Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/298 E. 2023/431 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/298 Esas – 2023/431
T. C.
A N K A R A
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2023/298
KARAR NO : 2023/431

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI….
DAVALI ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki… plaka sayılı araç ile müvekkilinin yolcu konumunda olduğu, dava dışı…’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 24/07/2021 tarihinde trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plaka sayılı aracın kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza sonrası ağır yaralandığını, ve maluliyet durumunun oluştuğunu, müvekkilinin uğradığı zararların tazmini için sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve sigorta şirketi tarafından olumlu bir yanıt alamadıklarını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağındaki araç maliki ile sigortalı araç malikinin farklı olduğunu, bu halde müvekkili şirketin bir sorumluluğunun olmadığını, kabul anlamına gelememek kaydıyla kusur durumunun incelemesi gerektiğini, müvekkili şirketin geçici bakıcı teminatından sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na, İzmir Bornova Türken Özilhan Devlet Hastanesi’ne, İzmir Tepecik Devlet Hastanesi’ne, Ege Üniversitesi Hastanesi’ne, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’na, İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı görüldü.
Dava, trafik kazası sonucu davacının oluşan maluliyeti sebebiyle davalıdan maddi tazminat isteminden ibarettir.
Davacı vekilinin yargılama sırasında davacı vekilinin 07/07/2023 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği, davalı vekilinin ise 11/07/2023 havale tarihli beyan dilekçesini sunarak davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesinde, “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş,
Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır.
310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 28/04/2023 tarihli dava dilekçesi ile iş bu davayı açmış olsa da, feragat yetkisi bulunan vekaletname gereği davacı vekilinin 07/07/2023 tarihinde gönderdiği dilekçe ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirdiği, tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmedikleri anlaşılmakla HMK’nun 310. ve 311. maddelerine göre; feragatın hüküm kesinleşmeden her zaman yapılabileceği gibi feragat beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğu ve feragat beyanının işin niteliğine göre kamu düzenine aykırı olmadıkça geçerli bulunduğu, feragatın sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı bu sebeple feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği zorunluluğu bulunmadığı, yine feragatın gerçekleşmesi halinde oturum beklenmeden karar verilebileceği (Bkz. Halil Kılıç- 6100 Sayılı HMK 2. Cilt S. 2472 3. Paragraf), ayrıca dosya üzerinden karar verebilmenin yargılama sürecinin kısaltılması amacıyla düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun özüne de uygun olacağı da anlaşıldığından feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının feragat nedeniyle reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken (269,80 TL maktu harcın 1/3 ü olan) 89,93-TL’nin, alınan 179,90-TL peşin harçtan düşülmesi ile bakiye 89,87-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 3.120,00-TL arabulucu ücretinin davadan feragat nedeniyle davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin, dosya üzerinden tarafların yokluğunda davanın miktarı itibariyle istinaf kanun yolu kapalı ve kesin olmak üzere karar verildi.12/07/2023

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır