Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/497
KARAR NO : 2022/927
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022
Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/12/2021 tarih ve 2021/602 esas ve 2021/587 karar sayılı görevsizlik kararı gereğince dosya mahkememize tevzi edilmiş olmakla, dosyanın mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı … ‘in … … Şubesi’nden 23/05/2018 tarihinde kullandığı krediye kefil olduğunu, kullanılan bu kredi için ilgili banka tarafından davalının eşi Zeynep Acer ve müvekkil adına kayıtlı bir takım gayrimenkullerin üzerine ipotek tesis edildiğini, davalının kredi taksitlerini zamanında ödemediğinden temerrüt koşullarının oluştuğunu, müvekkilin kendi adına kayıtlı olan aile konutu niteliğinde olan mesken vasfındaki evinin banka tarafından icra kanalı ile satılmasının önüne geçmek için , banka ile anlaştığını ve kredi veren bankaya 16/06/2020 tarihinde 270.000 TL ödeme yaparak , evinin üzerindeki banka lehine tesis edilmiş ipoteğin fekkini gerçekleştirdiğini, davalı aleyhine bu ödemenin iadesi için Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2020/5698 esas dosyasından girişilen icra takibine taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden bahisle itiraz edildiğini, davalı ile davacının adi ortaklık kurduklarını, ancak davalının kötü niyetli davranarak çekilen kredi ile alınan hayvanları , müvekkilden habersiz sattığını ve bedelini kendisine mal ettiğini, davalının adi ortaklığı kendi kendine tasfiye ettiğini belirterek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Görev itirazında bulunmuş, dava konusu alacağın bankadan çekilen ticari kredi borcuna bağlı kefalet ve adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığını, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, esasa ilişkin olarak da davacının yapmış olduğu ödemenin taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi kapsamında ödemesi gereken bir bedel olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava; kefalet sözleşmesinden kaynaklanan icra takibinde itirazın iptaline ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. ile 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6325 sayılı Kanunun 18/A maddesine göre, ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı aleyhine eldeki davayı açmış ise de; dava dilekçesinden ve ekli belgelerden davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığı, arabulucuya başvuru yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
6201 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu husus mahkememiz açısından özel dava şartı olduğu ve eldeki davada da bu hususun arandığı, dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın başlangıçta peşin alınan 3.260,93TL harçtan düşülmesi ile bakiye 3.180,23TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 40.800,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/11/2022
Katip …
Hakim …
“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”