Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/227 E. 2022/885 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/227
KARAR NO : 2022/885
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : … (T.C. NO: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVALILAR : 1- … (T.C. NO: …)- …
2- … (…
3- … -…
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/07/2016
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 21/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 123627 sicil numarasında kayıtlı … Tuğla… A.Ş.’nin aile şirketi olduğunu, şirket kurucusu …’in 27.07.2010 tarihinde vefat ettiğini, veraset ilamına göre şirket hisselerinin mirasçılarına kaldığım, davacı hisselerinin son yapılan genel kurul haziran cetveline göre % 6,375 oranında pay sahibi görüldüğünü, muris …’in 114000 hissesinin sahte imzalarla 70400’ünün …’e 24000’nin …’e devredilmiş gibi görüldüğünü, oysa ki aşamalardaki tüm imzaların sahte olduğunu, 05.06.2010 tarihli genel kurulun yapılması amacıyla alınan 129 nolu yönetim kurulu kararında da …’in imzasının sahte olarak atıldığını, keza gündem kararında da muris imzalarının taklit edildiğini, taraflar arasında pay defterine ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, yönetim kurulu üyesi olmayan …’in üye olarak yazılmak suretiyle alınan 115 sayılı kararın gerçeğe uygun olmadığını, 17.05.2016 tarihinde yapılan genel kurulda şirketin fiilen ikiye bölündüğünü, “toprak ve un” olarak ayrılan bölümlerden toprağa ait olan taşınmazların davalı … tarafından kurulan … Toprak San. A.Ş.’ye göstermelik satış işlemleriyle devrinin sağlandığını, davacı paylarının zayi edildiğini, aynı genel kurul toplantısında yönelim kurulu faaliyet raporu ve mali tabloların kanuna aykırı ve gerçeği yansıtmayacak şekilde düzenlendiğini, yönetim kurulu üyeleri ibrada oy vermezken kendi ibralarında oy kullandıklarını, şirket gelirlerinin ve satış miktarlarının az gösterildiğini, davacı kar dağıtım talep etmişken talebin reddedildiğini, 17.05.2016 tarihli genel kurulda alınan seçim haricindeki tüm kararların iptaline karar verilmesini, … ve … lehine yapılan pay devir işleminin hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline, davacının şirketteki payının tespitine ve pay defterine tespit edildiği şekilde işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yasal süresinde açılmadığı, zamanaşımına uğradığını, …4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/892 esas sayılı dosyasında 2016 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların iptaline yönelik dava açıldığını bu nedenle derdestlik itirazları bulunduğunu, pay defterine ilişkin talebi ile genel kurul kararının iptali talebinin birlikte görülmesinde hukuki menfaat olmadığını, davaların ayrılması gerektiğini, iddiaların tamamının gerçeğe aykırı olduğunu, tüm işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiğini, şirketin denetime açık ve elverişli muhasebe kayıtlarıyla iddialarının gerçeği yansıtmadığının tespit edileceğini, davacının hissesinin her zaman korunduğunu, muris …’in bu şirket dışında pek çok taşınmazı olduğunu, buralarla ilgili davalarının da bulunduğunu bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı anonim şirketin 17.05.2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ile davacının murisine ait davalı şirketteki hisselerin davalılara usulsüz olarak devredildiğinin ve hükümsüzlüğünün tespiti ile davacının davalı şirketteki hisselerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanarak yapılan yargılama neticesinde verilen 25.09.2019 tarihli 2016/628 esas ve 2019 /948 karar sayılı ilamıyla , davacının, davasının esastan incelenerek reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesinin 02.02.2022 tarih ve 2019/1891 E 2022/60 K sayılı kararı ile ; “… Davacı vekili dava dilekçesinde 17.05.2016 tarihli olağan genel kurulda alınan seçim dışında kalan 3.,4., 5. Ve 7 no’lu kararların iptalinin yanı sıra öncelikle müvekkili ortağın murisi …’in 27.07.2010 tarihinde vefat etmeden önce gerek 114000 hissesinin 70400’ünün …’e 24000’nin …’e devrine ilişkin 13.04.2009 tarihli ve 115 no’lu yönetim kurulu kararı altındaki imzanın gerekse 05.06.2010 tarihli genel kurulun yapılması amacıyla alınan 129 no’lu yönetim kurulu kararı altındaki imzanın, ayrıca 05.06.2010 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelinin “Yönetim Kurulu” ifadesi altında atılı bulunan imzaların muris …’e ait olmayıp sahte olduğunu iddia etmiştir. Ne var ki ilk derece mahkemesince davacı vekilinin bu iddiası, söz konusu kararlar altındaki imzanın davacının murisinin eli ürünü olup olmadığı hususunda HMK’nın 211. maddesi uyarınca usulüne uygun imza incelemesi yaptırılmak suretiyle alınan bir grafoloji raporu ile değerlendirilmemiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılacak iş; sahteliği ileri sürülen 13.04.2009 tarihli ve 115 no’lu ile 05.06.2010 tarihli ve 129 no’lu yönetim kurulu kararlarının ve 05.06.2010 tarihli olağan genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelinin asılları ile davacının murisi …’e işbu sahteliği iddia olunan yönetim kurulu kararları tarihlerinden öncesine ait imza asıllarının bulunduğu mukayese belgeler getirtilip HMK’nın 211. maddesi gereği usulüne uygun olarak grafoloji konusunda uzman bir bilirkişiye imza incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar vermektir. Yukarıda açıklanan gerekçe ile davacı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulüne, kaldırma sebep ve şekline göre davalı vekilinin öteki istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, dosyanın HMK’nın 353/1-a-6. maddesine göre yeniden esası hakkında bir karar verilmek üzere mahkemesine iadesine ” karar verilerek dosya mahkememize geri çevrilmiştir.
Mahkememizce kaldırma kararı nazara alınarak, itiraz edilen imzalar yönünde inceleme yapmak üzere belge asıllarının toplandığı aşamada , davacı vekili , istinaf kararında imza incelemesi söz konusu edilmiş ise de kendilerinin inceleme talebinin olmadığını ancak 13.04.2009 tarihli 115 saylı yönetim kurulu karının fiziki olarak bulunduğu karar defterlerinin incelemek üzere dosyaya sunulmasını istediklerini , pay devrinin yapıldığı iddia edilen belgenin, bu belge olup aslı ibraz edildiğinde beyanda bulunulacağı beliritlmiş , belge asıl celp edildiğnide ise , söz konusu kararın tek taraflı işlem olduğunu ve payın devri işleminin noterde onaylanmadığı ve ticaret sicilde ilan edilmediğinden geçersiz sayılması gerektiğini, belge asılları ve belgeler incelendiğinde , murisin farklı tarz ve şekillerde benzer imzalar kullandığı anlaşıldığından imza tetkikatı yapılmasına gerek kalmadığının belirtilmesi üzerine Mahkememizce imza incelemesine gerek kalmadığı görülmüştür.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararında , kararımızın imza itirazı dışındaki bölümlerinin incelenmediği belirtilmekle , davacının diğer itirazları yönünden tekrar inceleme yapılarak yeniden karar oluşturulmuştur.
Bu çerçevede, dosya kapsamı ile dosyada bulunan bilirkişi kurulu rapor birlikte değerlendirildiğinde ; davacı vekilinin , … Blok Tuğla… A.Ş.’nin şirket kurucusu …’in 27.07.2010 tarihinde vefat ettiği , veraset ilamına göre şirket hisselerinin mirasçılarına kaldığı , muris …’in 114000 hissesinin sahte imzalarla 70.400’ünün …’e 24.000’nün …’e devredilmiş gibi görüldüğünü, ancak devre ilişkin tüm imzaların sahte olduğunu, 05.06.2010 tarihli genel kurulun yapılması amacıyla alınan 129 nolu yönetim kurulu kararında da …’in imzasının sahte olarak atıldığını, keza gündem kararında da muris imzalarının taklit edildiğini, taraflar arasında pay defterine ilişkin bir sözleşme bulunmadığını belirtilerek ,murisin şirketteki payının davalı … ve Atilla ya devrine ilişkin işlemlerin geçersiz olduğunun tespiti ve iptali istenmiş ise de , söz konusu işlemlere ilişkin bir kısım belge asılları celp edildiğinde , davacı vekilince imza incelemesinde vazgeçmiş olmakla , imzaların adı geçenin eli ürünü olduğunu kabul edildiği nazara alındığından muris …’in …’e devrettiği 70.400 adet ve Ali Özejdcr’e devrettiği 24.000 adet hissenin devrinin , yazılı bir devir sözleşmesi bulunmasa dahi 13.04.2009 tarihinde ortaklar pay defterine kaydedildiği, bu devir işleminden sonra gerçekleşen 05.06.2010 tarihli ilk olağan genel kurul toplantısına muris …’in katıldığı ve tutanaklardan ( muris …’in 13.04.2009 tarihinde devrettiği hisselerden sonra kalan) 20.000 adet şirket ortaklık payının olağan genel kurul hazirun cetvelinde yer aldığı halde buna ses çıkarmadan tutanağı imzaladığı , bu haliyle devir işleminden haberdar ve hissesinin 20.000 adet olduğunu kabul ettiği , toplantıda bu konuda bir muaraza çıkarmadığı görülmekle , davacını hisse devrine ilişkin davasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin , davalı şirketin 17.05.2016 tarihli olağan genel kurulda alınan seçim dışında kalan 3. , 4. , 5. Ve 7 no’lu kararların iptali talebinin incelenmesi de ;
Dava konusu 17.05.2016 tarihli genel kurulun iptali istenen maddeleri arasında yer alan yönetim kurulunun ibrasına ilişkin 3.maddesinin ; Yönetim Kurul üyeleri olan Atilla ve Ali’ nin de katılarak oy kullandıkları, bu durumun TTK nun 619./1.maddesideki, yönetim kurulu üyesi kendi ibrasına ilişkin gündem maddesinde oy kullanamayacağı hükmüne aykırılık teşkil etmekte ise de , adı geçenlerin katılmamaları halinde ( toplam 395.000 adet payın sahibinin 369.500 adetinin ibra yönünde Lehe kullandığı, davacının 25.500 adet oyla ibra edilmeme yönünde aleyhe oy kullandığı , yönetim kurulu üyelerin oyları çıktığında kalan lehe oyların miktarının , aleyhe oylardan çok olduğu , bu haliyle yönetim kurulu üyeleri oyları yok sayıldığında) dahi alınan kararın niteliğinin değişmeyeceği anlaşılmakla, iptaline yönelik itirazın yerinde olmadığı görülmüştür.
Anılan genel kurulun iptali istenen 4. Maddedeki , bilanço ve gelir tablolarının görüşülmesi ve ibrası yönündeki kararı ilişkin itirazının ; Mahkememizce Bilirkişi heyetinden alınan raporda içeriği de nazara alınıdğında, “2013-2014 ve 2015 Bilanço ve Gelir Tabloları ayrı ayrı okunduğu ve ibra yönünde karar alındığı, davacının bu karara muhalif kaldığı, genel kurul toplantısında görüşülen ayrıntılı bilanço ve ayrıntılı gelir tablolarının, 26.12.1992 tarih ve 21447 sayılı Resmi Gazete mükerrer sayısında yayınlanan, 1 sayılı “Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine” uygun olmakla yasal şartlan taşıdığı anlaşılmakla , iptalini gerektiren bir hususun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yine toplantını 5. Maddesinde şirket ait ada ve parsel numarası belirtilen taşınmazların üzerlerin de ki mükellefiyetlerle birlikte satılmasına ilişkin gündem maddesinin iptalini gerektirir bir hususun bulunmadığı anlaşılmakla, buna yönelik istemin yerinde olmadığı , ayrıca toplantıda şirketin fiilen ikiye bölündüğü iddiasını doğrulayacak şekilde gündem maddesi olmadığı, toplantıda alınan kararların içerisinde şirketin bölünmesine ilişkin bir karar olmadığı görülmüştür.
Genel Kurulun dilek ve temennilere ilişkin 7. maddesindeki , davacının kar dağıtımı talebinin görüşülmesi talebinin reddine, ilişkin kararın iptali isteminin ise ; şirket ana sözleşmesinin 26. maddesine göre pay sahiplerine kâr dağılımının genel kurul kararı ile yapılabileceği. genel kurul kararlarında ortaklara kâr payı dağıtımına yönelik verilmiş bir karar olmadığı, kâr dağıtımına ilişkin genel kurul kararı bulunmadığından kâr payı alacağının da bulunmayacağı, yine gündem maddeleri içinde de kar payı dağıtımına görüşülmesine dair bir maddeninde yer almadığı , bu bağlamda iptali gereken bir genel kurul kararı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle , dava konusu genel kurul toplantısının , Şirketin 4.000.000,00 TL sermayesine karşılık 3.457.000,00 TL. sermayeye tekabül eden 345.700 payın asaleten, 493.000,00 TL sermayeye tekabül eden 49.300 payın da vekaleten temsil edildiği, toplamının, 3.950.000,00 TL sermaye payına tekabül eden toplam 395.000 pay ile açıldığı, bunun da yeterli nisap olduğu, bu toplantıda alınan kararların tamamının, toplantıya katılmak suretiyle temsil edilen 395.000 adet toplam oyun, 369.500 adedinin müspet oyu, 25.500 adedinin ret oyu vermesi sebebiyle, oy çokluğu ile alındığı, müspet oy kullanan 369.500 pay adedinin, toplantıda alınan kararlar için yeterli bir nisap olduğu, TTK’nun 445. maddesi uyarınca, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararlarının iptalini isteyebilecekleri, ancak dava konusu olayda kanun veya sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırılığın varlığı hususunda dosyada delil bulunmadığı, iddiaların yersiz olduğu ve talebin reddi gerektiği, davacının kararların butlanına ilişkin talebinin de butlan şartları oluşmadığından reddi gerekmiştir. Yine davacının genel kurul kararının iptali isteminde, davalı olarak şirketi göstermesi gerekirken Atilla ve Ali yi de göstermesi nedeniyle, bu davalılar yönünde bu dava açısında pasif husumet bulunmadığından aleyhlerindeki davanın ise usulden reddine karar vermek gerikmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, Pay Devrinini Usulsüzlüğü Ve Pay Durumunun Tespitine yönelik davasının REDDİNE,
2-Davacının, Davalı … ve … aleyhinde açtığı genel kurul kararının iptaline ilişkin talebinin PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
3-Davacının, davalı … Blok Tuğla Un İrmik Gıda San. Ve Tic. A.Ş.’ aleyhindeki; 17/05/2016 tarihili 2013-2014-2015 yıllarına ait Genel Kurul Toplantısında alınan kararların iptaline ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Karar kesinleştiğinde dosyaya celb edilen belge asıllarının ve davalı şirkete ait sicil dosyasının ilgili yerlere iadesine,
5-A)Pay devrinin usulsüzlüğü ve pay durumunun tespitine yönelik davada alınması gerekli 80,70-TL.harçtan başlangıçta peşin alınan 29,20-TL.harcın mahsubu ile bakiye 51,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
B)Genel kurul kararının iptaline ilişkin davada alınması gerekli 80,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-A)Davalı … Genel kurul kararını iptali davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
B) Davalılar … ve … kendisini genel kurul kararını iptali davasında vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara ödenmesine,
C) Davalılar … Blok Tuğla Un İrmik Ve Gıda San. Ve Tic. A.Ş, … ve … kendisini pay devrinin usulsüzlüğü ve pay durumunun tespitine yönelik davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022
Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır