Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/447 E. 2022/510 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/447 Esas – 2022/510
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/447
KARAR NO : 2022/510

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM …
KATİP …

DAVACI ….

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Sağlık Bakanlığı’ndan aldığı ihaleler sonucu devlet ve üniversitesi hastanelerine … hizmeti verdiğini, bu hizmeti veririken hastanede bilgi işlem veya veri giriş elemanı olarak müvekkil şirketin ihale almasından önce çalışan personellerin sadece işe girişlerinin yapılmakta olduğunu, ihale süresince maaşlarını ödemekte ve ihale bitiminde iş sonu nedeniyle çıkışlarının yapıldığını, bu personellerin yeni ihale alan şirketle aynı usulde çalışmaya devam ettiğini, asıl işverenin Sağlık Bakanlığı olduğunu, müvekkil şirketi ve ihale alan diğer şirketlerin alt işveren olduğunu, müvekkil şirket, … işi yaptığı için … ihalesine girmekte fakat … ihaleleri personelli olarak açıldığından müvekkil şirket … İhalesi aldığında personelin de ihalenin içine dahil edilmiş olduğunu, ihale için teklif verirken … ve personel için teklif verilse bile ve bu yaklaşık maliyetin içinde personel giderleri bulunsa da personel giderine sadece personelin çıplak ücreti ve sigorta primlerinin dahil olduğunu; kıdem ihbar tazminatları , yıllık izin, fazla mesai veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakların bu bedelin içinde yani yaklaşık maliyette dahil edilmediğini, bu hesaplamaların KİK modülüne göre yapıldığını, işçi temsilcisi olan… İş Sendikası ile işveren temsilcisi olan … toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yapacağını öğrenmeleri üzerine müvekkil şirketin, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikası …” e firmayı temsil etmesi için yetki vermek istemişse de; … ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendini “Danışmanlık hizmetleri, … ve çağrı merkezi hizmetlerine ilişkin alımlar personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı olarak kabul edilmez.” gerekçe göstererek yetkilendirmeyi kabul etmediğini, davalı Sendika tarafından müvekkili şirket aleyhine Ankara 39.İş Mahkemesinin 2020/214,215,217,2018,2019 E.sayılı davaların açıldığını ve davaların kabul edilerek üst yargı denetiminden geçerek kesinleştiğini, müvekkili şirketin icra tehdidi altında 130.000,00-TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, diğer dosyalar sonuçlandığında yine ödemelerle karşı karşıya kalınacağını, bu davaların muhatabının Sağlık Bakanlığı olduğunu, davalının eylemleri ile müvekkili şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000TL maddi tazminatın davalıdan ticari işlerde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, davalının mal varlığına dava sonuçlanana kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tensiben karar verildiğinden davalı yanca sunulan bir cevap dilekçesi yoktur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, maddi tazminat isteğine ilişkindir.
TTK’nın 4. Maddesi ticari davaları düzenlemiştir. Buna göre; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek: 6335 S.K.-26.06.2012/m.1) “ve çekişmesiz yargı işleri” ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek: 6335 S.K.-26.06.2012/m.1) “ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi” sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.”
Ticari davalara TTK’nın 5/1. Maddesinde asliye ticaret mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. 5/3. Maddede asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir.
6100 sayılı HKM’nın 1. Ve devamı maddeleri ile 20. Maddesinde de görev düzenlemesi ve görevsizlik durumunda yapılacak işlemler belirlenmiş, hakimin görev hususunu re’sen dikkate alacağı, yargılamanın her aşamasında değerlendirilebileceği ve göreve ilişkin kurulların kamu düzeninden olduğu benimsenmiştir.
Dava dosyasında davacı maddi tazminat davasını Öz-Büro İş Sendikası aleyhine açmıştır.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu sendikaların niteliğini, faaliyet alanlarını ve yasak faaliyetleri belirlemiştir. Buna göre;
İşçi ve işveren sendikaları:
Madde 3 – İşçi sendikaları, işkolu esasına göre bir işkolunda ve Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacı ile bu işkolundaki işyerlerinde çalışan işçiler tarafından kurulur.
İşveren sendikaları, işkolu esasına göre bir işkolunda ve Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacı ile bu işkolundaki işverenler tarafından kurulur. Kamu işveren sendikalarının, aynı işkolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve aynı işkolunda faaliyette bulunması şartı aranmaz.
Bir işkolunda birden fazla sendika kurulabilir. Meslek veya işyeri esasına göre işçi sendikası kurulamaz.
Sendikalar, tüzüklerinde belirtmek şartıyla ve genel kurul kararıyla şube açabilirler. (
Sendikaların çalışma hayatına ilişkin faaliyetleri:
Madde 32 – Sendikalar aşağıdaki faaliyetlerde bulunabilirler:
1. Toplu iş sözleşmesi akdetmek,
2. Toplu iş uyuşmazlıklarında, ilgili makama, arabulucuya, hakem kurullarına, iş mahkemelerine ve diğer yargı organlarına başvurmak.
3. Çalışma hayatından, mevzuattan, toplu iş sözleşmesinden, örf ve adetten doğan hususlarda işçileri ve işverenleri temsilen veya yazılı başvuruları üzerine, nakliye, neşir veya adi şirket mukaveleleri ile hizmet akdinden doğan hakları ve sigorta haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen davaya ve bu münasebetle açtığı davadan ötürü husumete ehil olmak,
4. Grev veya lokavta karar vermek ve idare etmek.
Sendika ve konfederasyonların sosyal faaliyetleri:
Madde 33 – Sendika ve konfederasyonlar tüzelkişi olarak genel hükümlere göre sahip oldukları yetkilerden başka, aşağıda belirtilen faaliyetlerde de bulunabilirler:
1. Çalıştırmayı doğuran hukuki ilişkilerde sosyal sigortalar, emeklilik ve benzeri hakların kullanılması ile ilgili olarak üyelerine ve mirasçılarına adli yardımda bulunmak,
2. Kanun ve uluslararası andlaşma hükümlerine göre toplanan kurullara temsilci göndermek,
3. İşçilerin veya işverenlerin mesleki bilgilerini artıracak, milli tasarruf ve yatırımın gelişmesine, reel verimliliğin artmasına hizmet edecek kurs ve konferanslar tertiplemek; sağlık ve spor tesisleri, kütüphane, basım işleri için gerekli tesisleri kurmak, işçilerin boş zamanlarını iyi ve nezih şekilde geçirmeleri için imkanlar sağlamak,
4. Herhangi bir bağışta bulunmamak kaydı ile evlenme, doğum, hastalık, ihtiyarlık, ölüm, işsizlik gibi hallerde yardım ve eğitim amacıyla sandıklar kurulmasına yardımcı olmak ve nakit mevcudunun yüzde beşinden fazla olmamak kaydıyla bu sandıklara kredi vermek,
5. Herhangi bir bağışta bulunmamak kaydı ile üyeleri için kooperatifler kurulmasına yardım etmek ve nakit mevcudunun yüzde onundan fazla olmamak kaydıyla bu kooperatiflere kredi vermek,
6. (Değişik: 26/6/1997 – 4277/1 md.) Üyelerinin mesleki eğitim, bilgi ve tecrübelerini yükseltmek için çalışmak; teknik ve mesleki eğitim tesisleri kurmak,
7. (Değişik: 4/4/1995 – 4101/8 md.) Nakit mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak kaydı ile sınai ve iktisadi teşebbüslere yatırımlar yapmak.
8. (Ek:14/9/1999 – KHK 576/3 md.; Değişik: 12/4/2005 – 5332/1 md.) Üyelik şartı aranmaksızın, nakit mevcutlarının % 25’ini aşmamak kaydıyla ve yönetim kurulu kararıyla, ilgili bakanlıklara devretmek üzere eğitim, sağlık, rehabilitasyon veya spor tesisleri kurmak veya bu amaçla kamu kurum ve kuruluşlarına ayni ve nakdi yardımda bulunmak, yurt içinde veya yurt dışında yangın, su baskını, deprem gibi tabii afetlerin vukuunda doğrudan veya yetkili makamlar aracılığıyla afet bölgesinde konut, eğitim, sağlık veya rehabilitasyon tesisleri yapmak veya bu amaçla kamu kurum ve kuruluşlarına ayni ve nakdi yardımda bulunmak.(1)
Sendika ve konfederasyonlar faaliyetlerinden yararlandırmada, üyeleri arasında eşitliğe uymak zorundadırlar.
Madde 39 – Birinci fıkra mülga: 26/6/1997 – 4277/8 md.)
Sendika ve konfederasyonlar ticaretle uğraşamazlar.
Sendika ve konfederasyonlar elde ettikleri gelirleri üyeleri ve mensupları arasında dağıtamazlar. Ancak grev ve lokavt süresince tüzüklerine göre üyelerine yapacakları yardımlar bu hükmün dışındadır.
Sendikalar Kanundaki hükümler ve dava dosyasındaki anlatım ışığında sendikanın işçiler yanında iş davalarında davacı aleyhine davalar açması ve başka faaliyetleri nedeniyle davacının zarar uğradığı gerekçesiyle maddi tazminat istendiği, sendikanın tacir olmadığı, davanın niteliği gereği TTK’nın 4. Maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı, bu hali ile davaya bakmakla mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından, görev yönünden tensiben davanın HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulen reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi ASLİYE HUKUK Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2022

Katip…

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”