Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/518 E. 2023/462 K. 25.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/518 Esas – 2023/462
T. C.
A N K A R A
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2023/518
KARAR NO : 2023/462

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI :…
DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2023
KARAR TARİHİ : 25/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 26/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketince Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile kasko sigortası teminatı altında olduğunu, 18/03/2023 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin aracının pert işlemine tabi tutulduğunu, kasko poliçesinde çarpma teminatının rayiç değer olarak belirlendiğini, davalı tarafından zararlarının karşılanmadığını ve poliçe gereği aracın rayiç değerine karşılık gelen tazminatlarının ödenmediğini, kaza tarihinden itibaren aracın rayiç değerinin sürekli arttığını ve munzam zarar taleplerinin olduğunu, aracın rayiç değerinin bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacağını ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı sigorta şirketinin yükümlü olduğu tazminatı zamanında ödememiş olmasından kaynaklı meydana gelen munzam zararları için şimdilik 100,00TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasında kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan ilişki bulunmaktadır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davalı … Sigorta A.Ş. tacirdir. Davacının tüketici sıfatına sahip olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacının tüketici olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacının tüketici sıfatına sahip olmaması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Davaya dayanak yapılan kasko sigorta poliçesinden sigortalı aracın otomobil olduğu, kullanım tarzının hususi/özel olarak belirtildiği görülmüştür. Davacının tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil ise dosyada yer almamaktadır. Bu durumda davacı tüketici sıfatına haizdir. Bu nedenle davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici sıfatına haiz bulunduğu, davacı ile davalı … Sigorta A.Ş. arasındaki iş bu tazminat davasının tüketici mahkemesinin görevi alanında kaldığı, belirtilen nedenlerle mahkememizin eldeki davaya bakmakla görevli olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili…Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar VERİLECEĞİNE,
İlişkin, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde…Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/07/2023

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır