Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/809 E. 2021/95 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2016/809
KARAR SAYISI : 2021/95

Av. … –
2- … –
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, … Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davalı iş ortaklığı – şirketler aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde davalılar ile akdedilen 03/06/2015 tarihli alt yüklenici sözleşmesi gereğince davacı şirketin yerine getirdiği edimleri karşılığı fatura edilen miktarın davalılarca kabul edilmesine rağmen 25/07/2016 tarihli dilekçe ile muaccel hale gelen alacağa itiraz ettiklerini, takibin durdurulduğunu, takibe itirazın tamamen alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla yapıldığını, 03/06/2015 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin … Genel Müdürlüğünce iş ortaklığına ihale edilen işlerle ilgili imzalanan ana sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olduğunu, hakedişlerin tahsil edildiğini, ancak 30 gün geçmesine rağmen fatura edilen hakediş bedellerinin ödenmemesinin ve hatta iade edilmesi gereken teminatların iade edilmemesinin müvekkilini büyük bir mali darboğaza sürüklediğini bildirerek davalıların borca itirazlarının iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerinden … … Ltd. Şti’nin şirket türünü değiştirip A.Ş’ne dönüştüğünü, bu nedenle unvanı 2015 yılında değiştirilen şirkete karşı açılan davanın usulden reddine karar verilmesini, taraflar arasındaki sözleşmede taahhüt edilen işin davacı tarafça zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğini ve muaccel alacağının bulunmadığını, yükleniciden 03/06/2015 tarihinde alınan işin davacı şirket tarafından alınmasına rağmen taahhüt edilen işin planlama ve yönetiminde gösterilen zafiyet ve eksiklikten kaynaklı usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, eksik işlerin tamamlanmadığını, hakedişlerin ödenmemesi gerekçe gösterilerek yapılan takipte davacı yanın haksız ve kötü niyetli olduğu, salt fatura kesilmesinin alacağın muacceliyetinin varlığını gösteremeyeceğini, yanlar arasındaki sözleşmede hakediş bedellerinin ödenmesinin edimlerin tam olarak ifasına bağlı olduğunu, şantiye sahasını ifayı eksik bırakarak terk eden davacının tazminat talep edemeyeceği gibi iş bedelinin de tahsilini isteyemeyeceğini bildirerek davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, yanlar arasında düzenlenen alt yüklenicilik ( eser ) sözleşmesinden kaynaklı hakediş alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazı iptali istemine ilişkindir.
… müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu iş ortaklığı adına davalı şirketler unvanı açıklanarak yapılan ilamsız icra takibinde 174.623,05 TL hakediş alacağının tahsili için 19/07/2016 tarihinde takibe geçildiği, davalı borçlular vekilinin yasal süresinde borcun tamamına itiraz ettiği ve takibin bu aşamada durdurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki itirazın iptaline ilişkin işbu davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, başkaca usulü yönden (unvan değişikliği) dışında bir itiraz olmadığı ve unvan değişikliği hususunun ise taraf adında maddi hata olarak değerlendirilip düzeltilmesi mümkün görüldüğü belirlenmekle, davalı unvanı A.Ş. olarak düzeltilip yargılamada işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Davanın, taraflar arasındaki alt yüklenici sözleşmesi kapsamında imalat ve hakediş alacağı yönünden fatura edilen ancak davalılarca kabullenilmeyen alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu mahkememizin davada yetkili olduğu belirlenmiştir.
Davacı yan iddialarının, davalılar ile aktedilen alt yüklenicilik sözleşmesi uyarınca edimlerini yapmadığı, davalılarca kabullenilmesine rağmen fatura edilen meblağların ödenmediği ve bu yönden yapılan … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında muaccel alacak için yapılan takibe itirazların haksız ve geciktirme amaçlı bulunduğu, takibin devamına itirazların iptaline ve tazminat isteklerine ilişkin olup, davalılar vekilinin savunmasında; …’ın unvanının değiştiği ve A,Ş olduğu, davacının muaccel bir alacağı bulunmadığı, işin zamanında ve usulüne uygun yapılmadığı, işin eksik ve ayıplı ifa edildiği, salt fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını kanıtlamaya yetmeyeceği, hakedişlerin onaylanmadığı, alacağın likit niteliğinin bulunmadığı, davanın reddi gerektiği şeklindedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, varlığı kabulde bulunan taşeronluk sözleşme ve yapılan işler anlamında yüklenilen edimlerin yerine gelip gelmediği, muaccel alacak olup olmadığı, ayıp ve eksik iş bulunup bulunmadığı, davacının alacağı muaccelliyeti ve istenebilir ise miktarı konularında bulunduğu tespit edilmiş yargılama sürdürülmüştür.
… Ticaret Mahkemesinden talimat ile alınan 12/04/2018 günlü mali raporda özetle, davacı yanın ticari kayıtlarının incelenmesinden davalı ortaklığın kayıtlarının takip edildiği cari hesapta 31/12/2015 tarihi itibariyle 174.623,07 TL borç bakiyesi verdiğini, diğer bir ifade ile davacının davalı ortaklıktan 174.623,07 TL alacaklı olarak görüldüğü, yevmiye defterinin de kapanış fişinde aynı bakiyeyi teyit ettiği, ticari kayıtların noter tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, muhasebe kayıt usulüne uygun tutulduğu, faturaların tümüyle kayıtlı olup kayıtlar birbirini teyit etmekle bu miktar alacağın varlığının görüldüğü, elde takip dosyası bulunmadığından faiz hesaplamasının yapılamadığı açıklanmıştır.
Yanlar arasındaki alt yüklenici sözleşmesi yapılan işin kesin ve geçici kabul ile diğer tüm belgeler ve tarafların ticari kayıtların üzerinde inceleme yapılmak üzere delillerin tamamı toplanmış dosya konusunda uzman bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmıştır.
08/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, yanlar arasında eser sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkta 03/06/2015 tarihli alt yüklenicilik sözleşmesi imzalandığı, davacının faaliyetini durdurduğu, davalı ortaklığın sözleşme konusu işin kalan bölümünü kendisinin tamamladığı, davalının yükleniminde olan işin henüz bitirilmediği, kabullerinin yapılmadığı taraflar arasında toplam 4 adet hak ediş düzenlendiği yapılan incelemeden anlaşılmakla davalı yanın 19/12/2016 tarihli dilekçesinde davacının 20/11/2015 tarihinde iş yerini terk ettiğini ileri sürdüğü oysa … ikinci bölge müdürlüğüne işin tamamlanması için 90 günde bitirileceğine ilişkin taahhüt verildiğini, 185 gün geçmesine rağmen … … Ltd. Şti AŞ tarafından hiçbir hakkın cari kısmının yer tesliminin yapılmadığını, yer teslimi peyderpey gerçekleştiğinden çalışma ortamının sağlanamadığı, bu nedenle işin …. Ltd. Şti. AŞ ‘nin insiyatifi ile 19/11/2015 tarihinde durdurulduğu buna rağmen davacının işi aksattığı veya davalının yer tesliminin zamanında gerçekleştirmediğine ilişkin yanlar arasında herhangi bir yazışmaya rastlanmadığı, tanıkların davalı iş ortaklığın yer teslimi konusunda geciktiğini beyan ettikleri, bu nedenle iş sahibinin yüklenici davacıdan edimin ifasının talep edemeyeceğinin anlaşıldığı, yanlar arasında 4 adet düzenlenen hak edişten 3 ve 4 nolu son iki hak edişin sadece teminat mektubuna ilişkin olarak itiraza uğradığı, imalat miktarı ve tutarında herhangi bir çekişme olmadığı, hakedişler toplamının 519.137,01 TL + KDV imalat gerçekleştiği, sözleşmenin 9.maddesi uyarınca 51.913,28 TL teminat kesildiği, ayrıca davalı ortaklığın 40.000,00 TL ‘yi teminat mektubu sorunu nedeniyle bloke ettiğinin anlaşıldığı davacının işi terk ettiği, davalının bu hususu kabul edip tamamlattığı görülmekle tarafların yanlar arasındaki işte işin sonlandırılması hususunda iradelerinin birleştirdikleri kanaatine varılmakla davalıya herhangi bir eksik-ayıp ihbarı yapılmadığı hususu da göz önüne alındığında davacının yapılan imalatları kabul ettiği ve nakit teminatların ve davalı yedinde bulunan teminat mektubu veya senedinin iade koşullarının oluştuğunun değerlendirildiği sonuç itibariyle KDV dahil 612.581,67 TL olan iş bedelinden 18.688,94 TL KDV indirimi düşüldüğünde hak edilen 593.892,97 TL davacı alacağına istinaden ödenen 419.269,66 TL mahsubu sonrası davacının neticeten 174.623,07 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaati açıklanmıştır.
Mahkememizce davalı yanın tahkikatın devamı yönündeki taleplerinden ticari kayıtlarının sunulması ve muacceliyetin olmadığı veya ödemelerin başkaca kanıtlanması yönünde incelenmesi isteğinde kendilerine tanınan kesin süreler içerisinde sunmaktan kaçındıkları sabit olmakla davalı yanın da muvafakatının olmaması karşısında bu taleplerine değer verilememiştir.
Dosyada gelinen aşamada, toplanan kanıtlar ve dinlenen tanık beyanlarının ayrıntılı incelenmesi ile alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunması karşısında, davacının hakediş bakiyesi olan takip konusu miktar kadar davalı taraftan alacaklı bulunduğu, işin kabulünde davalı yanın gerekli iş teslimine dair bir ihtar ile davacı yanı temerrüde düşürmediği gibi tamamlanmayan işlerin bir 3.kişiye yaptırıldığı yönü veya bu durumun davacı hakediş bakiyesinde bir eksilme ile ödeme yapılmasını gerektirmeyeceği uzman bilirkişi raporları ile de açıklanmış bulunmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş, ancak alacağın muacceliyeti ve varlık miktarı yapılan yargılama ve hukuki değerlendirme ile yargılamayı gerektirdiğinden eser sözleşmesinden kaynaklı istemde davacı lehine alacak likit kabul edilememiş, bu nedenle davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davalıların davacının takip yapmakta kötüniyetli bulunduğu kanıtlanamadığından ve yasal koşulları da bulunmayan davalı yanın kötüniyet tazminatı talepleri de reddedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
Davanın kabulü ile davalıların … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında itirazlarının iptaline, takibin aynı koşullar ile devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Davacının tazminat talebinin reddine,
Davalıların tazminat talebinin reddine,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 11.928,50 TL harçtan peşin alınan 2.109,01 TL ile icra sırasında alınan 873,12 TL toplamının indirilmesiyle eksik 8.946,37 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan toplam 4.540,00 TL yargılama gideri ile 3.011,33 TL harç toplamının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 20.539,18 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 345.m. gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstinaf başvuru yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2021

Katip …

¸

Hakim …

¸