Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/510 E. 2022/731 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/510 Esas – 2022/731
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/510
KARAR NO : 2022/731

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI …

DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketin … Alüminyum işlerinin yapılması için davalıyla 04.05.2015 tarihli 40.000£ + KDV bedelli sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından edimlerin eksiksiz yerine getirildiğini, doğramalarda bazı açıklıklar olsa da bu eksikliklerin işin son aşamasında basit bir kontrolle son hali verilecek işler olduğunu, tespit dosyasına sunulan rapordaki 27.200£ nefaset kesilmesi gerektiği tespitinin hatalı olduğunu, yapılan işlere ilişkin 15.02.2016 tarihli e-faturanın düzenlendiğini, ancak davalı yanca ödenmeyen 29.600E bedelli alacağın tahsili amacıyla …10. İcra Müdürlüğünün 2016 / 4500 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hüküm olunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait … ‘nin alüminyum işlerinin 04.05.2015 tarihli 40.000£ + KDV bedelle davacı şirkete verildiğini, ancak davacı yanın işi 9 ay geciktirdiği gibi sözleşmesine uygun yapmadığını, kötü malzeme kullandığını, bu nedenle işin başkalarına tamamlattırıldığını, bu hususta …12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/80 D.İş dosyasında tespit yaptırıldığını, bu dosyada aldırılan 30.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda eksik işlerin tespit edildiğini, bu nedenlerle sözleşmenin 28.03.2016 tarihinde düzenlenen ihtarnameyle feshedildiğini, buna rağmen peşin bedel olarak 2.000E ve Ziraaat Bankası’ndan 06.05.2015 tarihinde 10.000£ ile 28.12.2015 tarihinde 25.000,00.-TL ödendiğini (toplamda 25.000,00TL+12.000,00Euro tutarında ödeme yaptığını)belirterek davanın reddini ve davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.

H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak fatura ve cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.(İİK Madde 67)
…10. İcra Müdürlüğünün 2016/4500 esas sayılı icra dosyası, fatura örnekleri, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, …12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/80 D.İş dosyası, keşif, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur. Taraflar ticari defterlerinin yerini bildirmiş, her iki şirketin ticari defterleri de incelenmiştir.
…10. İcra Müdürlüğünün 2016/4500 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacının 26.02.2016 tarihli Fatura Borcuna istinaden asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplamda 48.644,06 EURO üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin davalıya 29.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde (04.03.2016) tarihinde takibe, borca, yetkiye ve tüm fer’iler yönünden itiraz ettiği, davacının ise yasal süresi içerisinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.

Eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 470; mülga BK m. 355). Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranış esas alınır. Yüklenici kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabilir (TBK m. 473). Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorundadır. Yüklenici, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumludur (TBK m. 474). Sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmaması ayıp olarak nitelendirilir. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslim anında kolaylıkla görülebilen ve fark edilebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplardır. İş sahibi, eseri teslim alır almaz işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmesi ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle yükümlüdür.
TTK 23-1/c maddesine göre “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür, diğer durumlarda TBK 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır.
TBK 223. maddesine göre, alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılandan satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içerisinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır.
Somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 04.05.2015 tarihli sözleşme ile davalıya ait …Villa Projesi Aliminyum işlerinin davacı tarafından yapılması konusunda anlaşıldığı sabittir.
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, davacının işi ayıplı ve eksik yapıp yapmadığı, ayıbın niteliği, alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın haklılığı ile ayıplı iş yapıldığı takdirde davacının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalının davacıya ödediği miktarın tespiti konularına ilişkindir.
Davacı, davaya ve takibe konu faturadaki hizmetin verildiğini ispat etmek ile mükellef olup, ispat külfetini davacı yerine getirdiği takdirde davalı fatura bedelinin ödendiğini ispat etmek zorundadır.
Davalı tarafından davacıya gönderilen sözleşmenin feshedildiğine ilişkin ihtarname davacıya 29.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
…12.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/80 D.İş dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda; “bir kısım malzemenin sözleşmede belirlenen malzeme olmadığı, yapılan tüm imalatların mahallinde yapılan incelemesinde teknik beceri ve donanımdan yoksun, işin ehli olmayan kişiler tarafından yapıldığı, hatalı yapılmış imalatların bir kısmının sökülerek tekniğine uygun biçimde yapılması, yapılmadığı takdirde işçilik ve malzeme dahil olmak üzere 27.200,00Euro tutarında nesafet olarak kesilmesi gerektiği” bildirilmiştir.
Dosyadaki uyuşmazlığın çözümü için işin yapıldığı inşaatta bilirkişiler Mimar Hasan Efe ve SMM İrfan Özsoy’un katılımı ile keşif yapılmış, Bilirkişi Prof. Dr. Hasan EFE’nin 15/08/2018 tarihli raporunda özetle; “6502 sayılı yasa kapsamında tarafların konumunun değerlendirildiği,
* Davacının 6502 sayılı yasanın 3/i maddesine göre satıcı konumunda olduğu,
* Davalının ise aynı yasanın 3/k maddesine göre tüketici konumunda olduğu,
* Yanlar arasındaki ihtilafın 6502 sayılı yasanın 1. maddesinde belirtilen tüketici işlemi kapsamında “Eser Sözleşmesi” olduğu, Taraflar arasında 04/05/2015 tarihinde akdedilen sözleşme hükümlerinin ifasına yönelik olarak; yanların birbirinden çok farklı değerlendirmelerde bulunduğu,
* Sözleşme konusu eser/ işler/ imalatlar hakkında gerek dosya içeriği gerekse mahallinde yapılan incelemelerde; ilgili mevzuatta geçen “Ayıplı İfa” ve ” Eksik İfa” olgularının bulunduğu,
* Davalı ödemeleri toplamının zamanın değerlendirme ölçütleri içerisinde, yaklaşık
64.600 TL olduğu,
* Davalının ayıplı ve / veya eksik ifa gerekçeleri ile başka firmalara yaptırdığını
bildirdiği imalatlar toplamının yaklaşık 16.520 TL olduğu,
* 15.09.2017 tarihinde mahallinde yapılan keşif esnasında tespit edilen “Ayıplı İfa”
kalemlerine ilişkin; “Sözleşme Bedeli” üzerinden belli bir % (yüzde) ile “Nefaset” kesilmesi gerekeceği,
* Taraflara ait muhasebe kayıtlarının elde olunması ile uzmanınca mali değerlendirmenin yapılabileceği değerlendirilmektedir.
5. Taraflar arasındaki parasal ödemeler, alacak- verecek vs. hususlar saklı kalmak kaydıyla, 04.05.2015 tarihli “Sözleşme Bedeli” üzerinden Davacı taraftan ayıplı ifa nedeniyle % 15 oranında, zamanın hesaplamaları çerçevesinde 24.014 (Yirmidört bin ondört) TL ‘Nefaset kesilmesi’, ayrıca eksik ifa nedeniyle de 16.520 (Onaltı bin beşyüz yirmi) TL’nin tazmininin hakkaniyete uygun olacağı”, şeklinde görüş bildirmiştir.
Keşifte hazır bulunan bilirkişi kurulu üyesi İrfan ÖZSOY’un 27/08/2018 tarihli raporunda özetle; “1-Davacının icra takip tarihi itibariyle asıl alacağının;
A)2.000,00Euro peşinatın davacıya ödemiş olduğuna hükmedilmesi durumunda davacı alacağı (35.004,82-19.811,04=) 15.193,78 Euro olmaktadır.
B) 2.000,00Euro peşinatın davacıya ödenmemiş olduğuna hükmedilmesi durumunda davacı alacağı (35.004,82-17.811,04=) 17.193,78 Euro olmaktadır.
Davacı talebi ise 48.541,66 Euro asıl alacaktır.
2 -Faiz talebiyle ilgili olarak; 04/05/2015 tarihli sözleşmede temerrüde ilişkin bir hüküm yoktur. Temerrüde ilişkin bir ihtarname de dosyaya sunulmamıştır”, şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporlarına itiraz üzerine yeni bir heyet oluşturularak aldırılan SMMM Bilirkişi Ferhat Cıvır, İnşaat Mühendisi Mehmet Kaleli ve İnşaat Mühendisi Saffet Turan’dan oluşan 3 kişilik Bilirkişi heyetinin 13/03/2019 tarihli raporunda özetle; “Takip öncesi döneme ait 102,40 EURO işlemiş faiz ile ilgili harç ikmal olunarak usulünce açılmış bir dava bulunmamaktadır. İşlemiş faiz dava konusu yapılmadığı için bu konuda bir hesaplama ya da değerlendirme yapılmamıştır.
2- Gerek davacı şirkete ait ticari defterlerin rapor tarihine kadar incelemeye sunulamaması gerekse davalı şirketin ticari defterlerinin incelemeye sunulacağı adresin yüksek mahkemeye beyan edilmemesi sebebiyle, inceleme dosya kapsamı üzerinden sınırlı olarak yapılmıştır.
3-Heyetimizce yapılan ve yukarıda ayrıntıları açıklanan dosya kapsamında yer alan fatura, ödeme belgeleri ile uygulanan nefaset bedeli kesintisi sonrasında hesaplamalar ile ; 26.02.2016 olan takip tarihi itibariyle davacı yanın talep edebileceği alacak miktarının (18.640.92.-EURO x 1 EURO Kur 3,2383TL) = 60.364,89.-TL olacağı,
4- 04.05.2015 tarihinde taraflar arasında akdedilen tarihli sözleşmenin 4. Maddesinde peşin 2.000,00.-EURO (6.476,60.-TL) ‘nin davalı şirketten alınacağı yazılı ise de; bu tutarın davalı şirketçe ödendiğine ilişkin dosya kapsamında belge bulunmaması sebebiyle, takip tarihi itibariyle hesaplanan alacak miktarından mahsup edilip edilemeyeceğine ilişkin takdirin yüksek mahkemede olduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
İtiraz üzerine aldırılan 2.Bilirkişi heyetinin 22/10/2019 tarihli EK raporunda özetle; “Davacı şirketin 2016 yılı ticari defterleri ek rapor tanzimi aşamasında kısmen incelenmiş olup, envanter defteri incelemeye ibraz edilememiştir. Davacı şirketin diğer ticari defterleri ise e-Defter ortamında usulüne uygun şekilde tutulmuş ise de; envanter defterinin incelemeye ibrazı sağlanamadığından, davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olup olamayacağına ilişkin nihai takdir mahkemenindir.
Davacı şirket ticari defterlerinde icra takibine konu edilen ve dava dilekçesi ekine sunulan 15.02.2016 tarih FYS2016000000011 nolu 160.098,35.-TL bedelli e-faturanın kayıtlı olmadığı, bu fatura ile aynı içerik ve tutarlı 19.02.2016 tarih FYS201600000013 nolu e-faturanın 510 nolu yevmiye maddesi ile kayıtlı olduğu,
Davalı şirketin bu faturaya iade olarak tarafından aynı tarihte ve tutarda düzenlediği SRV201600000003 nolu iade faturasının davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu ve birbirleriyle mahsup edildiği, davacı şirket kayıtlarına göre davalı şirkete 26.02.2016 olan takip tarihi itibariyle 2015 yılından devreden bakiye olan 65.632,00.-TL tutarında borçlu olduğu hususları tespit edilmiş olup, teknik ve mali yönden kurulumuzca yapılan yeniden incelemelerde 13.03.2019 tarihli Bilirkişi Raporumuzda belirtilen hususlarda değişiklik yapılacak bir hususun bulunmadığı,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce; davanın kısmen kabulüne ve davalının …10. İcra Müdürlüğünün 2016/4500 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 18.640,91 Euro asıl alacak üzerinden devamına ilişkin olarak verilen karar davalı tarafça istinaf edilmiş, istinaf incelemesini yapan …Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 15/06/2022 tarih, 2020/958 E. 2022/677 K. Sayılı ilamı ile mahkememiz kararı; “mahkeme kararındaki gerekçeye göre davalının icra takibine itirazının 6.924,82Euro asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar asıl alacak yönünden devamına karar verilmesi gerekirken, hüküm kısmında 18.640,91Euro asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması, ayrıca asıl alacağa işleyecek faiz yönünden gerekçe yazılmadığı” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmış ise de; dosyada yapılan incelemede bilirkişiler tarafından 25.002,00-TL olarak bildirilen ve 7.797,15Euro olarak davacı alacağından düşürülen miktarın mahkememizce gerekçeli karar yazılırken sehven 25.002,00 Euro olarak kabul edilmesi nedeniyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki ortaya çıkmış olup davalı tarafından yapılan ödemenin TL cinsinden olup o günkü kur üzerinden EURO’ya çevrilmek suretiyle hesaplama yapıldığında çelişki olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki delillere, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 04.05.2015 tarihli eser sözleşmesinde işin bedeli 40.000,00Euro+KDV toplam 49.006,82EURO) olarak düzenlenmiş, davalı tarafından davacıya 06.05.2015 tarihinde 10.000,00 Euro, 28.12.2015 tarihinde 25.002,00TL( 7.797,15-Euro) ödeme yapılmış, davalının 2.000,00 Euro peşin ödeme yapıldığı iddiasını davalı yazılı delille ispatlayamamış olup davacının yaptığı işin eksik ve ayıplı olması nedeniyle toplam alacaktan bilirkişilerce belirlenen 7.080,00Euro nefaset bedeli düşüldükten sonra davacının bakiye alacağının 18.640,91Euro olduğuna kanaat getirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalının …10. İcra Müdürlüğünün 2016/4500 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 18.640,91Euro asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline (%7 oranını aşmayacak şekilde), davalının likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği saptanmakla, İİK. 67. Maddesi gereğince hükmolunan alacağın %20’si olan 12.072,97 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
…10. İcra Müdürlüğünün 2016/4500 sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın 18.640,91EURO asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline (%7 oranını aşmayacak şekilde)
2) Dava açılışında alınan 897,06 TL peşin harcın alınması gereken 4.245,00 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 3.347,94 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) (a) Dava açılışında alınan 897,06 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 29,20 TL başvurma harcı, 3.900,00 TL bilirkişi ücreti, 500,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 4.429,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 2.789,33 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.942,91 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu 114,50 TL posta gideri, olmak üzere toplam 114,50 TL yargılama giderinden davanın ret oranı dikkate alınmak suretiyle 42,39 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2022

Katip …

Hakim…

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”