Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/551 E. 2022/998 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/551
KARAR NO : 2022/998

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ……

DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -…
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 21.09.2020 tarihinde Bağımsız Gayrimenkul Danışmanlığı Anlaşmasının imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalının bağımsız yüklenici olarak gayrimenkul danışmanlığı hizmetlerini sunması konusunda anlaşıldığı ve tarafların sözleşmede belirlenen hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu, 26.04.2021 tarihinde… sistemine kendileri ile sözleşmeli olan gayrimenkul danışmanları tarafından girilen portföylerin son durumlarının denetlenmesi sırasında davalı … tarafından bildirilmeyen iki adet işlemin tespit edildiğini, davalının önce işlemleri reddettiğini, sonrasında kendisi tarafından 26.04.2021 tarihinde Türkiye İş Bankası Çayyolu Şubesinden aldığı hesap ekstresini teslim ettiğini, hesap ekstresinin incelenmesinde davacıya bildirilmeden satış ve kiralama işlemlerinin yapıldığı ve sözleşmede mal sahibi adına yetkili … ile birlikte anılan işlemlerin hileli davranışlar ile davacıdan gizlendiğini, davacı adına yatırılması gereken hizmet bedelinin bir kısmının davalının şahsi hesabına yatırıldığının tespit edildiğini, yapılan görüşmelerde davalı …’nın “İtirafname” başlıklı belge ile bu belgede ikrar ettiği işlemlerin tutarını temin edecek miktarda senet düzenlediğini, davacı yetkili ve çalışanları tarafından tutanak tutulduğu ve… Türkiye’ye davalı ile yapılan gayrimenkul danışmanlığı anlaşmasının feshedildiğinin bildirildiğini, aynı gün davalının … 16.Noterliğinni 26.04.2021 tarihli 07169 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile baskı ile imzalatılan itirafname ve senedin kendisine iadesinin talep edildiğini, sözleşmenin bu nedenlerle haklı olarak feshettiğinin bildirildiğini, davacının … 58.Noterliğinin 30.04.2021 tarihli 11351 yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verdiğini, ileri sürülen iddiaların kabul edilmediğini, iftira niteliğindeki beyanlar nedeniyle TCK hükümlerine göre başvuruların yapılacağını, davacının uğradığı zarar toplamı olan 62.587,20 TL’nin ve 40.000,00 TL cezai şartın ödenmesinin ihtar edildiğini, … sisteminde 1356478 (sehven hatalı yazıldığı düşünülmüştür.) numarası ile kayıtlı Ümit Mah. Meksika Cad. No:4-9/18-20 (ofis) Çankaya … adreisnde bulunan taşınmazın 8.000,00 TL + KDV bedeli ile kiraya verildiği ve buna ilişkin davalı …’nın Türkiye İş Bankası hesabına “danışmanlık hizmet bedeli” açıklaması ile 3.000,00 TL yatırıldığını, hizmet bedelinin davacı hesabına yatırılması gerektiğini, hizmet bedelinin 27.10.2020 tarihli Taşınmazın Satılması (sehven hatalı yazıldığı düşünülmüştür.) Hakkında Gayrimenkul Danışmanlık Yetkilendirme Sözleşmesi ile belirlenen KDV dahil 7.080,00 TL bedelin çok altında olduğu ve bakiye hizmet bedelinin ödenmesi için sözleşmenin tarafı olan …’a ayrıca dava açıldığnı, her iki sözleşme uyarınca davacıya ödenmesi gereken hizmet bedelinin KDV dahil toplam 63.720,00 TL olduğunu, davalı hesabına yatırılan 23.000,00 TL’nin ihtarname ile talep edilmiş olsa da dava tarihine kadar davacı hesabına ödenmediğini, davacı ve davalı arasında imzalanan 21.09.2020 tarihli bağımsız gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesinin 5.8. ve 5.9.maddesine cezai şartın düzenlendiğini ve sözleşmeye göre davalının… ticari unvanı adı altında hizmet verirken gerçekleştirdiği hileli işlemleri nedeniyle hem… ticari markası değerinin zedelendiği, hem davacının müşterisi ile davalık aşamaya geldiği, hem de davalı yanca atılan iftiralar ve kamu nezdinde verdiği ifadeler nedeniyle… … Yatırım A.Ş.’nin ticari itibarı zedelendiği belirtilerek fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, sözleşmeden doğan alacaklar için şimdilik 1.000,00 TL’nin ve cezai şart alacağı için şimdilik 1.000,00 TL’nin 3095 sayılı kanun m.2/2 uyarınca dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalının… Karem unvanlı işyerinde fiilen Ağustos 2020’den, davacının dosyaya sunduğu birçok hükmü hukuken geçersiz durumda olan sözleşmeye göre de 21.09.2020 tarihinden bu yana gayrimenkul danışmanı olarak çalıştığı, bahsi geçen …. … adresinde bulunan taşınmazın kiralanması hakkında gayrimenkul danışmanlık yetkilendirme sözleşmesinin 18.12.2020 tarihinde mülk sahibi … ile yapıldığı, … ‘ın kendisinin davalıyı arayarak kiralamaktan vazgeçtiğini bildirmesi üzerine bahsi geçen mülkün… özel ağ sisteminden usule uygun olarak çıkarıldığı, sonrasında mülk sahibinin kendisinin kiralama yaptığının öğrenildiği, iddia edilenin aksine hizmet ücreti alınmadığı, yatırılan tutarın şahsi borç ilişkisinden kaynaklandığı ve gayrimenkul danışmanlık hizmeti ile bir ilgisinin olmadığı;…. adresinde bulunan taşınmazın satılması hakkında gayrimenkul danışmanlık yetkilendirme sözleşmesinin ilk olarak 28.10.2020 tarihinde düzenlendiği, alınan yetki belgesine istinaden 75 günlük süre bittikten sonra müşteri ile görüşülerek 3 ay daha uzatılmasının sağlandığı, sözleşmenin 15.04.2021 tarihinde sona erdiği, sözleşmenin 26.09.2021 tarihine kadar uzatılmasının istendiği ancak müşterinin sözleşmeyi uzatmak istememesi üzerine yetki belgesinin iptal edildiği; dava dilekçesinde belirtilen iddiaları içeren itirafnamenin geçerli olmadığı, … sisteminde 1356478 numarası ile kayıtlı taşınmazın tapu kaydında 31.03.2021 tarihinde satıldığının görülmesi üzerine kendilerine bildirilmeyen 2 adet işlemle ilgili savunmasının istendiği, kendisinin ofis dışına çıkmasına, eşi ve avukatıyla görüşmesine izin verilmeden psikolojik baskı altında gerçek olmayan itirafnamenin imzalatıldığı ve sözde şirket zararının tazmin edilmesi amacı ile 125.670,00 TL tutarlı senedin imzalatıldığı; davalının ofisten ayrılır ayrılmaz … Cumhuriyet Savcılığına (2021/91903 soruşturma sayısı ile) müracaat ederek davacı şirket yetkilisi …. hakkında tüm soyut olgu ve olaylar anlatılarak suç duyurusunda bulunulduğu, … ve… Türkiye ile arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve … 16.Noterliğinin 26.04.2021 tarihli 07169 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği; İhtarname ile senedin ve içeriği gerçek olmayan itirafname başlıklı belgenin iadesinin talep edildiği, davacı ve davalı arasındaki ilişkinin adi ortaklık sözleşmesine dayalı ilişki olmadığı, galip vasıfları itibariyle hizmet sözleşmesi niteliği taşıdığı, davacının davalının masa kiracısı olduğunu belirtmiş ise de davalının davacı yanında danışman olarak çalışmakta olduğunun vurgulandığı belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı alacak isteğine ilişkindir.
Dosyanın … 38. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2022 tarih, 2021/484 Esas 2022/203 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Öncelikle mahkememizce 6102 s. TKK 4, 5 maddeleri uyarınca, uyuşmazlık konusunun ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davaya görevli olup olmadığının mahkemece tespit edilmesi gerekir.
6102 s. TTK m. 5/1’de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartları aranmaz. Uyuşmazlık konusunun 6102 s. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanunda yapılan bu düzenleme uyarınca bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
6102 sayılı TTK 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusundaki işin ticari iş niteliğinde olması bunun aynı zamanda ticari dava sayılmasını gerektirmez.
C-Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6102 s. TTK 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, mülga 6762 s. TTK’dan farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 s. HMK m. 1 uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6102 s. TTK m. 5/4’de düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Bu nedenle yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerekir. Buna karşılık, kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık hali oluşturur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla (6100 s. HMK m.1) düzenlenir. Görev ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller ve diğer belgelerin incelenmesinde; davalı …’nın tacir olmadığı, dava konusunun davacı şirket yanında hizmet sözleşmesi ile çalışan davalı ile arasındaki alacak ilişkisine dayandığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği gibi iş bu davanın niteliği gereği mutlak ticari dava olmadığı, bu nedenle davaya bakma görevinin mahkememizin görev alanına girmediği, genel mahkemenin görev alanında kaldığı anlaşılmakla açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve görevli mahkemenin daha önce görevsizlik kararı verip kanun yolundan geçmeden kesinleşen … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİK SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin … 38. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememiz tarafından karşı görevsizlik kararı verilmiş olduğundan,
a) Mahkememiz kararının süresinde ve usulüne uygun şekilde istinaf edilmesi durumunda dosyanın istinaf incelemesi için ilgili … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
b) Mahkememiz kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi durumunda HMK’nın 22. maddesi hükmünde öngörüldüğü şekilde iki mahkeme arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını gidermek ve yargı yerininin (görevli mahkemenin) belirlenmesi için dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
İlişkin, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”