Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/594 E. 2022/659 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/594
KARAR NO : 2022/659

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … …

DAVA : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirketten… 23 Noterliğince düzenlenmiş 25.08.2017 tarih ve 20733 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Güventepe Mh 61333 ada 2 parsel de bulunan taşınmaz üzerine inşaa edilecek binada 2.kat 4 numaralı bağımsız bölüm daireyi bilcümle hak ve hisselerin tamamını 40.000TL bedel ile satın aldığını, aradan geçen zaman içerisinde pandemi ve çeşitli nedenleri bahane olarak gösteren müteahhit firmanın inşaatı taahhütleri dışında teslim edemediğini, bununla birlikte müvekkilinin haricen yaptığı araştırmalarda, söz konusu dairenin başkaca birine satıldığı bilgisinin edinildiğini, müvekkilinin 2017 yılında hisse bedelinin tamamını ödediğini ve buna rağmen gayrimenkul devrinin yapılmadığı gibi müvekkilden aldığı ödemeyi de iade etmediğini ileri sürerek müvekkilin kesin alacağının teminat altına alınmamış olması nedeni ile Güventepe Mahalllesi 61333 ada 2 parselde bulunan inşaatta davalı adına kayıtlı gayrimenkule tedibir konulmasına, müvekkilinin 2017 yılında ödediği bedelin dava sonunda faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve müvekkile ödenmesine karar verilmesine, yargılama gideri ve vealet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tensiben karar verildiğinden davalı yanca sunulan bir cevap dilekçesi yoktur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak sözleşmenin yerine getirilememesi nedeniyle, davacının davalıya ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ilişki bulunmaktadır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davalı … tacirdir. Taraflar arasındaki işlem gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı mesken satışına ilişkindir. Davacının tüketici sıfatına sahip olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacının tüketici olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacının tüketici sıfatına sahip olmaması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Davaya dayanak yapılan satış vaadi sözleşmesinde davaya konu taşınmazın daire olarak belirtildiği görülmüştür. Davacının tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil ise dosyada yer almamaktadır. Uyap araştırmasında davacıya ait şirkete rastlanmamıştır. Bu durumda davacı tüketici sıfatına haizdir. Bu nedenle davacı ile davalı arasındaki ilişkinin alım-satım ilişkisi olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici sıfatına haiz bulunduğu, davacı ile davalı arasındaki iş bu bedel iadesi davasının tüketici mahkemesinin görevi alanında kaldığı, belirtilen nedenlerle mahkememizin eldeki davaya bakmakla görevli olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca GÖREVE ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içinde başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili… (Nöbetçi) Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin ve sair hususların HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK nın 345 maddesine göre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilecek İstinaf dilekçesi ile, HMK nun 341 maddesi gereğince İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi.07/09/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”