Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR
ESAS NO : 2022/465
KARAR NO : 2022/803
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – (T.C NO: …) …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : 1- … – (T.C NO: …) …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …’ın ortağı olduğu davalı şirketin sürekli kar ettiği halde, şirket müdürü olan diğer ortak kar payı dağıtmayarak, paydaş olan müvekkilinin zararına hareket ettiğini, yine rekabet yasağını ihlal etiğini, aynı alanda faaliyet gösteren iki ayrı şirket daha kurduğunu ve işlettiğini, müvekkili tarafından davalı şirkete gönderilen paraları davalı …’ın bu şirketlere aktardığını ve bu şekilde müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin zararına hareket ettiğini, yine yönetici olarak özenle bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, müvekkilinin verdiği vekaletnameyi kötüye kullandığını, tüm bu nedenlerle; müvekkiline kar payı ödenmeyerek zararına neden olduğunu belirterek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak şirketin bilanço ve finansal tabloları vs evraklar üzerinde inceleme yapılarak, müvekkiline verilmesi gereken kar payının tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL kar payının davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 2003 yılından itibaren şirket ile ilgili bilgi almadıklarını belirttiklerinden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, yine bu davanın müvekkiline yöneltilemeyeceğini, taraf ehliyeti yönünden … aleyhindeki davanın reddini, davacının şirkete müracaat ederek genel kurul davetine ilişkin girişimde bulunup şirketin tüm defter kayıtlarını incelemesi mümkün iken bu yola başvurmasında hukuki yararın olmadığını , davacı, davalı şirketteki %50 hisseyi 1999 yılında satın aldığı ve şirketin tabelası altında şubesi olarak … … adresindeki binanın altında bulunan dükkanda kuyumculuk yapmak istediğini, o tarihten itibaren bu yerde herhangi bir faaliyette bulunmadığını, müvekkili …’ın ise bu şirketten önce … … adresinde bulunan … Ardiye İnş. Malzemeleri konusunda işyeri bulunduğundan burada faaliyetine devam ettiğini, bu işyerinin şirket ile ilgisinin olmadığını, davacı, davalı şirketin kağıt üzerinde ortağı olduğunu ve fiilen hiçbir şekilde şirketle ilgilenmediğini, şirkete sermaye koymadığını, tüm bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava , davacının ortağı olduğu davalı şirketten kar payı alacağı istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada ; şirket ana sözleşmesinde kar payı dağıtımı yönünde hüküm bulunduğu halde genel kurul toplantısı yapılarak bu konuda alınmış bir kar payı dağıtımı kararı bulunmamakta , bunun nedeni de şirketi temsile yetkili davalının bu yönde bir işlem yapmaması ve genel kurulu toplamamasından kaynaklandığı şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kural olarak bir ortağın şirketten hissesine düşen kâr payını dava yolu ile isteyebilmesi için öncelikle kâr payının dağıtılması hususunda ortaklar kurulu ya da genel kurul tarafından alınmış bir kararın olması gereklidir. Anılan kurullar tarafından kâr payı dağıtılması yönünde bir karar alınmamış ise, öncelikle anılan kurulların toplanması, bu hususu karara bağlaması gerektiğinden bu husus yerine getirilmeden doğrudan kâr payının tahsili yönünde Mahkemede dava açılamaz ve bu yönde bir karar verilemez.
Davacı ve davalı vekili beyanları ile dosya kapsamında , kar payı dağıtımı yönünden ortaklar kurulu toplantısının yapılmadığı ve de ortaklar kurulu tarafından davacının ortak olduğu yıldan dava tarihine kadarki yıllara ait kâr payı hakkında alınan bir karar olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, yapılan açıklamalar uyarınca, tüm bu yıllara ait kâr payı konusunda mahkemece doğrudan bir karar verilmesi mümkün olmadığı anlaşılmakla , davacının davalı … aleyhindeki davasının pasif husumet yokluğundan , davalı şirket aleyhindeki davasının ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davacının davalı şirket aleyhindeki davasının REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70-TL.harçtan başlangıçta peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar ,tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022
Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır