Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/647 E. 2023/214 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/647
KARAR NO : 2023/214

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – …..

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2022
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil adına, davalı (borçlu) şirkette olan alacağının tahsili için Ankara 28. İcra Dairesinin 2022/9482 esas sayılı dosyasında faturaya dayalı takip başlatıldığını, söz konusu icra takibine borçlunun haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, arabuluculuk başvurusundan sonuç alınamadığını, müvekkilinin Proje Yönetimi işiyle uğraşmakta olduğunu, muhatap firma ile de bu iş ilişkisi çerçevesinde Kasım 2020 – Ağustos 2021 tarihleri arasında firmanın Katar Petrol- IOF Projesi işleri kapsamında çalıştığını, bu süreçte yaptığı çalışmalara karşılık çeşitli faturalar kesmiş, muhatap şirkete E-posta ile göndermiş ve gönderdiği faturalarda gecikmeli de olsa ödendiğini, bu süreç içerisinde muhatap, müvekkil işinden ayrılacağını söyledikten sonra kalan faturaları ödeme konusunda zorluk çıkarmaya başladıklarını ve müvekkil tarafından her ay düzenli olarak ödeme planlarının sorulmasına rağmen müvekkilinin oyalandığını ileri sürerek Ankara 28. İcra Müdürlüğünde 2022/9482 esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı (Borçlu) nun haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı % 20 İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesine, tensiple birlikte davalı (Borçlu) şirketihakkında İhtiyati Haciz Kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Her ne kadar takip alacaklısı müvekkil şirket’in borçlu olduğunu iddia etmiş olsa da müvekkilin takip alacaklısı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirket ile davacı taraf arasında sözlü olmak sureti ile akdi bir ilişki bulunmuşsa da proje yönetimi işini üstlenen davacı ile çalışılan döneme karşılık teşkil eden danışmanlık bedelinin tam olarak ve eksiksiz şekilde ödendiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, proje yönetimi işinden kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Öncelikle mahkememizce 6102 s. TKK 4, 5 maddeleri uyarınca öncelikle uyuşmazlık konusunun ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davaya görevli olup olmadığının mahkemece tespit edilmesi gerekir.
6102 s. TTK m. 5/1’de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
6102 s. TTK 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, mülga 6762 s. TTK’dan farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 s. HMK m. 1 uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6102 s. TTK m. 5/4’de düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Bu nedenle yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerekir. Buna karşılık, kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık hali oluşturur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla (6100 s. HMK m.1) düzenlenir. Görev ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Somut olayda, davacının TTK anlamında tacir olmadığı, uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından davanın ticari dava olmadığı, bu sebeple Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı H.M.K.’nun 2/1 ve 2. maddesi uyarınca, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalara Asliye Hukuk Mahkemelerince bakılacağı , eldeki davada Ticaret mahkemelerinin ( bu kapsamda Mahkememizin ) görevli olmadığı görülmekle aynı yasanın H.M.K.’nun 114/1/c ve 115/2. maddeleri uyarınca aşağıdaki şekilde görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine kararı vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır