Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/699 E. 2022/138 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – 2022/138
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2022/138

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; asıl işveren olan müvekkili şirkete bağlı … Enstitüsü ofis temizlik işleri için yapılan ihaleler neticesinde 01/11/2009-31/07/2011 yılları arasında söz konusu işin davalı şirkete ihale edildiğini, davalı şirketin temizlik elemanı olarak temizlik işlerinde çalıştırdığı işçilerden … …’in, Ankara …İş mahkemesi …. esas sayılı dosyası ile müvekkil şirkete ve alt işveren … (… Sosyal Hiz. Tar. Peyz. Çiç. İnş. Tic. Paz.)’a karşı kıdem, ihbar tazminatı ve bazı işçilik alacakları için dava açmış olduğu, yargılama sonunda Ankara …İş Mahkemesi’nin … K. Sayılı kararı ile müvekkili şirket ve davalı aleyhine kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti ve yargılama giderlerine hükmedildiğini, verilen kararın … … tarafından Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davalı ile müvekkili şirket aleyhine icra takibini başlatıldığını, takip dosyasında borç toplamının 18.126,97 TL olarak müvekkili şirket tarafından ödendiğini, daha sonra davalının ihale aldığı iş için verdiği 6.450,00 TL’lik teminat mektubunu nakde çevrilerek mahsup edildiğini, bakiye olarak 11.676,97 TL’lik bakiye alacak kaldığını, ödeme yapılan işçilerin müvekkili şirketten ihale ile hizmet alan davalı firmanın işçileri olduğunu, hiçbir şekilde müvekkili şirketin bu işçiler hakkında tasarruf yetkisi bulunmadığını, bu işçilerin tüm işe giriş bildirgelerini veren, sigorta primlerini, ücretlerini ve sosyal haklarını ödeyen tarafın davalı şirket olduğunu, bu işçilere alt işveren olan davalı şirket arasındaki uyuşmazlık sebebiyle asıl işveren durumunda olan müvekkili şirketin zarara uğradığını, davalılarla yapılan sözleşmelerin ilgili maddelerinde firmaların vereceği hizmet nedeniyle çalıştıracağı işçiler için İş Kanunu ve sosyal güvenlik mevzuatından doğan yükümlülüklerin kendilerine ait olduğunu, yine istihdam giderlerinin firmalara ait olacağının açık olduğunu, müvekkili şirketin ödemiş olduğu tutarın davalı şirket tarafından taraflarına rücuen ödemesi gerektiğini, müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirmeyen alt işverenden dolayı bahsi geçen işçiye ödeme yapmasının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, ödedikleri bedelin kusurlu ve sorumlu olan davalıdan tahsili için iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, müvekkili şirketin asıl işveren olarak ödemiş olduğu 11.676,97 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum ile müvekkilinin ilk olarak; 01.11.2009 – 01.07.2010 tarihleri arası için “Götürü Bedel Hizmet Alımı Sözleşmesi” imzaladığını, dava dışı işçinin de buna istinaden, iş sözleşmesi ve işe giriş ve çıkış bildirgelerinden de görüleceği üzere 01.11.2009-01.07.2010 tarihleri arasında çalıştığını, bu sözleşmenin akabinde davacı kurum ile 12.08.2010-31.07.2011 tarihleri arası için tekrar “Birim Fiyat Temizlik Hizmet Alımı Sözleşmesi” yapıldığını, işçinin de 12.08.2010-31.07.2011 tarihleri arasında çalıştığını, buna karşın dava dışı işçinin, müvekkilinin henüz ihale almadan ve davacı kurum ile herhangi bir sözleşme imzalamadan çok önceki yıllara ait olan 01.01.2006-31.07.2011 çalışma karşılığı olan haklarını iş mahkemesinde talep ettiğini, mahkemece davacının kıdem tazminatının, ihbar tazminatının ve yıllık ücretli izin tazminatlarının kabul edildiğini, dava dışı işçinin, müvekkili işveren dışında çalıştığı dönemlere ilişkin herhangi bir sorumluluk ve husumetinin işbu rücu davasında bulunmadığını, dava dışı işçiye ödenen 18.126,97-TL işçilik alacaklarının müvekkiline rücu edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından, müvekkiline ait teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiğini ve mahsup edildiğini, buna ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı olduğunu, davacının yapılan sözleşme gereği işçi alacaklarından dolayı müvekkilin sorumlu olduğunu iddia ettiğini, ancak davacı ile imzalanan sözleşme ve teknik şartnamelerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu, bütün yıllara ait sözleşmelere bakıldığında davacı tarafından matbu olarak tip sözleşmelerin kullanıldığını ve sözleşmelerin müzakere edilmediğinin görüleceğini, sözleşmelerde işçiye yönelik hangi haklardan hangi tarafın sorumlu olacağının açıkça belirlenmediğini, aynı şekilde rücu talebinin konusunu oluşturan tazminatlar konusunda bir bedel de belirlenmediğini, asıl işverenin davacı olduğunu, işçilerin işe alınmasında ve çıkartılmasında müvekkili şirketin hiçbir yetkisinin olmadığını, müvekkil şirketin bu tutarların tamamından sorumlu tutulmasının yasaya aykırı olduğunu, dava dışı işçiye ödenen kıdem, ihbar, yıllık izin alacağı ve yargılama ve icra giderlerinden işbu rücu davasında müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; asıl işveren olan müvekkili şirkete bağlı … Enstitü ofis temizlik işleri için yapılan ihaleler neticesi 01/11/2009-31/07/2011 yılları arasında söz konusu işin davalı şirkete ihale edildiğini, davalı şirketin temizlik elemanı olarak çalıştırdığı işçisi …’un Ankara …İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında kıdem, ihbar tazminatları ve bazı işçilik alacakları için dava açtığını ve … sayılı karar ile hükmedilen toplam 39.049,76 TL’nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini bildirerek müvekkili şirket tarafından ödenen miktarın asıl sorumlusu olan davacıdan ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte rucüen tahsilini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP: Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum ile müvekkili şirket arasındaki götürü bedel hizmet alım sözleşmesi uyarınca dava dışı işçinin uhtesinde çalıştığını, ancak işçinin çalıştığı tüm dönemlere ait talepte bulunduğunu ve buna göre hüküm tesis edildiğini, anılan dönem dışında davanın husumet yönünden reddi gerektiği işçilik haklarından kaynaklanan tazminat taleplerinin muhatabının kendisi olmadığını, işçinin yıllık izinlerinin tam olarak kullandırıldığını, ayrıca kıdem tazminatı kapsamında 1.000,00 TL ödeme yaptıklarını, işçilerin çalışması ile ilgili müvekkilinin karar alma ve talimat verme yetkisinin bulunmadığını bildirerek bu nedenle davanın tümüyle reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hizmet alım sözleşmesine dayalı rüceun tazminat istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, asıl ve birleşen davaların dayanağı olan Ankara …İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile onunla bağlantılı Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, Ankara …İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile onunla bağlantılı Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası suretleri, ödeme dekontları, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri celp edilmiş, davalı bakımından tacir araştırması yapılmış; uzman iki farklı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce 26/03/2018 tarihli birinci kök, 29/09/2019 tarihli birinci ek, 03/03/2020 tarihli ikinci ek bilirkişi raporlarını takiben yeni bir bilirkişiden 07/01/2020 tarihli kök, bila tarihli birinci ek bilirkişi raporunu takiben tarafların beyan ve itirazları gözetilerek bila tarihli ikinci ek bilirkişi raporu alınmış olup son bilirkişi raporunda özetle; davalının sorumluluğunun, tüm sorumluluk davalıda kabul edilirse … esas sayılı asıl dosya kapsamında 4.545,76 TL, … esas sayılı birleşen dosya kapsamında 26.967,02 TL olmak üzere toplam 31.512,78 TL, tüm sorumluluk müteselsil olarak kabul edilirse …. esas sayılı asıl dosya kapsamında 2.272,88 TL, 2017/698 esas sayılı birleşen dosya kapsamında 13.483,51 TL olmak üzere toplam 15.756,39 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek; özellikle işçilik alacakları davacı işveren tarafından ödenen işçilerin davalı yüklenicinin işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, davacı işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair davalı ile imzalanan sözleşmelerde bir hüküm bulunmaması, aksine davalı ile imzalanan sözleşme ve eki teknik şartnameye göre sorumluluğun davalı yükleniciye ait olduğunun kararlaştırılmış olduğuna ilişkin hususlar yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında bir bütün olarak değerlendirilerek ve son bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın davalının dava dışı işçileri çalıştırdığı dönem esas alınmak ve davalı tarafından kanıtlanan ödemeler düşülmek suretiyle yapıldığı da göz önüne alınarak, davacının dava dışı işçiler için asıl dava bakımından 4.545,76-TL’nin, birleşen dava bakımından ise 26.967,02-TL’nin tamamını davalı yükleniciden talep edebileceği ve davaya konu alacağa ilişkin iş mahkemelerinde görülen davalarda davalının da taraf olduğu göz önüne alınarak davalının haberdar olduğu değerlendirilen söz konusu alacağın davacı tarafından ödeme tarihi olan asıl davada 29/06/2015 tarihinden, birleşen davada 15/11/2016 tarihinden itibaren, davanın her iki tarafının tacir sıfatını haiz olduğu ve işin ticari işletmelerini ilgilendirdiği göz önüne alınarak avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Asıl davanın kısmen kabulü ile; 4.545,76 TL’nin 29/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1-Alınması gereken 310,52 TL harcın peşin alınan 199,42 TL’dan mahsubu ile bakiye 111,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından başlangıçta alınan 199,42 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 230,82‬ TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 209,6 TL tebligat gideri ve müzekkere ücreti, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.709,6 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 1.054,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 4.545,76 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine
B-) Birleşen davanın kısmen kabulü ile; 26.967,02 TL’nin 15/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1-Birleşen davada alınması gereken 1.842,11 TL harcın peşin alınan 666,88 TL’dan mahsubu ile bakiye 1.175,23 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Birleşen davada davacı tarafından başlangıçta alınan 666,88 TL peşin harç ve 31,10 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 697,98 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 92,5 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 41,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022