Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. …12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR
ESAS NO : 2022/419 Esas
KARAR NO : 2022/674
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … …
DAVALILAR : 1- … – [T.C. …] …
2- … – [T.C….] …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/08/2012
KARAR TARİHİ : 08/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 12/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı şirketin davalı … Kazımkarabekir şubesindeki hesabından 02/05/2006 tarihinde davalı şirketin bilgisi dışında internet üzerinden 4 ayrı işlemle toplam 8.700,00 TL bedelindeki paranın davalıların hesabına havale edildiğinin, davalı … Aydının hesabına 2,200,00 TL, davalı …’nun hesabına 2,100,00 TL, davalı … Bayının hesabına 2,200,00 TL, davalı …’ın hesabına 2,200,00 TL havale edildiğini davalı bankaya yapılan ihtara rağmen bankanın herhangi bir işlem gerçekleştirmediğini, diğer yandan davalı şahıslar hakkında yapılan şikayet üzerine …7. Asliye Ceza Mahkemesine 2011/374 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını yapılan yargılama sonucunda cezalandırılmalarına karar verildiğini davacının zararından davalıların sorumlu olduğunu belirterek 8,700,00 TL nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesine talep etmiştir.
Davalılar adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya süresinde cevap vermedikleri görüldü.
Davacıya ait hesap üzerinde yapılan işlemlere dair hesap ekstreleri dosyaya celp edilmiştir.
Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının 2013/47887 soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş Müşteki …’nin kimliğini kaybettiği gerekçesi ile yaptığı şikayet üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda, davalı bankanın güvenlik önlemleri alırken bu önlemleri müşterisine zorunlu kılmayıp tercihe bıraktığı bu sebeple kusurlu olduğu bu nedenle davacının zararından hem bankanın hem şahısların sorumlu olduğu, ancak davalı bankanın hesaba bloke kayduktan sonra 1,219,40 TL yi davacıya iade ettiği bu sebeple davacının zararının 7,480,60 TL olduğu belirtilmiştir.
Davanın Ankara (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/199 esas sayılı dosyası ile açıldığı, Ankara (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin HSYK ‘nın 28/08/2014 tarih ve 1876 nolu kararı ile faaliyetinin durdurulması ve bir kısım dosyaların devrinin mahkememize yapılması nedeniyle dosyanın mahkememizin 2014/439 esasına kaydı yapıldığı, mahkemesince 20/04/2015 tarih 2014/439 esas ve 2015/312 karar sayılı kararı ile karara çıktığı, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/15490 esas ve 2017/2687 karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulmasına hükmolunduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12/06/2019 tarih 2017/5103 esas ve 2019/4311 karar sayılı kararı ile davalı Banka vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, bozma sonrası dosyanın mahkememizin 2019/369 esas sırasına kaydedildiği, yapılan yargılamada mahkememizden verilen 31/10/2019 tarih ve 2019/369 esas 2019/1090 sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 28/02/2022 tarih ve 2020/8248 esas, 2022/1343 karar sayılı ilamıyla bozulmakla, davanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya davaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Dava, davalı bankaya ait banka hesabındaki paranın davalılara ait hesaplara havale edilmesi nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini talebinden ibarettir.
Yukarıda belirtilen 28/02/2022 tarihli Yargıtay bozma ilamında, “1- 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde ‘’Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.’’ denilmektedir. Mahkemelerin yargılama sonucunda verdiği kararlarda, karara bağlanmasında hukuki yarar bulunan istemler bakımından hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair ilk kararındaki davalılar Kaya ve … aleyhindeki hüküm ilgili davalılar tarafından temyiz edilmediğinden kesinleşmiş, davalı … aleyhindeki hüküm ise işbu davalının temyiz istemleri reddedilmek suretiyle onanarak kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece, hükmün temyiz edilmeksizin ve temyiz istemi reddedilerek onanması suretiyle kesinleşen bölümleri bakımından yeniden hüküm tesis edilmeksizin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından, bu nedenle kararın re’sen bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı … vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye iadesine ” gerekçesine yer verilerek mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyamız arasına alınan …7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/374 esas ve 2012/96 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; sanıklar …, …, …, …, Müslim Aytış hakkında bilişim sistemlerinin kullanılması sureti ile hırsızlık suçundan yapılan yargılama sonunda Müslim Aytiş dışındaki diğer sanıkların cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2013/10341 esas ve 2014/15353 karar sayılı ilamı ile sanıklardan …’nun temyiz talebinin reddine, … hakkında kararın onanmasına ve … ile … hakkındaki kararın bozulmasına hükmolunduğu, mahkemece bozma sonrası 2014/325 esas üzerinden devam eden yargılamada Yargıtay ilamına uyulması sonrası sanıklar …, …, … ve … üzerine atılı suçtan açılan kamu davasında sanıkların yasada tanımlanan suçu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür.
Somut olayda; davacının davalı banka hesabından internet bankacılığı aracılığıyla yapılan işlemler sonucunda davalı gerçek kişilerin hesabına havaleler yapıldığı, bu havalelerin ise davalıların hesaplarından çekildiği, olayın bankaya bildirilmesi üzerine hesaba konulan blokeden sonra hesapta kalan 1.219,40-TL’nin davacıya iade edildiği, davacının hesabından çekilmesine rağmen iade edilmeyen 7.480,60-TL bulunduğu, bozma ilamı öncesi mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davalı bankanın çekilen tüm tutar olan 7.480,60-TL yönünden sorumluluğuna hükmedildiği, davalı bankanın kararı temyiz ve karar düzeltmeye konu ettiği, Yargıtay tarafından yapılan inceleme sonucunda davalı banka taleplerinin reddine karar verilerek mahkememiz kararının banka bakımından kesinleştiği, diğer davalılardan … ve … yönünden ise mahkememiz kararını temyiz etmediklerinden aleyhlerine verilen kararın kesinleştiği, bu hususların aynı zamanda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 28/02/2022 tarih ve 2020/8248 Esas, 2022/1343 Karar sayılı ilamında da belirtildiği anlaşılmıştır.
Bozma sonrası davalılar … ve … yönünden yapılan incelemede ise davacının banka hesabından çekilen bir miktar paranın bu kişilere havale edildiği, ancak bu kişilerin ceza mahkemesindeki savunmalarının aksine havale edilen parayı çektiklerine, hırsızladıklarına ve sorumluluklarının bulunduğuna dair bilgi-belgeye rastlanılmadığı, ceza mahkemesinde yapılan bu maddi vakıa tespitinin hukuk mahkemesi hakimini bağlayacağı anlaşıldığından Yargıtay bozma ilamı da nazara alınarak davalılar … ve … bakımından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının davalılar … ve … hakkında açtığı davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan, dava açılışında alınan 129,20-TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 48,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.08/09/2022
Katip …
✍e-imzalıdır
Hakim …
✍e-imzalıdır