Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/520 E. 2021/665 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/520 Esas
KARAR NO : 2021/665
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/07/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari iş ilişkisi çerçevesinde davacı şirkete ödenmesi gereken 73.771,48 TL ödenmediğinden Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış ise de davalı şirketin itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptali ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca dayanılan tüm deliller getirtilip dosyaya eklenmiş, tarafların uyuşmazlık dönemine ilişkin BA ve BS formları dosyaya kazandırılmış, dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek getirtilen ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamı dahilinde dava konusu uyuşmazlık noktalarına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından 27/05/2016 tarihli cari hesap alacağı açıklamasıyla 73.771,48 TL asıl alacak, 1.294,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.066,02 TL alacak üzerinden 31/07/2017 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinin davalının borca itirazı üzerine 17/08/2016 tarihinde durdurulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında ticari ilişkinin var olup olmadığı hususu ile davacı tarafından ileri sürülen tüm iddialara davalı tarafından yanıt verilmediğinden kabul edilmediği nazara alınarak, mahkememizce davalının merkezinin İstanbul ilinde olması nedeniyle talimatla icra takibine dayanak cari hesap ekstresi, fatura ve eklerinin davalıya tebliği ile davalıya isticvap davetiyesi gönderilip usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı tarafından bir beyanda bulunulmayıp isticvaba icabet edilmediği belirlenmiş, buna göre taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ile icra takibine dayanak cari hesap ekstresi, fatura ve eklerinin davalı tarafından kabul edildiği hukuki sonucuna ulaşılmıştır. Yine davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimatla davalıya usulüne uygun ihtaratlı tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarını sunmayıp bulunduğu yeri de bildirilmediği anlaşılmış olup davalı tarafından ticari defter ve kayıtların ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacının davaya konu alacağın varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğu nazara alınarak getirtilen davacının ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacının 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla incelenen ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nın 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, davacının davaya konu olan icra takibine dayanak teşkil eden KDV dahil 73.711,48 TL tutarında 6 adet faturanın davacının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, karşılığında her hangi bir tahsilat kaydının bulunmadığı, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 73.771,48 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak; davacının davalı adına düzenlediği KDV dahil 73.771,48 TL tutarında 6 adet faturadan KDV dahil 73.187,38 TL tutarındaki 5 adet faturanın davalıya teslim edilip edilmediği konusunda bir tespitte bulunulmadığından davacının söz konusu faturadan kaynaklı alacak talebinde bulunabilmesi için bu faturanın ve fatura konusu hizmetin de davalıya usulüne uygun teslim edildiğinin kanıtlanmasının gerektiği, bu tespitlere göre davacının 27/07/2016 tarihinde davalı …Ş. Aleyhine Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında başlattığı icra takibinde 73.187,38 TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş; taraflarca bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Buna göre, bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı taraflar yönünden kesinleşmiş olmakla, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde harca esas değer 73.771,48 TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Harç yatırılan miktar takip talebindeki asıl alacağa karşılık geldiğinden ve sonradan harç ikmâli de yapılmadığından eldeki davanın takip talebindeki asıl alacakla sınırlı olarak açıldığının kabulü ile takibin bilirkişi raporu ile belirlenen asıl alacak miktarı olan 73.187,38 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir (Emsal: Yargıtay 15. HD., 11/06/2014 tarih ve 2013-2014/4068 sayılı ilamı). Bu husus bir kenara bırakıldığında dahi davacının davalıyı icra takibinden önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürdüğü kanıtlanamadığından davacının işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; yapılan yargılama sonucunda alacağın likit ve muayyen, davalının takibe itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce davalının tespit edilen asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 14.637,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile Ankara … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında 73.187,38 TL ‘ye yönelik itirazın iptaline, takibin aynı şartlarda devamına fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve muayyen olduğundan asıl alacağın %20 si 14.637,47 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 4.999,42 TL harçtan peşin alınan 884,51 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.114,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 10.314,36 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 884,51 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı , 230,7 TL tebligat gideri, 1714 TL müzekkere ve talimat gidiş dönüş gideri ve 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.560,61‬ TL yargılama giderinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı