Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/658 E. 2021/75 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2017/658
KARAR SAYISI : 2021/75

#######
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava dışı … İnş. Tur. Ve Tic. A.Ş. ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, dava dışı firmanın kredi geri ödemelerini yapmaması üzerine … müdürlüğünün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını, bu takibin halen derdest olduğunu, bu arada davalı …’ın bu sözleşme nedeniyle 13/02/2013 tanzim tarihi ve 15/06/2013 vade tarihli 200.000,00 TL bedelli bono hakkında … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında kambiyo takibine başlanıldığını, … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip başlatıldığını, davalı borçlunun 05/03/2013 tarih ve1342 yevmiyeli üst limit ipoteğinin resmi senet akit tablosunun birinci maddesinde bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlar yönünden aynı zamanda kambiyo senedinden kaynaklı borçların da yer aldığı şekilde taahhüt vermiş olması nedeniyle haklı olarak yapılan takibe itirazının iptali gerektiğini, oysa takibe yapılan itiraz üzerine … esas sayılı dosyada takibin durdurulduğunu bildirmiş, itirazın iptaline takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine teminatı olmak üzere müvekkilince ipoteğin tesisi edildiğini, akit tablosunun 1 nolu koşulunda “kendisine açılmış ve açılacak her türlü krediden bankaya teminata iştiraya veya iskontoya herhangi bir kişi tarafından verilecek borçlusu veya cirantası olduğu senetlerden … bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere güvence olarak verildiği” belirtilmiş olmakla takip konusu ipoteğin anılan dava dışı şirketten dolayı verilmediğini, bankanın doğrudan doğruya bankaya olan bir borç nedeniyle takip yapmadığını, lehtarı … … A.Ş. olan 15/06/2013 ödeme tarihli 200.000,00 TL meblağlı bononun ciro yoluyla edindiği belirgin olmakla ipotek akit tablosunun 1 numaralı koşulu dairesinde ödenmesini istediğini, kaldı ki bonoya dayanılmakta ise bono aslının sunulmasını talep ettiklerini bildirerek davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, senedin verilme nedenini oluşturan temel ilişkinin ve bu ilişki çerçevesinde bir borcun olup olmadığı hususunun davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini, temel ilişki kanıtlanmadan ve anılan senetten bir borç olmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesine diğer yönden müteahhit firma olan … .. A.Ş.’nin yükümlülüklerinin yerine getirmediği, inşaatı tamamlamadığı kendilerine bu şirketçe söz verilen tapu devrinin gerçekleştirilmediğini, tam tersine 12.000,00 TL peşinatın da kaptırıldığını ve senedin dahi bu şirketten geri alımının mümkün olmadığını açıklayıp karşılıksız kalan senede dayalı yapılan takibin ve ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip yapılmasının haksız bulunmakla kötüniyetli davacının davasının reddine ve aleyhine %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, dava dışı şirket lehine verilen genel kredinin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine davalı tarafından verilen ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Davaya dayanak yapılan … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle, davacı … Bankası tarafından borçlular … İnşaat.. AŞ ile davalı … aleyhine 200.000,00 TL ‘si asıl alacak olmak üzere toplam 293.157,54 TL alacağın tahsili için 13/02/2013 tanzim tarihli 15/06/2013 vade tarihli 200.000,00 TL bedelli bono ile ihtarname ve sözleşmeler ile ” söz konusu senet ile ilgili … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinde ki takip ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo takibine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı” açıklamasıyla … Tapu Sicil Müdürlüğünün 05/03/2013 tarih,…yevmiye nolu 1. dereceden 350.000,00 TL bedelli resmi senet akit tablosu ve ipotek belgeleri dayanak yapılıp 10/07/2017 tarihinde takibe geçildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 13/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun İstanbul …. İcra Dairesine sunduğu muhabere yoluyla iletilen yasal 7 günlük süresi içerisinde yaptığı borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve bu konuda ayrıca icra müdürlüğünce 11/10/2017 tarihli itirazın süresinde olduğuna dair durdurma kararı tesis edildiği belirlenmiştir.
Davanın, dava dışı şirkete kredi kullandırımı sonrasında geri ödemenin yapılmamasından kaynaklı lehe ipotek veren kefile karşı ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkememizin, dava konusunda yetkili olduğu belirlenmekle yargılama sürdürülmüştür.
Davacının dava dilekçesinde bildirdiği iddialarının, dava dışı asıl borçlu … İnşaat…A.Ş’ye genel nakti ve gayri nakti krediye dayanak olan verilen senet ve borç için davalı borçlu kefilin üst limit ipoteği kapsamında 350.000,00 TL’lik kefalete imza atması nedeniyle davalı hakkında … Müdürlüğünün … sayılı takipte itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesi isteği olduğu, davalının savunmasında ise; ipoteğin borçlu şirketin kredi sözleşmesinini teminatı olarak verildiğini, ipoteğin şirketten dolayı verilmediğini, konu alacağın bankaya direkt bir borçtan kaynaklı olmadığı, dava dışı şirketten daire satın alma karşılığında şirkete olan borçtan kaynaklı lehtarı şirket olan 200.000,00 TL’lik bonoya dayalı alacak talebinin ipotek Akit tablosunun 1 numaralı koşulu dairesinde ödenmesinin istenildiği, anılan bonodan kaynaklı taleplerin zamanaşımına uğradığı, davacının bu miktarı talep etme hakkının bulunduğunu kanıtlaması gerektiği, senet nedeniyle borçlu olmadığı gibi dava dışı borçlunun işi yarım bırakıp taşınmazı da başkasına devir edip kaçtığını bildirdiği ve borçlu olmadığını şeklindedir.
Yapılan incelemede takip dayanağının yalnızca bono gibi algılanmasının davalı tarafça savunulduğu belirgin olmasına rağmen davacı bankanın dayanak takip dosyasında 200.000,00 TL’lik bononun yanısıra sözleşmeler, ipoteğe konu taşınmaz kaydı açıklaması ipotek ve diğer belgelerinde açıkça yazılmış bulunduğu görülmektedir. Kaldıki bonoya dayalı dosyamızda takip söz konusu değildir.Bu nedenle senet aslının bulunup bulunmamasının da dosyamız ile direkt bir bağlantısı bulunmamaktadır.
Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava dışı şirkete kullandırılan genel ve gayrinakti kredinin hitam olup olmadığı, borç var ise davalının verilen ipotek nedeniyle sorumluluğu yoluna gidilip gidilemeyeceği, müşterek ve müteselsil sorumluluğun bulunup bulunmadığı, var ise davalıdan talep edilip edilemeyeceği, miktarının takip tarihi itibariyle belirlenmesi, diğer takip dosyaları ve tahsilatların var ise karşılaştırılması, özetle, davacının davalıdan davaya dayanak takipte ne miktar talep edebileceği noktalarındadır.
Mahkememizce tüm kanıtlar getirtilmiş yanlar arasındaki dava dışı … … AŞ şirketi lehine düzenlenen sözleşmeler ipotek tesis kayıtları, davalının kendi adına düzenlenen genel kredi sözleşmeleri tümüyle dosyaya eklenmiş ve dosyada uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
18/09/2018 tarihli ön raporda özetle, davalı tarafça davaya verilen cevapta zamanaşımı definin ileri sürüldüğü takip konusu alacağın dayanağı olan bononun 15/06/2013 vade tarihli olduğu dikkate alındığında itirazın iptaline konu takibin yapıldığı tarih olan 10/07/2017 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı bu nedenle davacı yanın taleplerinin yerinde olmadığı, yapılan hesaplamaya göre ise takip tarihi itibariyle talebin bonoya dayalı yapılan bir takipmiş gibi değerlendirilerek davacı alacağının 288.699,98 TL hesaplandığı açıklandığı görülmüştür.
Rapora yönelik itirazlar ve mahkememizce yapılan davanın esası hakkındaki inceleme ile rapor içeriği uyumsuz bulunduğundan bilirkişiden ek rapor istenilmiştir.
08/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, davacı yanın dava dışı şirketten alacaklı olduğunu gösteren herhangi bir belge ibraz etmediği ve sadece bono miktarı kadar talepte bulunduğu ve dava dışı şirketin dava tarihi itibariyle borçlu olup olmadığının tespit edilemediği, ipoteğin feriliği ilkesi kapsamında asıl alacağın varlığına bağlı olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerektiği bu anlamda borçlu şirketten davacının alacağını gösteren belgelerin sunulması gerektiği açıklanmıştır.
Davacılar vekili tarafından rapora yöneltilen beyan ve itirazlar ile … …. AŞ ‘ye ait yapılan takipler ve bu konuda yine mahkememizce verilen … Esas ve …. Karar sayılı henüz istinaf incelemesinde olan karar örneği dosyamıza eklenmiş davacı vekili tarafından lehine kredi sözleşmesi düzenlenen … … AŞ ile ilgili tüm sözleşme ve eki belgeler dosyaya sunulmuş bilirkişiden ikinci kez ek rapor istenilmiştir.
Bu ek raporun çözüme kavuşturucu niteliği olmadığı belirlenmekle bu kez bilirkişiden ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan bu takipte asıl borçlu yönünden borcun belirlenen tutarı esas alınarak ve senet hakkında başkaca takibin varlığı işbu dava dosyasını etkilemeyeceğinden davalı borçlunun takip tarihi itibariyle borcun hesaplanması ve bu konuda yeterli ve gerekçeli rapor tanzim etmesi istenilmiştir.
14/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davalının takip dosyasında dava dışı borçlu firmadan 10/07/2017 tarihi itibariyle toplam 162.840,38 TL alacağının bulunduğu ve bu miktarın avans faizi ile birlikte talep edebileceği, şayet bonodan kaynaklı borç olarak değerlendirildiğinde davacı alacağının 288.699,98 TL olarak hesaplandığı açıklanmıştır.
Her ne kadar bilirkişiden birden fazla rapor alınarak davanın özetle, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takipte dava dışı borçlunun borç miktarının tayin ve tespitinde davacı yanın iddia ve taleplerine göre, ….nolu bağımsız bölüm yönünden ipotek limiti olan 350.000,00 TL ile sorumlu bulunmasının kabulü çerçevesinde 200.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin 10/07/2017 tarihinde istenmesine ilişkin olarak bilirkişiden bu nedenle asıl borçlunun borcu hesaplanıp davacı bankanın tahsilini isteyebileceği miktarın mahkememize iletmesi konusunda çaba sarf edilmiş ve bu konuda alınan son rapor mahkememizce değerlendirilerek sonuca gidilmeye çalışılmıştır.
Toplanan kanıtlar ve bilirkişiden alınan raporlar çerçevesinde dosya bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı bankanın davalı müşterek ve müteselsil kefilden dava dışı asıl borçlu …A.Ş’nin bankaya olan genel kredi sözleşmesi gereği kullandırılan kredinin geri ödemesinin yapılmaması nedeniyle yukarıda açıklanan takip dayanağı için 200.000,00 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 293.157,54 TL’nin tahsili için … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip yapıldığı, dava dışı asıl borçlunun hakkında yapılan takiplerin halen derdest ve davasının da henüz kesinleşmediği, senede (200.000,00 TL’lik bono) dayalı davalı hakkında yapılan takip nedeniyle derdest davanın dosyamızda tahsilde tekerrüre yer verilmemesi kaydıyla talepte bulunulduğundan bu aşamada hüküm tesisini engeller bir durum yaratmayacağı, davacı yanın talep dayanağını hem bono ve hemde … A.Ş ile olan GKS’lerin geri ödemelerine dayandırdığı ve dava dışı … A.Ş’nin banka kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sırasında halen bilirkişi raporunda açıklanan toplam 293.157,54 TL borçlu bulunduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından davalının bu miktar borçtan ipotek kefalet miktarı aşılmadığından tamamından sorumlu olduğunun kabulü gerektiği değerlendirilmiştir.
Ancak bankanın icra takip dosyasındaki işleyen faizler hesabındaki taleplerin dönemleri dikkate alınarak hesap yapılması gerekirken faiz değişikliği tarihleri nazara alınmış olması hatalı görülmekle, bu meblağlar düzeltilerek ele alınmış, ayrıca her kalem için taleplerin aşılmaması gerekirken bu yön düzeltilmiş, netice olarak işleyen faizler ve BSMV dahil toplam ana para (200.000,00 TL) dışında 91.731,11 TL hesaplanmakla hüküm tesis edilmiştir.
Alacak likittir ve bu nedenle davacı yan lehine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Davalı yanın yasal koşulları oluşmayan ve davacı yanın kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan takip dosyasında itirazının 200.000,00 TL’si asıl alacak olmak üzere BSMV dahil toplam 291.731,11 TL için iptaline, takibin bu miktar için devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans oranında faiz ve bu faizin %5’i BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 58.346,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının tazminat talebinin reddine,
Tahsilde tekerrüre yer verilmemesine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 19.928,15 TL harçtan peşin alınan 3.540,61 TL ile icra sırasında tahsil edilen 1.465,79 TL toplamının mahsubu ile 14.921,75 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir yazılmasına ,
Davacı tarafından yapılan 1.526,80 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında hesaplanan 1.519,37 TL’si ile 5.037,80 TL harç masrafı toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 84,50 TL yargılama giderinden davanın reddi oranında hesaplanan 7,42 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 28.871,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.426,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; hazır olana taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI