Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/445 E. 2023/290 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/445
KARAR NO : 2023/290

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
DAVALI : ……

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Ticarİ satımından kaynaklı itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın otomotiv sektöründe yedek parça ticareti ile uğraşan satıcı firma olduğunu, davalı tarafın ise davacı müvekkili firmadan alışveriş yapan müşterisi olduğunu, taraflar arasındaki ticari alım/satım ilişkisinin geçmiş yıllara dayandığını, müvekkili firma ile davalı arasındaki ticari satım, piyasada “açık hesap” olarak bilinen ilişki üzerinden yürüdüğünü, bu şekilde müvekkili firmanın davalının siparişlerini yerine getirmekte, davalı tarafın ise borcun tamamını ödeyip sıfırlamakta, kısmi ödemeler yaptığında ise borcundan düşülmekte olduğunu, davalının borcunun giderek artması, borcun bir türlü ödenip kapatılmaması üzerine davacı müvekkili firma tarafından bu konudaki taleplerin davalı tarafa iletildiğini, davalı tarafın borcu ödeyeceğini bildidiğini, ancak bir türlü beklenen ödemenin, borcun kapatılması işleminin gerçekleştirilmediğini, davacı müvekkili firmanın davalı ile iyi ilişkilerini korumak isteğinin karşılıksız kaldığını, alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, vaad edilen ödemelerin yapılmadığını, bakiye borç miktarının 763.142,68 TL ne ulaştığını, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığını, tüm talep ve uyarıların sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili amacıyla …4. İcra müdürlüğünün 2022/6043 esas dosyasında başlatılan takibe yapılan itirazın haksız olduğunun belirterek ; asıl alacak miktarı olan 763.142,68 TL yönünden itirazın iptaline , takibin devamına ve davalının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazının kabulü ile mahkemenin ve icra dairesinin yetkisizliğinin tespitine ve yetkili yerin İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunun tespitine, İcra takibinin yetkisiz yerde başlatılması nedeniyle ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesince yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından, ve usule ilişkin diğer itirazlarımız kapsamında davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse , davacının alacak iddiasına konu hesap ekstresinde belirtilen ürün ve hizmetlere ilişkin müvekkili şirket yetkilisi ile yaptığı bir sözleşme olup olmadığını, iddia ettiği malları teslim edip etmediğini ispat yükünün davacıda olduğunu , davacının dosya kapsamında sözleşme sunmamakla birlikte, iddia ettiği alacağına ilişkin herhangi bir fatura da sunmadığını, davacının taleplerini yalnızca kendi uhdesinde tutulan hesap ekstresine dayanarak açtığını, davacının taleplerinin ispata muhtaç olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi ile davacı arasında yapılmış bir yazılı sözleşme olmadığı gibi müvekkili şirket yetkilisi tarafından davacı ile sözleşme yapılmasına ilişkin herhangi bir çalışana verilmiş bir yetki de bulunmadığını, dolayısıyla davacının sunmuş olduğu belgelerdeki imzanın kime ait olduğunun da bilinmediğini , basiretli tacirin icra takibine konu edilen 763.142,68-TL tutarındaki alacağı bakımından herhangi bir yazılı belge olmadan, herhangi bir yetkiliyle mutabakat, protokol yapmadan, herhangi bir teslim, tesellüm belgesi yapmadan ticaret yapmışsa yazılı ispat yükünün davacıda olacağını, HMK ‘nun 200.maddesi uyarınca “Senetle İspat Zorunluluğu” bulunduğu da gözetildiğinde davacının iddiasını yazılı olarak ispat etmekle yükümlü olduğunu, bununla birlikte dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan “Hesap Ekstresi” nin ise yalnızca davacı şirketin kaşe imzasını içerdiği de gözetildiğinde davacının iddiasının ispata elverişli hiçbir delil sunamadığını, icra takibinde alacağa uygulanan faiz oranının geçersiz , fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu faizin talep edilmiş olmasının da haksız ve hukuka aykırı olduğunu, hiç bir suretle alacağı kabul anlamına gelmemekle birlikte, itiraza konu alacağın likit olmamakla birlikte yargılamayı gerektirdiğini, icra inkar tazminatı talebinin reddine, aksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen davanın esastan reddine, kötü niyetli alacaklı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.

DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari mal alım satımı kapsamında alacağa dayalı ilamsız takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; tarafların ticari defter ve kayıtlarına, taraflar arasındaki hesap hareketlerine , yazışmalara , vergi beyannamelerine ve BA/BS formlarına, …4. İcra Müdürlüğü’nün 2022 /6043 esas sayılı dosyasına, tanık, bilirkişi incelemesi ve yemine, davalı vekili ise; tarafların ticari defter kayıtlarına, taraflara ait vergi kayıtlarına, bilirkişi incelemesine, icra takip dosyasına, keşif, yemin ve isticvaba dayanmıştır.
…4. İcra Müdürlüğü’nün 2022/6043 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı şirket tarafından, davalı şirket aleyhinde “cari hesap alacağı” açıklaması ile 763.142,68 TL asıl alacak ve 14.489,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 777.631,94 TL’nin tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatığı, süresinde borçlunun, icra dairesinin yetkisine , asıl alacak, faiz miktar ve oranı ile takibe itirazı üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresinde açıldığı görülmüştür.
Öncelikle davalının yetki itirazının ; taraflar arasında mal alım satımına dair ticari ilişkinin 2018-2022 yılları arasında devam ettiği ve takip konusu edimin para alacağı olduğu, bu nedenle TBK’nun 89. maddesi gereğince ifa yerinin davacı alacaklının ikameti olan …da olduğu İİK’nun 50 . madde atfı ile HMK’nun 10 .maddesi gereğince …İcra Dairelerinin vede Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla , reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde, talimat mahkemesince inceleme yaptırılarak alınan mali müşavir bilirkişi raporunda; davalının usulüne uygun olarak tuttuğu ticari defter ve kayıtlarında, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018,2019,2020,2021, ve 2022 tarihleri arasında devam ettiği, bu dönemde davacı tarafından düzenlenen ve tebliği edilen toplam bedeli 1.760.559.85 TL olan 348 adet mal ve hizmet alış faturasının kayıt edildiği , buna karşılık toplam 1.040.667,81 TL lik ödemenin bulunduğu , bakiyede davacıya 719.892.04 TL borçlu olarak göründüğü tespit edilmiştir.
Mahkememizce, davacı ticari kayıt ve defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak alınan 18/02/2023 tarihli raporda ise; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018, 2019, 2020, 2021, ve 2022 tarihleri arasında mevcut olduğu ve davacı şirketin kayıtlarına göre davalı şirketten takip tarihi olan 17/03/2022 tarihi itibari ile 763.142.68 TL alacak bakiyesinin kayıtlı olduğu , her iki taraf defterleri arasındaki farkın (763.142,68 – 719.892.04 TL) = 43.250,64 TL olduğu , bunun davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 16 adet faturadan ve davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalı şirketin ticari defterlerinde mükerrer kayıtlı olan 1.032,50 TL lik 1 adet faturadan kaynaklandığının tespit edildiği, bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamında taraflar arasında 2018 yılından başlayan ve 2022 yılına kadar devam eden mal alım satımından kaynaklı ticari ilişkinin bulunduğu , davacı tarafından davalıya satılan mallara ilişkin toplam 1.760.559.85 TL bedelli 348 adet faturanın davalı defterlerine kayıt edildiği ve bunların 1.040.667,81 TL lik bedelinin ödendiği ,TTK’ nun 21. maddesi 2.bendi kapsamında davalının aldığı faturalara karşı itiraz etmediği gibi bir kısım bedelleri de ödediğinden, davacının artık fatura konusu malın teslimini ispat yükümlüğünün bulunmadığı, davalı defterlerinde ki kayıtlara göre ( mükkerrer kayıt edilen bir adet fatura bedeli 1.032,50 TL nin düşümü ile ) davacıya 718.860,18-TL borçlu olduğu, her iki tarafın birbirini doğrulayan ve usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları ile ispat edildiği anlaşılmakla , tespit edilen bu miktar alacağa davalının yaptığı itirazın iptaline , alacak likit olduğundan davalı aleyhinde kabul edilen miktarın %20si oranında icara inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; …4. İcra Dairesinin 2022/6043 esas sayılı dosyasında davalının 718.860,18-TL’ye yaptığı itirazın iptaline, bu miktar asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesinde belirtilen şekilde değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, takibin bu şekilde devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen miktarın %20’si oranında hesap edilen 143.772,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-
Alınması gereken 49.105,34-TL harçtan peşin alınan 9.144,52-TL harcının mahsubu ile bakiye 39.960,82-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,

3-
Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 80,70-TL başvuru harcı, 9.144,52-TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcı toplamı 9.236,72-TL ile,
Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 95,50-TL posta masrafı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.095,50-TL’nin kabul/red oranına göre 2.915,85-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince hesap edilen 97.074,62-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.560,00-TL’nin kabul/red oranına göre 1.469,47-TL’nin davalıdan, 90,53-TL’nin davacıdan alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,

7-HMK’ nun 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2023

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır