Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/290 E. 2022/413 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/290 Esas – 2022/413
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/290 Esas
KARAR NO : 2022/413

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 24/02/2012 tarihli …. Korusu belgeleme, araştırma, projelendirme ve saha danışmanlığı hizmetleri sözleşmesinin imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalı tarafından proje müdürü görevlendirileceği ve sözleşme konusu proje ile ilgili davalı adına yetkili ve sorumlu olacak kişini bu kişi olduğunun belirtmiş olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 29. maddesinde işin süresine ilişkin belirlemeler yapıldığını, resmi kurumlardan kaynaklanan gecikmelerin süreye dahil olmadığının açıkça belirtildiğini, sözleşmenin 39. maddesinde iş ve hizmetin bedelinin taraflarca kararlaştırılmış olduğunu, sözleşmenin 40, 41, 42 ve 43. maddelerinde sözleşme bedeline dahil olmayan hususların düzenlendiğini, 44. maddesinde ise ödemenin yapılacağı zamanın belirlendiğini, sözleşmenin 45. maddesinde ise saha danışmanlığı çalışmalarının yürütülmesine ilişkin hizmet bedeli ve miktarı ve ödeme biçiminin nasıl belirleneceğnin düzenleme altına alındığını, sözleşmenin 46. maddesinde hizmet bedelinin KDV hesaplanmak suretiyle davacı tarafından kesilecek faturalar karşılığı en geç 7 takvim günü içinde yapılacağının düzenlendiğini, sözleşmenin 66. maddelerinde iş durdurma, tasfiye ve fesih hususlarının düzenleme altına alındığını, sözleşmenin 72. maddesinde ise fesih hususunun düzenleme altına alındığı, davacının sözleşmeni imzalanmasını müteakip üstlendiği işlerin çalışmasına başlayarak üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının ise 2012 yılının 7. ayından itibaren davacının hak etmiş olduğu ödemeleri süresinde yapmadığını, davalının atadığı proje müdürü ile sürekli yapılan mali yazışmalardan da hiçbir netice alınamadığını, ödeme yapılmamasına rağmen davacının işini yapmaya devam ettiğini, 25/06/2013 tarihinde … Paşa Köşkü yapısında meydana gelen bozulma ve hasar tespitlerine ilişkin rapor ve çizimler ile alanında uzman kişi ve kurumlarca hazırlanmış danışmanlık rapor ve çizimler ile alanında uzman kişi ve kurumlarca hazırlanmış danışmanlık raporları , incelenmek ve görüşülmek üzere İstanbul VI numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğüne gönderilen belgelerin 02/07/2013 tarih 3145 evrak sayısı aldığını, davacı şirket yetkilisi tarafından 26/06/2013 tarihinde davalı tarafından proje müdürü olarak atanan Levent Ergül’e değerlendirme raporunun gönderildiğini, proje müdürü Levent Ergül tarafından … Paşa Köşkü belgeleme çalışması raporunun şifahi olarak talep ettiğini, söz konusu raporun e-posta yoluyla iletildiğini, davacı şirket yetkilisinin … Paşa Köşkü Projesi’ne ilişkin çalışmaların İstanbul VI Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü’nün 21.08.2013 tarihli gündeminde görüşüleceği bilgisini öğrenmiş ve hatta o gün toplantıya katılmak üzere davacı şirket yetkilisi ve çalışanının uçak biletlerini dahi aldığını, ancak daha sonrasında ise davalının isteği üzerine gündemden çıkarıldığının öğrenilmesi üzerine uçak biletlerinin iptal edildiğini, davalı tarafından davacıya gönderilen Üsküdar 9. Noterliği’nin 20.08.2013 tarih, 28971 sayılı fesih ihbarnamesi ile Üsküdar 9. Noterliği’nin 20.08.2013 Tarih 28972 sayılı azilnamenin 23.08.2013 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, davalı tarafından yapılan fesihte ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğu gibi sözleşmenin 72. maddesinde düzenleme altına alınan hususlara riayet edilmediği için haksız fesih niteliğinde olduğunu, davalının davacı ile imzalamış olduğu sözleşmeyi feshetse dahi davacının sözleşme süresince yapmış olduğu işlerin bedellerini ödemek zorunda olduğunu, davacının yapmış olduğu işler nedeniyle sözleşmede belirlenmiş şekliyle köşk için 257.760,00-TL, müştemilat için 53.666,00-TL olmak üzere toplam 311.426,00-TL + KDV ödenmeyen kısım kaldığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin dava ve talep haklarını saklı tutarak 10.000.- TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı tarafından cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki 24.02.2012 tarihli sözleşmenin davacının sözleşme tarihinin ardından 17 ay geçmesine rağmen herhangi bir gelişme ve ilerleme sağlamamış olması ve çalışacağı uzmanlarla ilgili sözleşmenin 24. maddesine göre kendisinden onay alması gerektiği halde almadığı gerekçeleri ile haklı nedenle fesih edildiğini, davalının davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, taraflar arasındaki hukuki ilişki fesihle sonlandığı ve işin tamamı davacı tarafından yapıldığı düşünüldüğünde davacının alacak talep etmesinin zaten mümkün olmadığını, davacının iadeli taahhütlü olarak gönderdiği yazı ile davalıyı temerrüde düşürdüğünün kabul edilemeyeceğini, sözleşmenin 39. ve 40. maddeleri gereğince iş bedelinin işin tam olarak bitirilmesi ile yapılacak ölçümlerle kesinleşeceği belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmesi istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri ile yazışmalar dosyaya kazandırılmış, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, dosya inşaat mühendisi, mimar ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan üç kişilik heyete tevdi edilerek davaya konu uyuşmazlık noktaları bakımından teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimatla alınan 28/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin usul ve yasaya uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketin davacı şirketten 201.886,00 TL avans alacaklısı durumunda bulunduğu yönünde kanaat bildirildiği; mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 26/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ve kapanış tasdiki bulunan 2012 yılı yevmiye defterlerine göre 31/12/2012 tarihi itibariyle davalı şirketten 201.886,00 TL’lik fazla ödeme almış olduğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Takiben dosyanın tevdii edildiği inşaat mühendisi, mimar ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından sözleşmenin feshi bakımından 17 ay süresince sözleşme konusu iş ile ilgili ilerleme kaydedilmediği iddiasının yerinde olmadığı, ayrıca sözleşme hükümleri gereğince sözleşme feshinden önce aykırılığı gidermek için 15 gün süre içerir noter ihtarı çekilmemiş olmakla sözleşmedeki fesih maddesine uygun uygun davranılmadığı, davacının davalıdan bakiye KDV dahil 332.972,56 TL alacağının bulunduğu yönünde kanaat bildirilmiş olup bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazların değerlendirilmesi amacıyla alınan 28/12/2020 tarihli ek raporda bilirkişi heyetince görüş değiştirilmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ….Üsküdar-İstanbul … Paşa Korusu Belgeleme, Araştırma, Projelendirme ve Saha Danışmanlığı Hizmetleri başlıklı 24/02/2012 tarihli sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşme ile davacının özetle; … Paşa Korusu, Köşkü ve diğer yapı ve yapı kalıntılarına ilişkin proje kapsamında belgeleme, dönemleme araştırması, avan ve kesin projelerin, uygulama projelerinin hazırlanması ile projenin uygulanması kapsamında saha danışmanlığı hizmeti verilmesi gibi edimleri üstlendiği, davacı tarafından üstlenilen bu edimlerin sırasıyla aşamalı olarak yürütüleceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 39. vd. maddelerinde iş bedelinin, işin yapımına göre kademeli olarak ödenmek üzere birim fiyatlı olarak kararlaştırıldığı, saha danışmanlığı kısmına ilişkin olarak aşama itibariyle sırası geldiğinde ek sözleşme yapılmasının 45. maddede öngörüldüğü, halihazırda taraflar arasında bu konuda bir ek sözleşme yapılmadığı anlaşılmış, davalı tarafından gönderilen 20/08/2013 tarih ve 28971 yevmiye no.lu ihtarname ile yapılmış bulunan sözleşme gereği aradan 17 ay geçmesine rağmen sözleşme konusu işte kayda değer bir gelişme sağlanmadığı, ilerleme kaydedilmediği, çalışılacak uzmanlarla ilgili olarak davalıya danışılmadığı, onayları alınmadan çalışma yapıldığı, aradan geçen zaman ve sözleşmeye aykırı davranışlar gerekçe gösterilerek taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği; davacı tarafından davalıya gönderildiği bildirilen 22/08/2013 tarihli yazı ile ise özetle; taraflar arasında ek protokol yapılarak ilk iki proje safhasına ve sözleşmeye göre 05.03. maddeye kadar olan teknik proje belgelerinin yeniden gündeme alınması, bugüne kadar yapılan işler karşılığının ödenmesi, çalışmalar onaylandıktan sonra ibralaşma yapılması, projelendirme sürecinin 3. Safhasına ilişkin olarak anlaşma yapılacak başka mimardan projeden çekildiklerine dair muvafakatnamenin verilmesi gibi istemlerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu sözleşmenin incelenmesinden, davacının kademe kademe olmak üzere belgeleme, araştırma, avan ve kesin projeler ile uygulama projelerin hazırlanması kapsamında projelendirme ve saha danışmanlığı gibi edimleri üstlendiği, sözleşmede ayrıntılı olarak düzenlenen tüm bu edimler bir bütün halinde değerlendirildiğinde sözleşmenin baskın unsurununun; özellikle iş bedelinin tahsili istemi kapsamında eldeki davaya da konu edilen araştırma, belgelendirme, projelendirme gibi eser sözleşmelerinin karakteristik özelliği olan sonuç taahhüdünü içeren edimler olması nedeniyle davaya konu sözleşmeye eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Dava, iş sahibi tarafından tek taraflı olarak feshedilen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili isteminden ibaret olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Eser sözleşmesinin feshi halinde fesihte kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedeline hak kazanacağı tabii olup (Emsal: Yargıtay 15. HD.’nin 19/12/2019 tarih ve 2019/191 E., 2019/5255 K.) tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile inşaat mühendisi, mimar ve nitelikli hesaplamalar uzmanından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenip gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınması uygun bulunan kök ve ek bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi heyeti tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin iş bedelinin işin aşamasına göre belirlenerek ödenmesine dair kurala uygun olarak davacı yüklenici tarafından fesih tarihine kadar yapılan işler karşılığının hesaplandığı, buna göre sözleşme kapsamında davacı yüklenici tarafından yapılan iş miktarına göre hak etmiş olduğu iş bedelinin 666.808,56-TL kadar olduğu, davalı tarafından kanıtlanan ödemeler düşüldüğünde davacının bakiye iş bedeli alacağının 332.972,56 TL kadar olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı vekilince bu miktar esas alınarak 22/02/2022 tarihli dilekçe ile dava ıslah edilmiş, davalı vekili tarafından sunulan 01/03/2022 tarihli ıslaha cevap dilekçesi ile diğer hususlar yanında zamanaşımı itirazında da bulunulmuştur. Gerek 818 sayılı BK’nın 126/4 gerek 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK 147/6 maddesi hükmüne göre eser sözleşmesinden doğan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, BK’nın 128, TBK’nın 149. maddesi hükümleri gereğince zamanaşımı alacağın muaccel olması ile işlemeye başlayacaktır. Eser sözleşmelerinde sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa iş bedeli alacağı eserin tamamlanıp teslim edildiği tarihte, sözleşmenin feshi halinde ise fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla muaccel hale gelir. 20/08/2013 tarihli Üsküdar 9. Noterliği’nin 28971 yevmiye nolu fesih ihtarının tebliğ tarihi olan 23/08/2013 tarihinden itibaren işlemeye başlayacak beş yıllık zamanaşımı süresinin 23/08/2018 tarihinde dolacağı, zamanaşımını durduran ve kesen hallerin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından 10.000,00 TL kısım için kısmi dava açılmış ise de kısmi dava açılması halinde zamanaşımı, dava edilen alacak yönünden kesinleşeceğinden açılan kısmi davanın fazlaya ilişkin hak yönünden zamanaşımını kesici etkisi bulunmamaktadır. Sonuç olarak; ıslah harcının yatırıldığı 22/02/2022 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmakla; davanın, dava açılırken talep edilen 10.000,00 TL üzerinden kabulüne, ıslah yolu ile arttırılan talep yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiştir (Emsal: Yargıtay 15. HD.’nin 08/07/2020 tarih ve 2019/1216 E., 2020/2189 K., Yargıtay 15. HD.’nin 21/04/2021 tarih ve 2020/1899 E., 2021/1854 K. sayılı ilamı). Temerrüt tarihi bakımından ise; davacı tarafından temerrüde esas olarak gönderildiği bildirilen 22/08/2013 tarihli yazı ile miktar belirtilerek ödeme talebini içerir mahiyette olmadığı anlaşılmakla davalının davadan önce temerrüde düşürülmüş olmadığı, bu bakımdan davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varılarak, kısmen kabul edilen miktara dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ıslah ile artırılan fazlaya dair istemin zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 683,1‬ TL harçtan peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı 5.516,00 TL’nin harcın toplamı olan 5.686,78‬‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 5.003,68‬‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 30.358,08 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç ve 5.516,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 5.715,98 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 337,3‬‬ TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.400 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam3.737,3 TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 115,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022