Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/207 E. 2022/183 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/207 Esas – 2022/183
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/207
KARAR NO : 2022/183

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM :…
KATİP …

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 18/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkil hakkında öncelikle Ankara … İcra Müdürlüğü 2017/8667 Esas ile ilamsız icra takibi yapıldığını, müvekkilinin, icra dosyasına itiraz etmesi akabinde davalının çalışanları tarafından sık sık telefon araması ve SMS ile “taciz” edilmeye başlandığını, müvekkilinin tacizlerden bulandığı için itiraz ettiği ilamsız takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti için Ankara … Tüketici Mahkemesi 2017/305 Esas ile menfi tespit davası açarak davayı kazandığını, davalının aradan 4 yıl geçtikten sonra sözleşmenin altına monte edilmiş olan senetleri sözleşmeden ayırmak sureti ile Ankara … 2022/4704 Esas üzerinden müvekkilim hakkında icra takibi yaptığını, müvekkilinin davalıya kesinlikle senet vermediğini, davalının, satış sözleşmesi imzalatıyorum diyerek müvekkiline senette imzaların olduğu yeri imzalattığını, akabinde bu senedi sözleşmeden yırtıp ayırarak sanki ortada kayıtsız şartsız bir borç ikrarı varmış gibi kambiyo icra takibi yaptığını, ayrıca müvekkilinin senedin düzenlendiği iddia olunan 19.05.2016 tarihinde evli olup bu hali ile eşinin açık rızası alınmadığı için TBK 584/1 maddesi uyarınca alınan kefaletin geçersiz olduğunu ileri sürerek Ankara … Dairesi 2022/4704 Esas icra takibinin şimdilik teminatsız olarak durdurulmasını, davanın kabulü ile müvekkilin Ankara … Dairesi 2022/4704 Esas dosyasından takibe konulan 3 senet ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitini, dava sonunda takibin müvekkilin yönünden durdurulmasını, davalının en az %50 tazminata mahkum edilmesini, HMK 326. Maddesi uyarınca avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Tensiben karar verildiğinden davalı yanca sunulan herhangi bir cevap dilekçesi yoktur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce öncelikle incelenmesi gerekli husus mahkememizin görevli olup olmadığı noktasındadır.
Bilindiği üzere 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı kanunun 49.maddesinde; “Finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
HMK’nın 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, Tüketici Kanunu kapsamında verilen bonolara ilişkin alacak iddiasının da özel yetkili tüketici mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceği gibi, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerektiği, tüketici senedine dayalı ilişkinin davacı ile davalı arasındaki bir tüketici işlemine ait olduğundan, davacının bu davayı davalıya karşı açmak istediğinde tüketici mahkemesine başvurması gerektiği anlaşılmakla davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi TÜKETİCİ Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin ve sair taleplerin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar VERİLECEĞİNE,

İlişkin, taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.18/03/2022

Katip …

Hakim…

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”