Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/697 E. 2022/69 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2016/697 Esas
KARAR NO : 2022/69

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirket ortağı olduğunu, aynı zamanda bir dönem yönetim kurulu üyeliği de yaptığını, 07.06.2016 tarihli genel kurulda davacının darp edildiğini ve toplantıdan çıkarıldığını, bu sebeple toplantının usulüne uygun bir şekilde gerçekleşmediğini, genel kurula katılım gerçekleşse idi itiraz edeceği hususlara itiraz edememiş ve bu sebeple hak kayına uğramış olduğunu, muhalefet şerhini de tutanağa işletme imkanı olmadığını, gündemin 2. maddesinde genel kurula sunulan faaliyet raporunun 01.01.2015-31.12.2015 faaliyet dönemini kapsaması gerekirken 2015 yılı faaliyeti ile ilgisi olmayan hususların rapora konulduğunu, geçmiş yönetimleri suçlayan konular ele alınırken gerçeklikten uzak yanıltıcı bir tutum izlendiğini, gündemin 2. ve 3. maddesinde yer alan 2015 yılına ait faaliyet raporu ile finansal tabloları onaylamayıp reddettiklerini, 4. maddede 2015 mali yıl faaliyetlerinden ötürü yönetim kurulu üyelerini ibra etmediklerini, faaliyet raporlarındaki eksiklik ve usulsüzlüklerin aşikar olduğunu, gündemin 5. maddesinde 31.12.2015 tarihli bilançoda görülen zararın bilançonun pasifinde tutulması zararın gelecek yıllar karlarının mahsubu yolu ile tasfiye edilmesinde ilişkin olup bu durumun gerçeği yansıtmadığını, gündemin 6. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin 1.000.00 TL olarak belirlendiğini, bunun göstermelik bir ücret olup daha yüksek rakamlar elde ettiklerini, gösterilen durum ile fiili durumun farklı olduğunu, gündemin 7 maddesinde yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 maddelerine göre izin ve yetki verilmesinde hem … Eğitim ve Sağlık Vakfının hemde … Holding A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı olan …’ın aynı faaliyet kolunda yer alan işletmeleri korumak bu işletmelerde daha rahat işlem yapabilmek için kendisine tanıdığı yetkiler olduğunun görüleceğini, aynı faaliyet kolunda olan şirketlerini kara geçirirken holdingi zarara geçireceğinin aşikar olduğunu, yönetimi ve şirketi ellerinde bulunduran yönetim kurulu üyelerinin azınlık pay sahiplerini şirket faaliyetlerini açık bir şekilde görmesini engel olduklarını belirterek genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketin 43000 hisseden 131,00 TL’yi temsil eden 1 hisseye sahip olduğunu, aile üyeleri ile birlikte 786,00 TL sermayeyi temsil eden 6 adet hisseye sahip olduklarını, davalı şirket sermeyesinin 43000/42987 adet hissesinin … Eğitim ve Sağlık Vakfına ait olduğunu, davalı ve beraberlerindeki hisselerini 43000/8 adet olduğunu, genel kurul aritmetiği böyle iken davacının genel kurula asıl ve vekil olarak 7 kişi ile birlikte katıldığını, bu kişilerin toplantıya girdikleri andan itibaren olay çıkarmaya başladıklarını, davalı şirketin 07.06.2016 tarihli olağan genel kurulunun mevzuata uygun olarak bakanlık temsilcisi nezaretinde ilanlı olarak toplandığını, davacı ve beraberlerindekilerin toplantı odasına girdiklerinden itibaren bağırmaya hakaret etmeye tehditler savurmaya başladıklarını, davalı … 2015 mali yılına kadar davacı ve aile fertlerinin yönettiğini, derdest olan ceza davası ve sorumluluk davasındaki olayların şirket zararlarının hiç birisinin bu güne kadar genel kurula yansıtılmadığını, yeni yönetime faaliyetini sürdürecek kaynak bırakılmadığını, gündemin 4. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıklarını, şirket mali tabloları ve yönetim kurulu faaliyet raporunun birebir gerçeği yansıttığını esiklik ve/veya usulsüzlüğün söz konusu olmadığını, gündemin 5. maddesi ile bilançoda görülen zararların gelecek yıllarda elde edilecek karlara mahsubu kararı alındığını, bunun aksi yönünde bir kararın ancak zararın ortaklara hisseleri oranında dağıtılarak ortaklara ek yükümlülükler getirilmesi olduğunu, gündemin 6. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinde bir artışa gidilmediğini aynen korunduğunu, mali tablolarında gelir ve giderlerinin net olarak kalem kalem açıklandığını, gündemin 7. maddesinde TTK 395 ve 396 maddelerine göre yönetim kuruluna izin verildiğini, davalı şirketin ana iştigal konusu nakliyecilik olmasına rağmen bu gün nakliyecilik faaliyetini sürdürecek mali kaynağın ve altyapısının kalmadığını, davacının annesi … ve kardeşi … …’ın toplantıya alınmaması iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı ve … vekilinin toplantı salonunu kendi istekleri ile terk ettiklerini, bunun sorumlularının davacı ve beraberindekiler olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVA; Birleşen Ankara … ATM … esas sayılı dava dilekçesinde özetle; Davacılar davalı şirket ortağı olduklarını, davacı …’ın oğlu …’nin kardeşi olan …’ın genel kurulda darp edildiğini ve toplantıdan çıkarıldığını, genel kurula katılmaları engellendiğinden muhalefet şerhlerini tutanağa işletme imkanlarının da olmadığını, gündemin 2. maddesinde genel kurula sunulan faaliyet raporunun 01.01.2015-31.12.2015 faaliyet dönemini kapsaması gerekirken 2015 yılı faaliyeti ile ilgisi olmayan hususların rapora konulduğunu, geçmiş yönetimleri suçlayan konular ele alınırken gerçeklikten uzak yanıltıcı bir tutum izlendiğini, gündemin 2. ve 3. maddesinde yer alan 2015 yılına ait faaliyet raporu ile finansal tabloları onaylamayıp reddettiklerini, 4. maddede 2015 mali yıl faaliyetlerinden ötürü yönetim kurulu üyelerini ibra etmediklerini, faaliyet raporlarındaki eksiklik ve usulsüzlüklerin aşikar olduğunu, gündemin 5. maddesinde 31.12.2015 tarihli bilançoda görülen zararın bilançonun pasifinde tutulması zararın gelecek yıllar karlarının mahsubu yolu ile tasfiye edilmesinde ilişkin olup bu durumun gerçeği yansıtmadığını, gündemin 6. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin 1.000.00 TL olarak belirlendiğini, bunun göstermelik bir ücret olup daha yüksek rakamlar elde ettiklerini, gösterilen durum ile fiili durumun farklı olduğunu, gündemin 7. maddesinde yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 maddelerine göre izin ve yetki verilmesinde hem … Eğitim ve Sağlık Vakfının hemde … Holding A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı olan …’ın aynı faaliyet kolunda yer alan işletmeleri korumak bu işletmelerde daha rahat işlem yapabilmek için kendisine tanıdığı yetkiler olduğunun görüleceğini, aynı faaliyet kolunda olan şirketlerini kara geçirirken holdingi zarara geçireceğinin aşikar olduğunu, yönetimi ve şirketi ellerinde bulunduran yönetim kurulu üyelerinin azınlık pay sahiplerini şirket faaliyetlerini açık bir şekilde görmesini engel olduklarını belirterek genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP:Davalılar vekil…. esas sayılı davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı … ve kızı …’nin davalı şirketin 43000 hisseden 131,00 TL’yi temsil eden 1 hisseye sahip olduğunu, aile üyeleri ile birlikte 786,00 TL sermayeyi temsil eden 6 adet hisseye sahip olduklarını, davalı şirket sermeyesinin 43000/42987 adet hissesinin … Eğitim ve Sağlık Vakfına ait olduğunu, davalı ve beraberlerindeki hisselerini 43000/8 adet olduğunu, davalı şirketin 07.06.2016 tarihli olağan genel kurulunun mevzuata uygun olarak bakanlık temsilcisi nezaretinde ilanlı olarak toplandığını, davacıların toplantıya bizzat gelmediklerinin Avukatları …’ı vekil olarak tayin ettiklerini, davacının oğlu … ve beraberlerindekilerin toplantı odasına girdiklerin andın itibaren bağırmaya, hakaret etmeye, tehditler savurmaya başladıklarını, davacıların genel kurula asıl ve vekil olarak 7 kişi ile geldiklerini, davacıların muvazaalı şekilde sahip oldukları birer hisse ile çoğunluğun aldıkları kararı değiştiremeyeceklerini bildiklerinden genel kurula ilgili alakası olmayan ve sırf olay çıkartıp genel kurlu kararlarını yargıya taşımaya gerekçe oluşturabilecek kişileri organize edip gönderdiklerini, davalı … 2015 mali yılına kadar davacı ve aile fertlerinin yönettiğini, derdest olan ceza davası ve sorumluluk davasındaki olayların şirket zararlarının hiç birisinin bu güne kadar genel kurula yansıtılmadığını, yeni yönetime faaliyetini sürdürecek kaynak bırakılmadığını, gündemin 4. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıklarını, şirket mali tabloları ve yönetim kurulu faaliyet raporunun birebir gerçeği yansıttığını esiklik ve/veya usulsüzlüğün söz konusu olmadığını, gündemin 5. maddesi ile bilançoda görülen zararların gelecek yıllarda elde edilecek karlara mahsubu kararı alındığını, bunun aksi yönünde bir kararın ancak zararın ortaklara hisseleri oranında dağıtılarak ortaklara ek yükümlülükler getirilmesi olduğunu, gündemin 6. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinde bir artışa gidilmediğini aynen korunduğunu, mali tablolarında gelir ve giderlerinin net olarak kalem kalem açıklandığını, gündemin 7. maddesinde TTK 395 ve 396 maddelerine göre yönetim kuruluna izin verildiğini, davalı şirketin ana iştigal konusu nakliyecilik olmasına rağmen bu gün nakliyecilik faaliyetini sürdürecek mali kaynağın ve altyapısının kalmadığını, bunun sorumlularının davacı ve beraberindekiler olduğunu, davacılar vekili ile …’ın toplantıya alınmadıkları iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu kişilerin toplantı salonunu kendi istekleri ile terk ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.

BİRLEŞEN DAVA; Birleşen Ankara … ATM …. esas sayılı dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirket ortağı olduğunu, uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığı yaptığını, şirketin iç yapısına hakim konumunda olduğunu bu sebeple şirketi faaliyet raporlarındaki eksiklikler ve usulsüzlükleri açık bir şekilde gördüğünü, olağan genel kurul toplantısında muhalefet şerhi düşürdükleri gündem maddelerine itirazları olduğunu, gündemin 2. maddesinde genel kurula sunulan faaliyet raporunun 01.01.2015-31.12.2015 faaliyet dönemini kapsaması gerekirken 2015 yılı faaliyeti ile ilgisi olmayan hususların rapora konulduğunu, geçmiş yönetimleri suçlayan konular ele alınırken gerçeklikten uzak yanıltıcı bir tutum izlendiğini, gündemin 2. ve 3. maddesinde yer alan 2015 yılına ait faaliyet raporu ile finansal tabloları onaylamayıp reddettiklerini, 4. maddede 2015 mali yıl faaliyetlerinden ötürü yönetim kurulu üyelerini ibra etmediklerini, faaliyet raporlarındaki eksiklik ve usulsüzlüklerin aşikar olduğunu, gündemin 5. maddesinde 31.12.2015 tarihli bilançoda görülen zararın bilançonun pasifinde tutulması zararın gelecek yıllar karlarının mahsubu yolu ile tasfiye edilmesinde ilişkin olup bu durumun gerçeği yansıtmadığını, gündemin 6. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin 1.000.00 TL olarak belirlendiğini, bunun göstermelik bir ücret olup daha yüksek rakamlar elde ettiklerini, gösterilen durum ile fiili durumun farklı olduğunu, gündemin 7. maddesinde yönetim kuruluna TTK 395 ve 396 maddelerine göre izin ve yetki verilmesinde hem … Eğitim ve Sağlık Vakfının hemde … Holding A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı olan …’ın aynı faaliyet kolunda yer alan işletmeleri korumak bu işletmelerde daha rahat işlem yapabilmek için kendisine tanıdığı yetkiler olduğunun görüleceğini, aynı faaliyet kolunda olan şirketlerini kara geçirirken holdingi zarara geçireceğinin aşikar olduğunu, yönetimi ve şirketi ellerinde bulunduran yönetim kurulu üyelerinin azınlık pay sahiplerini şirket faaliyetlerini açık bir şekilde görmesini engel olduklarını belirterek genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP:Davalı vekili Ankara … ATM … esas sayılı davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirketin 43000 hisseden 131,00 TL’yi temsil eden 1 hisseye sahip olduğunu, aile üyeleri ile birlikte 786,00 TL sermayeyi temsil eden 6 adet hisseye sahip olduklarını, davalı şirket sermeyesinin 43000/42987 adet hissesinin … Eğitim ve Sağlık Vakfına ait olduğunu, davalı ve beraberlerindeki hisselerini 43000/8 adet olduğunu, genel kurul aritmetiği böyle iken davacının genel kurula asıl ve vekil olarak 7 kişi ile birlikte katıldığını, bu kişilerin toplantıya girdikleri andan itibaren olay çıkarmaya başladıklarını, davalı şirketin 07.06.2016 tarihli olağan genel kurulunun mevzuata uygun olarak bakanlık temsilcisi nezaretinde ilanlı olarak toplandığını, davacı ve beraberlerindekilerin toplantı odasına girdiklerinden itibaren bağırmaya hakaret etmeye tehditler savurmaya başladıklarını, davacının haklarında devam eden davalarının sona ermesi muhtemel sonuçlarının bertaraf edilmesi için holding ve vakıf yönetimini baskı altında tutmaya çalıştıklarını, davalı … 2015 mali yılına kadar davacı ve aile fertlerinin yönettiğini, derdest olan ceza davacı ve sorumluluk davasındaki olayların şirket zararlarının hiç birisinin bu güne kadar genel kurula yansıtılmadığını, yeni yönetime faaliyetini sürdürecek kaynak bırakılmadığını, gündemin 4. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin kendi ibralarında oy kullanmadıklarını, şirket mali tabloları ve yönetim kurulu faaliyet raporunun birebir gerçeği yansıttığını esiklik ve/veya usulsüzlüğün söz konusu olmadığını, gündemin 5. maddesi ile bilançoda görülen zararların gelecek yıllarda elde edilecek karlara mahsubu kararı alındığını, bunun aksi yönünde bir kararın ancak zararın ortaklara hisseleri oranında dağıtılarak ortaklara ek yükümlülükler getirilmesi olduğunu, gündemin 6. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinde bir artışa gidilmediğini aynen korunduğunu, mali tablolarında gelir ve giderlerinin net olarak kalem kalem açıklandığını, gündemin 7 maddesinde TTK 395 ve 396 maddelerine göre yönetim kuruluna izin verildiğini, davalı şirketin ana iştigal konusu nakliyecilik olmasına rağmen bu gün nakliyecilik faaliyetini sürdürecek mali kaynağın ve altyapısının kalmadığını, bunun sorumlularının davacı ve beraberindekiler olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraf delilleri toplanmış, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin 07.06.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısına ilişkin gündem, hazirun cetveli ve toplantı tutanağı ile şirketin sicil özeti ekinde sicil dosyası örneği getirtilmiştir.
Asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin 14.12.2016 tarihli dilekçesinde genel kuruldaki olaylara ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma numarası 2016/177515 olarak bildirilmiş olmakla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilen … nolu soruşturma evrakının tetkikinde şikayetçi … tarafından şüpheliler … ve … İnş. San ve Tic. A.Ş yönetim kurulu başkanı hakkında 21.10.2014-07.03.2016 suç tarih aralığı olarak belirtilerek yapılan iftira resmi makamları yanıltıcı gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçlarına ilişkin soruşturma yapılmakta olduğu görülmüş, 09.03.2017 tarihli duruşmada davacılar vekili tarafından genel kurulda yaşanan olaylar nedeniyle yürütülen soruşturma sonucunda Ankara … Ceza Mahkemesinde dava açıldığı bildirilerek 14.03.2017 tarihli dilekçesinde davanın … esas sayılı dosya üzerinden yürütüldüğü beyan edilmekle Ankara … Ceza Mahkemesinden celb olunan … esas sayılı dosya örneğinin tetkikinde müşteki … tarafından şüpheli … hakkında konut dokunulmazlığı ihlaline ilişkin suçu nedeniyle açılan davanın iş bu davanın tarafları ile ilgisinin bulunmadığı görülmüştür.
Davalı delili olarak gösterilen Ankara …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya örneğinin uyap sisteminden temini ile incelenmesinde müştekilerin … Eğitim ve Sağlık Vakfı ile … Holding olduğu, şüpheliler …, Mehmet Vedat Şenbaş, …, … ve diğerleri hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin düzenlenen iddianameye dayalı olarak açılan davanın derdest olduğu görülmüştür.
Asıl ve birleşen davalarda dosya kapsamı ile davalı şirketin defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir ve ticaret hukuku öğretim üyesi bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen kök ve ek raporlarda özetle; “davalı şirkete 12.12.2014 tarihinden itibaren 3 yıl süreyle …, … yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, kayıtların incelenmesinde holdingin ticari faaliyetinin bulunmadığı gelirlerin gayrimenkul kira gelirleri diğer gelirler faiz gelirleri ve kambiyo karlarından oluştuğu, giderlerinin sabit genel yönetim giderleri, müşavirlik giderlerinden oluştuğu, ticari defter kayıtlarının ve kaydın dayanağı belgelerin incelenmesinde kayıtların holdingin gelir ve giderlerini tam ve eksiksiz yansıtmadığı dönemsellik ilkesine uyulmadığı, kaydın dayanağı belgelerin bir kısmının kayıtlara yansıtılmadığı, yansıtılan verilerin dayanağı belgelerin ibraz edilmediği görüldüğü, yönetim kurulu üyelerinin aylık 1.000,00 TL ücret tahakkuku yapılarak ödemelerin gerçekleştirildiği, faaliyet raporunun incelenmesinde 31.12.2015 tarihli bilançoda yer alan uzun vadeli kaynaklar-ortaklar-borçlar hesabında yer alan bakiye tutar 249,00 TL’nin şirket ait kebir defterinde ve yevmiye defterinde yer almadığı, ticari defter kayıtları ve banka hesap ekstrelerinde ticari defter kayıtlarında yer alamayan işlemler tespit edildiği, tespit edilemeyen kayıt tutarının 9.704,96 TL olarak hesaplandığı, davalı vekili tarafından hukuk müşavirliği ve mali müşavirin … Holding A.Ş ve … Eğitim ve Sağlık Vakfına hizmet verdiği, iki kuruluşa verdiği hizmet karşılığı tek fatura ile … Holding A.Ş’den ödendiğini beyan ettiği, şirket tüzel kişilikleri farklı olması sebebiyle vakfa ait giderlerin holding kayıtlarına yansıtılmasının holding giderlerinin artmasına dolayısıyla zararın yükselmesine sebep olduğu, faaliyet raporunun döneme ilişkin (2015 dönemi) olarak düzenlenmesinin esas olduğu, 2 nolu genel kurul kararında faaliyet raporunun görüşülmesi ve oylanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı ancak ticari defter kayıtları doğrultusunda tanzim edilen finansal tablolar ve faaliyet raporunun davalı şirkete ilişkin işlemlerin ticari defter kayıtlarını tam ve eksiksiz yansıtmaması banka işlemlerinin tamamının kayda alınmaması vakfa ilişkin mali müşavirlik ve hukuk müşavirliği giderlerinin davalı şirket kayıtlarına alınması sebebiyle finansal tablolara dayalı olarak düzenlenen faaliyet raporunun şirketin faaliyetlerini doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun dürüst bir şekilde yansıtıldığına dair tespit yapılmasının mümkün olmadığından genel kurulu kararının iptali talebinin yerinde olduğu, 3 nolu genel kurul kararında 2015 yılı finansal tabloların okunması, müzakeresi ve oylanması kararının ticari defter kayıtlarının holdingin giderlerini tam ve eksiksiz yansıtmadığı, dönemsellik ilkesine uyulmadığı, kaydın dayanağı belgelerin bir kısmının kayıtlara yansıtılmadığı görüldüğünden iptal talebinin yerinde olduğu, 4 nolu genel kurul kararının yönetim kurulu üyelerinin ibrasının oylanmasına ilişkin olduğu, şirket yöneticilerinden …’ın aynı zamanda hakim ortak olan holding yönetim kurulu başkanı olduğu, ibra oylamasında … lehine kullanılan oyların kendisinin değil vakfın olduğu oydan yoksunluğun yönetim kurulu üyesinin kendisine ait pay ile sınırlı olduğu, temsilen oy kullanmasını kapsamadığı, hakim ortak olan vakfa ait oylarla alınan ibra kararlarının iptal koşullarının oluşmayacağı, 5 nolu genel kurul kararında zararın dağıtımı ile ilgili karar alındığı, 2015 döneminde şirketin 71.972,40 TL zarar ettiği, şirketin faaliyetinin bulunmaması karşısında yüksek sabit genel yönetim giderleri nedeniyle zararın oluştuğu ticari defter kayıtlarının usulüne uygun düzenlenmemesi ve dolayısıyla şirket kayıtlı zararının şirketin gerçek durumunu yansıtmadığının belirlenmesi sebebi ile iptal talebinin yerinde olduğunun değerlendirildiği, 6 nolu genel kurul kararında yönetim kurulu üyelerine aylık 1.000,00 TL ücret öngörülmesinin piyasa rayiçlerine uygunu olduğu hatta piyasa rayiçlerinin altında bir tutar olduğu, 7 nolu genel kurul kararında yönetim kurulu üyelerine şirketle işlem yapma ve rekabet yasağı hükümleri uyarınca yetki verilmesinin müzakeresi ve oylanmasına ilişkin olduğu, davalı şirketin 2015 yılı faaliyetleri arasında aktif olarak sürdürülen bir iş görülmediği verilen kararın iptali için somut bir veri olmadığından sadece aynı sektörde iş yaptıkları gerekçesiyle iptal talebinin uygun olmayacağı” ifade edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalar davalı şirketin 07.06.2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun TTK 445. maddesinde 446. maddede belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecekleri, aynı yasanın 446. maddesinde toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan ayrıklarının genel kurul kararlarının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesin, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği, Türk Ticaret Kanununun 447. maddesinde ise de genel kurulun özellikle pay sahibinin genel kurula katılma asgari oy dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarının sınırlandıran veya ortadan kaldıran pay sahibinin bilgi alma inceleme ve denetleme haklarını kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararların batıl olduğu düzenlenmiştir.
Davalı şirketin 07.06.2016 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetvelinin tetkikinde davalı şirketin toplam 43000 adet olan payından 42988 adet payın vekaleten 4 adet payın ise asaleten toplantıya katıldıkları birleşen Ankara … ATM … esas sayılı davada 1 pay sahibi davacının toplantıya asaleten katılarak olumsuz oy kullandığı muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmiş olduğu görülmekle bu davacı yönünden TTK 446/1 maddesinde ön görülen olumsuz oy kullanarak alınan karara yönelik muhalefetin tutanağa geçirilmesine ilişkin yasal koşulun gerçekleştiği, davasının yasal 3 aylık hak düşürücü sürede açılmış olduğu tespit edilmiştir.
Asıl davada davacı ve birleşen Ankara … esas sayılı davada davacıların ise genel kurul toplantısında asaleten veyahut vekaleten katılmadıkları anlaşılmış, dava dilekçeleri içeriğinde genel kurula katılmalarının engellendiği ve toplantıdan çıkarıldıkları iddia edilmiş ise de bu iddianın ispatı yönünde delil sunulmadığı, genel kurul toplantısı sırasında iddia ettikleri olaylara ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulundukları belirtilerek … soruşturma numarası verilmiş ise de uyaptan temin edilen soruşturma dosyasının tetkikinde genel kurul toplantısına katılmış olan davacı …’ın şikayeti ile genel kurul tarihinden önceki döneme ilişkin iftira ve resmi makamları yanıltıcı beyanda bulunmak suçlarından soruşturmanın yürütüldüğü, öte yandan davacı vekilince genel kurul toplantısına ilişkin iddiaları yönünden delil olarak dayanılan Ankara … Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya örneğinin temini ile incelenmesinde taraflarla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmakla asıl davada davacı ile bileşen Ankara … esas sayılı davada davacıların genel kurul toplantısına katılmalarının engellendiği iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı bu kapsamda TTK 446 maddesi kapsamında dava konusu edilen genel kurul toplantısına katılarak olumsuz oy kullanma ve alınan kararlara muhalefete ilişkin yasal koşulun gerçekleşmediği gibi genel kurul toplantısına katılmalarının engellendiği iddialarınında kanıtlanamadığı öte yandan alınan kararların yokluğu ve butlanına ilişkin yasal koşullarında oluşmadığı anlaşılmakla asıl davada davacı ve birleşen Ankara … esas sayılı davada davacıların davalarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirketin 07.06.2016 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 2. gündem maddesi ile faaliyet raporu, 3. gündem maddesinde bilanço ve gelir tablosu okunarak oy çokluğu ile kabul edildiği, 4. gündem maddesinde 2015 mali yılı faaliyetlerinde ötürü yönetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibra edildikleri 5. gündem maddesinde ise bilançoda görülen zararının gelecek yıllar karından mahsubu yolu ile tasfiye edilmesi teklifinin oy çokluğu ile kabul edildiği anlaşılmış olup alınan kararlarda toplantı ve karar nisabına uyulduğu tespit edilmiş, ayrıca 4. gündem maddesinde yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin oylamada yönetim kurulu üyesinin şirket ortağı olan vakfın temsilcisi olarak oy kullanmasının TTK 436. maddesinde ön görülen oy yasağını gerektirmediği anlaşılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketin ticari defter kayıtları doğrultusunda tanzim edilen finansal tablolar ve faaliyet raporu yönünden şirkete ilişkin işlemlerin ticari defter kayıtlarına tam ve eksiksiz olarak yansıtılmaması, dönemsellik ilkesine uyulmaması banka işlemlerin tamamının kayıtlara alınmaması, davalı şirket hakim ortağı olan vakfa ilişkin mali müşavirlik ve hukuk müşavirliği giderlerinin davalı şirket kayıtlarına alınması sebebiyle finansal tablolara dayalı olarak düzenlenen faaliyet raporunun şirketin faaliyetlerini doğru eksiksiz ve gerçeğe uygun bir şekilde yansıtmadığı tespit edilmiş olmakla genel kurul toplantısında 2. ve 3. gündem maddeleri ile alınan kararların iptali talebinin kanıtlandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yönetim kurulunun ibrası şirketin finansal tablolarının faaliyet raporu ve bilançonun oylanması ile yakından ilişkili bulunmaktadır. İbra kararının hukuka uygun olabilmesi için finansal tabloların açıklık ve doğruluk ilkelerine uygun tutulması gerekir. Bilirkişi heyeti raporlarında davalı şirketin genel kurula sunulan finansal tabloları ve faaliyet raporlarının şirketin finansal durumunu tam ve eksiksiz yansıtmadığı tespit edilmiş olmakla gerçeği yansıtmayan finansal tablolara dayanılarak yönetim kurulunun ibrasına yönelik bir karar verilmesi de mümkün olmadığından yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 4. gündem maddesi yönünden iptal koşullarının oluştuğu anlaşılmış keza davalı şirketin kayıtlı zararının şirketin gerçek durumunu yansıtmadığı tespit edilmiş olmakla 5. gündem maddesi ile alınan ve bilançoda görülen zararın gelecek yıllar karına mahsubuna ilişkin kararında iptalinin gerektiği anlaşılmıştır.
Dava konusu edilen genel kurul toplantısında 6 ve 7. gündem maddeleri ile alınan kararlarda toplantı ve karar nisaplarının bulunduğu, 6. gündem maddesi ile alınan yönetim kurulu üyelerine aylık 1.000,00 TL ücret ödemesi kararı yönünden bilirkişi heyetince aylık 1.000,00 TL ücretin piyasa rayiçlerine uygun olduğunun tespit edildiği, 7. gündem maddesi ile yönetim kurulu üyelerine şirketle işlem yapma ve rekabet yasağı hükümleri uyarınca yetki ve izin verilmesine ilişkin karar yönünden davalı şirketin 2015 yılı faaliyetleri arasında aktif olarak sürdürülen bir işin görülmediği nisaplara uygun olarak alınan kararın iptali talebini haklı kılacak somut bir delil sunulmadığı anlaşılmakla bu kararların iptal koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı dava yönünden yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, birleşen bu davada kanıtlanamayan fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları oluşmayan asıl dava ile birleşen Ankara .. ATM … esas sayılı davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan asıl dava ile birleşen Ankara 11. ATM … esas sayılı davanın reddine,
2-a)Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 07.06.2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında 2,3,4 ve 5. gündem maddeleri ile alınan kararların iptaline,
b)Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davada fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl davada alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Asıl davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davalı tarafından yapılan 500,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Birleşen Ankara 11 ATM … esas sayılı davada alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin yatırılan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Birleşen Ankara 11 ATM … esas sayılı davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen Ankara 11 ATM … esas sayılı davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Birleşen Ankara 11 ATM … esas sayılı davada davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davada alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 51,5 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
12-Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davada davacı tarafından başlangıçta yaptırılan 29,20TL peşin harç ile 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 58,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
15-Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davada davacı tarafından yapılan, 44,00 TL tebligat gideri, 10,20 TL müzekkere gideri ve 533,80 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 588,00TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 392,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
16-Birleşen Ankara 8 ATM … esas sayılı davada davalı tarafından yapılan, 34,00 TL tebligat gideri ve 50,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 84,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 28,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
17-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin ve asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
03/02/2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 21.02.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …