Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/264 E. 2022/276 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/264
KARAR NO : 2022/276

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C. …)
VEKİLLERİ : Av. …..
Av. ……
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/07/2016
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
Mahkememizde açılan Limite Şirkete özel denetçi atanması istemli davanın yapılan açık
yargılaması sonunda ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …Çiftliği Heperler Deri San ve Tic. Ltd. Şti.’ nin hisselerinin % 30 una davacı …’in, % 63 üne …’in ve kalanı % 7 sine de …’in oğlu …’ ün sahip olduğunu. Davacının ortak olduğu şirketten bugüne kadar hiç kar payı almadığını , Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/737 Esas dosyasında açılan kar payının tespiti ve tahsili davasının devam ettiğini, davalı şirketin 15.06.2016 tarihinde 2015 yılı ve önceki yıllara ait kar payının sermayeye aktarılmasına yönelik karar alınmasının hukuka aykırı olduğunu , şirketin kuruluş sözleşmesinin 10.maddesinde , şirketin hesap yılının Ocak ayının birinci günü başlayacağı ve Aralık ayının 31. günü sona ereceği , 11.maddesinde , şirketin safi karı yapılmış her çeşit masrafların çıkarılmasından sonra kalan miktar olup, safi kardan her sene evvela %5 ihtiyat akçesi ayrılacağı ve kalanın hissedarlara sermaye üzerinden hisseleri oranında dağıtılacağının , 12.maddesinde ; şirket tarafından ayrılan ihtiyat akçeleri hakkında TTK’ nun 466 ve 467 maddesi hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği halde, hem şirket esas sözleşmesinde belirtilen kar payı dağıtım esası , hem de mevcut TTK’ nun 519 maddesi hükümlerine aykırı davranıldığından ilgili Genel Kurul kararının iptalinin gerektiğini, yine aynı toplantıda şirkete bağımsız denetçi atanması talep edildiği halde çoğunluk oylarıyla bu talebinin reddedildiğini,, taraflarınca gönderilen ihtarname ile gündem maddesi olarak eklemesi talep edilen hususlardan olan bağımsız denetçi tayini hususunun görüşüldüğünü ancak denetçi tayin edilmediğinden genel kurul kararının 4.maddesine muhalefet şerhi konulduğunu, 2016 ve sonraki yıllara ait bilançoların bağımsız denetçi tarafından değerlendirilmesi gerektiği halde bu talebi diğer ortaklar tarafından reddedildiğini, detay mizanların 331.01 numaralı kaleminde, şirket müdürü … tarafından 2010 -2014 yılları arasında şirkete borç verilmesi ve ödenmesi ne ilişkin bir dizi ticari işlemin şüphe çektiğini,( bunların 2010 yılında şirkete 4.780.052,61 TL Borç verdiği gibi gösterdiği, şirketten aynı yıl 4.322.301,30 TU sının tahsil edildiği ve geriye kalan 457.751,31 TL lik tutarı şirket kendisine karşı borçlanmış şekilde gösterdiğini, 2011 yılında şirketin geçiş yıldan kalan borç olarak görülen 457.751,31 TL lik tutardan, 27.088,16 TL borcu tahsil ettiği ve geriye 430.663,15 TL şirketi kendisine borçlu olarak gösterdiğini, 2012 yılında şirketin …’ a 489.252,70 TL borçlu göründüğünü, 22.428,21 TL lik kısmı şirketten tahsil ettiği ve şirket 275.742,67 TL …’ a borçlu olarak gösterildiğini, 2013 yılında şirketin …’ a 489.252,79 TL borçlu göründüğü, 58.488,40 TL lik kısmı şirketten tahsil ettiği ve geriye 430.764,30 TL şirket kendisine karşı borçlu olarak gösterildiğini, 2014 yılında şirketin …’ a 1.445.203,47 TL borçlu göründüğü, 1.184.992,57 TL lik kısmını şirketten tahsil ettiğini ve şirketin kendisine 260.210,90 TL borçlu gösterdiğini) bu işlemlerin gerçekliği hususunun bağımsız denetçi tarafından incelenmesinin yapılması gerektiğini belirterek; davalı şirkete TTK ‘unu 439/2. maddesi hükmü uyarıncada bağımsız bir denetçinin atanmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının ,davalı firmaya karşı açtığı Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2015/737 E sayılı dosyasında kar payının tespiti ve tahsili davasının devam ettiği, davalı şirketin olağan genel kurul toplantısı, şirket müdürü …’ un toplantı çağrısıyla 15.06.2016 tarihinde yapıldığı, olağan genel kurul toplantısında ortaklar usulüne uygun bir şekilde çağrıldığını ve hukuka uygun bir şekilde toplantının gerçekleştiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, T.T.K’nın 439/(1)’inci maddesi uyarınca, davacının, ortağı olduğu davalı şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Davacının iş bu davasını, Mahkememizin 2016/641 esas sayılı dosyasında , davalı şirketin 15/06/2016 tarihinde yapılan genel kurulun da alınan 1. Ve 4. Nolu kararların iptali istemiyle birlikte açması ve her iki davanın yargılama usulü nedeniyle birlikte görülmesi ve sonuçlandırılmasının mümkün olması nedeniyle , Mahkememizin 06/04/2022 tarihli celsesinde , ara kararı ile o dosyada tefrik edilerek yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
T.T.K.’nın 438/(1)’inci maddesinde her pay sahibinin pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkının daha önce kullanılması şartıyla , belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebileceği; 439/(1)’inci maddesinde ise, genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde sermayenin en az onda birini halka açık anonim şirketlerde, yirmide birini oluşturan pay sahiplerinin veya paylarının itibari değeri toplamı en az 1.000.000,00-TL olan pay sahiplerinin üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’nden özel denetçi atanmasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise dilekçe sahiplerinin kurucularının veya şirket organlarının kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi veya pây sahiplerini zarara uğrattıklarını ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanacağı belirtilmiştir.
Davalı şirket, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün (96724) numarasında kayıtlı olup, davalı şirket sermayesinin 4800 hisseye karşılık 120.000,00-TL olduğu, ortaklarının 1320 hisseye karşılık 78.000,00-TL ile …’in hisselerinin %63’ünün, 1440 hisseye karşılık 36.000,00-TL ile davacı …’in %30’unun ve 240 hisseye karşılık 6.000,00-TL ile … un %7 hissseye sahip olduğu anlaşılmıştır.
Davalı limited şirketi olup .davacının paylarının itibarî değeri toplamının sermayenin en az onda birinden fazla olduğundan T.T.K.’nın 439/(1)’inci maddesi uyarınca dava açma hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. Yine aynı maddede düzenlenen hak düşürücü süre içinde davanın açıldığı görülmüştür.
Davacı, T.T.K.’nun 439/(1)’inci maddelerinde düzenlenen özel denetçi atanması için genel kurulda talepte bulunmaya ilişkin davanın ön şartını yerine getirerek 15/06/2016 tarihli genel kurulda bu konuda talepte bulunduğu, yapılan oylamada davacının talebinin oy çokluğu ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
T.T.K.’nun 439(1) maddesinde özel denetçi atanması talebinde bulunabilmesinin ön şartlarından biri diğeri ise, bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olmasıdır. Dava ön şartı yerine getirilmiştir. Davacı, genel kurul toplantısından önce kendilerinin 2015 yılına ait detay, nizam, ön bilançoyu incelediğini, yani kendisine bir takım bilgi ve belgeler verildiğini kabul etmekle birlikte, şirket hesaplarının 2016 yılı bilançolarının ve bundan sonraki yıllara ait bilançoların özel denetçi tarafından denetlenmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili dilekçesinde ; müvekkili tarafından incelenen şirket defterleri neticesinde detay nizamlarının ilgili kalemlerinde şirket müdürü … tarafından yapılan bir dizi ticari işlemlere karşı şüphelendiklerini, bu kapsamda 2010 yılında şirkete 4.780.052,61-TL borç vermiş gibi göstererek şirkette aynı yıl 4.322.301,30-TL’sini tahsil ettiği ve geriye kalan 457.751,31-TL’lik tutarı için şirketi kendisine karşı borçlanmış gösterdiğini, yine 2011 yılında şirkete 457.751,31-TL tutardan 27.088,16-TL borcu tahsil ettiği ve geriye 430.663,15-TL için şirketi kendisine borçlu gösterdiği, 2012 yılında şirkete 497.170,88-TL borçlu göründüğü, 221.428,21-TL’lik kısmı şirketten tahsil ettiği ve şirketin 270.742,67-TL …’a borçlu gösterildiğini, yine 2013 yılında şirketin …’a 489.252,70-TL borçlu göründüğü, 58.488,40-TL’lik kısmı şirketten tahsil ettiği geriye 430.764,30-TL şirketi kendisine karşı borçlu gösterdiğini, yine 2014 yılında şirketin …’a 1.445.203,47-TL borçlu gösterildiğini, 1.184.992,57-TL’lik kısmını şirketten tahsil ettiği ve şirketin kendisine 260.210,90-TL borçlu gösterildiğinin tespit edildiği belirterek, bu işlemlerin gerçekliği hususunda bağımsız bir denetçi tarafından inceleme yapılması gerektiğini ve bu kapsamda TTK’nın 439/2. Madde hükmü uyarınca bağımsız bir denetçinin tayin edilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosyanın tefrikinden önce söz konusu uyuşmazlıklarla alakalı olarak davalı şirketin 2011 ile 2016 yılları arası defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi heyetinden alınan 12.03.2020 tarihli raporda; 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları içerisinde şirket müdürü … tarafından şirket hesabına çeşitli paralar aktarıldığı, bu aktarılan paralar karşılığında kendisine ödemeler yapılması ve gerekse büyük hissedar … tarafından şirket hesabına paralar yatırılıp kendisinin kredi kartları borçlarının şirket tarafından ödenmiş olması, yine ortaklara borçlar hesabının yoğun bir şekilde kullanılması ve bu ortaklara borçlar hesabının tek düzen muhasebe sistemine uygun olarak kullanılmaması nedeniyle bağımsız denetçi atanması talebin kabul edilebilir olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur.
Dosya kapsamı, dava, cevap, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; TTK’nın 439/2. Maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiği ve özel denetçi atanmasına ilişkin hususun incelenmesinde şirketin ve de davacı pay sahibinin menfaatinin bulunduğu anlaşıldığından , davanın kabulüne ve aşağıda belirtilen hususta inceleme yaparak rapor sunması için özel denetçi atanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının TTK 439. Maddesi kapsamında davalı şirket müdürü …’un 2010-2011-2012-2013 ve 2014 yıllarında ”Şirkete borç para verme işlemlerinin gerçekliği hususunda” özel denetçi atanması isteminin kabulü ile;
Yukarıda belirtilen hususların incelenerek bu hususlarda özel denetim raporu hazırlanması için mali müşavir …’ın özel denetçi olarak atanmasına,
Özel denetçiye 2.500,00-TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafından dosyaya iki hafta içerisinde depo edilmesine, depo edilmesi halinde özel denetçinin görevinin başlatılmasına,
Özel denetçinin , özel denetim görevini görev tevdinden itibarne 3 aylık süre içinde ve şirket işlerini gereksiz yere aksatmaksızın TTK nun 441/1,2,3,4,5. Fıkralarında belirlenen koşullar , yetki ve sorumlulukla yerine getirmesine ,
Özel denetçinin kanunen sır saklama yükümlülüğü dikkate alınarak TTK’nın 441. Maddesi hükmüne göre raporunu düzenleyerek Mahkememize sunmasına,
TTK ‘ nun 442.maddesi 1.fıkrası gereğince , Mahkememize sunulan Özel denetçi raporunu YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜNCE UYAP ‘A TARANMAKSIZIN DAVALI ŞİRKETE TEBLİĞ EDİLMESİNE
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının talep eden davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Talebin niteliği gereği , talep eden tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına , taraf vekillerinin leh yada aleyhinde vekalet ücret takdirine yer olmadığına,
4-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı TTK’nın 440/2. Maddesi hükmü gereğince oy birliği ile verilen karar kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2022

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır