Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/423 E. 2021/145 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/423 Esas – 2021/145
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/423 Esas
KARAR NO : 2021/145

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 20/03/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatife 22.07.1992 tarihinde ortak …’nın hissesini devir alarak ortak olduğunu, ortağı olduğu davalı kooperatifte konutlar tamamlanmadan kuraların çekildiğini, bu arada site kooperatifi kurulduğunu, konutların kullanılmadan ortaklar adına site gideri tahakkuk ettirilip bu giderlerin yapı kooperatifi bilançosuna aktarılarak zararların yapı kooperatifinden karşılandığını, genel kurulda, konutundaki eksikleri tamamlamayan ortakların ortaklıktan ihraç edilmesinin kararlaştırıldığını, kendisinin de konutundaki kapı pencere gibi bazı eksikleri gidermediği nedeniyle oraklıktan ihraç edildiğini, ihraç kararının … Ticaret Mahkemesinin tarafından iptal edildiğini, 2003 yılında kooperatif ile müteahhit arasında devam eden davanın kooperatif aleyhine sonuçlandığını, bunun üzerine ortaklara ek ödeme tahakkuk ettirildiğini, adına tahakkuk eden borcu ödediğini, aylık taksitleri öderken bir aylık gecikme sonucu aylık %10 oranında gecikme faizi tahakkuk ettirildiğini, kendisinden haksız yere sitem işletme gideri ve yüksek faiz alınmasının yasal dayanağı olmadığı nedeniyle yapılan işlemlerin iptali için dava açtığını, davaların ret edildiğini, kararı temiz ettiğini, kararın bozulduğunu, kooperatifin kendisine teslim ettiği konutun ayıplı ve eksik olduğunu, konutun kullanmaya elverişli olmadığını, kooperatifin arazinin toplamda 165.000 m2 olduğunu, yapılan imar çalışması sonucu bunun 60.224,05 m2’lik kısmının konut dışı bırakıldığını, bu arsanın kooperatif uhdesinde kaldığını, aslında bu arsanın orakların malı olmuş olması rağmen ortak tapularına bunun şerh edilmediğini, yönetimin hazırladığı 05.09.2003 tarihli yönetim planının kendisince onaylanmadığı için hukuken geçersiz olduğunu, kooperatife borcunun olmadığının davalı tarafça kabul edilmiş olmasına rağmen daha sonra adına borç tahakkuku yapıldığını, açıklanan nedenlerle bazı ortaklarca kullanılan site için yapılan ödemelerin tüm ortaklardan tahsil edilmesi nedeniyle eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını ve bu hususun tespit edilmesi gerektiğini, tapuya şerh edilen yönetim planının hukuka aykırı olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, davalı kooperatife borcunun olmadığının tespit edilmesini, halen kooperatif uhdesinde bulunan gayrimenkuller üzerinde kooperatif ortağı 250 kişinin mülkiyet hakkının bulunduğunun tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen talepleri kül halinde ret ettiklerini, davacı tarafından 18 Eylül 2002 tarihinde Ankara … Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile açılan davada, müvekkil kooperatif yönetim kurulunun 01 Temmuz 2002 tarihli üyelikten ihraç kararının iptalinin talep edildiğini, akabinde yine davacı tarafından … Ticaret Mahkemesinin …Sayılı dosyası ile açılan davada; müvekkili kooperatifin 2002 yılı bilanço ve bütçesi ve 1.200.000.000 TL’lik ek ödeme talebinin mutlak butlan ile sakıt olduğunun tespiti ve iptalinin talep edildiğini, bu dosya ile Ankara … Mahkemesinin … E. … K. sayılı doyasının birleştirildiğini ancak … Ticaret Mahkemesinin … E.- … K. sayılı dosyasının gerekçeli kararında birleşen dosyanın ayrılmasına karar verildiğini, bu ayrılma kararı sebebiyle davacı tarafından kararın temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …sayılı ilamı ile üyelikten ihraç kararının iptalinin onandığını, ayrılma kararına ilişkin temyiz talebinin ise reddedildiğini, bu durumda ortada derdest durumda sadece … Ticaret Mahkemesinin … Karar sayılı dosyası görülmesi gereken Genel Kurul Kararının Butlan Olduğunun Tespiti talebine ilişkin bir dava kaldığını, süreç içerisinde yine davacı tarafından … Ticaret Mahkemesine verilen ve …sas sayısını alan davaya ilişkin dilekçe verildiğini, bu dilekçesinde de genel kurul kararının butlan olduğunun tespitine ilişkin talebinin kesinleşen … Ticaret Mahkemesinin … E.-… K. Sayılı dosyası ile birlikte değerlendirilmesini talep ettiğini, mahkeme tarafından davacının genel kurul kararının butlanının tespiti talebine ilişkin ilk talebi olan Ankara …. Ticaret Mahkemesinin …Sayılı dosyasının yeni esas alması beklendiğini, bu dosyanın yeni esası ise Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas olduğunu, mahkeme tarafından 13.07.2006 tarihinde … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile Ankara …Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verildiğini, bu birleşme ile ortada tek dosya olarak Ankara …Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kaldığını, bu dosyada verilen kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine yeni esası … Esas olarak belirlendiğini, akabinde dosya … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası olarak ve bu mahkemece yapılan yargılama sonrasında davanın da reddine karar verildiğini, davacının bu davasının halen Yargıtay aşamasında olduğunu, davacının sürekli olarak benzer taleplerle davalar açtığı hususunun derdest ve karar verilmiş dosyalar ile sabit olduğunu, bu sebeple dava dilekçesindeki tüm taleplerin ve haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; bazı üyelerin site işletmesi adıyla yaptığı giderlerden doğan zararların yapı kooperatifi ortaklarının yapı amaçlı işler için ödediği aidattan karşılanmasının eşitlik kuralına aykırı olduğunun tespiti, Yönetim Planının taşınmaz üzerindeki mülkiyet ve tasarruf haklarını kısıtlaması nedeniyle Anayasaya ve Kanuna aykırı ve yolsuz olduğunun tespiti,kooperatife borcu olmadığının tespiti ile kooperatif taşınmazlarında 1/250 pay sahibi olduğunun tespiti talebine ilişkindir.
Davacı asil, … Ticaret Mahkemesinin … sayılı doyasında kesinleşen kararla ortaklıktan çıkarılma kararının iptal edildiğini, kooperatif aleyhine açtığı davalar olduğunu, yapılan bir kısım harcamaların kooperatif aidatından karşılanmasının doğru olmadığını, Tapuya şerh edilen 5.9.2003 tarihli Yönetim Planı hakkında bilgi ve onayının olmadığını, bütün paydaşların kabulü olmadığından Yönetim Planının yolsuz olduğunu, kooperatife borcunun olmadığını , kooperatif taşınmazları üzerinde 250 ortağın 1/250 payının olması gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı Kooperatif vekili, davacının sürekli bu tür davalar açtığını, açtığı davaların bir kısmının birleştirildiğini, en son Ankara … Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasının olduğunu, davacının taleplerinin tam olarak anlaşılamadığını, bir kısım taleplerinin daha önce açtığı davada değerlendirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. … Ticaret mahkemesinin … sayılı dosyası celp edilmiş, davadan önce karara çıktığı , daha önce asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen hükmün bir talep yönünden değerlendirme yapılmadığı gerekçesi ile bozulduğu, bozmaya uygun olarak bozma dışındaki talebin de yeniden değerlendirilerek davacı taleplerinin reddine karar verildiği görülmüş, Kooperatif Ana sözleşmesi ,ilgili tüm dosya ve belgeler celp edilmiş;uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmıştır. … Ticaret Mahkemmesinin … sayılı dosyasında davacının bu dosyadaki ilk talebi ile ilgili kesinleşmiş kararın olduğu, site içinde yapılan ödemelerin tüm ortaklardan tahsil edilmesi nedeniyle eşitlik ilkesine aykırı davranıldığına ilişkin iddiasının incelenip reddedildiği, bu yöne ilişkin temyizin Yargıtaydan onanarak kesinleştiği, Yönetim Planının yasaya aykırı olduğu iddiası için Tapudan celp edilen Yönetim Planının Kat Mülkiyeti Kanununa göre düzenlenmiş maktu bir Yönetim Planı olduğu,5.9.2003 tarihinde kooperatifi temsilen … tarafından sunulduğu, bu konuda yetkilendirilmiş olmamamsı halinde tapuda işlem yapılmasının mümkün olmadığı gibi, mülkiyet kısıtlayıcı hükğmlerin olmadığı, ayrıca herne kadar sadece yolsuz olduğunun tespiti istenmiş olup iptali istenmemiş olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi için tefrik ve görevsizlik kararı verilmesine yer olmadığı değerlendirilip , davacının bu konuda talebi varsa Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmasında muhtariyetinin olduğu görülmüş, kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacının kooperatife borcunun olmadığı, 150 TL alacağının olduğu tespit edilmiş, davalı kooperatifin konutların yapımı bittikten ve ortaklara devir sağlandıktan sonra tasfiyeye girmeyip ana sözleşmede değişiklik yaparak Site İşletme Kooperatifine dönüştüğü, ancak tüm ortakların hak ve borçlarının aynen korunduğu,kooperatifin tüm mal varlığının tüm ortaklara ait olup Kooperatif tüzel kişiliği adına tapuda tescilli olan taşınmazların ayrıca ortaklar adına tapuya tescili için; ya Tasfiyenin yapılması, ya da Genel kurulda bu yönde bir karar alınması gerektiği görülmüş, mahkemece bu yönde bir karar verilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Ortaklar arasında eşitlik ilkesine aykırı ödeme olduğu iddiası ile ilgili taleplerin … Ticaret Mah. … Esas sayılı dosyada değerlendirilmiş ve bu konuda kesin karar verildiği gözetilerek buna ilişkin taleplerin reddine,
2-Yönetim planının 2003 yılında kooperatifi temsilen tapuya işlendiği, kooperatifte temsil yetkisinin o tarihte verilmemiş olması halinde tapuya işlem yapılamayacağı gibi celp edilen yönetim planında ortakların haklarını kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafça yönetim planının iptali istenmemiş ise de; buna ilişkin davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde değerlendirilmesi gerekeceği gözetilerek bu konudaki talebin reddine,
3-Davacının kooperatife borcu olmadığının tespitine,
4-Unvan değişikliğinin ortakların hak ve borçlarını değiştirmediği gibi kooperatif mal ve borçlarının kayıtlı ortaklara ait olduğu, kooperatif tüzel kişiliğine ait taşınmazların tapu da ortaklar adına şerhinin tasfiye sırasında ya da genel kurul kararı ile yapılabileceği gözetilerek bu konudaki talebin de reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın düşümü ile eksik kalan 31,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 55,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalılar kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar vekiline verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde davacının artan avansının iadesine,
Dair, davacı asılın ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı.03/03/2021