Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/84 E. 2022/549 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/84 Esas – 2022/549
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/84 Esas
KARAR NO : 2022/549

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/01/2017
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı aracın 26/08/2016 günü Ankara ili Yenimahalle ilçesi Etlik Caddesinde dava dışı …’in sevk ve idaresinde ilerlerken aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjdeki bariyer taşlarına çarpması sonucu müvekkili şirketin aracında ciddi hasar oluştuğunu, aracın perte ayrılacak duruma geldiğini, davalı şirkete aracın hasarının veya bedelinin ödenmesi için başvurulmuş ise de davalının 14/10/2016 tarihli yazısında aracın kiralık araç olarak kullanıldığından bahisle teminat dışında kaldığı belirtilerek ödeme talebinin reddedildiğini, ancak aracın müvekkili şirketin ihtiyaç ve işleri için kullanılan bir araç olduğunu, davalı sigorta şirketine 18/11/2016 tarihinde ihtar çekilmiş ise de cevap verilmediğini, bu nedenle eldeki davayı açma zorunluluğunun doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile aracın kiralık olarak kullanılıp kullanılmadığının tespitine, 3.500,00 TL araç bedelinin talebinin reddi tarihi olan 14/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 18/06/2018 tarihli ıslah dilekçesinde ise özetle; dava dilekçesinde talep edilen alacağın, müddeabihin ıslahı yolu ile 36.500,00 TL arttırılarak, toplam 40.000,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın 25353672 Y-0 poliçe numarası ile 18/09/2015-2016 tarihleri arasında kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, kasko sigorta poliçesinin “rent a car klozu” kısmında belirtildiği üzere kullanım amacı rent a car olan araçlarda poliçe üzerinde belirtilmesi ve gerekli prim alınması halinde teminatın geçerli olduğu, yapılan araştırmalarda dava konusu aracın kiralık araç olarak kullanıldığının anlaşıldığı, ayrıca sigortalı araca ilişkin farklı hasar dosyalarının da bulunduğunun ve davacının araç kiralama işi yaptığının da kazadan sonra anlaşıldığı, ispat yükünün yer değiştirdiğini, kötü niyetli hareket eden davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, 14/10/2016 tarihinden itibaren avans faizi talebinin yerinde olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında, sigortalının aracında meydana gelen hasar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, poliçe ve hasar dosyası, trafik tescil bilgileri, SGK kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlenen 02/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davacıya ait aracın rent a car suretiyle kiralandığının somut delillerle ispatlanamadığı, dolayısıyla gerçekleşen rizikonun poliçe teminatı kapsamında olduğu ve davacının 40.000,00 TL tazminatı talep hakkının olduğu” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Rapora yönelik itirazlar değerlendirilerek dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, 17/06/2019 tarihli raporda; “davacının ticari defterleri nezdinde 26/08/2016 olan hasar tarihi itibariyla davaya konu … plakalı aracın …’e kiralandığına ilişkin herhangibir kayıt bulunmadığı” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporlarına karşı sunulan itirazlar da nazara alınarak, … plakalı aracın ilk tescil tarihinden itibaren tüm el değiştirmelerinin, tüm kazalarını gösterir nitelikteki evrakların, tüm kaza dosyalarının, tüm trafik cezaları ile hangi sürücülere, hangi tarihte kesildiğinin tetkiki için İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün ilgili şubelerine, trafik kazası ve hasar bilgilerinin celbi için Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkereler yazılmış, … plakalı araç ile daha önce kazaya karıştığı anlaşılan …, ….’in davacı şirket çalışanı olup olmadığının da tetkiki amacıyla SGK kayıtları celp edilmiş, dosya takiben mali müşavir, sigorta uzmanı, makine mühendisi bilirkişilerden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Hazırlanan 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Tüm dosya içeriği, belgelerin incelenmesi ve sunulan nedenlerle, tarafımıza verilen
görev çerçevesinde, hukuki durum belirlemesi ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait
olmak üzere;
1- Davacı … Servis Otomotiv Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firması
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. Sicil numarasında 05.11.2013 tarihinde ….’in kurucu ortak ve müdür olarak tescil ve ilan edilerek kurulmuş olup, şirket
ana sözleşmesinde şirketin faaliyetleri arasında Araç Kiralama ve Rent A Car faaliyetinin
bulunduğu,
2- Davacı … Servis Otomotiv Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin
aktifine kayıtlı bulunan … Plakalı aracın 26/08/2016 günü Ankara İli Yenimahalle
İlçesi Etlik Caddesinde karışmış olduğu kazada araç şoförü olan …’in şirket
çalışanı olmayıp şirketle herhangi bir bağının kurulamadığı, 3- Davacı … Servis Otomotiv Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin kaza
tarihi sonrasında Araç Şoförü olan … adına herhangi bir fatura düzenlememiş
olsa da şirket kayıtlarında inceleme yapan bilirkişi raporu ekinde yer alan mizan ve muavin
defter dökümlerinden anlaşıldığı üzere şirketin Muhtelif Müşteriler adı altında rent a
car gelirlerini beyan ettiği ve söz konusu muhtelif müşteriler arasında …’inde
bulunabileceğinden, davacı defterlerinde … adına fatura düzenlenmemiş olsa
da gelir beyan edilmiş olabileceği,
4- Davacı … Servis Otomotiv Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin
aktifine kayıtlı bulunan … Plakalı aracın hasar geçmişi incelendiğinde kazaya
karışan şahısların davacı şirketin çalışanı ve ortağı olmadıkları da tespit edildiğinde davacıya ait aracın rent a car suretiyle kiralandığı değerlendirilmesi yapıldığından,
gerçekleşen rizikonun poliçe teminatı kapsamında olmadığı,” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava; davalı sigorta şirketine Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda araçta oluşan hasar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, trafik kazası nedeniyle aracında oluştuğunu bildirdiği maddi tazminatın davalıdan tahsilini kasko sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsilini talep etmekte; davalı ise özetle, davacının araç kiralama işiyle uğraştığı, aracın da kiralık araç olduğu, bu nedenle maddi hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğundan bahisle davanın reddini istemektedir.
Taraflar arasında varlığı uyuşmazlık konusu olmayan kasko sigorta poliçesinin yapılan incelemesinde; trafik tescil kayıtlarına göre 26/08/2016 kaza tarihinde davacı adına kayıtlı olan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 18/09/2015-2016 tarihleri arasında geçerli kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, sigorta poliçesinin “rent a car klozu” başlıklı hükmünde aynen; “Kullanım amacı rent a car (günlük veya operasyonel amaçlı uzun süreli kiralama) olan araçlarda poliçe üzerinde belirtilmesi ve gerekli süprim alınması halinde teminat geçerlidir. Aksi durumda sigortacı, aracın günlük ve/veya uzun süreli operasyonel kiralama aracı olduğunu tespit eder ise, poliçe genel şartlarında yazılı C2-2 maddesi gereğince tazminatı ödememeye hak kazanacaktır.” denildiği anlaşılmıştır. O halde; iddianın ve savunmanın ileri sürülüş şekli de nazara alındığında, uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle, … plakalı aracın araç kiralama işine özgülenip özgülenmediğinin tespiti gerekmektedir.
Dosyaya mübrez Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 18/09/2019 tarihli yazısından, davaya konu aracın 11/03/2016 tarihinde dava dışı …, 12/04/2015 tarihinde dava dışı …, 14/05/2015 tarihinde dava dışı …, 30/06/2015 tarihinde dava dışı … ve davaya konu trafik kazasının yaşandığı 26/08/2016 tarihinde de dava dışı …’in sevk ve idaresinde iken trafik kazasına karıştığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından davaya konu aracın şirketin günlük işleri için şirket çalışanı tarafından kullanıldığı savunulmuş ise de, SGK Ankara İl Müdürlüğü’nün 13/12/2021 tarihli yazısından, davacı şirket çalışanları arasında aracı kullanan ve trafik kazasına karıştığı belirlenen, gerek davaya konu trafik kazasında sigortalı aracı sevk ve idare ettiği anlaşılan …’in gerekse yukarıda sözü edilen diğer kişilerin yer almadığı anlaşılmış, davacı tarafından da adı geçen kişilerin (şirket çalışanı, ortağı vb.) başka bir suretle davacı şirketle bağlantılı olduğu da iddia ve ispat olunmamıştır. Dosyaya mübrez 12/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda da davacı şirketin araç kiralama işi ile iştigal ettiği ve bu kapsamda elde ettiği gelirlerin de ticari defter ve kayıtlarında tutulduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen tüm bu maddi olgular, özellikle davacının araç kiralama işi ile iştigal edip davaya konu aracın da kısa süreli aralıklarla ve davaya konu trafik kazası sırasında aracı sevk ve idare eden … dahil, davacı şirket ile bağlantısı ortaya konulamayan üçüncü kişiler tarafından kullanıldığı hususları, kıyasen 6102 sayılı TTK’nın 19. madde hükmü ile birlikte ele alındığında, … plakalı aracın, davacı şirketin ticari işletmesi ile ilgili olarak gelir elde etmek amacıyla, somut olarak faaliyet alanı kapsamında araç kiralama işine özgülenmek suretiyle üçüncü kişilere kullandırıldığı, taraflar arasındaki sigorta poliçesinde sigortalanan aracın araç kiralama işine özgülenmesi halinin teminat dışı haller arasında kabul edildiği, bu nedenle de taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinin “rent a car klozu” kapsamında sigortalı araçta meydana gelen maddi hasarın teminat kapsamı dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle; tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, haklılığı ispat olunamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE;
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 59,78 TL ve 624,00 TL ıslah harcı toplamı olan 732,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 603,08‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022