Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/274 E. 2023/350 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/274 Esas
KARAR NO : 2023/350

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (VKN:…) …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – …….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2023
KARAR TARİHİ : 14/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … tarafından son çalıştığı şirket olması nedeni ile müvekkili aleyhine işçilik alacaklarını tazmin amacıyla dava açtığını, dava neticesinde müvekkilin işçilik tazminatlarının ödemesine karar verildiğini, müvekkil aleyhine bahsi geçen kararın icra takibine konulduğunu, müvekkilin dava dışı işçiye 30.000-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, yargılama neticesinde sorumluluk oranlarına göre bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda dava değerinin ıslah edileceğini, dava dışı işçinin müvekkil şirket ve davalı taşeron şirketler tarafından sigortalı gösterildiğini, taşeron şirketlerin değişmesine rağmen işyerinin ve işin değişmediğini, bu nedenle davalı şirketlerin dava dışı işçinin kendi dönemlerinde çalıştıkları kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, dava dışı personelin davalı şirkette çalıştığına dair SGK kayıtlarının bulunduğunu, dava dışı işçinin işçilik alacaklarından değişen taşeron şirketlerin müteselsilen sorumlu olduğunu, dava dışı işçinin talep ettiği bu alacak kalemlerine ilişkin tüm ödemelerin müvekkil şirket tarafından yapıldığını, dolayısıyla müvekkili firmanın sorumlu olmadığı dönemlere ilişkin ödeme yapmak zorunda kaldığını, müteselsil sorumluluğun söz konusu olduğu hallerde kendisine düşen paydan daha fazlasını ödemek zorunda kalan tarafın diğer taraflara rücu etme imkanına sahip olduğunu ileri sürerek müvekkilinin dava dışı işçiye ödemiş olduğu tutar için şimdilik 1.000-TL’nin , ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılardan sorumlu oldukları oranda rücuen tahsiline, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, işçilik alacaklarından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 14/06/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 S. HMK.’nın 307. maddesinde, “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş,
Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır.
310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafından 18/04/2023 tarihli dava dilekçesi ile iş bu davayı açmış olsa da, davacı vekili 14/06/2023 tarihli dilekçesi ile açmış olduğu davalarından davalı ile sulh olduklarından feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirdiği anlaşılmakla HMK’nun 310. ve 311. maddelerine göre; feragatın hüküm kesinleşmeden her zaman yapılabileceği gibi feragat beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğu ve feragat beyanının işin niteliğine göre kamu düzenine aykırı olmadıkça geçerli bulunduğu, feragatın sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı bu sebeple feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği zorunluluğu bulunmadığı, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisi bulunduğu, yine feragatın gerçekleşmesi halinde oturum beklenmeden karar verilebileceği (Halil Kılıç- 6100 Sayılı HMK 2. Cilt 2472S.3. Paragraf), ayrıca dosya üzerinden karar verebilmenin yargılama sürecinin kısaltılması amacıyla düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun özüne de uygun olacağı da anlaşıldığından feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Açılan davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken (179,90 TL maktu harcın 1/3 ü olan) 59,97 TL’ nin, 179,90 TL peşin harçtan düşülmesi ile bakiye 119,93 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,

3)Yargılama giderlerinin davacı üzerine BIRAKILMASINA,
4) Tarafların leh ya da aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının İADESİNE,
Tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/06/2023

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır