Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/632 E. 2022/1031 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/632 Esas
KARAR NO : 2022/1031

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – …
DAVALI : … -….
DAVA : Menfi Tespit (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı aracın davalı tarafından sigortalandığını, bu aracın karıştığı trafik kazası sebebiyle sigorta şirketinin davacı aleyhine 46.034,48 TL alacak talebi ile ilamsız icra takibi yapıldığını, alacağın dayanağının sigortalı araç sürücüsünün olay yerine terk etmesi sebebiyle rücuen alacak talebi olduğunu, TTK ve Yargıtay kararlarına göre salt olay yerinin terk edilmesinin teminat dışı olmadığını, rücu sebebi olamayacağını, davacının davalıya icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davalı … tarafından davacıya ait aracı kullanan sürücünün meydana gelen kaza sonrasında olay yerini terk ettiğinden bahisle üçüncü kişiye ödediği zarar bedelini davacıdan rücuen için ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacı tarafından menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır.
… 22. İcra Müdürlüğünün 2022/11774 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davalı tarafından davacı aleyhine 08/07/2022 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 41.000,00TL asıl alacak, 4.827,00TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 45.827,00TL istendiği, takibin dayanağının 10/12/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araçta meydana gelen hasar nedeniyle ödenen miktarın olduğu, ödeme emrinin davacıya 20/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketinin davacı yana ait aracın zorunlu trafik sigorta poliçesini tanzim ettiği hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. Bunun yanında TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla ticari davadır. Tarafların tacir olması, davanın TTK nun 1483. Maddesinde düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklanan dava olması, tarafların sıfatına, uyuşmazlığın niteliğine ve konusuna göre davaya bakmakla mahkememizin görevli olduğuna karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Uyuşmazlık; Davalı … şirketinin, davacıya ait aracın ZMMS poliçesini tanzim ettiğine ve kaza sonrasında araç sürücüsünün kaza mahallinden ayrıldığına ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza mahallinde durmamasının olay yeri terk niteliğinde olup olmadığı, olay yerini terk etmiş ise, terk etmesinin tek başına rücu için yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davacı, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı “B.4. Zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortanın sigortalıya rücu hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, olay yerinin hangi koşullarda terk edilmesi halinde, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği belirlenmiştir.
Sigorta genel şartları B.4-f. bendin kapsamında sigortalı, sürücünün olay yerine terk etmiş olması durumda ancak; bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitmesi,
bedeni hasara neden olsun veya olmasın can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerde ilgili maddeden kaynaklanan sorumluluklardan kurtulur.
Olay yerini terkin zorunlu nedenlerden kaynaklanmamış olması halinde davalı, zarar görene yapmış olduğu ödemeyi, sorumlu olduğu “gerçek zarar” ile sınırlı olarak sigortalısından talep edebilir. Bu bakımdan HMK nın 266. Maddesi gereğince kusur ve hasar durumu konusunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda; Davalı yana ait araç sürücüsü Haydar ŞAHİN’in kavşağa giriş yaptığı sırada, istikametinde bulunan trafik lambasının kırmızı yanmasına rağmen, aracın kavşak girişinde durdurmaması, sağından gelen davalı tarafından hasarı ödenen araca geçiş hakkını vermemesi, kırmızı ışıkta kavşağa giriş yaparak neden olduğu olayda %75 (Yüzde Yetmişbeş) oranında asli kusurlu, Davalı tarafından hasarı ödenen 06 AOP 86 plakalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanununun 52/a ve 5//a maddeleri gereği kavşağa giriş yaparak kavşağı terk etmek üzere olan davacıya ait araca karşı herhangi bir ikaz ve fren tedbirine başvurmaması, çarpmamak için aracın kavşak başında durdurmamasıyla neden olduğu olayda %25 (Yüzde Yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğunu , hasarlı aracın pert işlemine tabi tutulmasının yerinde olduğu kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 125.000,00 TL, aracın hasarlı (Hurda/sovtaj) değeri: – 58.750,00 TL, hasar miktarının 66.250,00 TL olduğu, Davacıya ait 06 AGJ 855 plakalı araç davalı … tarafından 246192024 sayılı AXA Sigorta Trafik Sigortası Poliçesi ile 18/01/2020-18/01/2021 devresinde meydana gelecek rizikolara karşı araç başına maddi olarak 41.000,00 TL ile teminat altına alındığı, aracın kasko sigortacısına poliçe limiti olan 41.000,00 TL nin 24/03/2021 tarihinde ödendiği , davacıya ait araç sürücüsü %75 oranında ve davalı tarafından hasarı %25 oranında kusurlu olduğundan dolayı tazminat miktarı 66.250,00 TL x 0,75 = 49.687,50 TL olarak hesaplanmıştır.
Hesaplanan hasar miktarı poliçe teminatının üzerinde olduğundan dolayı davalı tarafından yapılan ödeme poliçe limiti olan 41.000,00 TL olmakla uygun olduğu, ödeme tarihi 24/03/2021 tarihinden takip tarihi olan 12/07/2022 tarihine kadar yasal faiz 4.802,05 TL toplam olarak 45.802,05 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı tarafından bildirilen sürücü tanık olarak dinlenmiş olay yerini tek için haklı bir sebep ileri sürülmemiştir. Somut olay iki taraflı maddi hasarlı bir trafik kazasıdır. Davacıya ait araç sürücüsünün kaza tespit tutanağının düzenlemesi sırasında hazır bulunmadığı, davacıya ait araç sürücüsünün olay yerini haklı bir neden olmaksızın terk etmiş olduğu ve ZMMS Genel Şartları B.4.f. maddesi gereğince davalının, sigortalısına rücu hakkı bulunduğundan poliçe limiti olan asıl alacak bakımından davacının menfi tespit davasının reddine, ancak takip ödeme emrindeki işlemiş faiz talebinin fazla olduğu gerekçesi ile takipteki işlemiş faiz bakımından talebin kısmen kabulüne 24,95 TL borçlu olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K ÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın Kısmen Kabulüne,
Davacının … 22. İcra Dairesinin 2022/11774 Esas sayılı dosyasındaki 41.000,00 TL asıl alacak bakımından açmış olduğu menfi tespit davasının reddine,
İşlemiş faiz bakımından bilirkişi raporuna göre 4.802,05 TL faiz talep edilebileceğinden, ödeme emrindeki 4.827,00 TL işlemiş faize yapılan itirazın kısmen kabulü ile takibin 4.802,05 TL işlemiş faiz üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Yasal şartlar oluşmadığından %20 kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, dava açılışında alınan 780,92 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 700,22 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 1.319,28 TL’sinin DAVACIDAN; 0,72 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 80,70 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 71,00 TL posta gideri, toplamı 1.151,70 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 0,63 TL’si ile iade sonrası kalan 80,70 TL harç toplamından oluşan 81,33 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 24,95 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”