Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/315 E. 2022/403 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/339 Esas – 2022/496
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/339 Esas
KARAR NO : 2022/496

HAKİM : …
KATİP : ..
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI :…
VEKİLLERİ : Av. ..
Av….
DAVALI : 2-…
VEKİLİ : Av. A..
DAVA İHBAR OLUNAN….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/11/2011
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının …. ….Şubesine 15/06/2011 tarihinde … nolu hesabı kendi adına açtırarak, bu hesaba 3 ay vadeli 228.679 USD yatırdığını, davacının bu işleri üzerine …nolu hesap cüzdanı verildiğini, …. Şubesinin lağvedilmesine müteakip bu şubede bulunan müşteri hesaplarının, tıpkı davacının hesabına uygulandığı gibi davalı bankanın ….aktırıldığını, vade sonu bakiyenin 247.540 USD olduğu….nin 09/08/2002 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulunda tasfiyesine karar verildiği ve tasfiye kararının 14/08/2002 tarihinde ticaret sicilinde tescil ve ilan edildiğini, tasfiye kararı gereği …’ta mevduat hesabı bulunan hesap sahiplerine yazılı ihbarname gönderilmesi gerekirken, davacıya bu güne kadar bu yönde bir ihbarname gönderilmediğini, davacının bu durum üzerine 21/05/2004 tarihinde …’a yazılı olarak başvurduğunu ve hesabında bulunan para hakkında bilgi istediğini, bu yazılı başvuruya rağmen herhangi bir açıklamada bulunulmadığını, davalı bankaya yapılan başvuruda banka kayıtlarında böyle bir hesabın bulunmadığının ifade edildiğini, hesap cüzdanının davalı bankada 3 aylık vadeli hesap açtırarak bu hesaba 15/06/2001 tarihinde 228.679 USD yatırıldığını kanıtlar nitelikte olduğunu, bu nedenle davacının 15/06/2001 tarihinde yatırdığı 228.679 USD’nin aynı günlü TL karşılığı olan 275.212,88 TL’ye yatırıldığı tarih itibari ile banka alacaklarına uygulanan en yüksek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsil edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dava dilekçesinde davalı gösterilen Tasfiye Halinde …. vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı …’ın 82 yaşında olduğunu ve bu cüzdanın …’a ait olmayıp davalı bankadan menfaat temini amacıyla üretildiğini, nitekim bu tür yolsuzlukların özelilike tasfiye halindeki bankaların çalışanları tarafından sıklıkla yapılması nedeniyle 5411 sayılı Bankacılık Kanununda cezaları artırıcı şekilde düzenleme yapıldığını, davacı ile şube çalışanı… arasında banka dışı bir ilişki bulunduğunu ve bu ilişki temelinde davalı bankadan menfaat temin etme gayretinin olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulan dilekçe ile dava dilekçesinin karşılaştırılmasından da bu amacın ortaya çıktığını, davacının talep ettiği 228.679 USD tutarındaki meblağ için 21/05/2004 tarihli başvurusunda değişik hesaplarda bulunan meblağların bir hesap altında toplandığını beyan ederken, dava dilekçesinde kendi adına açtırdığı hesaba 228.679 USD tutarında para yatırdığı şeklinde beyanda bulunduğunu, bunun bir çelişki olduğunu, davacının kendisinin dahi bu konuda emin olmadığını, konu 301/3020757 nolu vadesiz hesap hareketlerinin tetkikinde, 15/06/2001 tarihinde 131 nolu fişle 12:45’de 228.679 USD tutarında vadesiz USD hesabı açıldığını ve 132 nolu fişle de saat 12:46’da aynı tutarın fiş açıklamasına “sehven yattığından” yazılarak hesabın bir dakika ara ile kapatıldığını, hesaba para yatmadığını, hesap cüzdanının üretildiğini ve nihayetinde kapatıldığını, hesaba nakit, havale ve sair suretle herhangi bir para yatışının söz konusu olmadığını, bu nedenle ibraz edilen hesap cüzdanının gerçek bir hesap cüzdanı olmadığını, 15/06/2001 tarihinde şubede başkaca bir USD girişi harekete bulunmadığının, şube çalışanı…’e ihbar edilen üçüncü dava olduğunu, ilk iki davada da davacıların hesap cüzdanları ile banka aleyhine dava açtıklarını, işbu davaların yerel mahkemede müvekkil banka aleyhine neticelenmesine takiben davacının 228.679 USD bedelli dava açtığını, dayanak sunulan hesap cüzdanı ve faiz tablosunun gerçek olmadığını, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 21/06/2011 tarih 24439 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 15/06/2001 tarih 346 sayılı kararı ile davalı bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme yetkisinin 01/07/2001 tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, talep edilen faizin fahiş olduğunu, ancak daha tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine ….Şubesinin …. şubesine devredildiğini, davacının ihbar edilen…’ün dayısı olduğunu, ….ün zimmet suçu nedeniyle yargılanıp ceza aldığını, dava konusu hesap cüzdanı ile ilgili olarak 25/01/2004 tarihinde müvekkil bankaya başvuruda bulunulduğunu ve bankasın tasfiye haline girdiğini bilmesine rağmen dava açmak için bilinçli olarak …. tarafından banka aleyhine açılan davaların neticesinin beklendiğini, iyi niyetli 3. Kişinin bulunmadığını, her ne kadar hesap cüzdanı var ise fiili para yatırmanın olmadığını belirtmiş, davanın reddini talep etmiştir.Tasfiye Halinde …ayıtlarının incelenmesinde huzurdaki davada delil olarak sunulan hesap cüzdanının davacıya ait olmadığını, bu cüzdanın bankadan menfaat temini maksadıyla şube müdürü… tarafından oluşturulduğunu, davacı yanın şube müdürünün dayısı olduğunu, davacı yanın yeğeni olan …ün zimmet suçu ile yargılanıp ceza aldığını, davaya konu hesabın 15/06/2001 tarihinde açılmasından bir dakika sonra kapatıldığını, ancak hesaba para yatmamasına rağmen hesap cüzdanı üretildiğini, hesaba havale, nakit ve sair surette herhangi bir para yatışı bulunmadığından ibraz edilen hesap cüzdanının gerçek bir hesap cüzdanı olmadığını, davaya dayanak yapılan ve davacı adına açıldığı iddia edilen hesap ve hesap cüzdanının gerçeğe aykırı olduğunu, hesap cüzdanı seri numarası davalı bankanın.. Şubesine ait olmakla birlikte dava dilekçesine ekli hesap ekstresinin …kaşeli olduğunu, Şube Müdürü…’ün 31.10.2001 tarihinde …Şubesinde göreve başladığını, oysa ki davacının ibraz ettiği … adına kaşe ve üzerinde imza bulunan sahte hesap ekstresinde vade başlangıç tarihinin 13/03/2001 olduğunu, halbuki bu tarihte Müdür…Şubesinde görevli olduğunu, tüm bilgi ve belgelerin bankayı dolandırmak kastı ile sahte olarak düzenlendiğini, davacı … adına 15/06/2001 tarihinde açılan hesabın bankaya herhangi bir nakit girişi olmaksızın hesap açıldığının gösterilmesinin davacı ve dava dışı üçüncü şahıslar tarafından bilerek ve isteyerek sahte özel belge düzenlendiğine ve kullanıldığına delalet ettiğini, kabul anlamına gelmemek üzere faiz talebinin davanın açıldığı tarihten itibaren kabulü gerektiğini belirtmiş, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle davalı Fonun adresinin İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemelerin ….olduğunu, bu davada Fon aleyhine dava açılamayacağını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca davacının 10 yıl içerisinde dava açmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak da; hesabın bir dakika ara ile açılıp kapandığını, davacıya hesap cüzdanı üretildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça davacının davalı bankaya hitaben yazdığı 21.05.2004 tarihli başvuru dilekçesi, hesap cüzdanı aslı ile davalı bankanın … şubesince verilmiş davacı adına düzenlenmiş vade tarihlerini ve faiz oranlarını gösterir belge aslı, davacının 21.05.2004 tarihli yazısı üzerine davalı bankanın Genel Müdürlük makamına yazılan 09.06.2004 tarihli yazı sureti ibraz edilmiştir.
Davalı banka tarafından dava konusu olay hakkında davacının başvurusu üzerine açılan soruşturma sonucunda düzenlenen müfettiş raporu, soruşturma esnasında alınan ifadelere dair tutanaklar, hesap ekstreleri dosyaya ibraz edilmiştir.
… esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, incelenmesinde; sanık …Hakkında açılan zimmet suçu nedeniyle yapılan yargılama sonucunda; sanığın katılanlar … ait hesaplardaki paranın sanık tarafından zimmetine geçirildiği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı…’nin yetki itirazının, davacının davalı bankanın …. şubesine para yatırmış olması nedeni ile HMK 14/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Davalıların zamanaşımı definin ise, davacının bankaya yatırdığı paranın iadesini talep edebileceği tarihin davalı banka hakkındaki tasfiye kararının alındığı 2012 tarihinden itibaren başlayacağı, bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı defilerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla yargılamaya devam edilmiştir.
Dosyanın … karar sayısı ile karara çıktığı, verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği, …. nolu kararı ile faaliyetinin durdurulması ve bir kısım dosyaların devrinin mahkememize yapılması nedeniyle Ya… karar numaralı ilamı ile bozma kararı verilmesi sonrası dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizce … esas numarasını alarak yargılamaya devam edildiği, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine … karar sayılı ilamı ile verilen kararın bozulmasına hükmolunduğu, davalı banka vekilinin karar düzeltme talebinin aynı dairenin … karar sayılı ilamıyla reddine karar verildiği, dosyanın mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen … karar sayılı bozma ilamına göre, “(1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
(2-)Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın kabulü ile 275.212,88 TL’nin 15.06.2001 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Ancak, dava dilekçesinde 15.06.2001 tarihinde banka hesabına yatırılan 228.679.00 USD’nin TL karşılığı olan 275.212.88 TL’nin 15.06.2001 tarihi itibariyle banka alacaklarına uygulanan en yüksek yasal faiziyle davalılardan tahsili, talep edilmiş olup, davalı bankaya gönderilen 21.05.2004 tarihli yazıda 15.12.2002 tarihinde banka nezdinde bulunan 247.540,00 USD’nin işlemiş faiziyle birlikte en geç 15 gün içerisinde ödenmesi talep edilmiş ve işbu talep dilekçesi davalı bankaya 24.05.2004 tarihinde tebliğ edilmiştir. Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi gereğince davacı ile davalı banka arasında mevduat ilişkisi olup, davalı ancak davacının mevduat ilişkisini sonlandırarak parasının kendisine ödenmesini davalıya bildirdiği tarihte temerrüde düşmüş olacaktır. Davacı tarafından da 21.05.2004 tarihli talep dilekçesi ile mevduat hesabında bulunan paranın 15 gün içinde kendisine ödenmesi istenilmiş olduğundan ancak bu tarihin sonunda davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği gibi, davalı temerrüde düştükten sonrada zaman itibariyle olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 21. maddesi gereğince avans faizi istenilebileceğinden mahkemece mevduat faizine hükmedilmesi dahi doğru olmayıp, kararın bu nedenle davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.
(3)- Davalı… vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece her ne kadar…’nin tasfiye halindeki banka hisselerinin %92,84’üne sahip olması nedeniyle davacı alacağından sorumlu olduğundan bahisle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davalı bankanın ayrı bir tüzelkişiliği olup, …’nin banka hisselerine sahip olmasının somut uyuşmazlık kapsamında…’ne husumet düşmesine ve aleyhine sorumluluğa hükmedilmesine sebebiyet vermeyeceği nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile davalı… aleyhine hüküm tesisi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı… yararına bozulması gerekmiştir….
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı banka vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklananan nedenlerle, davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı banka yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı… vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı… yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı… vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına… karar verildi.” gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizc… ilamı sonrası davaya devam olunmuş, davacı vekili duruşmaya katılmasa da davalılar davayı takip ettiklerinin bildirdiğinden yapılan duruşmada bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı …, diğer davalı…’nin 14.2.2020 tarih 2020/69 sayılı kararı kapsamında Birleşik …’ye devredilmiş olduğu, buna ilişkin belgelerin mahkememize sunulduğu ve Yargıtay bozma ilamında da davalı olarak Birleşik …. gösterildiği anlaşılmakla davalı … hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
Somut olayda, …. karar numaralı ilamı ile verilen bozma kararı üzerine mahkememize yapılan yargılama sonucunda davalı banka tarafından iddia olunan sahtecilik olgusunun ispat edilemediği, olay tarihi itibarıyla uygulanması gerekli mülga Borçlar Kanunu’nun 99/2. maddesi uyarınca hafif kusurlarından bile sorumlu olup, çalışanı tarafından verilen zarardan dolayı müşterilerine karşı yine mülga Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi uyarınca sorumlu bulunduğu, davacının davalı bankanın….nde 15.06.2001 tarihinde hesap açtırarak 228.679-USD yatırdığının tespit edildiği, zira usulünce düzenlenmiş banka yetkililerinin imzasını taşıyan hesap cüzdanın aslının mahkememize sunulduğu, hal böyleyken davalı bankanın 228.679-USD karşılığı 275.212,88-TL’den sorumlu olması gerektiğinin tespit edildiği, mahkememizce tespit edilen bu hususlar Y… karar sayılı ilamında bozma konusu edilen hususlar dışında kaldığından ve davalı banka vekilinin buna yönelik temyiz itirazları reddedildiğinden kesinleştiği, yine bahse konu bozma ilamında eldeki davada husumetin…’ye yöneltilmesinin mümkün olmadığı belirtildiğinden ve mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verildiğinden davalı… hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verileceği, davacı tarafından 21/05/2004 tarihli talep dilekçesi ile mevduat hesabında bulunan paranın 15 gün içinde kendisine ödenmesi istenilmiş olduğundan ve iş bu talep dilekçesi 24/05/2004 tarihinde bankaya tebliğ olduğundan verilen mehil süresi bitiminde davalının 09/06/2004 temerrüde düşürüldüğü, davalı temerrüde düştükten sonra zaman itibariyle olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 21. maddesi gereğince avans faizi istenilebileceğinden 275.212,88-TL’nin 09/06/2004 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı Birleşik …’den tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılmış olup, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı Tasarruf ve Mevduat Sigorta Fonu yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine,
2-275.212,88-TL’nin 09/06/2004 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı Birleşik …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalı Birleşik …. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 13. maddesi yollamasıyla 140/1. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, bozma ilamı öncesi 14.712,84-TL tutarlı harcın tahsili için 15/12/2020 tarihli ilgili vergi dairesine yazılan yazı gereği tahsil olunan harcın yatırana iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 27.714,90-TL vekalet ücretinin Birleşik …’den alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı ….kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 27.714,90-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Tasarruf ve Mevduat Sigorta Fonu’na ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 18,40-TL Başvurma harcı, 4.112,15-TL peşin harç, 2,90-TL vekalet harcı, temyiz yoluna başvurma harcı 123,60-TL, karar düzeltme harcı 60,80 TL, yirmi beş tebligat gideri 221,00-TL,onbir müzekkere gideri 101,10-TL, iki bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, talimat dosya gönderme masrafı 76,00-TL, temyiz dosya gönderme masrafı 44,50-TL, dosya posta masrafı 194,10TL olmak üzere toplam 6.454,55-TL’nin davalı Birleşik ….den alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı banka tarafından yapılan yargılama gideri sekiz tebligat 78,00-TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı …. tarafından yapılan posta ve tebligat gideri 153,00-TL’nin davacıdan alınarak davalı ….na ödenmesine,
9-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davacı tarafın yokluğunda davalı taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …temyiz kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır