Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/798 E. 2021/193 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/798 Esas – 2021/193
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/798 Esas
KARAR NO : 2021/193
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Bursa İli Orhangazi Gemiç Mevkiinde bulunan kaliteli çelik fabrikasının iletim enerji hattı üzerinden önce 08.11.2004 tarihli sistem bağlantı anlaşması yapılarak daha sonrada bu anlaşmaya bağlı olarak sistem kullanım anlaşmasını imzalayarak enerji ihtiyacını karşılamakta olduğunu, gerek sistem bağlantı anlaşmasının 16. maddesi hükmü ve gerekse buna bağlı sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesi hükmü mevcut olmasına rağmen davacı şirkete herhangi bir ihlal uyarısı yapılmadığı gibi bu maddeye dayalı olarak ceza uygulamasının da söz konusu olmadığını, davalı idare tarafından hazırlanan ve imzalanması istenen genel işlem koşullu sözleşme olduğu tartışmasız olan 13.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasının 9. maddesi ile önceki taraflarca imzalı 19.08.2011 tarihli sistem kullanım anlaşmasının cezai şartlar başlıklı 10. maddesindeki “söz konusu ihlalin …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda” şeklindeki kullanıcılar lehine olan süreli uyarı hükmünün çıkartılarak kullanıcılar aleyhine genel işlem koşullarında değişiklik yapıldığını, davalı idarenin 13.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasının 9. Maddesindeki uyarı hükmünün davacı aleyhine yapılmış değişikliğin iptali ile bu değişikliğe paralel olarak haksız tahsil edilen 37 adet ceza faturasının 01.12.2009-01.07.2012 tarihleri arasındaki döneme ilişkin 31 adet ceza faturasının toplamı olan 485.750,61 TL’nin Ankara … ATM …. esasına kayden dava konusu edildiğini, yine davalı idarenin davacı şirkete gönderdiği, toplam 452.452,18 TL tutarındaki ceza faturaların tamamı da Ankara … ATM …. esas sayılı dosyasına kayden dava konusu edildiğini, davaların birleştirilerek asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verildiği, bu davalar sonrasında davalı idare tarafından davacı şirkete Temmuz 2013 tarihinden Haziran 2014 tarihine kadar olan dönemde her ay ceza faturası göndererek ödenmesinin istenildiğini, 11 adet ceza faturası karşılığı olarak sözleşmeye aykırı ve haksız şekilde toplam 339.499,69 TL tahsil edilmiş olduğunu belirterek genel işlem koşullu 19.08.2011 tarihli sistem kullanım anlaşmasının cezai şartlar başlıklı 10. maddesindeki davacı ve kullanıcılar lehine olan “söz konusu ihlalin …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda … aşağıda belirlenen cezai şartları uygulayacaktır. ” hükmünün çıkarılması şeklinde davacı şirket aleyhine yapılmış olan değişikliğin iptali ile 13.06.2013 tarihli sistem kullanım anlaşmasının cezai şartlar başlıklı 9. maddesinde aynen geçerliliğine karar verilmesini ve haksız tahsil edilen 339.499,69 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini, sistem kullanım ve sistem bağlantı anlaşması gibi EPDK onayına tabii olan anlaşmaların ticari anlaşma olmadığını, davalı kurum ile davacı şirket arasında 08.11.2004 tarihinde sistem kullanım anlaşması imzalanarak 01.12.2004 tarihinde yürürlüğe girdiğini daha sonra bu anlaşmanın farklı tarihlerde revize edildiğini, Temmuz 2013- Mayıs 2014 dönemleri için 13.06.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasının cezai şartlar başlıklı 9. maddesi uyarınca işlem yapıldığını, kullanıcıların talepleri sonucunda uygulamada ortaya çıkan ihtiyaç ve EPDK’nun 18.07.2013 tarih ve 42073 sayılı yazısındaki talimatı doğrultusunda sistem kullanım anlaşması metninin davalı kurum tarafından revize edildiğini, hazırlanan taslağın EPDK’ya sunulduğunu, anlaşmaya nihai halin EPDK tarafından verildiğini ve 15.03.2012 tarihinde kurul kararı ile onaylanıp 29.03.2012 tarihi Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe konulduğunu, davanın EPDK’ya açılmasının gerektiğinin davanın zamanaşamı nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu anlaşma değişikliği ve düzenlenen faturalar uyarınca davacı şirketten tahsil edilen faturaların hukuka uygun olduğunu, genel işlem şartlarının uyuşmazlık konusu olaya uygulanabilirliği bulunmadığını, uyarı şartı yükümlülüğünü kaldıran sistem kullanım anlaşması ve buna göre düzenlenen faturalar ve tahsil edilen bedellerin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. karar sayılı dosya örneği uyap sisteminden temin edilerek incelenmesinde davacı … Çelik San. ve Tic.A.Ş. tarafından davalı … hakkında açılan …. esas ve birleşen … esas sayılı davaların yapılan yargılaması sonucunda asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Diresinin …. karar sayılı 03.06.2020 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği, karar düzeltme talebi nedeniyle davaların kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş elektrik mühendisi bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; “davalı … tarafından davacıya tesiste “endüktif ve kapasitif sınır değerlerinin” aşıldığı belirlendiği, bu ihlaller nedeniyle Temmuz 2013 ayı dahil Mayıs 2014 (dahil) 11 ayrı aylık sistem kullanım bedeli üzerinden toplam 339.499,69 TL tutarında Sistem Kullanım Ceza faturası düzenlenerek davacıya ödenmesi için yazı ile tebliğ edildiği, davacı şirketçe, söz konusu 11 ayrı aya ait sistem kullanım ceza faturalarının Ocak 2014 ayı hariç bedelinin “ihtirazı kayıtla” ödenmiş olduğu, davacının meri mevzuat hükümlerine göre uzlaşma dönemi olan saat dilimi çerçevesinde davaya konu 11 aylık dönemde reaktif sınır değerlerini aştığı ve bu durumun cezai işlem yapılan tarihte geçerli Sistem Kullanım Anlaşmasının değişik 9. maddesinde yer alan ihlali oluşturduğu, davalı şirketin ihlalle ilgili yaptığı tespitte mevzuata bir aykırılık olmadığı, taraflar arasında akdedilen 02.07.2009 ve 19.08.2011 tarihli söz konusu dönemlere ait fatura tarihi itibariyle geçerli Sistem Kullanım Anlaşmalarının “Cezai Şartlar” başlıklı 10. maddesinde “ Kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan Bağlantı Anlaşması ve bu Anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlal etmesi, söz konusu ihlali …’ın uyarısına rağmen belirtilen süre içerisinde sona erdirmemesi durumunda …, aşağıda belirlenen cezai şartları uygulayacaktır. …’in uğradığı zarar ayrıca tazmin edilecektir.” hükmünde yer alan, ’’söz konusu ihlali …’in uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içerisinde sona erdirmemesi durumunda ” hükmünün, davalı … tarafından davacıya gönderilen ve davacı tarafından imzalanarak yürürlüğe giren 13.06.2012 tarihli Revize Sistem Kullanım anlaşmasının ihlalle ilgili 9. maddesinden çıkarıldığı ve aynı madde devamındaki çizelgeye tabi olduğu, diğer yandan düzenleyici kurum olan EPDK’nın 04.06.2013 tarih ve 4431/16 sayılı kararı 16.06.2013 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konan kararla Bağlantı Anlaşması revize edilmiş ve cezai şartları düzenleyen 16. maddedeki “süre verilerek uyarı verilmesi” hükmü metinden çıkarıldığı, E.P. İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sitem kullanımı Hakkında Tebliğ hükümlerine göre taraflar arasında akdedilen Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşmalarının tüm içeriği E.P.D. Kurulunca onaylanmış tek tip bir sözleşme tasarısı olduğu, kurul kararı olmaksızın üzerinde değişiklik veya ilave yapılması söz konusu olmadığı, Sistem Kullanım Anlaşması revize edilmiş olmakla birlikte Bağlantı Anlaşması revize edilmediği, ancak Bağlantı Anlaşmasının “Mevzuata Uyum” başlıklı 23. maddesinde; “ Bu anlaşmanın yürürlük tarihinden sonraki mevzuat değişiklikleri taraflar için bağlayıcıdır.” hükmü yer almakta olduğu, ilgili mevzuat düzenleyici kurum olan EPDK tarafından Haziran 2013 itibariyle değiştirildiğinden bağlantı anlaşmasının bir kez akdedilmesi ve revizesinin söz konusu olmamasına bağlı olarak EPDK tarafından yapılan bu değişikliğin taraflar açısından bağlayıcılık teşkil edeceği, davacının iletim sisteminden enerji aldığı 2 ayrı trafoda davaya konu Temmuz- 2013 ile Mayıs 2014 ayları arasındaki 11 aylık süre içinde taraflar arasında akdedilmiş Sistem Kullanım Anlaşmasının 9. maddesinde yer alan “Reaktif Sınır Değerlerinin Aşılması” ihlallerinin gerçekleşmiş olduğu, taraflar arasında akdedilen 08.11.2004 tarihli Bağlantı Anlaşmasının 16. maddesinde “ ihlal gerçekleştiğinde süre verilerek uyarı yapılması” yönünde hüküm mevcut olmakla birlikte aynı anlaşmanın 23. maddesinde mevzuat değişikliklerinin bağlayıcı olması bağlantı anlaşmasının 16. maddesindeki “ Süreli uyarı” şartının düzenleyici kurum olan EPDK kararı ile Haziran 2013 ayında kaldırılmış olması karşısında, davaya konu tüm faturalar açısından 13.06.2012 tarihli SKA nın 9. maddesinin geçerli olacağı ve davacının söz konusu maddede uyarı şartı bulunmamasına ve reaktif enerji ihlallerini yapmış olmasına bağlı olarak istirdat talebinin mevzuata ve SKA uygun düşmeyeceği, davaya konu 13.06.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasının tek tip ve yasal mevzuat uyarınca EPDK tarafından yürürlüğe konan bir sözleşme tasarısı olduğu, bu anlaşma metninde anlaşmayı imzalayacak kişi veya tüzel kişilerin her hangi bir müzakere hakları veya değişiklik talepleri söz konusu bulunmadığı, aynı durumun davalı … açısından da geçerli olduğu, 13.06.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasının 9. maddesindeki revize düzenlemenin iptali ile 19.08.2011 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasındaki 10. madde hükmünün geçerli olduğu yönünde kanaate varılması halinde davacının davaya konu ettiği 11 aya ait cezai şart bedelinin istirdatının söz konusu olacağı, davacının 339.499,69 TL’si bedelin istirdadının talep edebileceği” ifade edilmiştir.
Dava; taraflar arasında imzalanan 19.08.2011 tarihli sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesinde yapılmış olan sözleşme değişikliğinin iptali ve sözleşme ihlali ile haksız tahsil edilen Temmuz 2013 – Mayıs 2014 dönemine ilişkin ödenen 339.499,69 TL’nin istirdadı talebine ilişkindir.
02.12.2020 tarih ve 31322 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7257 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Dair Kanunun 33. maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere eklenmesine ve sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine karar verilen bendin “d) iletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak.” şeklinde düzenlendiği, yine 7257 sayılı Kanunu 39. maddesi ile 6446 sayılı Kanuna eklenmesi ön görülen ek madde de “EK MADDE 3 – (1) 8. maddenin 2. fıkrasının (d) bendinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” düzenlemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlığın esasını teşkil eden sistem kullanım anlaşmasının EPDK onayı ile yürürlük kazandığı, sözleşme hükümlerinin değişikliğine yönelik müdahalesinin söz konusu olamayacağı, davacı tarafından sistem kullanım anlaşmasının 9. maddesi kapsamında ihlal nedeniyle ödenen ceza tutarlarının iadesi talep edilmiş ise de 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 02.12.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile eklenen 8. maddenin (d) bendi ile EK MADDE 3 hükmü uyarınca bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin cezai şart ve diğer yaptırımlar yönünden çıkan uyuşmazlıkların idari yargıda görüleceği düzenlemesi nedeniyle işbu davada idari yargının görevli olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Zira görev ve yargı yolu kamu düzenine ilişkin olup dava tarihindeki yasal düzenlemenin adli yargı yolunu işaret etmesi, davacı yararına usulü kazanılmış hak doğurmayacaktır. Yargı yolunun caiz olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-b maddesi uyarınca dava şartlarından olduğundan her aşamada re’sen nazara alınması gerekmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/1. maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını, her zaman ileri sürebilirler” denilmekte olup yargılama safahatında yürürlüğe giren yasal düzenleme nedeniyle idari yargının görev alınında bulunan işbu davanın HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş, yargı yolunun caiz olmamasına davacı tarafça sebebiyet verilmediği hususu gözetilerek davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava idari yargının görev alanında bulunmakla HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 5.797.81 TL harçtan mahsubu ile 5.738,51 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18.03.2021
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 13.04.2021