Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/80 E. 2022/288 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/80 Esas
KARAR NO : 2022/288
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. şantiyesindeki cam malzemelerin imalatı ve araç üstü teslim işlemlerinin yapılması hususlarında anlaşma sağladıklarını, müvekkilinin davalının onayladığı siparişlere uygun ürünlerin imalatını yaparak teslim ettiğini, ürün bedeline uygun olarak fatura tanzim edilerek ve karşı tarafa tebliğ ettiğini, davalının 11/09/2015 tarih ve 83.830,33 TL bedelli faturanın 17.578,69 EURO’luk kısmını ödemediğini, davalı şirketinde borcunu kabul ettiğini, davalı tarafından borç ödenmemesi üzerine …. aracılığı ile 20/01/2015 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine Ankara …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek yapılan itirazın iptalini%20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekilinin birleşen davada dava dilekçesinde özetle; asıl davaya konu iş sebebiyle davalının 8 adet fatura toplamı olan 163.513,85 TL bedeli ödemediğini, 20/01/2015 tarihli ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine Ankara …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek yapılan itirazın iptalini%20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilin cevap dilekçesinde özetle; davalının … Yönetim Mühendislik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nce inşa edilen ….AVM’nin alüminyum dış cephe giydirme işini üstlendiği, bu işe ait cam malzemelerin imalat ve tesliminin de davacı tarafından üstlenildiğini, camların büyük bölümünde ayıp ve hatalar bulunduğunu, bu hususun davacıya defalarca bildirildiğini, davacının da bu ayıpları kabul ettiğini ama gerekli değiştirmeyi yapmadığını, faturanın davalının ticari defterlerine işlenmiş olmasının fatura bedelinin kayıtsız şartsız ödeneceği anlamına gelmediğini, davacının ürettiği camlar ayıplı ve hatalı olduğu için hem davalı hem de asıl iş sahibi tarafından kabul edilmediğini, davacının söz konusu işten dolayı alacağının olup olmayacağı veya ne kadar alacağının olacağının ayıplı imalatlar tespitler edildikten, kesin hesaplar yapıldıktan sonra belli olacağını, davacının yaptığı işe karşılık gönderdiği fatura içeriklerinin yapılan iş miktarına bakıldığında gerçeği yansıtmadığını, faturalarda belirtilen fire oranlarının da taraflar arasındaki sözleşme aykırı ve gerçek dışı olduğunu, davacının davalıdan hiçbir alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, asıl davaya konu Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile birleşen davaya konu Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, mahallinde keşif yapılmak ve tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle uzman bilirkişi heyetinden kök ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek raporlar alınmıştır.
Seramik mühendisi, metalürji ve malzeme mühendisi ile nitelikli hesap uzmanı bilirkişilerden oluşan üç kişilik heyetten alınan 20/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı malzemelerin (cam) en sonuncusunun tesliminden 3 ay 19 gün sonra icra takibine giriştiğine, davalının ilk defa icra takibine itirazında ayıp iddiası ileri sürdüğüne, davalının savunmasında geçen bazı ayıp iddiaları açık ayıp niteliğinde olup davalının TBK. Md. 474 uyarınca makul sürede ayıp ihbarında bulunmadığına, malzemeyi irsaliyelerle alıp faturaları da ticari kayıtlarına kaydettiğine ve faturaların içeriğine fiyatlandırma açısından da bir itiraz ileri sürmediğine göre davacının itirazın iptaline dair davalarının haklı olduğu kanaatine varıldığına, bu kanaate davalının 15.02.2017 tarihli dilekçesindeki beyanı geçerli kabul edilmekle ulaşıldığından aksinin kabulü ve davalının tesellüm ettiği malzemeye ayıp ihbarında bulunmasına dair muhik sürenin geçmediği görüşüne sayın mahkeme tarafından varılacak olur ise imalatın yerinde ve keşfen incelenmesi gerektiğine dair; aynı heyet tarafından düzenlenen 27/04/2018 havale tarihli ek raporda özetle, davacı tarafın icra takibinde borç sebebi olarak gösterdiği faturalarla ilgili irsaliyeleri dosyaya ibraz etmesi gerektiği, bunun ardından yapılacak inceleme sonucunda gerektiğinde mahallinde inceleme hususun değerlendirilip ek raporun sunulabileceği yönünde; aynı heyet tarafından mahallinde yapılan keşfi takiben düzenlenen 26/06/2020 havale tarihli ek raporda özetle, keşifte halihazırda Podium AVM isimli çok katlı mağazanın kubbe dışındaki bölümlerinde davacı tarafından üretilen camların aktif olarak kullanıldığı, çarşının yemek katından tavandaki camlara bakılabildiği ve bu haliyle göze çarpan bir ayıbın gözlenmediği, daha önceden kırılan ve yenisi yaptırılan kubbenin camlarının veya üretim kaynaklı hasar olduğu iddia edilen herhangibir camın davalı tarafından gösterilmediği, dolayısıyla keşif yerinde heyetçe incelenip durumlarıyla ilgili değerlendirme yapılabilecek hatalı cam görülmediği, dava dışı … Müh. tarafından sunulan … D.İş. sayılı dosyada hazırlanan 04/01/2017 tarihli raporda da camların kalitesiyle veya yetersizliğiyle ilgili bir bilgi bulunmadığı, kubbenin çökmesinin taşıyıcı elemanlardaki montaj ve teknik hatalardan kaynaklandığının ifade edildiğine dair kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce mali müşavir, nitelikli hesaplamalar uzmanı ve inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşan üç kişilik heyetten alınan 28/07/2021 tarihli raporda ise; davacı ile davalının defter kayıtlarının birbirine paralel olduğu, davacının, davalıya gönderdiği ve 23.11.2015 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile 17.578,69 Euro ve 163.513,85 TL’nin ödenmesini ihtar ettiği ve alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde tahsilini talep ettiği, davacı ve davalı şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde, davacıya ait takip konusu faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, hem davacı taraf hem de davalı taraf defter kayıtları arasında takip/dava konusu faturalar yönünden uyuşmazlık bulunmadığı, davacının takip ve dava konusu faturalardan kaynaklı davalı şirketten 17.578,69 Euro ve 163.513,85 TL alacağı bulunduğu, sadece davalı tarafın icra takibine itirazında camların ayıplı olduğundan bahisle itirazda bulunduğu ve tek taraflı ve kanıtlanmamış olan ayıp iddiasına itibar edilemeyeceği, asıl dava bakımından davacının takip tarihi 30.12.2015 tarihi itibariyle 17.578,69 Euro karşılığı (TCMB efektif satış kuru 1 €= 3,1881) 56.042,62 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, (davacı takibe 56.213,13 TL üzerinden geçmiştir), … İnş. ve Tic. AŞ tarafından İİK 89/1 haciz ihbarnamesi gereği 56.249,30 TL 04.02.2016 tarihinde ödenmiş olup halen 21.04.2016 tarihi itibariyle 12.075,81 TL bakiye borç hesaplandığı, davacının takip tarihi itibariyle hesaplanan alacağının 56.042,62 TL olduğu, birleşen dava bakımından davacının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına ilişkin takip tarihi 30.12.2015 tarihi itibariyle davacının davalıdan 163.513,85 TL alacağı hesaplandığı, yönünde görüş bildirilmiş olup, tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından alınan 22/02/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda görüş değiştirilmediği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve eser sözleşmesine göre imalât bedeli ile ilgili düzenlenen faturaya dayalı olarak yapılan icra takibine itiraz sebebiyle İİK 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır. Taraflar arasında eser sözleşmesinin varlığına dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Özetle, davacı işi teslim ettiğini ancak iş bedelinin ödenmediğini, davalı ise teslim edilen işin ayıplı olduğunu savunmaktadır. Eser sözleşmelerinde kural olarak, işin teslim edildiğini ispat yükü yüklenicide, teslim edilen işin ayıplı olduğunu ispat yükü ise iş sahibindedir. İşin teslimi konusunda uyuşmazlık bulunmadığına göre, ayıbın varlığını ispat yükü davalıdadır. Bunun yanında bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturadaki alacakla ilgili olarak, itiraz süresi geçtikten sonra, faturaların doğrudan iade edilmesi veya iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır. Faturaya itiraz edilmemesi sözleşme ilişkisini kanıtlamaz ise de, sözleşme ilişkisinin kanıtlanması halinde, bu sözleşme gereğince düzenlenmiş olan ve süresinde itiraz edilmeyen faturadaki miktar kesinleşir. Somut olayda davacı tarafından düzenlenen ve asıl ve birleşen davaya konu takibe dayanak yapılan faturaların davalı tarafından teslim alınarak ticari defterlerine kaydedildiği anlaşılmış olup faturaya yasal süresinde itiraz edildiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında her ne kadar davalı tarafından davacı yanca teslim edilen malın ayıplı olduğu savunulmuş ise de davalı tarafından ayıbın varlığı ispatlanamamış olup mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen teknik bilirkişi raporlarında da ayıbın varlığı tespit edilememiştir. Mevcut hukuki durum karşısında, mahkememizce toplanan deliller, gerekçeli ve denetime elverişli niteliği haiz bulunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından eserin sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği ve iş bedeline hak kazanıldığı sonuç ve kanaatine varılarak asıl ve birleşen davanın kabulü ile her iki davaya konu alacağın varlığının yargılamayı gerektirip bilirkişi incelemesi sonucunda saptandığı gözetilerek likit olmadığı değerlendirilmek suretiyle de davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kabulü ile ;
A) Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
B)İcra inkar tazminatı istemin reddine,
C) Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında iş bu davanın açıldığı tarihten sonra yapılan tahsilatların icra müdürlüğünce infaz aşamasında nazara alınmasına,
2-Birleşen davanın kabulü ile:
A) Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
B)İcra inkar tazminatı istemin reddine,
3-Asıl davada alınması gereken 3.839,91 TL harçtan peşin alınan 678,91 TL,harcın mahsubu ile bakiye 3.161‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 8.107,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Asıl davada davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 678,91 TL peşin harç, 283,20 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 9.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 10.591,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Asıl ve birleşen davada davalı tarafça yapılan 2.089,7 TL yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına,
7-Birleşen davada alınması gereken 11.169,63 TL harçtan peşin alınan 1.974,84 TL,harcın mahsubu ile bakiye 9.194,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 19.483,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Birleşen davada davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.974,84 TL peşin harç, 60 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.064,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸