Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS SAYISI : 2017/19
KARAR SAYISI : 2021/154
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki kurulduğunu, cari hesap ekstresi kapsamından anlaşılacağı üzere 97.688,09TL tutarındaki ticaret neticesinde davalıdan 74.321,61 TL ‘nin tahsil edilebildiğini, bakiye 23.366,48TL ‘nin tahsili için … müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında takip yapıldığını, davalının iflas derecesinde ekonomik sıkıntıya düşmesi nedeniyle ödemeyi geciktirmeye çalıştığını bilgi olarak edindiklerini, davalının mal kaçırma ihtimali olduğunu bildirerek öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesini ve davalının takibe yaptığı haksız itirazın iptali ile kaldırılarak %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında yapılan takibe itirazlarının haklı olduğunu, ekonomik problem yaşamasının borçlarının ödenmemesi zorunluluğu taşımadığı, yatırım amaçlı tesis yerinin değiştirdiğini, iddiaların yersiz olduğunu, cari hesap mutabakatı yapılmadığından davacının alacağının likit nitelikte olmadığını, nihai karşılaştırmanın yapılarak borçsuz olduklarının belirlenmesini, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali iken kayıt kabule dönüşen alacak davası niteliğindedir.
Dosyamızda yargılamanın başlangıcında davalı şirket aleyhine açılan bu davada davalı hakkında müflis şirket hakkında Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … ve … sayılı karar ile 28/02/2018 tarihinde iflasın açıldığı ve bu hükmün kesinleştiği, iflas masası teşekkül ettirilerek iflas idare memurlarının belirlendiği ve davalı iflas idaresini temsilen iflas idaresi vekilinin yargılamaya iştirak edip davaya yanıt verdiği görülmüştür.
İlgisi nedeniyle getirtilip incelenen ve dosyamıza eklenen … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında borçlu müflis şirket aleyhine toplam 23.366,48 TL bakiye ticari alacak bulunduğu iddiasıyla 08/12/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yapılması üzerine, takibe davalı borçlu şirketin süresinde borcun tamamına itiraz etmiş bulunduğu, takibin bu aşamada durduğu ve takip dosyasında herhangi bir tahsilatın yapılamadığı izlenmektedir.
Mahkememizce yanlar arasındaki ticari alım satımdan kaynaklanan cari hesap bakiyesi nedeniyle meydana geldiği iddia edilen miktarın ödenmemesi üzerine tahsili için yapılan takibe itirazın iptali isteğine ilişkin bu dava dosyasında kesin yetki bulunmadığı ve mahkememizin davada yetkili olduğu belirlenmiştir.
Davacı yanın müvekkili şirketin yanlar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı 07.02.2016 tarihli cari hesap ekstresi de esas alındığında sonuç olarak 23.366,48 TL alacaklı olduğu, ekonomik zorluk içerisindeki davalının ödemeyi yapmaktan kaçındığı, bu miktar yönünden takibin yapıldığı, takibe itirazın yerinde olmadığı, ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği, takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi taleplerinde bulunulmuş, davalının ise, ekonomik zorluğun ve iddiaların doğruluğunun söz konusu olmadığı, aksine bir kısım firmalar ile hesaplarda uyumsuzluk yaşandığı, teslimi olmayan veya tam ve sağlam bulunmayan alımların bedeli yönünden cari hesaplarda hesap mutabakatı da olmadığından farklılıklar yaşanabileceği, alacak-borç ilişkilerinin incelenmesi gerektiği ve davanın reddine karar verilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunulduğu görülmüştür.
Yanlar arasında ticari ilişkinin mevcut bulunduğu ve cari hesap ilişkisinin varolduğu konularında çekişme yoktur.
Uyuşmazlığın, cari hesapta bakiye davalı borcunun bulunup bulunmadığı, alacağın likit nitelikte olup olmadığı, alım satıma konu emtianın tam ve sağlam teslimi ile bu konulardaki karşılıklı iddia ve savunmaların dinlenilebilir olup olmadığı, ticari kayıtlardaki uyumsuzluğun kaynağının bir hata veya ödemede direnmeden mi kaynaklandığı yönlerinde olduğu belirlenmiştir.
23/10/2017 günlü bilirkişi raporunda özetle, yanlar arasındaki ticari ilişkinin 10/03/2014 tarihinde başladığı,
2014 yılından takibin yapıldığı ana kadar tüm ticari kayıt ve belgelerin cari hesap konumunda dökümünün yapılarak incelendiğini, buna göre 2016 yılı kayıtlarında netice olarak toplam 96.569,85TL bedelli davacı faturasının bulunduğu, 2015 yılından devreden 1.461,14TL ile toplam 98.030,99 TL borç kaydının olup iade faturası ve ödeme neticesi dönem sonunda 23.366,48 TL davacı alacağının şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığı, sonuç olarak tarafların denetlenen ticari kayıtlarının içeriğinden 09/12/2016 takip tarihi itibariyle 23.366,48 TL bakiye alacağının olduğu ve bu kadar asıl alacağın davalıdan tahsilinin istenilebileceği açıklanmıştır.
Davalı vekili rapora beyanında, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, davacı taraftan düzenlenen faturanın müvekkili şirket muhasebesine hiç ulaşmadığını, bilirkişi raporuna bu nedenle itiraz ettiklerini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yapılan itirazların ve beyanların denetlenmesi yönüyle dosya ek rapora tevdii edilmiştir.
21/05/2018 günlü ek raporda itirazlar karşılanmış ve varılan sonucun değişmediği görülmüştür. Bu arada davalı şirketin 2018 yılının ikinci ayı itibariyle iflasına karar verildiği ve bu nedenle iflas tasfiye işlemlerinin mahkememizce beklenmesi gerektiğinden ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından on gün sonrasına kadar İİK’nun 194/2.madde hükmü uyarınca yapılan yargılama durdurulmuştur.
İkinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve dava konusu miktarın çekişmeli alacak olarak kaydedildiği ve iflas idare memurlarının öncesinde mahkememize bildirildiği belirlenmiş taraf teşkili yapılarak dava dosyası tekrar tümüyle incelenmiştir.
Mahkememizce yanlar arasında ticari ilişkinin varlığı konusunda ticari kayıtların yapılan incelemesinde ve tarafların karşılıklı beyanlarına göre uyuşmazlık olmadığı davalı yanın davaya vermiş olduğu cevabında cari hesap bakiyesinin sonuç olarak belirlenmesi gerektiği yönündeki açık beyanı ve buna göre ticari kayıtların üzerinde yapılan detaylı inceleme ile rapor ve ek raporda açıklandığı üzere fatura konusu malın teslim alındığında herhangi bir kuşku olmayıp bakiye miktarın cari hesap alacağı kapsamında ödenmesi gerektiği ve bu miktarın 23.366,48 TL olduğu konusunda ek rapor da alınarak kesin sonuca varılmış, aksini kanıtlayacak nitelikte davalı tarafça bir ödemenin kanıtlanamadığı iflas prosedürünü takiben dava dosyamızda başkaca araştırılacak bir husus kalmadığından yalnızca asıl alacak miktarı kadar yapılan takibe dayalı miktar üzerinden davanın kabulü ile bu miktarın davalının iflas tasfiyesinin yürütüldüğü Ankara … İcra iflas müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında davacı alacağı olarak 4.sıradan iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kabulü ile 23.366,48 TL’nin davalının iflas tasfiyesinin yürütüldüğü Ankara … İcra İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında davacı alacağı olarak 4. sıradan iflas masasına kayıt ve kabulüne,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 399,05 TL ile icra sırasında alınan 116,83 TL toplamından mahsubu ile artan 456,58 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.304,00 TL yargılama gideri ile 90,70 TL’nin davalı iflas idaresinden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı yanın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalı iflas idaresinden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021
Katip …
E-imzalı
Hakim …
E-imzalı