Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/357 E. 2023/286 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2023/357
KARAR NO : 2023/286

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – [Mersis No:…] …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALILAR : 1- … – [T.C….] …
2- … – [T.C….] …
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/05/2023
KARAR TARİHİ : 22/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 22/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketinin başlangıçtan beri faaliyetlerini yürüttüğü ve mülkü de kendisine a… adresindeki teknik nedenlerden dolayı çürük olduğu kabul edilip, oturulamaz raporu verildiğini ve bu yerin kentsel dönüşüm kapsamına alınması sonrası ilgililerce boşaltılması istenildiğinden 2022 yılı kasım ayında bu yerden ayrılmak zorunda kaldığını ve İvedik Organize Sanayi Bölgesi 1455 Cad 22/40 Nevaoffice Yenimahalle/Ankara adresine taşındığını ancak bu adrese taşınmaya dair resmi işlemleri yapılmadığını, 21/09/2021 tarihinde alacaklı davalı … tarafından diğer davalı …’dan olan alacaklarına istinaden Ankara 31. İcra Dairesi’nin 2020/7985 esas sayılı icra dosyası kapsamında (Ankara 1. Genel İcra Dairesi’nin 2023/169274 yeni esas) müvekkili şirkete 2022 yılı Aralık ayı içerisinde İİK 89/1 yarınca birinci haciz ihbarnamesinin çıkartıldığını ve müvekkilinin tebliğ adresinden taşındığından tebligatın iade edildiğini, sonrası şirketin mernis adresi işbu adres olduğundan TK 35. Maddeye göre tebligat çıkarıldığını, müvekkilinin bu ihbarnameyi tesadüfen 24/01/2023 tarihinde öğrendiğini ve davalılardan …’ın işten ayrıldığını da belirterek itiraz ettiğini, 17/05/2023 tarihinde araçların üzerine haciz konulduğu uyarısı üzerine süresinde itiraz etmediği için kabul görmediğinin ve dosyadaki adrese çıkarılan İİK 89/2 uyarınca ikinci haciz ihbarnamesinin yine müvekkili şirketin adresten ayrılmış olması nedeniyle “İade Ayrılmış” şerhi ile daireye iade olduğunu, iade sonrası mernis adresi olduğu gerekçesi ile TK 35. Maddeye gmre müvekkili şirketine İİK 89/2 uyarınca ikinci haciz ihbarnamesinın çıkarıldığını, yine aynı prosedürle talep üzerine dosyadaki adrese İİK 89/3 uyarınca üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarıldığını, yine tebligatın iade geldiğini ve tekrar TK 35. Maddeye göre tebliğe çıkarıldığını ve bu tebliğden sonra da müvekkilinin icra dosyasına borçlu olarak kaydının yapıldığını, davalı alacaklı tarafın talebi sonrası müvekkili şirketin üç adet motorlu taşıtına trafik sicilinden haciz konulduğunu öğrendiğini, müvekkilinin dosya borçlusu …’a herhangi bir borcu olmadığını, icra dosyası nezdinde başlatılan icra takibine öğrenmelerinin sigortacılarının araçlar üzerindeki haczi bildirdiği 17/05/2023 tarihindin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi yoluyla müvekkilinin borçlu olmaması nedeniyle takibe süresi içerisinde gecikmiş itiraz ile birlikte icra takibinin tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin dava edilen borç yönünden icra dosyasına haksız olarak borçlu olarak dahil edilmesi işlemleri ve müvekkilinin mal varlığı üzerinde haciz işlemlerine başlanması bu arada taşkın haciz mahiyetinde işlemler yapılması ve ticaret hayatının aktif olan ve bankalar ile işlemleri olan müvekkili şirketin banka hesaplarına da haciz yazılara yazılması ihtimali nazara alındığında piyasaya ödemeleri çekleri ve alacakları olan müvekkili şirketin ödemeler dengesinin bozulması yolu ile iflasına neden olabilecek bir sürecin önlenmesi bakımından hakkında telafisi imkansız zararların oluşumunu engellemek için müvekkiline ait 06 DPD 642 plaka sayılı 2023 model Peugeot Marka araç üzerindeki haczin tedbiren muhafazası ile icra dosyası kapsamındaki müvekkili şirket aleyhindeki diğer tüm icra ve haciz işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, Ankara 31. İcra Dairesi’nin 2020/7985 esas sayılı icra dosyasında müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitini, davalılar aleyhine alacağın en az %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK m 89/3 uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda,taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476) Belirtilen nedenlerle davada dava şartı eksikliği olup olmadığı mahkeme hakimince davanın her aşamasında resen gözetilebileceğinden ve mahkememiz eldeki davaya bakmakla görevli olmadığından HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine, talep halinde dosyasının davaya bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE
4- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE
5-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, dosya üzerinden tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/05/2023

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır