Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/255 Esas
KARAR NO : 2023/434
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09/12/2021 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi ile ticari araç niteliğinde olan… plaka sayılı aracın, %50 payının 260.000,00TL ücret karşılığında müvekkiline satıldığını, satış akdinde noterden satış yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshederek müvekkilinin ödemiş olduğu 260.000,00TL yi iade ettiğini, fakat davalının bahse konu ticari araçtan elde edilen gelir müvekkiline ödemediğini, ayrıca müvekkilinin ödediği 260.000,00 TL ‘nin davalıda kaldığı süre boyunca parasını kullanıp işlettiğini ileri sürüp, dava konusu ticari aracın günümüz fiyatı üzerinden değerinin hesaplanarak güncel fiyatına sözleşmenin haksız yere feshedildiği tarih itibariyle avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, dava konusu araçtan elde edilen gelirin tespiti ile müvekkilinin payı oranında sözleşmenin haksız yere feshedildiği tarih itibariyle avans faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın bu davayı yetkili mahkemede açmadığını, yetki ve görev itirazlarının bulunduğunu, açılmış olan davada harca esas değerin belirtilmediğini, harcın yatırılmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, arabulucuya başvuru yapılmadığını, tüm bu sebeplerle davanın tüm talepler yönünden usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, taraflar arasında sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat.
Öncelikle mahkememizce 6102 s. TKK 4, 5 maddeleri uyarınca öncelikle uyuşmazlık konusunun ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davaya görevli olup olmadığının mahkemece tespit edilmesi gerekir.
6102 s. TTK m. 5/1’de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
6102 s. TTK 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, mülga 6762 s. TTK’dan farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 s. HMK m. 1 uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6102 s. TTK m. 5/4’de düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Bu nedenle yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerekir. Buna karşılık, kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık hali oluşturur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla (6100 s. HMK m.1) düzenlenir. Görev ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller ve diğer belgelerin incelenmesinde; dava davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali amacıyla açıldığı, davacı ve davalı hakkında mahkememizce yapılan araştırmada davacı ve davalının ilgili ticaret odasında tacir kaydına rastlanılmadığı, 2021-2022 yıllarında edinilen vergi kayıtlarına göre davacının ve davalının işletme esasına göre defter tutup bilanço usulüne göre defter tutmakla yükümlü mükelleflerden olmadığı, dolayısıyla taraların tacir kabul edilemeyceği (bkz. benzer konuda Yargıtay 20. HD.’nin 2015/10410 esas ve 2015/10255 karar sayılı ilamı), davanın niteliği gereği de mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu nedenle davaya bakma görevinin mahkememizin görev alanına girmediği, genel mahkemenin görev alanında kaldığı anlaşılmakla açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK’nın 1, 20 maddeleri uyarınca, görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/07/2023
Katip …
✍e-imzalıdır
Hakim …
✍e-imzalıdır