Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/157 E. 2023/289 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2023/157
KARAR NO : 2023/289

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
DAVALI : ……
DAVA : Kooperatife Kayyım Atanması
DAVA TARİHİ : 03/03/2023
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023
Davacı vekili tarafından Mahkememizde açılan Kooperatife Kayyım Atanması istemli davanın yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, …Ticaret Sicil Müdürlüğü ‘nün 75054 sicil numarasıyla kayıtlı … Sahil Köyü Konut Yapı Kooperatifi üyesi ve …. Sokakta bulunan 64 villa niteliğinde bağımsız bölüm malik sıfatına sahip olduğunu, anılan yapı kooperatifinin 1992 yılında faaliyete başladığını ancak halen tasfiyesinin yapılmadığını, kooperatif ana sözleşmesinde gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılan ve tasfiyesi yapılarak dağıtılması gereken kooperatifin, tasfiye halinde olmasına rağmen gün itibarıyla hâlâ üyelerinden çeşitli gerekçeler gösterilerek para toplamaya çalışıldığını, icra takipleri yapıldığını ve davaların açıldığını, Kooperatifi yönetim kurulunun görev süresinin sona erdiğini ve yeni yönetimin teşekkül ettirilmediğini , Kooperatifin halihazırda yönetim organının bulunmaması sonucunda kooperatif üyesi müvekkilinin zarara uğradığından öncelikle tedbiren kayyum atanması ve bilahare yapılan yargılama sonunda davalı kooperatife kayyum veya tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın kooperatif yönetimine yönelik açıldığından husumetten reddini, aksi halde kayyım atanmasının şartlarının gerçekleşmediğini , genel kurul toplantısı usule uygun yapıldığını, bütün üyelere davetiye çıkartıldığını ve yeni tasfiye kurulu seçildiğini, yeterli çoğunlukla tasfiye memurunun seçildiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine bilahare de dava konusuz kaldığından esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, kooperatife yönetim kayyumu atanması istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; davalı kooperatif kayıtlarına , …7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/502 esas ve Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/1983 esas sayılı , …41. Asliye Ceza Mahkemesi 2014/82 esas sayılı dosyasına , tapu kayıtlarına ve tanık deliline dayanmıştır.
Davalı kooperatifin ticaret sicil özeti celp edilip incelendiğinde; incelendiğinde …Ticaret Sicil Müdürlüğünün 75054 sicil numarasında kayıtlı olduğu tasfiye halinde bulunduğu, tasfiye memurlarının … olduğunu, 21/09/2020 tarihli genel kurulda 2 yıl süre ile görevlendirildikleri ve dava tarihi itibarıyla yeni yönetim kurulunun seçilmediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık , davalı kooperatifin organsız kalıp kalmadığı ve bu aşamada kooperatife kayyım atanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununda, kooperatife yönetim kayyım atanması hususunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Anılan yasanın 98. maddesinin atfı ile kooperatiflerle ilgili uyuşmazlıklarda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş ise de bu kanunda da yönetim kayyım atanmasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
6102 sayılı TTK ‘nun 1. Maddesinde , bu kanunun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilmekle , dosyamızda uygulama yeri bulan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 427. maddesinin 4. Bendinde ise ;” Bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa ” yönetim kayyumu atanacağına yönelik düzenlemenin yer aldığı görülmektedir.
Kooperatiflerde süresi biten yönetim kurulunun yerine yenilerinin seçimi ,1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 98. maddesi atfı ile uygulanacak TTK’ nun 408. maddesi b bendi gereğince ,genel kurulun devir edilemeyecek yetkilerinde olup , genel kurulun toplanarak bu seçimi yapamaması hali için istisna hallerinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 43. maddesinde ;”Yönetim kurulu veya anasözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ ve gerektiğinde denetçiler kurulu, ortağı olduğu üst birlik ve tasfiye memurları, genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahiptirler. Ancak genel kurul yukarıda belirtildiği şekilde toplanamadığı takdirde ilgili bakanlık genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahiptir.” , yine 44. maddesinde; ” Dört ortaktan az olmamak kaydıyle ortak sayısının en az onda birinin isteği üzerine Genel Kurul toplantıya çağrılır. Yönetim Kurulu bu isteği en az on gün içinde yerine getirmediği takdirde, istek sahiplerinin müracaatı üzerine veya doğrudan doğruya Ticaret Bakanlığı tarafından, yapı kooperatiflerinde de İmar ve İskan Bakanlığı tarafından Genel Kurul toplantıya çağrılabilir. Çağrılmadığı takdirde istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak Genel Kurulu bizzat toplantıya çağırma müsaadesini alabilirler.” hükümleri düzenlenmiştir.
Tüm bu yasal çerçevede dosyamız ele alındığından , davacının ortağı olduğu davalı kooperatifin yönetim kurulunun görev süresi dolduğu, ancak dava tarihi itibariyle yeni yönetimin henüz seçilmediği görülmekle , davacının öncelikle genel kurulun toplanarak yeni yönetimin seçiminin sağlaması için bu yasal düzenlemeler gereğinin yerine getirmesi ve sonrasında Mahkememize gelmesi gerekirken , bu yolu tüketmeden doğrudan mahkemeye gelerek kayyum atamasını talep etmesi usul ve yasaya aykırı olmakla istemin reddi gerekmiştir.
Yine davalı kooperatifin görev süresi biten yönetiminin, yeni yönetim göreve başlayıncaya kadar görevinin devam edeceği , bu nedenle organsızlık halinin mevcut olmadığı yerleşik Yargıtay uygulamalarında benimsendiği gibi , dava açıldıktan sonra 10.05.2023 tarihininde davalı kooperatifin genel kurulunun toplanarak yeni yönetimin belirlediği nazara alınarak davacının usul ve yasaya aykırı davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL.harç başlangıçta peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır