Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/703 Esas
KARAR NO : 2021/46
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31.07.2008
KARAR TARİHİ : 28.01.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu kooperatif hakkında … Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası üzerinden takip yapılarak 68.206,00 TL alt yapı alacağı, 228.653,94 TL Geliştirme ve Destekleme Kredisi Fonu asıl alacağı, 227.908,76 TL Alt Yapı Geçikme farkı (01/11/2004 aylık %5), 308.736,82 TL GD Geçikme fon farkı (01/01/2006’dan %20) olmak üzere toplam 833.505,54 TL’nin tahsili talebinde bulunduklarını; davalının gerekçe göstermeksizin alacağı ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu; davalının itirazının gerekçesiz, haksız ve mesnetsiz olduğunu; bu nedenle davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve haksız itiraz nedeniyle %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin davacı … Konuta Üye olan kooperatifler arasında yer almadığını; davacı … Konut tarafından davalı kooperatife arsa tahsisi yapılmadığını; icra takibine itiraz gerekçelerinde de belirtildiği üzere davalı kooperatif ile banka kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davalı kooperatifin davacıya yargılamaya konu herhangi bir borcunun bulunmadığını hatta fazla ödemesi olduğunu; bu nedenle haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacının, davalıdan kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacaklarını/ parasal yükümlülüklerini tahsil için giriştiği icra takibine davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkindir.
… Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Konut – …Yapı Kooperatifleri Merkez Birliği tarafından borçlu S.S. … Sitesi Konut Yapı Kooperatifi hakkında genel kurul kararları ve sözleşmeye istinaden 68.206,00 TL alt yapı asıl alacağı, 228.658,96 TL GD Fonu asıl alacak, 227.908,76 TL alt yapı geç. Farkı (01/11/2004 aylık %5) 308.736,82 TL GD Fon gecikme farkı (01/01/2006’dan yıllık %20) olmak üzere toplam 833.505,54 TL’nin ferileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yolu ile takip yapıldığı ödeme emrinin borçluya 16/04/2008 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen 21/04/2008 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca, işlemiş fazine, faiz oranlarına ve takibin tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Deliller toplanarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Ahmet Kurtulan tarafından 11/07/2012 havale tarihli kök rapor, 16/05/2013 havale tarihli ek rapor ve 08/01/2014 havale tarihli 2.ek rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece davacı … Konut’un, yapı kooperatifleri birliklerinden oluşan bir merkez birliği olduğu, davacı tarafın Toki’den aldığı arsaları kooperatiflere (davalıya arsa tahsis edilmemiş, sadece alt yapı hizmetleri sunulmuştur.) tahsis edebilmesi için davacı üst birliğe ortak olma zorunluluğu da bulunmadığı, K.K.nın özellikle 76.maddesi olmak üzere, 70.ve devamı maddelerine göre kooperatiflerin doğrudan merkez birliğine ortak olmaları da zaten yasal olarak mümkün bulunmadığını yine davalı tarafın, davacı tarafça verilen bir takım teknik hizmetlerden yararlanırken ve/veya davacı ile taahhütnameler hazırlarken, davalı kooperatifin merkez birliği olan davacıya ortak olmadığın iddiasında da bulunulmadığını, yararlanılan mal ve hizmetlerin bedellerinin ödenmesi aşamasında davalının davacının ortağı olmadığının ileri sürüldüğü bu noktada, talep edilen alacağın büyük bir bölümünün GDF alacağı ile bundan kaynaklanan vade farkı/faiz alacağının oluşturduğu, davacı tarafın bu alacağının ise nasıl doğduğu, bu alacağın esas itibariyle davacı tarafın kendi tüzel kişiliği ile de ilgisinin bulunmadığı, tamamen ilgili kararnameler ve Toki-Banka-… Konut arasında yapılan protokoller ve Toki aracalığıyla Devletin Resmi Fonu olan Geliştirme ve Destekleme Fonunda kullanılan ve geri ödenmesi zorunlu bulunan kredilerden ve onların faizlerinden kaynaklandığı gerekçesiyle GDF ana para alacağı alt yapı katılım bedeli alacağı gecikme farkı alacağı ve GDF işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 823.113,38 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin …. karar sayılı 19.02.2015 tarihli ilamında “Dava; davacı üstbirlik … Konutun üyesi olmayan ve kendisine davacı üstbirlik tarafından arsa tahsisi yapılmayan davalı kooperatiften, altyapı katılım bedeli, altyapı katılım bedeli gecikme farkı, Geliştirme Destekleme Fonu (GDF) kredisi ve Geliştirme Destekleme Fonu (GDF) gecikme farkı nedeni ile oluşan alacağının tahisili için girişilen takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı üstbirliğin Çayyolu 2 … Projesi kapsamında Ankara Dodurga mevkiinde satın aldığı arsalara altyapı ve sosyal tesis gibi imalatlar yapıp bu arsaları üyesi olan dava dışı kooperatiflere tahsis ettiği ve bu imalatları üyelerinden aldığı aidatlar ve dava dışı bankadan kullandığı Geliştirme Destekleme Fonu (GDF) kredisi ile gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Davacı üstbirlik, üyesi kooperatiflere tahsis edeceği inşaat alanlarındaki altyapı çalışmalarını yapmak üzere dava dışı çeşitli idari birimlerle (ASKİ, EGO, BEDAŞ, … Telekom vs.) anlaşmalar yapmış, bu anlaşmalar çerçevesinde aslında adı geçen idari birimlerin yapması gereken atık su, içme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon şebekeleri, doğalgaz ve enerji altyapı tesislerini kurmayı ve inşa etmeyi üstlenmiştir.
Davalı kooperatif ise, davacı … Konut’un üyesi olmadığı gibi kendisine davacı tarafından arsa tahsisi yapılmamıştır. Sadece maliki olduğu arsalar davacı üstbirliğin kendi üyelerine tahsis ettiği arsalarla komşu olup, idari birimlerin bölgedeki altyapıyı gerçekleştirme yükümlülüğünü davacıya devretmeleri nedeniyle davacı üstbirlik tarafından inşa edilen ana altyapı tesislerinden yararlanma mecburiyetinde kalmıştır. Nitekim davalı, davacı tarafından gerçekleştirilen ana altyapı hizmetlerinden faydalanmak ve bu nedenle ilgili idarelere abone olmak için davacı üstbirliğe ödeme yapmak koşuluyla, aldığı belgelerle alakalı idarelere başvurup bu suretle abonelik işlemlerini gerçekleştirebilmiştir. Aksi durumda yani davacı … Konut’un muvafakatı vermemesi halinde abonelik işlemlerinin gerçekleştirilmeyeceği ve böylece davalı kooperatif üyelerinin ikamet ettikleri konutlarında hayatlarının idamesi için zorunlu olan bu hizmetlerden yararlanamayacakları anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda olmak üzere, davalının Ankara … Noterliği’nce düzenlenen 21.05.1999 gün ….yevmiye numaralı taahhütname ile, davacı üstbirlik tarafından Çayyolu 2 … Projesi kapsamında yapılmakta olan teknik ve sosyal altyapı ile çevre düzenlenmesi işlerine ilişkin olarak yapılacak harcamalara her ortağa isabet eden payı nispetinde iştirak edeceğini kabul ve taaahhüt ettiği görülmüştür.
Bir davada vakıaları izah etmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir.
6098 sayılı TBK’nın 28. (818 sayılı BK. 21) maddesi uyarınca bir sözleşmede iki tarafa karşılıklı olarak yüklenen edimler arasında açık bir orantısızlık varsa bu orantısızlık taraflardan birinin zor durumda kalmasından, deneyimsizliğinden yararlanmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde bu orantısızlığın giderilmesi talep edilebilir.
Mahkemece, davacı yanca açıklanan olgulara göre, yukarıda belirtilen kanun hükmünün olayda varlık koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp, altyapı hizmetlerini gerçekleştirmekle sorumlu olan ve davacı üstbirlikle anlaşmalar imzalayan ilgili idari birimlerden söz konusu altyapı hizmetlerinin inşasının objektif kriterlerle maliyetinin sorulup tespit edilmesi, davalı kooperatifin sahip olduğu konut sayısı da dikkate alınarak ve ayrıca davacı üstbirliğin kendi üyeleri olan kooperatiflerle üyesi olmayan kooperatifler için tahakkuk ettirilen altyapı katılım bedeli ve diğer alacak kalemleri hususunda farklı uygulama yapıp yapmadığı, bu konuda objektif davranıp davranmadığı tespit edilmelidir. Somut olayda davalının davacı tarafından inşa edilen ana altyapı tesislerinden yararlanması ve ilgili idari birimlere abone olabilmesi, davacı üstbirliğin muvafakatına bağlı olup, bunun verilmemesi halinde verilen bu hizmetlerden yararlanamayacaktır. Bununla birlikte davalının kendine ait arsalardaki altyapı çalışmalarının bizzat davalı tarafından yapıldığı savunması üzerinde de durulmalıdır. Ayrıca davacı üstbirlikle dava dışı banka arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacı üstbirlik tarafından Geliştirme Destekleme Fonu (GDF) kredisi ve bu kredi nedeniyle dava konusu alacak kalemlerinden Geliştirme Destekleme Fonu (GDF) ve Geliştirme Destekleme Fonu (GDF) gecikme farkı adı altında talepte bulunulduğu görülmüştür. Oysa davalının davacı tarafından yapılan geç ödeme nedeniyle oluşan temmerrüt faizinden hukuken sorumlu olması mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kredi faizinden sorumlu tutulabilir.
Bu durumda, mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek ilgili idari birimlerden alınacak müzekkere cevapları da göz önünde tutularak özellikle altyapı konusunda uzman inşaat mühendisi, mimar, elektrik mühendisi gerektiğinde makine mühendisi, mali müşavir, bankacıdan oluşturulacak konularında ehil bilirkişi heyetinden açıklamalı, ayrıntılı, davacının alacak kalemlerini tek tek irdeleyen ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm dosya ve ekleri değerlendirilip davacı üstbirliğin davalı kooperatiften davalı tarafından yapılan ödemeler de tenkis edildikten sonra bir alacağı kalıp kalmadığı, şayet alacaklı ise bu miktarın tespiti ile uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilerek kararın bozulmasına karar verilmiş tashihi karar talebinin reddi üzerine esas kaydı yapılan davada Yargıtay bozma ilamına uyulmak suretiyle ASKİ, EGO, BEDAŞ ve Vakıfbank Yenişehir şubelerine yazılan müzekkere cevapları dosya kapsamına alınarak re’sen seçilen mali müşavir, bankacı, mimar, inşaat mühendisi, elektrik mühendisi ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşan heyete dosyanın tevdii ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ve bu rapora yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından düzenlenen ek raporlarda özetle; ” Davalı kooperatifin imalatı yapılığı dönemde maliki olduğu …parsel çevresindeki …. üzerindeki yol, yol kaplaması, kanalizasyon, yağmur suyu, içme suyu, elektrik, doğalgaz, telekom alt yapı imalatlarının tamamını yapmış olduğunun anlaşıldığı, yapılan imalatların ilgili idareler tarafından kabul edildiği, belediyelerle olan yol ve teknik alt yapıl ilişiğinin yasanın 23. maddesine göre kesildiği, yapı kullanma izin belgesi alındığı ve her konuda bireysel abonelik işlemleri gerçekleştirilmiş olduğu, davalı kooperatifin davacı birlik tarafından yapılmış olan ve maliki olduğu parsellerin cephesinde bulunmamakla birlikte Odabaşı Cad. Ve Odabaşı caddesine bağlantıyı sağlayan Nilüfer Sokak hattını kullanmakta olduğu, bu nedenle fiilen kullanılmakta olan bahse konu hatlarda kooperatifin faydalananlar arasında ve hissesi oranında ödeyebileceği miktarı bulmak için yapılan hesaplamada konut sayısı oranı dikkate alınarak kooperatifin yol ve teknik alt yapı bedelinden kullanmak suretiyle sorumlu olacağı bedelin 86.789,66 TL olduğu, davacı birlik tarafından tüm kooperatiflerin yararlanması amacıyla bir indirici merkez, bir adet dağıtım merkezi, OG-AG tesisleri ile telekomünikasyon alt yapı tesisleri yaptırıldığını bu tesislerden davalının diğer kooperatiflerle beraber yararlandığını, davalı kooperatifin elektrik şebekesi ile telekomünikasyon şebekesi ile ilgili sorumlu olacağı katılım bedelinin hizmet alan konut sayısı dikkate alınarak 56.927,35 TL olarak hesaplandığı, davacı ile yüklenici … İnş. San ve Tic. A.Ş arasında imzalanan içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu inşaatı sözleşmesi kapsamında davalının sorumlu olacağı bedelin hizmet alan konut sayılı dikkate alınarak 27.072,92 TL olduğu, davacının yaptırdığı doğalgaz tesisleri bedelinden davalının sorumlu olacağı bedelin ise hizmet alan konut sayısı dikkate alınarak 12.561,70 TL olduğu, bu durumda davalının alt yapı giderlerin ilişkin olarak toplam 183.351,63 TL ödemesi gerektiği, davalının davacıya ödediği paraların toplamının 1.690.815,38 TL olduğu, bu durumda davalının alt yapı harcamalarından kendi payına düşen kısmın fazlasıyla ödediği, davacı … Konut tarafından kullanılan GDF kredisi ile Çayyolu…. Kent proje kapsamındaki genel alt yapı, sosyal alt yapı ve çevre düzenlemesi işlerinin yatırıldığı, davalı tarafın alt yapı harcamalarından kendi payına düzen kısmın fazlasıyla ödediği, davalının payına düşen kısmın GDF kredisiyle finanse edilmesi söz konusu olmadığından davacının davalıdan GDF kredisi ana parası yahut kredi faizi adıyla herhangi bir talepte bulunamayacağı” ifade edilmiştir.
Toplanan deliller Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamı içeriği, bozma ilamı kapsamında yapılan bilirkişi incelemeleri soncu düzenlenen kök ve ek rapor içerikleri tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı üstbirliğin üyesi olmayan davalı kooperatife ait taşınmazlara ilişkin yol, yol kaplaması, kanalizasyon, yağmur suyu, içme suyu, elektrik, doğalgaz, telekom alt yapı imalatlarının tamamının davalı tarafından yapıldığı ve bu imalatların ilgili idareler tarafından kabul edildiği, yapı kullanma izin belgesi alındığı ve her konuda bireysel abonelik işlemleri gerçekleştirilmiş olduğu, ancak davalı kooperatifin davacı birlik tarafından yapılmış olan ve maliki olduğu parsellerin cephesinde bulunmamakla birlikte Odabaşı Cad. ve Odabaşı caddesine bağlantıyı sağlayan Nilüfer Sokak hattını kullanmakta olduğundan fiilen alt yapı hizmetlerinden yararlanılması ve Ankara …. Noterliğinde düzenlenen … yevmiye nolu taahhütname içeriğine göre davalının yararlandığı ve davacı tarafından tesis edilen alt yapı hizmetlerine ilişkin objektif kriterler çerçevesinde ve konut sayıları dikkate alınarak bilirkişi heyetince yapılan hesaplamada davalı yanın hissesine düşen yağmur suyu hattı, yağmur suyu ızgara hattı ve yol yapımı nediyle sorumluluğunun 86.789,66 TL, elektrik şebekesi ile telekomünikasyon tesisleri ile ilgili sorumluluğunun 56.927,35 TL, içme suyu işi ili ilgili sorumluluğunun 27.072,92 TL, doğalgaz işi ile ilgili sorumluluğunun ise 12.561,70 TL olmak üzere alt yapı giderlerine ilişkin sorumluluğun toplam 183.351,63 TL olarak hesaplandığı, davalının davacıya bu kapsamda yapmış olduğu toplam ödeme miktarı 1.690.815,38 TL olmakla davacının davalıdan takibe konu alt yapı bedeline ilişkin asıl alacak ve gecikme farkı talebinde bulunamayacağı, öte yandan davacı üst birliğin Çayyolu-2 Uydu Kent proje kapsamındaki genel alt yapı, sosyal alt yapı ve çevre düzenlemesi işlerini GDF kredisi kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği bilirkişilerce heyetince tespit edildiğinden davacının sorumlu olduğu alt yapı hizmeti bedelini fazlasıyla davacıya ödediği anlaşılmakla alt yapı hizmetinde kullanılan GDF kredisi alacağı ve bu krediye ilişkin gecikme farkından davalının sorumlu tutulamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığından davanın reddine, takibin kötü niyetle yapıldığı kanıtlanamadığından davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Koşulları oluşmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 7.084,90 TL’dan mahsubu ile bakiye 7.025,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 58.725,25 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük sürede mahkememize müracaat ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 11.02.2021
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …