Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/895 E. 2023/2 K. 03.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/895 Esas – 2023/2
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMES

ESAS NO : 2022/895 Esas
KARAR NO : 2023/2

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI : …..

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete sigortalı olan … plakalı aracın, davalı şirketin sorumluluğunda olan otoyola aniden köpek çıkması sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kaza sonucunda sigortalı araç için müvekkil şirket tarafından 24/11/2021 tarihinde 109.980,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için 17/01/2022 tarihinde rücu mektubunun gönderildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine … 23. İcra Müdürlüğünde 2022/13370 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptalini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, Kasko poliçesi kapsamında sigorta şirketinin zarar nedeni ile sigortalısına ödediği tazminatın haksız fiil failinden rücuen tazmini istemi ile yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67)
Davacıya kasko sigortalı araç gerçek kişiye ait hususi otomobildir.
6102 s. TKK 4, 5 maddeleri uyarınca öncelikle uyuşmazlık konusunun ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davaya görevli olup olmadığının mahkemece tespit edilmesi gerekir.
6102 s. TTK m. 5/1’de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla (6100 s. HMK m.1) düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir
Somut olaya gelindiğinde, davacı sigorta şirketinin, sigortalısına ödemiş olduğu trafik kazasından kaynaklı hasar bedelini davalıdan rücuen tahsilini talep ettiği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur” denildiği, eldeki davanın mutlak ya da nisbi ticari dava olmadığı, davacının sigortalısı olan dava dışı sigortalı … adına kayıtlı hususi araç için kasko sigortasına dayanarak ödediği bedeli rücuen istediği, sigortalının gerçek kişi olup davalı ile aralarındaki hukuki ilişkinin de ticari nitelikte olmadığı, bu durum karşısında dava dışı sigortalı gibi davacının da Asliye Hukuk Mahkemelerine dava açması gerektiği, mahkememizin iş bu uyuşmazlıkta görevli olmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından HMK 114-/1-c 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca GÖREVSİZLİK kararının kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddin kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süresi içinde mahkememizden gönderilmesi talep edildiğinde dosyanın görevli ve yetkili … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme ile, dosya üzerinden tarafların yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/01/2023

Katip ….

Hakim…..

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”