibi yasal olarak bu koşullarda bu duruma katlanmasının beklenemeyeceği , kullanımı etkileyen bir arızanın bu kadar kısa sürede ortaya çıkmasından sonra davacının onarım halinde dahi aracın sorunsuz kullanımının olacağına ilişkin güveninin sarsılmış olmasının doğal olduğu gözetilerek, aracın benzeri misli ile değiştirilmesinin hakkaniyete uygun olduğu , aracın 3 yıldır davalıda olması nedeniyle yaptığı sigorta harcamalarını geri alamayacağı da gözetilerek talep ettiği harcama kalemleri gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Aracın halen davalı da olduğu yararlanmanın sürmediği alımdan hemen sonra araçta gizli ayıbın çıktığı, aracın niteliği gözetildiğinde davacının gizli ayıba katlatma yükümlülüğü olmadığı, TBK 227/1 maddesi uyarınca davacının aracın misli ile değiştirilmesi ve harcanan bedelin talep ettiği sabit olduğundan her ne kadar onarımın satım değerine göre miktarının düşük olduğu görülmüş ise de; davacının sözleşmeden dönme iradesini baştan beri koruduğu, aracın onarılmış hali ile kullanmayı kabul etmediği gözetilerek aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine, olmadığı taktirde İİK 24 maddesi gereğince işlem yapılmasına, 6.326,00 TL’nin 19.01.2018 temerrüt tarihinden en yüksek ticari faiz ile davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 11.257,45 TL harçtan peşin alınan 2.955,73 TL harcın düşümü ile eksik kalan 8.301,72 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 2.991,63 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden fatura değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 19.605,95 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.484,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … Oto vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 17/02/2021

Katip …

Hakim …