Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/520 E. 2023/179 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/520 Esas
KARAR NO : 2023/179

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …..
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı tarafından müvekkili aleyhinde … 25. İcra Dairesi Müdürlüğü’ nün 2022/10446 E. Sayılı dosyası ile cari hesap sebebi ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline UETS ile 28.06.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak müvekkil UETS hesabı olduğunu dahi bilmediğinden icra dosyasından haberdar olmadığını, bu sebeple borca itiraz edilemediğini, müvekkilinin söz konusu icra dosyasından banka hesaplarına haciz konulması sebebi ile 25.07.2022 tarihinde haberdar olduğunu, davalı yanın, müvekkilden cari hesaba dayalı olarak 51.945,00 TL alacaklı olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, ancak müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığı gibi, davalıdan alacağı bulunduğunu, ekte sunulmuş olan dekontlardan da açıkça görüleceği üzere, takip dayanağı cari hesap ekstresini oluşturan faturaların, müvekkili tarafından davalıya ödenmiş olduğunu, yapılan ödemelerin bir kısmının davalı şirket hesabına, bir kısmının da davalı şirket yetkilisi … hesabına yapıldığını, … şirket yetkilisi olmasının yanı sıra, daha önce kendi şahıs şirketinin hali hazırda davalı şirket ile birleşmiş olduğunu, bu ödemelerin dışında müvekkilinin eşi …’ ün banka hesabından da davalıya yapılan ödemelerin mevcut olduğunu, takip dayanağı cari hesap ekstresini oluşturan faturaların davalıya takipten önce ödendiğini, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkilinin davalıya borcu olmadığının hatta alacaklı olduğu hususunun ortaya çıkacağını davanın kabulüne ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilleri cevap dilekçesinde özetle; Davacının tacir olmadığını, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, arabulucuya başvurmadan davanın açıldığını, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. (İİK 72)
… 25. İcra Müdürlüğünün 2022/10446 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davalı tarafından davacı aleyhine 16/06/2022 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 51.945,00-TL asıl alacak talep edildiği, takibin dayanağının cari hesap bakiye alacağı olduğu, ödeme emrinin davacıya 03/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurma dava şartı olmadığından , davacının da tacir olduğu anlaşıldığından davalının dava şartları hakkındaki itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
… Ticaret Odası Ticaret Sicili Müdürlüğünün 27.10.2022 tarihli yazısında davalı Zirvebaşkent Aydınlatma Ltd. Şti. Firmasının dava dışı (devrolan) … şirketini 31.12.2021 tarihinde devralmış olduğu, anlaşılmaktadır.
HMK nın 222 ve 266. Maddeleri gereğince tarafların ticari defterlerinin incelenmesine geçilmiş, SMMM bilirkişiden ,bilirkişiden taraflar arasındaki ticari ilişki, davacı ile dava dışı …’ ın şahıs şirketi arasındaki ticari ilişki, davacının dava dilekçesi ekindeki ödemelerin yapıldığı tarih itibariyle davacının dava dışı …’ ın şahıs şirketine borcunun olup olmadığı, ödemelerin davalı şirkete mi yoksa dava dışı şahıs şirketine mi yapıldığı, bu ödemelerin şirket birleşmesinden önce ya da sonra olup olmadığı, birleşme halinde ödemelerin davalıya ödeme sayılıp sayılamayacağı, davacıya borçtan kurtarıp kurtarmadığı, faturalar, takip tarihi itibariyle borç alacak durumu ve ödemeler konusunda rapor alınmasına karar verilmiş düzenlenen bilirkişi raporunda;
” Davacı ve davalı şirketin BA/BS bildirimlerinin birbirleri ile örtüştüğü,
Davacı şirket ile dava dışı (devrolan) şirket arasındaki ticari ilişkinin, davacı şirket tarafından dava dışı (devrolan) şirkete yapılan ilk ödeme tarihi olan 10.08.2021 tarihinde başladığı,
-Davalı Zirvebaşkent Aydınlatma Ltd. Şti. firmasının dava dışı (devrolan) … şirketini 31.12.2021 tarihinde devralmış olduğu,
-Davalı şirket ve dava dışı (devrolan) şirket tarafından davacı şirkete düzenlenmiş olan tüm faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
-Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi (16.06.2022) itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 21.955,00.-TL alacak bakiyesi kayıtlı olduğu,
-Davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, takip tarihi (16.06.2022) itibariyle davacı şirketin davalı şirkete 35.445,00.-TL borç bakiyesi kayıtlı olduğu,
-Tarafların ticari defter kayıtları arasındaki (21.955+35.445=) 57.400,00.-TL tutarındaki farkın değerlendirmeler kısmındaki tabloda belirtilmiş olan hareketlerden kaynaklandığı,
Birleşme Tarihinden Önce;
-Dava dışı … tarafından dava dışı (devrolan) şirket hesabına birleşme tarihinden (31.12.2021) önce toplamda 23.000,00.-TL tutarında ödeme yapıldığı,
-Birleşme tarihi (31.12.2021) itibariyle davacı şirketin dava dışı (devrolan) şirkete (112.395-126.394=) 13.999,00.-TL yaptığı fazla ödemeden kaynaklı bakiye alacağı bulunduğu,
Birleşme Tarihinden Sonra;
-Davacı şirket tarafından davalı şirket yetkilisi hesabına birleşme tarihinden (31.12.2021) sonra toplamda 27.200,00.-TL tutarında ödeme yapıldığı,
-Takip tarihi (16.06.2022) itibariyle davacı şirketin davalı şirkete 28.245,00.-TL bakiye borcu bulunduğu,
-Dava dışı … tarafından dava dışı (devrolan) şirket hesabına birleşme tarihinden (31.12.2021) önce yapılan 23.000,00.-TL tutarındaki ödeme ve davacı şirketin davalı şirket yetkilisine birleşme tarihinden (31.12.2021) sonra yapmış olduğu toplam 27.200,00.-TL tutarındaki ödeme olmak üzere toplamda (23.000+27.200=) 50.200,00.-TL tutarındaki ödemelerin Sayın Mahkeme tarafından kabul görmesi halinde, takip tarihi (16.06.2022) itibariyle davacı şirketin davalı şirketten (28.245-50.200=) 21.955,00.-TL bakiye alacağı bulunduğunun hesap edildiği” belirtilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında ”Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen ve davacı tarafa ait ticari defterlere de kaydedilen dekontların diğer bir kısmı ise şirketlerin birleşme tarihinden önceki döneme aittir. Birleşme tarihinden öncesine ait olan dekontların, takip dayanağı olan faturalar ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Davacı …’ün delil olarak sunduğu 10/08/2021 tarihli ve 8.000 TL tutarındaki ödeme, şirketlerin birleşme tarihinden önceki döneme aittir. Davacı taraf, birleşme tarihinden önce dava dışı … şirketine yaptığı 8.000 TL tutarındaki havaleyi takip konusu alacaktan mahsup etmeye çalışmaktadır. Yine davacının sunduğu 09/11/2021 tarihli ve 16.500 TL tutarındaki ödeme de birleşme tarihinden önceki döneme aittir. Takip konusu alacak ise birleşme tarihi olan 31/12/2021 tarihinden sonra düzenlenmiş faturalardan kaynaklanmaktadır. Özetle takibe konu olan borcun doğumundan önce yapılan ödemelerin borca mahsup edilmesi hukuka aykırıdır….Aynı şekilde davacı …, eşi …’ün 10/08/2021 tarihinde dava dışı … şirketine 23.000 TL ödemenin takip konusu borçla ilgisi olmadığını borçtan düşülemeyeceğini ” beyan etmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine davalının bildirdiği banka şubelerinden hesap özetleri celbedilmiş, alınan ek raporda banka kayıtları ve ödeme belgeleri incelenmiş neticede bilirkişinin hesap ve tespitleri değişmemiştir.
Ticari işletmenin devri, devredenle devaralan arasında yapılan bir devir sözleşmesi ile gerçekleşmektedir. Hukuki niteliği borçlandırıcı bir işlem olan sözleşmeyle, devreden, devralana işletmenin aktiflerini devir borcu altına girer.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 11. maddesinde düzenlenen bütünlük ilkesi gereği, aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur.
TBK madde 202’ye göre, “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.
Davalı takip talebinde cari hesap bakiye alacak yazarak alacak talebinde bulunmuş ise de 6102 sayılı TTK nun 89. Maddesinde anlatılan şekilde cari hesap sözleşmesi sunmamıştır. Savunmalarında takip konusunun şirket devrinden sonra düzenlenmiş faturalara ilişkin olduğunu beyan etmiş ise de takip ödeme emrinde faturalar gösterilmemiştir. Bu durumda davalı şirket ile devrolan şirkete yapılan ödemelerinde hesaba katılarak takip tarihi itibariyle borç alacak durumunun tespiti gerekmektedir. Bilirkişi rapor ve ek raporundaki hesaplamalara itibar edilerek Davacının eşi … tarafından dava dışı (devrolan) şirket hesabına birleşme tarihinden (31.12.2021) önce yapılan 23.000,00.-TL tutarındaki ödeme ve davacı şirketin davalı şirket yetkilisi …’ a birleşme tarihinden (31.12.2021) sonra yapmış olduğu toplam 27.200,00.-TL tutarındaki ödeme olmak üzere toplamda (23.000+27.200=) 50.200,00.-TL tutarındaki ödemelerin başka bir sebeple yapıldığı iddia ve ispat edilemediğinden mahkememizce davacının borcundan düşülerek davacının davalıya borcu olmadığı kabul edilerek açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının takipte kötü niyetli olduğu ispat edilmediğinden davacı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile, davacının … 25. İcra Dairesinin 2022/10446 Esas sayılı dosyasında talep edilen 51.945,00 TL’ den dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Yasal şartlar oluşmadığından davacı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.548,36 TL harçtan, dava açılışında alınan 887,10 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 2.661,26 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 887,10 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 77,25 TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.295,05 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, Davacı/Vekili Av. …, Davalı/Vekili Av. …’ in yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”