Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/769 E. 2022/1035 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/769
KARAR NO : 2022/1035

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – [T.C….] …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 15/08/2012
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken mali mükellefiyetlerini yerine getirmediği iddiası ile üyelikten çıkartıldığını, bu hususu, kooperatife hitaben yazdıkları 13/07/2012 tarihli dilekçelerine kooperatifçe verilen 31/07/2012 tarihli cevabi yazı üzerine öğrendiklerini, ancak davacıya daha önce yapılması gereken ihtaratların yapılmadığını, tebligat yapılan adreslerin de davacının ikamet adresi olmadığını, bizzat tebliğ edildiği belirtilen tebligat üzerindeki imzanın da davacıya ait olmadığını belirterek davacının kooperatif ortaklığından ihracına dair verilen yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatife karşı ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği için ilk olarak 07/07/2011 tarihli 157 sayılı ihtarnamenin iadeli taahhütlü posta ile davacıya gönderildiği ve borcunun ödenmesinin istendiğini, ödeme yapılmaması üzerine bu kez … 43.noterliğinin 23/11/2011 tarih, 29461 yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarda belirtilen süre içerisinde de ödeme yapılmaması üzerine yönetim kurulunun davacının ihracına karar verdiğini ve verilen kararın … 43.Noterliğinin 18/01/2012 tarih 01344 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya tebliğe çıkartıldığını, tebligatın 21.maddeye göre tebliğ edildiğini, davacının bu davayı ihraç kararının kendisine tebliğinden itibaren 3 aylık süre içerisinde açması gerektiğini, ancak ihraç kararı 13/02/2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen süre geçtikten sonra davanın açıldığını, esasa ilişkin olarak da davacıya çıkartılan tebligatların tebliğ edildiği adresin davacının dosyasındaki yazışma adresi olarak bildirilen adres olduğunu, bu adresi değiştirmiş ise yeni adresini kooperatife bildirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/07/2013 tarih 2012/198 esas 2013/201 ve karar sayılı kararının, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 30/01/2014 tarih ve 2013/8043 esas ve 2014/589 karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememizin iade edildiği ve … (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/181 esas sırasına kaydedildiği, … (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin HSYK ‘nın 28/08/2014 tarih ve 1876 nolu kararı ile faaliyetinin durdurulması ve bir kısım dosyaların devrinin mahkememize yapılması nedeniyle dosyanın mahkememizin 2014/776 esasına kaydedildiği, bu esas üzerinden Mahkememizden verilen 18/09/2014 tarih ve 2014/776 Esas 2014/165 sayılı kararı direnme kararının davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun 17/02/2022 tarih ve 2022/(23)-6-126 Esas 2022/160 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na yapılan karar düzeltme isteminin 2022/(17)4-669 esas ve 2022/1191 karar sayılı 29/09/2022 tarihli ilamı ile kesin olarak reddedildiği, davanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça kendisine gönderilen ihtarname ve ihraç kararı ile tebliğ suretleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Mahkememizce … 43. Noterliğine yazı yazılarak davacı adına çıkartılan ihtar ve ihraç kararının tebliğ mazbataları istenilmiştir.
Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacının kooperatiften ihracına yönelik alınan kararın iptali istemine ilişkindir (1163 s.K. m.10, 16, 51, 53).
Mahkememizce verilen Özel Daire bozma ilamına direnme karar üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17/02/2022 tarih, 2022/(23)6-126 esas ve 2022/160 karar sayılı ilamında; “…davacı adına çıkarılan tebliğ evrakına yazılan “muhatabın çarşıda” olduğu yönündeki beyanın kime ait olduğu tebliğ belgesine yazılarak beyanda bulananın imzasının alınması, beyanda bulunanın imzadan çekinmesi halinde de bu cihet tebliğ memuru tarafından şerh ve imzası ile tasdik edildikten sonra; tebliğ evrakının imza karşılığı muhtara teslimi ile 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması işlemlerini tamamlaması gerekmekte olup, somut olayda muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebinin kimden soruşturulduğu konusunda bir belirleme bulunmadığından yapılan tebliğin Tebligat Kanununun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1.maddesine uygun yapıldığının kabulü mümkün değildir. Bu durumda yapılan tebligat usulüne uygun olmadığı hâlde mahkemece yukarıdaki hususlar dikkate alınmadan tebliğ işleminin usulüne uygun kabul edilmesi ve davacının savunma hakkını kısıtlayacak şekilde geçersiz tebligata dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hâl böyle olunca, direnme kararının yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekmiştir.” şeklinde gerekçeye yer verilerek kesin olarak mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır.
Kooperatif ortaklığından çıkarılma esasları ve itiraz 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinde ; “…Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.
Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca ihraç kararının tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir. İptal davası süresinin başlaması için ise, ihraç kararının ortağa usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi zorunlu olduğundan ihraç kararına dayanak yapılan ihtarnamelere ilişkin tebligatların davacıya TK ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususu üzerinde durulmalıdır.
Mahkememizce Yargıtay Özel Daire kararına direnilmesi üzerine YHGK. tarafından verilen bozma ilamında yapılan inceleme sonucunda, ihraç kararına dayanak olan ve iptal davası süresinin başlaması için gerekli ihtarnamelere ilişkin tebliğin Tebligat Kanununun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1.maddesine aykırı ve usulsüz olduğunun tespit edildiği, yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine uygun yapılmayan usulsüz tebliğe dayanılarak davacının davalı kooperatiften çıkarma kararı alınmasının yerinde olmadığı, bu nedenlerle davalının süresinde dava açılmadığı itirazının dinlenmeyeceği anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının ihracına dair davalı kooperatif yönetim kurulunun 14/01/2012 tarih ve 56 sayılı kararın iptaline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının Kabulü ile;
1-Davacının ihracına dair kooperatif yönetim kurulunun 14/01/2012 tarih ve 56 sayılı kararın iptaline,
2-Alınması gereken 80,70-TL.harçtan peşin alınan 21,15-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 59,55-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 21,15TL.Başvurma harcı, 21,15TL.Peşin harç, 3,30TL.Vekalet harcı, 421,55TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 467,15TL.nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır