Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
…
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/491
KARAR NO : 2022/993
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … ….
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı borçlu arasında 08/01/2022 tarihinde eser sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalı borçlu ” Sözleşme konusu … Gaz Kulesi’ nin tasarımını, imalat resimlerinin ve teknik resimlerinin teslimini, çizimlerin teslimini, dokunmatik ekranın kullanıcı ara yüzlerinin tasarımını, çizimlerin teslimi ardından yapılacak cihazda oluşabilecek tasarım ve çizim hatalarını ivedilikle düzelteceğini, 5 adet bedelsiz render resim hazırlamayı taahhüt etmiş, müvekkil ise karşı tarafın bu edimleri karşılığında sözleşmenin taraflarca imzalanmasının hemen ardından 10.000,00 TL ödemeyi ve yüklenicinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesinin hemen ardından da 10.000,00 TL daha ödemeyi yani çizimler için toplamda 20.000,0 TL ödeyeceğini taahhüt etmiş ve akabinde tarafların iradelerine uygun bir şekilde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşmenin taraflarca imzalanmasının hemen ardından taahhüt etmiş olduğu ilk 10.000,00 TL ‘ lik ödemeyi 10/01/2022 tarihinde yerine getirdiğini , davalı/yüklenicinin işin teslimi için taahhüt etmiş olduğu süre içerisinde çeşitli bahaneler üretmek suretiyle işlerde aksamalar meydana geldiğini, işlerin zamanında ve olması gerektiği teslim edilemeyeceğini haklı bir gerekçe olmaksızın sözleşmeden kaynaklı sorumluluklarını yerine getirmeyeceklerini müvekkile ilettiğini, müvekkil şirket nezdinde meydana gelen zararların giderilmesi maksadıyla öncelikli olarak 31/03/2022 tarihinde yüklenici/borçluya, … 63. Noterliğinden 11638 yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkilin uğradığı zarar yükleniciye anlatılmış, akabinde zararların giderilmesi istendiğini, akabinde müvekkilin tüm bu süreç içerisinde yaşamış olduğu maddi zararın giderilmesi maksadıyla … 27. İcra Müdürlüğünün 2022/6941 Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı borçluya icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini beyanla aavalı/ borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalı/ borçlunun %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafı ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle mahkememizce 6102 s. TKK 4, 5 maddeleri uyarınca öncelikle uyuşmazlık konusunun ticari dava niteliğinde olup olmadığı ve Asliye Ticaret Mahkemesinin bu davaya görevli olup olmadığının mahkemece tespit edilmesi gerekir.
6102 s. TTK m. 5/1’de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartları aranmaz. Uyuşmazlık konusunun 6102 s. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanunda yapılan bu düzenleme uyarınca bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
6102 sayılı TTK 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusundaki işin ticari iş niteliğinde olması bunun aynı zamanda ticari dava sayılmasını gerektirmez.
C-Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6102 s. TTK 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Aynı düzenleme uyarınca, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, mülga 6762 s. TTK’dan farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 s. HMK m. 1 uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6102 s. TTK m. 5/4’de düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Bu nedenle yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerekir. Buna karşılık, kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık hali oluşturur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla (6100 s. HMK m.1) düzenlenir. Görev ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller ve diğer belgelerin incelenmesinde; davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine itirazın iptali istemiyle açıldığı, ilgili vergi dairesine yazılan yazı cevabına göre davalının tacir sıfatının bulunmadığı, zira tacir sayılması için bilanço usulüne göre defter tutması gerekirken işletme defteri tuttuğu ve esnaflık sınırını aşacak nitelikte gelirinin bulunmadığının bildirildiği, dava dilekçesin de de davalının tacir olduğundan bahsedilmediği, bu nedenle davaya bakma görevinin mahkememizin görev alanına girmediği, eldeki davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkemenin görev alanında kaldığı anlaşılmakla açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1, 20 maddeleri uyarınca, görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022
Katip …
Hakim …
“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”