Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/83 E. 2022/67 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/83 Esas – 2022/67
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/83 Esas
KARAR NO : 2022/67 Karar

BAŞKAN : …
KATİP : ….
DAVACI : ….
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2016
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 22/04/2011 tarihli 5.000 adet lazer yazıcı ve 1.000 adet ek lazer yazıcı alımı sözleşmesinden kaynaklanan bakım sözleşmesi şartlarını yerine getirmediğini, bu nedenle başka bir yüklenici firma ile KDV hariç 348.000,00 TL bakım ve onarım sözleşmesi imzalandığını, 08/05/2012 tarihinde yapılan sözleşmeden kaynaklı 348.000,00 TL zararın davalı …Bilgi İşlem Ltd. Şti.’nin verdiği 94.996,44 TL teminat mektuplarından karşılandığı, karşılanmayan zarar toplamının 216.132,25 TL olduğunu, sözleşme şartlarından kaynaklanan ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 22/2 maddesinin 2. fıkrası gereğince 19, 20 ve 21. maddelere göre “sözleşmenin fesih edilmesi halinde kesin teminat ve varsa ek teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedildiği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünce yayınlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncellenir, güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlarının tutarı arasındaki fark yükleniciden alınır” hükmünden kaynaklı olarak 22/04/2011 tarihinde verilen 119.700,00 TL ve 23/08/2011 tarihinde verilen 23.940,00 TL teminat mektuplarının güncellenmiş halinin 9.976,03 TL olduğunu ve bu fark toplamının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki lazer yazıcı alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı, davalının, aralarında imzalanan 2009-2010 ve 2011 tarihli sözleşmeler nedeniyle üzerine düşen garanti yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle başka yüklenicilerle yapılmak zorunda kalınan sözleşmeler, ilan bedelleri ve teminat mektuplarının bedeli ile güncellenmiş değerleri arasındaki farka ilişkin alacağının tahsili için eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalının garanti bakım şartlarını yerine getirmediği, feshin haklı olduğu, fesih sebebi ile oluşan zarar bedelinin tahsili gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 2018/1878 esas 2020/709 karar sayılı ilamı ile; ”İİK’nın 194. maddesi uyarınca, iflasın açılması ile müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları, acele haller ve maddede yazılı olanlar haricinde durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından 10 gün sonra devam olunabilir. Bu hükmün amacı, iflasın açılması ile tasarruf yetkisi kısıtlanıp yerini iflas idaresi alan müflisin davacı veya davalı bulunduğu davaları devam ettirmekte fayda olup olmadığının tespiti noktasında iflas idaresine imkan sağlamaktır. İflas idaresinin dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının teşekkül etmesi ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olması gerekir. İşte bu nedenle müflisin hukuk davalarının belli bir süre durması kabul edilmiştir. Somut olayda davacı tarafından davalı …Ltd. Şti.nin iflas ettiği ifade edildiğinden ilgili iflas davasının araştırılması, iflasın açılması ile vekilin temsil ve vekalet görevi sona ereceğinden bu hususun tespiti halinde mahkemece iflas idaresinin usulüne uygun tebligatla davadan haberdar edilip taraf teşkilinin sağlanması, alacaklıların ikinci toplantısının yapılıp yapılmadığının tespiti, toplantının yapılmadığının belirlenmesi halinde davanın anılan maddede açıklandığı şekilde durmasına karar verilmesi, şayet toplantının yapıldığı anlaşılmış ise iflas idaresi huzuruyla davaya devam edilerek sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır. (Bkz. Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 03/11/2016 tarih 2016/2970 Esas 2016/8676 Karar sayılı kararı) Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına, yargılamanın yeniden yapılması için dosyanın mahalline gönderilmesine, davacının istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2017 tarih, 2016/55 esas 2017/157 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/191 esas 2021/572 karar sayılı ilamı ile “… Somut olayda; Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/943 Esas, 2017/816 Karar sayılı kararı ile davalı şirketin 22/12/2017 tarihinde iflasına karar verilmiş, davaya konu edilen alacak, davalı şirketin iflasından önce doğmuştur. Bu itibarla dava İİK’nun 235. maddesi gereği kayıt kabul davası niteliğindedir. Davanın görülmesinde iflas kararının verildiği Asliye Ticaret Mahkemesi görevli ve yetkilidir. Hal böyle olunca; görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağından, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine” kararı verilerek mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava niteliği gereği bir kayıt kabul davasıdır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli, 538 nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan ;a) İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.Madde),b)İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 156. madde),2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 174.Madde)3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 177.Madde)b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 178. madde),c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 179. Madde),4) İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar ( İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları )( İcra ve İflas Kanunu 235. madde) ,5) Takasa itiraz davaları ( İcra ve İflas Kanunu 201. Madde), 6) İflasın kaldırılması talepleri ( İcra İflas Kanunu 182.Madde),7) İflasın kapanması talepleri ( İcra ve İflas Kanunu 254.Madde), 8) İtibarın yerine gelmesi talebi ( İcra ve İflas Kanunu 313 ve 314. maddeleri )9) Adi konkordatodan kaynaklanan talepler ( İcra ve İflas Kanunu 285 İle 308/ h Maddeleri )10)İflastan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler ( İcra ve İflas Kanunu 309.Madde),11) Malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 309/a ila 309/1 maddeleri ),12 ) Sermaye şirketleri ve kooperatifin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 309/ m ila 309/ ü Maddeleri ) Hususlardan kaynaklanan davalara ; 1-Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin,2-Üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1,2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine, 7101 sayılı Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen geçici 14.maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından İflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemeye göndermeyeceğine, iş bu kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine karar verildi “ kararı alınmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli ,538 karar nolu kararı, 5 Nisan 2018 tarihli ve 30382 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanmıştır. İflasın kapanması talepleri , yukarıda belirtildiği üzere Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin almış olduğu karar dairesinde ihtisas mahkemelerinin görevleri arasında yer almaktadır.28.02.2018 tarihli , 7101 sayılı Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa geçici 14. madde getirilmiş, maddede, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin kararında da ifade edildiği üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan İflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
Yukarıda zikredilen düzenlemeler ışığında davanın mahkememizce görülmesinin mümkün olmadığı, davanın Ankara 1., 2. veya 3. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmesi gerekirken tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmiş olduğu, tevzi işlemi dava türüne göre tevzi bürosu tarafından hatalı şekilde yapıldığından, yapılan işlemde teknik olarak görevsiz mahkemede dava açma niteliğinde olmadığından, dosyanın ihtisas mahkemelerine tevzi yapılmak üzere, tevzi bürosuna gönderilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava, Kayıt kabul davası niteliğinde olup, 7101 Sayılı Yasanın 46. Maddesi ve HSK’nun Birinci Dairesinin 03/04/2018 tarihli 538 Sayılı kararı gereğince İhtisas Mahkemesi olarak belirlenen Ankara 1., 2., 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülebileceğinden, mahkememiz esasının bu nedenle kapatılarak, dosyanın ilgili mahkemelerden birisine tevzi edilmek üzere Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
Evrak üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi.22/02/2022

Başkan …
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip…
✍e-imzalıdır